Felsefeciler, