Dentin: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k r2.6.4) (robot Ekleniyor: kk:Дентин |
Değişiklik özeti yok |
||
13. satır:
Dentinin 3 tipi vardır. Bunlar: Primer dentin, Sekonder dentin ve Tersiyer dentindir. Primer dentin, ilk oluşmuş dentindir. Sekonder dentin, diş okluzyona geldikten sonra yavaş oluşan ve ömür boyu devam eden dentindir. Histolojisi primer dentine çok benzer. Tersiyer dentin, çürük gibi stimulusların etkisiyle oluşur ve pulpayı korumayı amaçlayan bir oluşumdur. Hızlı oluşur ve düzenli değildir.
Dentinin genel bileşimi minenin bileşiminden oldukça farklı ve kemiğe yakındır. Dentin, yaşam boyunca pulpal duvarda dizilmiş odontoblastlar tarafından üretilir. Bu süreç dişin gelişimi esnasında mine-dentin birleşim Gölgesinde başlar. Odontoblastlar önce predentin adı verilen ve daha sonra mineralize olan kolajenöz bir matriks meydana getirirler. Predentin, kollajen b-fibrillerinden ve mukopolisakkaridlerden zengin bir temel maddeden meydana gelir. Fibriller, genelde odontoblastik sürecin uzunluk eksenine dik olarak uzanan bir ağ oluştururlar. Dentinin kalsifikasyonu, apatit kristallerinin dizildiği küresel tarzda meydana gelir. Kristallerin boyutu küçüktür (eni 20-25 Â, çapı 200-300 Â ve uzunluğu 300-600 Â). Şekilleri iğne veya çubuğa benzerlik gösterir.
Genel olarak, dentinin yapısı şöyle tarif edilebilir. Odontoblastik uzantı, peritübü-ler dentin adı verilen yüksek derecede mineralize olmuş bir dentin tüpünde (dentinal tübül), bir sıvı içerisinde yeralır. Bu tüpler, intertübüler dentin adı verilen ve daha düşük derecede mineralize olmuş bir dentin ile birbirlerine bağlanmış durumdadırlar. Tübüllerin dizilimi merkeze doğru olduğundan, yüzey alanına düşen miktar değişkenlik gösterir. Çoğunluk (mm² başına 45,000) pulpaya yakın olarak bulunur iken, periferde mine-dentin birleşiminde sayıları belirgin biçimde mm² başına 20,000'e kadar düşer. Tübüller içerisindeki sıvı ve kollajen içeriği nedeniyle, dentin ıslak özelliktedir; pulpaya yaklaştıkça, tü-büllerden daha fazla sıvı çıkışı gerçekleşir.
|