İkinci Kirte Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
42. satır:
Harekatın üçüncü aşaması, Alçıtepe’nin İngiliz 29. Tümeninin batı ve güneybatı yönlerinden yapılacak taarruzlarla ele geçirilmesidir. Bu taarruzlar harekatın bu aşamasına kadar yedekte tutulan 87. Tugay ile Hint Tugayı tarafından yapılacaktır.
 
== Savaş ==
İngiliz cephesinin solunda ilerleyen 125. Tugay, Zığındere Koyu sırtlarında yoğun bir ateşle karşılaşmıştır. Osmanlı tarafı, her ileri hareketi yoğun bir ateş altına almış, Tugay gün boyu kayda değer bir ilerleme kaydedemediği gibi kayıpları 350 kişiyi bulmuştu.
 
Merkezdeki 88. Tugay’ın ilerlemesi de yine kurşun yağmuruna tutulmuştur. Bu bölgede İngilizler 100 m. kadar bir ilerleme sağladılarsa da sol kanatlarını örtecek olan 125. Tugay’ın ilerleyememesi yüzünden ileri harekatı durdurmak zorunda kaldılar.
 
Fransız tarafında da şiddetli ateş nedeniyle ilerleme sağlanamadığı gibi öğleden hemen sonra az sayıdaki askerden oluşan Osmanlı müfrezeleri sırtlardan aşağı doğru kayarak ateş açacak kadar cüretkar davranmaya başlamışlardır.{{fact}}
 
General Sır Ian Hamilton’un planında gün sonunda Alçıtepe’nin ele geçirilmesi öngörülmüştü. Ancak taarruzun ilk günü akşamı birkaç yüz metreden fazla ilerleme sağlanamamıştır. Dahası, cephe komutanlarından Hamilton’a ulaşan raporlarda, gün boyu süren çatışmalarda Osmanlı gözcü postalarıyla çarpışıldığı, asıl savunma hattıyla henüz temas kurulmadığı, Osmanlının asıl savunma hattının yerinin dahi saptanamadığı bildirilmektedir.
 
Osmanlı tarafında harekatın ilk günü akşamında bir komuta değişikliği olmuştur. Seddülbahir Cephesi Komutanı Albay von Sodenstern görevden alınarak yerine General Weber atanmıştır. 5 Mayıs’ta savunma hatlarını ve Osmanlı birliklerinin durumunu incelemiş olan Weber Paşa, [[Birleşik Donanma (Çanakkale Deniz Harekâtları)|Birleşik Donanma]]'nın ateşiyle uğranılan kayıplar karşısında endişeye kapılmış ve Mareşal Liman Von Sanders’e cephenin, Alçıtepe gerisine çekilmesini önermiştir. Sanders, bu öneriye şiddetle karşı çıkmış, her karış toprak için savaşılması emrini vermiştir. Sanders, donanma ateşinden sakınmak için geri çekilmek değil, ileri çıkarak düşmanla burun buruna bulunmak gerektiğini ileri sürecektir. Gerçekten de Gelibolu’daki savaş, Avrupa’daki savaşlardan farklıdır. Osmanlının, “savunulabilir hatlara çekilmeleri” gibi bir seçenekleri yoktur. Gelibolu’daki topçu bataryalarının düşmesi, Çanakkale Boğazı’nın [[Birleşik Donanma (Çanakkale Deniz Harekâtları)|Birleşik Donanma]]'ya açılması demektir. Bu ise, İstanbul’un düşmesi, İmparatorluğun çökmesi sonucunu doğuracaktır. Türklerin, tırnaklarını toprağa geçirip her karış toprak için dövüşmekten başka seçenekleri yoktur.{{fact}}
 
Ertesi gün, [[7 Mayıs]] sabahında yenilenen hazırlık ateşiyle İngiliz birliklerinin ilerleme çabası yine Osmanlı tarafının yoğun ateşiyle durduruldu. Zığındere sahillerine getirilen üç balon gemisinden salınan balonlar dahi Osmanlı siperlerinin yerini, daha önemlisi makineli tüfek yuvalarını saptayamadı. Bu yüzden topçu ateşi Osmanlı direnci üzerinde etkili olamamıştır.
 
İngiliz hatlarının sol kanadı olan Zığınsırtı’nda ilerleme sağlanamaması, tüm cephenin ileri hareketini engellemektedir. Bölgeye gelen Queen Elizabeth’in de katıldığı bombardımanla Osmanlıların ateş açtığı tepe hallaç pamuğu gibi atıldı. Bu bombardımanın da bir etkisi görülmedi. 125. İngiliz Tugayı’nın taburlarının her ileri hareketi Osmanlı tarafından kurşun yağmuruyla karşılanmaya devam etmiştir.
 
Merkez ve sağ kanatlar öğleye kadar 250 m. kadar ilerlemişlerdi. Ancak sol kanattaki 125. Tugay’ın ilerleyememesi üzerine ileri hareketlerini durdurdular. Merkezdeki 88. Tugay, plandaki gibi sağa doğru çark hareketini, sol kanadının açık kalacağı için yapamadı. Bu çark hareketi, 125. Tugay’ın ilerleyerek onun sol kanadını örtmesine bağlıydı.
 
