Bir Ölünün Defteri: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot: Kozmetik değişiklikler
6. satır:
 
== Kitabın Özeti ==
Hüsamettin Bey, eşi, çocukları ve kayınvalidesi yağmurlu bir pazar günü evde
 
oturmaktadırlar. O sırada bir haber gelir; Hüsamettin acil olarak ölüm döşeğinde olan
Romanda iki delikanlının bir genç kıza duyduğu aşk ele alınmaktadır. Hala-dayı çocukları olan Vecdi ile Nigâr, Nigâr'ın annesinin [[Beylerbeyi]]'ndeki yalısında birlikte büyümüşlerdir. Vecdi annesini, Nigâr ise babasını küçük yaşta kaybetmiştir. Vecdi'nin [[Galatasaray]]'dan arkadaşı olan Hüsamettin, sık sık onların evine ziyarete gelmektedir. Halası Vecdi'yi Nigar'la evlendirmek istediği zaman genç kız buna karşı çıkar.
arkadaşı Vecdi'nin yanına gider. Vecdi yatağına uzanmış zar zor konuşabilmektedir. Son
sözleri Hüsam'a o güne kadar söyleyemedikleri ve hissetiklerini yazdığı bir defter
bıraktığı üzerine olur. Hüsam; Vecdi'nin vefatından sonra defteri okumaya başlar.
Vecdi daha beş yaşındayken annesini kaybeder, babasıyla birlikte o sıralarda üç yaşında
olan kızı Nigar ile birlikte yaşayan halasının yanına yerleşirler. Birkaç sene sonra
babası Vecdi'yi yatıla okula yerleştirir. Vecdi o günden sonra babasını bir daha görmez.
Halası ona babasının yurtdışına gittiğini söyler. Birgün Vecdi okulun bahçesinde ailesinden
yeni ayrılmlş, ağlamaklı gözlerle etrafı seyreden Hüsam'ı görür ve aralarında büyük bir
dostluk başlar. Haftasonlarında Hüsam ile birlikte halasının evine giderler. Nigar'da
onlara katılır. Yıllar sonra Vecdi doktor olarak mezun olur. Hüsam da ailesini ziyarete
gitmiştir. Bir akşam halası Vecdi'ye Nigar'ın kocası olmasını istediğini söyler. Vecdi o
güne kadar böyle bir şeyi aklına getirmemiştir ve halasından düşünmek için zaman ister.
Hüsam da bu arada yazar olarak bir matbaada çalışmaya başlar. Zaman geçtikçe Vecdi, Nigara
aşık olur ancak bunu ona söylemez. Bir gece Nigar gelir, herşeyi bildiğini ancak aralarında
böyle bir durumun olmasının imkansız olduğunu söyler. Vecdi, o günden sonra halasının
evini terk eder ve annesinin öldüğü evlerine tşınır. Hüsam'ı da davet eder. Birlikte
yaşamaya başlarlar. Zamanla Nigar'ın Hüsam'I sevdiğini, hüsam'ın da karşılıksız olmadığını
anlar. Halasıyla konuşur ve Hüsam ile NigarIn evlenmesine aracı olur. Ama onların evlenmesi
bile Vecdi'nin aşkını dindiremez ve mutuluğu bulabileceği bir yer aramaya başlar.
Birgün Çanakkale Savaşı'na giden doktorları görür ve o da gönüllü olarak gitmeye karar
verir. Bu kararından ne halasına ne de Nigar'a söz eder. Sadece Hüsam'a haber verir.
Cephede sol kolundan yaralanır ve bir süre sonra kolu kesilir. Burada bir teğmenle tanışır,
bu teğmenin yüzünde şarapnel izi vardır ve döndüğünde nişanlısınınonu beğenmeyeceği
düşüncesiyle utanç duyar. Vecdi de kendi yarasının onunkinden kat kat büyük olduğundan
dolayı yaşamasında bir anlam olmadığını düşünmeye başlar. Ve bir gün kendini çatışmanın
ortasına atar. Sol omzundan tekrar yaralanır ve İstanbul'a gönderilir. Bir süre sonra
Hüsam'ı çalıştığı yerde ziyaret eder. Üzerinde bir şal vardır ve Hüsam Vecdi'nin kolunun
olmadığını farketmez. Daha sonra eve giderler. Halası, Nigar ve çocuklar da kolunun olmadığı
nın farkına varmazlar.bir süre sonra Vecdi'nin kolunun kesildiği anlaşılır. Vecdi de
onlarla aynı evde yaşamaya başlar. Ancak çocukların ondan tiksineceğini düşünerek annesinin
köşküne taşınır ve kendisini yalnızlığa ve ölüme mahkum eder.
 
== Kaynak/Referans ==