Gölhisar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
sülale isimlerini de mi yazacağız
alıntı, telif durumu belirsiz içerik çıkarıldı.
1. satır:
{{kaynaksız}}
{{İlçe bilgi kutusu (Türkiye)
{{Türkiye ilçe bilgi kutusu
|isim = Gölhisar
|harita2 =
Satır 41 ⟶ 42:
 
İlçe konum olarak Burdur, Denizli, Muğla, Antalya şehir merkezlerinin ortasında bulunmaktadır. Gölhisar’ın kuzey doğusunda Tefenni ilçesi, doğusunda Çavdır ilçesi, güneyinde Dirmil ilçesi, batısında Çameli ilçesi ve kuzey batısında Acıpayam ilçesi bulunur.
 
 
== Tarihçe ==
 
Gölhisar Burdur ilinin güney – batısında ve Burdur’a 107 Km uzaklıktadır. İlçenin tarihi çok eski çağlara dayanmaktadır.Cbyra – Tetrapul (4 şehir) harabelerinin bulunduğu mevkide 4 şehrin idare merkezi olmuştur. Bu şehirler Cbyra, Bubon, Balbura ve İnuanda’ dır. Bu şehirlerin Milattan 1000 yıl önce Girit’ten gelen Pisidialılar tarafından kurulduğu ünlü tarihçi Heredot’ un kayıtlarından anlaşılmaktadır.Cbyra daha sonra Romalıların idare merkezi olmuştur.Bu gün kalıntılar hala mevcut olup, bunlardan en önemlisi 90M. yarıçapında olan tiyatrodur.
 
Gölhisar 14. yüzyılın başlarında Hamitoğulları 1389 yılında da Osmanoğulları egemenliğine girmiştir. Gölhisar Armutlu ve Horzum Köylerinin birleştirilmesi ile 3.3.1953 tarihinde ilçe olmuştur. Adını Hamitoğulları tarafından Uylupınar Gölü’ nün ortasında yapılan kale (Hisar) dan almaktadır.
 
Kibyra antik kenti için [[Kibyra]] maddesine başvurunuz
 
== İlçenin konumu ve Coğrafi Özellikleri ==
 
'''Coğrafi Konum :'''
Gölhisar'ımız Akdeniz Bölgesinin Göller yöresine ve Burdur iline bağlıdır. İl merkezine olan uzaklığı 107 km. Batı Torosların eteklerinde Dalaman Çayı'nın kaynak kısımlarında bulunan ilçenin rakımı 935 metre, yüz ölçümü ise 576 km2'dir.
Kuzeydoğuda Tefenni, doğuda Çavdır, güneyde Altınyayla, güneybatıda Fethiye, batıda Çameli ve kuzeybatıda Acıpayam ilçeleri ile çevrilidir.
 
Gölhisar'a; Denizli, Antalya, Isparta, Burdur ve Fethiye'den sürekli ulaşım imkânı vardır.
'''Coğrafi Yapısı'''
 
'''İKLİM'''
 
Gölhisar ve çevresi Akdeniz iklim kuşağı içerisinde yer almaktadır. Asıl Akdeniz iklimi ile karasal iklim oranında bir geçiş sahasında yer aldığı için geçiş iklimi görülmektedir. Çam ve ardıç ağaçlarının belli rakımlarda bir arada görülmesi geçiş iklimini gösteren ve ender bulunan bir özelliktir. Yaz sıcakları Akdeniz iklimi kadar yüksek değil, kış soğukları da karasal iklim kadar düşük değildir. Sıcaklıklar ay ortalaması olarak sıfır derecenin altına düşmez. Gün olarak aralık, ocak ve şubat aylarında 0 derecenin altına düştüğü günler vardır ancak bunlar sayılıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 12,6 derece, en sıcak ay 23,4 derece ile temmuz ayı ve en soğuk ay 2,4 derece ile ocak ayı olarak tespit edilmiştir.
Yağışlar genellikle kış ve bahar aylarında yoğunluk kazanmış ve genellikle yağmur şeklindedir. Gölhisar düzlüğünde yılda ancak birkaç defa kar yağışı görülür. Dağlık alanlarda ise yağışlar kışın kar şeklindedir. Yıllık yağış miktarı 634,9 mm.dir. En fazla yağış 127,9 mm aylık yağış miktarı ile aralık ayıdır. En az yağış olan ay ise 2.5 mm ile ağustos ayıdır.
İklimin ılımanlaşmasında Gölhisar Gölü ve Yapraklı Barajı'nın büyük etkisi bulunmaktadır.
'''BİTKİ ÖRTÜSÜ'''
 