Öğleden sonra saat 16:30 sonrasında 87. Tugay’ın da desteğiyle merkez bölgedeki 88. Tugay’ın taarruzu da bir ilerleme sağlayamamıştır. Esasen 87. Tugay, plana son aşamasında Alçıtepe’ye taarruzla görevlendirilen, o aşamaya kadar yedekte tutulacak kuvvetti.
 
Cephenin Fransız kesiminde ise merkez bölge, soldan bir ilerleme yapılmadıkça ilerlemelerinin mümkün olmadığını, sol tarafsa merkez bölümün ilerlemesi olmadan ileri harekat yapamayacaklarını rapor ediyorlardı. Öğleye doğru takviye edilen merkez bölüm 150 m. kadar ilerleyip bir Osmanlı siperini ele geçirdi. Fakat daha fazla ilerlemedi ve sağ kanadın ileri hareketi olmadan ilerlenemeyeceğini rapor etti. Kısa süre sonra da bir Osmanlı taarruzuyla geri atıldı.
 
Sonuç olarak Fransız cephesi, harekatın ikinci gününde de, İngiliz birlikleri ile dayanak noktası oluşturacak hatta ulaşamamıştır.
 
bilinmiyor
Harekatın üçüncü günü ([[8 Mayıs]] 1915) General Hunter Weston, 88. Tugay’ın ilerleyememesine bir çözüm buldu. 125. Tugay, ileri harekatla bu tugayın sol yanını örtemiyorsa, bu işi 87. Tugay üstlenecekti. Arıburnu Cephesi’nden 29. Tümeni takviye etmek üzere aktarılan Yeni Zelanda Tugayı da bu ileri harekatı destekleyecekti.
 
Saat 10:15’de başlayan hazırlık ateşi ardından İngiliz cephesinin merkez bölümünden başlatılan taarruz, o tarihe kadar Gelibolu Yarımadası’ndaki en yoğun topçu ateşi ardından başladı. Albay M.Cay komutasındaki Yeni Zelanda taburu, Osmanlı topçusunun ve tüfeklerinin ateşiyle yarı mevcudunu yitirmekle 300 m. kadar ilerleme sağlayabildi ve durduruldu. Diğer İngiliz birlikleri hemen hemen hiçbir ilerleme sağlayamadan kırıldılar. İngiliz kesiminde taarruz, ortalama 300 m.lik ilerlemenin ardından, saat 15:30 dolaylarında durdurulmuştur. Fransız kesiminde ise tek bir asker bile ilerleyememişti.
 
Üç günlük muharebeler sonucunda Müttefik kayıpları 6.500{{fact}}, Osmanlı tarafının ise 2.000{{fact}} kişidir. En fazla ilerlenen noktalarda ileri harekat 500 m. kadar ilerleyebilmişti. Üç günlük çatışmalarda Müttefik kuvvetler toplam 18.000 top mermisi kullanmışlardır. General Sir Ian Hamilton, 8 Mayıs 1915 akşamı Lord Kitchener’e çektiği telgrafta şöyle yazmaktadır. “Hedefime varamadım. Harekat, başarısızlıkla sonuçlanmıştır… bu işin içinden sıyrılmanın bir yolunu da göremiyorum.”{{fact}}
 
Çıkartmanın ilk günü olan 25 Nisan 1915 tarihinden İkinci Kirte Muharebesi sonunda [[Birleşik Krallık]] ve Anzak kayıpları her iki cephede toplam 14.000 ölü ve yaralı olmuştur.{{fact}} İngiliz 29. Tümeni, subaylarının yarıdan fazlasını, eratın da yarısını kaybetmişti.{{fact}}
 
Taarruz, planlanandan daha geç olarak saat 11:00 dolaylarında başlatıldı. İlk gün taarruzları, makineli tüfek etkisi ve/veya izlenimi yaratacak denli yoğun Osmanlı ateşi karşısında Kanlıdere, Kereviz Sırtı ve Çamlıbel Sırtlarında ortalama 350 m. kadar ilerleme sağlayabilmişlerdir. İkinci gün, 7 Mayıs'taki taarruzlar da aynı şekilde sonuçlanmıştır. Harekatın üçüncü günü Arıburnu Cephesi'nden takviye olarak gelen Yeni Zelanda birliklerinin taarruzları, ağır kayıplarla başarısız olmuştur. Yeni Zelanda tugay komutanı Albay Francis Johnston'un karşı çıkmasına karşın General Hunter-Weston, tugayın taarruza devam etmesini emretmiştir. 8 Mayıs 1915 gününün akşam üzeri devam edilen taarruzla ortalama 450 m. ilerleme sağlanmıştır. Ancak kayıplar yüzde elliyi bulmuştur.{{fact}}
 
Saat 18:00 dolaylarında Fransız taarruzu da Kerevizdere ağzında başta ilerleme sağladıysa da Osmanlı karşı taarruzuyla geri çekilmiştir.
 
Üç gün süren muharebelerin sonucunda Müttefik ilerlemesi, ilk gün hedeflerinin de gerisinde kalmıştır.
 
== Kaynakça ==