Nart destanları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Buzancar (mesaj | katkılar)
Buzancar (mesaj | katkılar)
104. satır:
Bunun üzerine Thaşho, Nartların beslenme kaynaklarını yenilememeye (üretmemeye) başlar. Nartlar çevreyi tarayarak ve kalmış olan son avlarını da tüketerek, sonunda bir dağın eteklerine tırmanmaya başlarlar. Ama açlıktan bitkin düşmüş olan Nartlar daha ileriye gidemezler. Yaşça da en küçükleri olan '''Şıvjıyı''' (''Шыужъый''), son kez toplu bir yemek yiyebilmek için, elde kalan tek anaç domuzu (къоныжъ) getirmeye gönderirler. Şıvjıy, domuzu bir dere yatağında bulur, oku ile öldürüp atının üzerine koyar ve dönüş yoluna koyulur. Dönerken geçtiği yerler, domuzun ağırlığı nedeniyle, karda ilerleyen kişinin açtığı yol gibi, oluk biçiminde açılır ve buralardan dağ suları dere olup akmaya başlarlar.
 
Yolda, adını duyduğu, ama görmediği insan soyundan genç ve küçük cüsseli biri ile karşılaşır: "Sen Kırım taraflarında yeni türediği söylenen küçük insan soyundan biri olmalısın, kimsin, neyle geçiniyorsun, nerede ve kiminle yaşıyorsun?" diye sorar. "Adım Tаtаrşav, '''Pak'okoPakoko Tatarşav''' (''Пак1окъо Тэтэршъау;'' Pako oğlu Tataroğlan)" der. öteki de, "Sizin gibi avlanarak geçiniyorum, ileride bir kulübede annemle birlikte yaşıyorum, buyur" diye sözlerini tamamlar.
 
Tatarşav, daha genç olduğundan Şıvjıy'ın solundan ve omuz boyu gerisinden yürüyormuş. Büyüğe saygıyı ifade eden ve şimdilere değin süren bu Adıge geleneğinin o dönemden kaldığı ve zamanla diğer insanlara da yayıldığı Adıgeler arasında anlatılır. Ayrıca "Pak'okoPakoko Tatarşav'ı görenler Nart görmedim demesinler!" (''Тэтэршъао зилъэгъугъэм нарт слъэгъугъэп ерэмы1у!'') özdeyişi de o karşılaşmadan kalmıştır (Çünkü Nart görmüş son kişi olan Tatarşav, Nartlardan sonra, Nartlar gibi bir yiğit ve gerçekten Nart sayılan bir kahraman olmuştuolmuştur).
 
Yol ayrımına geldiklerinde, Şıvjıy: "Tatarşav,annene bir armağan göndermeden seni bırakamam, Nartlara yakışmaz bu, ama yoksul biriyim, değerli bir şeyim yok" der, bir meşe ağacını eğer, tepesini sivriltip ucuna götürmekte olduğu domuzun bir budunu takar, "Al bunu, azar azar götürürsün, kurutursanız kış boyunca ikinize de yeter" der ve yoluna devam eder.