Doğal bitki örtüsü tahrip edilmiş olmasına rağmen gür bir şekilde ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ormanları, karaçam, kızılçam, sedir, ardıç, Akçaağaç ve meşedir. Ormanlar saf olarak bu cinslerden oluşabileceği gibi karışık olarak da bulunarak çok güzel bir görünüm içerisindedirler. Ayrıca geniş yapraklı olanlar üvez (kışın yapraklarını döker, çalı ve ağaçlı şeklindedir.) kavak ve çınardır.
Ardıçlar, rakımı yüksek ve taşlı yerlerde yetişebilir. Kayalık kısımlarda ve aşırı otlatmanın olduğu yerlerde kermez meşesi bulunur. Bu ağaçlar dışında ağaçlık olarak çalılar, akça kesme ve ardıç türleri sayılabilir.
Otsu bitkiler olarak çemen, kekik, adaçayı, kazayağı, elduran ve çayır otları bulunur.
'''AKARSULAR'''
 
Yöremizin en önemli akarsuyu Dalaman Çayı'dır. Tarihi antik dönemde İndos adı verilmiştir. Horzum, Bayır, Arslanlı çaylarının birleşiminden oluşmuştur. 200 km. uzunluğunda ve 3500 km2'lik su toplama havzasından dolayı bir çok dere ve kanallarla beslenmektedir. Gölhisar ovasında 2 ile 3 metre kadar yatak derinliğine sahiptir. Adeta ova ile bütünleşmiş içerisindeki söğüt ve kavak ağaçlarıyla mavi ve yeşili birleştirmiştir. Asıl kaynak kısmı Dirmil ve İbecik Yeşildere kısımlarıdır. Akdeniz'e döküldüğü alanlarda bir alüvyon meydana getirmiş ve burada Ege suları ile Akdeniz'in sularını ayıran sınır olmuştur. Gölhisar ovasının ve Acıpayam ovasının sulanmasını sağlayarak kuru topraklara hayat vermektedir.
'''GÖLLER'''
 
En önemli gölalanı doğal göl olarak Gölhisar Gölü, baraj gölü olarak da Yapraklı Barajı ve bazı yıllarda suları çekilen Horzum yayla yerindeki Kocayayla gölüdür.
 
'''Gölhisar Gölü'''
 
7 km2'lik bir yüz ölçümüne sahiptir. Göl tektonik bir çukurlukta daha sonra da Dalaman Çayı'nın getirdiği alüvyonların çukurun önünü biraz daha kapatarak ve bu alana suların dolmasıyla oluşmuştur. Beslenme alanı daha çok diptendir. Buda gösteriyor ki karstik sebepler de oluşmasına etkilidir. Yine güney tarafından çeşitli kanallar uzantılarıyla ve Yapraklı baraj sularıyla beslenir. Sığ bir göldür. En derin yeri güneydeki Karaburun dibidir. (6 metre) Gölün kuzeydoğu kısmındaki kanal ile fazla ular Dalaman çayına akmaktadır. Bu yüzden suları tatlı olduğu için sazan, tatlı su kefali, yayın gibi çok lezzetli balıklar yaşamaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 931 metredir.
 
'''Kocayayla Gölü'''
 
Böğrüdelik yayla yerinin batısında yer almaktadır. Güneydoğusunda Kocayaran tepesi yer alır. (1982) özellikle yağışların çok fazla olduğu yıllarda yaz mevsiminde sular çekilmez ve yüzmesi de çok güzel olmaktadır. Kurak geçen yıllarda özellikle yaz döneminde sular çekilebilmektedir. Dağlar arasında bulunan bu göl alanını ardıç kokuları arasında gezmek ve burada dinlenmek unutulmaz bir anı olarak kalacaktır.
 
'''Yapraklı Baraj Gölü'''
 
9. Cumhurbaşkanımızın rahmetli Turgut ÖZAL'ın çabalarıyla gerçekleşmiş çok güzel bir eserdir. Gölhisar - İbecik su yolu üzerinde Kısık mevkiinde bulunur. 1991 yılında yapımı tamamlanmıştır. Baraj bölgedeki yüksek dağlara yağan kar ve yağmur suları ile beslenmektedir. Baraj sulama amaçlı yapılmıştır. Başta Gölhisar ovası ve Acıpayam ovasını sular. Barajın su hacmi 110.000 [[Metreküp|m3]]'tür 130 km.'lik bir sulama kanalı, drenaj uzunluğu 98 km, açık kanal ise 58 km'dir.
'''DAĞLAR'''
 
İlçemizin en yüksek kısmı Güneybatı uç kısmıdır. Elmalıyurt köyünün güney bölgesinde yer alan bu dağlık alan çok engebelidir. Genellikle 2000 ile 2300 metre yüksekliğine sahip bu alan aynı zamanda tipik bir Teke yöresi özelliği gösterir. Elmalıyurt'un güneybatısında; Boncuk tepesi (2197 metre) Eren Tepe (2265 metre) güney batıdaki Gün Tutan Dağı'nın bir kısmı yer alır ve 2225 metredir. İbecik tarafında yükseklikler azalır. Ardıç Tepe 1300 metre Köy Beleni Tepesi 1327 metredir. Gölhisar'ın batısındaki dağlık alanda suları, yeşillik alanları ve ardıçlarıyla ünlü Kozpınar yayla yeri vardır. Bu mevkideki Kelali Tepesi 1794 metre yüksekliktedir. Kozpınar'ında kuzeye doğru yükselti artar ve burada Armutlu yaylası bulunur. Buranın akan pırıl pırıl pınarları ve güzel havası günümüzde de insanların yaz aylarında burada çadır kurmalarını sağlamaktadır. Bu alandaki Kocasivri tepesi 1876 metre, Sakarya ise 1922 metre yüksekliktedir. Biraz daha kuzeye çıkılınca 1892 metre yüksekliğinde Kocayaran Tepesi de vardır. Kocayaran tepesinin kuzeyinde Kocayayla gölü yağışlı geçen yıllarda eşsiz güzellikler içerisinde görülmeye değerdir. Kocayaran'ın doğusunda Böğürdelik dinlenme alanı ve onun doğusundaki Roma Harabeleri harika görülmektedir. Kocayayla Gölü'nün kuzeyinde Horzum yayla yeri yer alır. Buradaki Karalça tepesi 1829 metre yüksekliğindedir. Karalça (karafilli) Tepesinin kuzyinde Yusufça Yaylası yer alır. Gölhisar ovasının doğusundaki dağların yükseltileri daha azdır. Kuzeydoğudaki Dede Tepesi 1104 metredir. Çerkez Tepe 1082 metredir. Gölhisar Gölü'nün doğusundaki Eren Tepe 1038 metredir. Gölhisar ovasının güney doğusundaki Kocaş dağı (2094 metre) efsanevi bir heyet içerisinde gururla yükselmektedir.
'''OVALAR'''
 
İlçe sınırlarının en önemli ovası Gölhisar ovasıdır. (Rakımı 935 metre) Hatta tek düzlük alan olarak görülür. 4. jeolojik zamanda tektonik bir düzlük üzerinde kısmen aşınmalar ve Dalaman Çayı'nın bu düzlük alanda alüvyonlarını biriktirmesi ile çok verimli hale gelmiştir. Bu düzlük alan yılın her bir mevsiminde ayrı bir güzellik arz eder. Ovada taşlı ve çalılıklı alanlar daha az verimli, diğer alanla ise çok verimlidir. Son yıllardaki aşırı ve yanlış sulama nedeni ile ovadaki çoraklaşma tehlikesi herkesi endişelendirmektedir.
Yörede Gölhisar ovasından başka ova alanı yoktur. Ancak dalgalı düzlük plato alanları vardır. Bu araziler: Yusufça, Çamköy, Yeşildere, Asmalı, Evciler ve İbecik taraflarında parçalı şekillerde görülmektedir.
'''''ANIT AĞAÇLAR'''''
 
'''Gelin Ardıcı'''
 
Gölhisar Altınyayla karayoluna uzaklığı 5 km.dir. Gölhisar'ı geçtikten sonra Karapınar, Kargalı yol ayrımından sola sapılarak ulaşılır. Burdur'un en yaşlı ardıç ağacıdır. Muhteşem güzellikteki bu ağaç gölgesinin vurduğu yakınındaki armut ağacından beş kat daha uzundur.
 
'''Gelin Kavağı'''
 
Gölhisar'ın Altınyayla (Dirmil) çıkışında olup, etrafında gelinlerin dolaştırılmasından dolayı bu ismi almıştır. Burdur'un Ağlasundaki çınar ağacından sonra ikinci yaşlı ağacıdır.
 
'''Evciler Ulu Sedir Ağacı'''
 
İlçemiz Evciler köyü girişinde olup 300 yaşın üzerindedir.
 
'''İbecik Çınarı'''
 
İbecik Kasabası Meydanında caminin yanında bulunan bu ağacın yaşının 250'den fazla olduğu bilinmektedir.
 
'''Konak Taş Cami Kavağı'''
 
Konak Taş Cami yanındaki küçük parkta bulunur. 1992 yılında Antalya Orman İşletmesinden bir ekibin yaptığı çalışmalara göre yaşı 600 olarak saptanmıştır.
 
'''Çilenger Çamı'''
 
Çilenger Çamı; Böğürdelik'ten Koca Yayla'ya doğru giderken Çatal pınarların hemen üzerindedir. Çilenger Çamı diye anılmasının nedeni; bundan 150 yıl kadar önce Çilengerlik yapan biri bu çamın dibinde ölü bulunmuş. Öldüğü için 'Çilenger Çamı' ismini almıştır.
 
== Yemekleri ==
 
'''Gölhisar Kavurması'''
 
Gölhisar'ın kendine has, damak tadıyla yenebilen meşhur saç kavurması; bundan yaklaşık 60 yıl kadar önce, Ahmet Serttaş (Yanık Ahmet) tarafından çevreye tanıtılmış ve Gölhisar'ın saç kavurması olarak isim yapmasını sağlamıştır.
Saç kavurması için küçükbaş hayvanın iç veya kuyruk yağı ince ince doğranarak bir tabağa konur. Ayrıca kesilmiş küçükbaş veya büyükbaş hayvanın dinlendirilmiş eti sinirlerinden arındırılarak yaprak şeklinde doğranır. Ardıç veya meşe odunu ile tutuşturulmuş ocak üzerine konan saçta iyice eritilmiş içyağı içine bir veya üç porsiyonluk et konur. Kevgir ile çevrilerek hızlı bir şekilde pişmesi sağlanır. Pişmesine yakın tuzlanarak karıştırılır, hemen soğan ve domates eşliğinde servis yapılır ve afiyetle yenir.
'''Alacaş'''
 
Genellikle Yusufça'da yapılan bu yiyecekte şu malzemeler kullanılır: Ceviz, portakal kabuğu, fasulye- nohut-badem içi, fındık, üzüm, fıstık, incir, buğday, pekmez, şeker, tarçın, kuru bakla.
Yeteri kadar su bir kapta kaynatılır. Suyun içine buğday atılır. Pişmeye başlayan buğday bir kalburla elenir. Alta kalan ince buğdaylar başka bir kaba alınır. Kalburun üstünde kalan iri buğdaylar kaynatılmaya devam edilir. İyice pişirildikten sonra pekmez ve şeker haricindeki diğer malzemeler kaynamakta olan buğday ve suyun içine konulur. Bir süre daha kaynatılarak iyice pişirilir. Bu aşamadan sonra pekmez ve şeker karıştırılır. Yemek pişirilirken sürekli karıştırılarak dibine yapışması engellenir. Yemek piştikten sonra tepsilere alınır ve sıcak veya soğuk servis yapılır.
'''Etliaş'''
 
Tencerede kavrulmuş tereyağının içine yeteri kadar bulgur konur ve hafif kavrulur. İçine haşlanmış nohut atılarak üzerine su ilave edilerek pişirilir. Daha önceden haşlanmış tavuk etleri parçalanarak tencereye konulur ve biraz daha kaynatılarak hayır yapmak maksadıyla ikram edilir.
'''Arabası'''
 
Mısır veya buğday unundan yapılmaktadır. Mısır unu daha çok tercih edilir. Arabası iki bölümden oluşur: hamur kısmı ve çorba kısmı.
Kaynatılmış su içine mısır unu karıştırılarak pişirilir. Uygun bir kıvama geldikten sonra sinilere dökülen hamur soğumaya bırakılır. Tereyağında soğan kavrulur. Salça ve biber eklenir. Üzerine tavuk suyu ilave edilir. Başka bir tencerede yağsız pembeleşinceye kadar kavrulan buğday unu daha önce hazırlanan çorba suyunun içine ilave edilir. Çorba karıştırılarak pişirilir. Daha önce haşlanmış kuş (cırık-ardıç kuşu) veya tavuk eti hazırlanan çorbanın içine konur. Daha önce sinilerde dinlenmeye bırakılan pişmiş mısır hamuru ile birlikte servis yapılır.
'''Höşmerim'''
 
Özel misafirler için kaymak ve kesik sütten yapılan höşmerim yörede çok sevilen sade veya tatlı olarak yenilen bir yiyecektir. Tencereye konan tereyağı erimeden kaymak ve süt kesiği de eklenir pembeleşinceye kadar karıştırılarak pişirilir. Eğer höşmerim tatlı olarak yenmek istenirse bu pişirme esnasında içerisine şeker de katılır ve kahverengi bir renk alana kadar kavrularak servis yapılır.
'''Tarhana'''
 
Yörede tarhana iki türlüdür. Bir tanesi kışlık hazır çorba haline getirilen tarhana; diğeri ise daha çok hayır etmek maksadıyla konu-komşuyla birlikte topluca yenen hamur tarhanası. Hamur tarhanası: İri öğütülmüş buğday unundan yapılır. Büyük bir kazanın içine su konur. İçine dörek otu, nane, çörtük, ayva ve kırmızı biber katılır ve kaynatılır. Hazırlanan bu su başka bir kazana süzülür.
Servise Hazır Tarhana Tuz ilave edilerek kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başlayan bu suyun içerisine buğday unu azar azar ilave edilerek özel olarak yapılmış ağaç küreklerle karıştırılarak hafif bir ateş (közde)te bir saat kadar pişirilir. Pişmiş hamur; küçük küçük parçalara ayrılarak tabak ve tepsilere konulur. Üzerine sarmısakh ve naneli yoğurt boca edilir veya başka bir tabağa konmuş tereyağı (höşmerim) ile birlikte yenilir.
'''Yepinti'''
 
Yörede, gün dönümünden sonra koyun sütünden yapılan özel bir yemektir. Koyun sütü tencereye konur. Kaynamadan önce içine az miktarda yoğurt (tercihen süzme yoğurt) konur ve sürekli karıştırılarak koyulaşıncaya kadar pişirilir. Sıcak veya soğuk servis yapılır. (Yepinti yapılacak sütün içine bir damla bile süt karıştırılmaz).
'''Keşkek'''
 
Bir kadın diğer bir kadına hakaret etmek babında "keşkeksiz" diye hitap ederse en büyük hakaret sayılırdı. Çünkü hitap edilen kadının düğünü olmadığı anlamı çıkar.
Keşkek, önemli bir düğün yemeğidir. Evlenmemiş gençlere "senin keşkeğini ne zaman yiyeceğiz" diye sorulur. Unodun günü düğüne iştirak eden kızanlar (kabadayı) tarafından dibek taşında buğday ezilmesi işine keşkek dövme işi denilirdi. Sırayla davul zurna eşliğinde mahalli oyunlar oynanarak dövülür. Kız evine unodun koymaya gidilir. Kazanda kaynatılıp piştikten sonra düğünün vazgeçilmez yemeği olarak tereyağı ile servis yapılır.
'''Katık'''
 
Gölhisar ve çevresinde sonbaharda kış için hazırlanan baharatlı bir peynir çeşididir.
Önce küçükbaş hayvan işkembesi güzelce yıkanır ve temizlenir. Sonra bu işkembe tuzlanarak kurutulur. İyice şişirilir ve bir kenara asılır. Sonra 40-45 kg sütten yoğurt yapılır. Keselerde süzdürülür. Yoğurdun kuruması sağlanır. Daha sonra yedi çeşit baharat (karanfil, damla sakızı, ceviz kozu, kekik, tarçın, zencefil vb.) ile kuruyan yoğurt bir leğenin içerisinde güzelce yoğrulur. Yoğrulmuş karışım, kurutulmuş işkembenin içine iyice yerleştirilip ağzı sıkıca bağlanır. İçi peynir dolu işkembe, gölgede ya da oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. Her gün işkembenin yönü ters yüz edilerek değiştirilir. 25-30 gün arasında peynir yenecek kıvama gelir. Bu peynir çeşidine katık denir.
'''Çerez Sofrası'''
 
Eş dost ve akrabaların gece oturmalarında misafirlerin ağırlanması sırasında olmazsa olmaz ikramlardan biri de çerez ikramıdır. Kahve ve çay ikramından takribi 1,5-2 saat orta yere temiz bir örtü (sofra altı) serilir ve üzerine çerez sinisi konur. Bu sinide büsküvi, lokum, şeker, fmdak, fıstık, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, kuru üzüm, dirit, (mevsimine göre) elma, portakal, iğde, haşlanmış mısır (gölle)...vb. gibi yiyecekler konur. Sofranın etrafına halka şeklinde diz çökerek veya bağdaş kurarak oturulur hem sohbet edilir ve hem de çerezler yenir. Çerez yeme faslı bittikten sonra ev sahibinden izin istenir. Misafirler ev sahibinin memnuniyet ifade eden sözleriyle uğurlanır
'''Boranı'''
 
Olgunlaşmamış alacalı gök domates, ince ince doğranır. Tencerede su ile haşlanır. Süzülür. Özellikle tereyağı veya kaymakla kavrulur. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapılır.
'''Sakal Çarptıran'''
 
Kurutulmuş taze fasulye (darı fasulyesi) bilinen usullerle pişirilir. Piştikten sonra başka bir kapta tereyağı, sarımsak, nar veya erik ekşisi ile hazırlanmış sos üzerine dökülür ve yanında kuru soğan ile birlikte servis yapılır.
 
== Ekonomi ==
'''Tarım'''
 
İlçe ekonomisi tarıma dayalı olup işlenebilir durumda olan toprak ve dekara verim ortalaması Türkiye ortalamasının üzerindedir. (buğday; Türkiye ortalaması 250-350 kg iken Gölhisar'da 400-600 kg, pancar; Türkiye ortalaması 3-5 ton iken Gölhisar'da 4-6 ton, havuç; Türkiye ortalaması 1,5-3 ton iken Gölhisar'da 3-5 ton).
Toplam 17.650 hektar genişliğinde tarım arazisi mevcuttur. Bu tarım arazisinin 2002 yılına göre 14.430 hektarında tarla bitkileri (hububat, bakliyat ve şeker pancarı, anason, rezene, çörekotu, haşhaş gibi sanayi bitkileri) 2.390 hektarında sebze, 770 hektarında yem bitkileri ekimi yapılmış, 20 hektarı meyvelik ve bağlık olup 40 hektarı nadasa bırakılmıştır.
Bütün bu ekilişler sonucu 2002 yılı girdileri ve işçilik giderleri göz önüne alınarak yapılan maliyet hesaplarına göre tarımsal ürünlerden net olarak 17,1 trilyon lira gelir temin edildiği hesaplanmıştır.
'''Hayvancılık'''
 
İlçe halkının % 80' i tarım ve hayvancılık ile uğraşmakta ve her çiftçi ailesi küçükbaş veya büyükbaş hayvan beslemektedir. Yine 2002 yılındaki bilgilere göre % 80'i kültür ırkı olmak üzere 8.950 adet büyükbaş hayvan, 7.500 adet koyun ve 8.800 adet keçi olmak üzere toplam 16.300 adet küçükbaş hayvan mevcuttur. Bu sayılara bakıldığında ilçemizin köyleri ile birlikte hayvancılık yönünden iyi durumda olduğu görülmektedir.
Elde edilen hayvansal ürünleri işleyen bir işletme olmadığından üretilen yaklaşık yıllık 13.000 ton süt üreticilerinin elinden alınmak suretiyle toplama merkezlerine getirilmekte ve oradan bu işle uğraşan büyük şirketlere pazarlanmaktadır. Büyükbaş hayvanlardan besi hayvanı olarak ayrılan 3.000 civarında hayvanın büyük bir bölümü Burdur, Denizli ve İzmir gibi büyük tüketim merkezlerine sevk edilmekte, bir kısmı da iç tüketimde kullanılmaktadır. 2002 yılı verilerine göre ilçemizin hayvancılıktan temin ettiği net gelir miktarı 3,1 trilyon liradır.
'''Arıcılık'''
 
İlçemiz merkez ve köylerinde gezginci olarak arıcılık yapan 150 civarında arıcının 11.400 fenni kovanda arısı vardır. Bu arılar ilkbahardan sonbahara kadar ilçede bulunmakta, kış aylarında ise Fethiye, Muğla gibi kışı daha ılık geçen yerlere götürülmektedir. Arıcılık aile işletmeciliği şeklinde olup arıcılıktan dolayı 1,1 trilyon TL gelir temin edildiği hesaplanmıştır.
'''Su ürünleri'''
 
İlçemizin Gölhisar Gölü ve Yapraklı Barajında sazan, aynalı sazan, levrek, alabalık ve yayın gibi balıklar üretilmektedir. Yapraklı Barajında özel alabalık üretimi yapılmakta olup baraj ve Gölhisar Gölünden elde edilen yıllık 300 ton balıktan ilçemize giren gelir miktarı 0,6 trilyon liradır.
'''Ormancılık'''
 
Gölhisar ve köylerinin sınırları içinde 27073 hektar koru ormanı (18528,5 hektar verimli koru, 8544,5 hektar bozuk koru); 2926,5 hektar da baltalık (284 hektarlık verimli baltalık ve 2642,5 hektar bozuk baltalık orman alanı olarak toplam 29995,5 hektarlık ormanlık alan bulunmaktadır. Orman sınırlarının içinde olmasına rağmen 22499 hektarlık ormansız alanı da eklersek toplam ormanlık alanın 52499,5 hektar olduğu görülür. Bölgemizde yaygın bir şekilde sürdürülen ağaçlandırma çalışmalarıyla orman alanları planlı bir şekilde genişletilmeye çalışılmaktadır.
'''Madencilik'''
 
İlçemizde madencilikle ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmamıştır. Elmalıyurt köyünde mevcut olan kömür rezervi azalmış olup şu anda işlenen başka bir maden mevcut değildir. Ancak ilçede varlığı bilinen ferro-krom madeni işletilmemektedir. Gölhisar Gölü'nün çekilmesi ile meydana gelen araziden organik madde bakımından zengin olan torf yaprağı Yamadı Köyü'nde kurulan 2 küçük işletme tarafından işlenip torbalanarak Antalya ve Fethiye gibi seracılık yapan bölgelere pazarlanmaktadır.
'''Sanayi'''
 
İlçemizde sanayi kuruluşu bulunmamaktadır. Denizli yolu üzerinde bulunan küçük sanayi sitesinde oto tamirciliği ağırlıklı olmak üzere küçük çaplı atölye ve tamir-bakım servisleri bulunmaktadır. Büyük tüketim ve turizm merkezlerine çok yakın olan ilçemiz sanayi yönünden gelişebilecek altyapıya sahip olup, girişimcileri yatırım için beklemektedir.
'''Diğer Gelir Kaynakları'''
 
Gölhisar ve köylerinden yurtdışında işçi olarak çalışan 2500 civarında vatandaşımız mevcuttur. Bu işçilerin Gölhisar ekonomisine katkısı büyüktür.
 
'''El Sanatları:'''
 
İlçemizde küçük ölçekli birkaç tekstil atölyesi, marangoz atölyeleri ve 6 adet mermer işleme atölyesi, mobilya atölyeleri, ağaç ve plastik doğrama atölyeleri ilçen ihtiyaçlarını karşılamakta, yakın il ve ilçelere de iş yapmaktadır.
 
'''Kooperatifçilik:'''
 
İlçemizin merkez ve köylerinin hemen hemen tamamında tarımsal amaçlı (tarımsal kalkınma, Su ürünleri ve sulama gibi) 16 adet kooperatif bulunmaktadır. Bu kooperatiflere 3.476 üretici ortaktır. Kooperatifler ortaklarının tüm sorunlarına çare bulmakla birlikte süt toplama ve pazarlama, ürünlerin uygun şekilde sulanması, yem bitkileri tohumu ve yem temini, bazı tarım makinelerinin temini ve ortaklarının hizmetine sunulması gibi görevleri yürütmektedir.
Ürün pazarlaması sorunları çözülür, ürünlerin muhafazası ve bazı ürünlerin (havuç, meyve, domates gibi)işlenerek değerlendirilmesi için gerekli tedbirler alınırsa üretimin daha da artacağı bilinmektedir.
DİE 2000 Genel Nüfus Sayımı verilerine göre verilen merkez ilçe nüfusunun 6224'ü erkek, 6210'u bayandır.
''Turizm''
İlçemizn türizm yönünden gelişmeye açık bir konumdadır... içinde barındırdığı 3 büyük yaylası ve cibrya antik kenti ziyaretçilerini beklemektedir. yine 2009 yılı yazında yapılan kazı çalışmalarında toprak altından cıkarılmış en büyük senato binası ve dünyada ilk olan medusa başı mozaiği ile de ilgilenenler için bulunmaz bi eser olarak görülmektedir...
 
== Nüfus ==
 
İlçenin nüfusu 2011 adrese dayalı nüfus kayıt sistmine göre 21020'dur. Bunun 13424'ü ilçe merkezinde, 6606'sı ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
 
Satır 308 ⟶ 117:
|}
 
{{köy-taslak}}
{{Gölhisar belde ve köyleri}}
{{Burdur ilçeler}}
{{Burdur-taslak}}
 
[[Kategori:Gölhisar|*]]
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Gölhisar" sayfasından alınmıştır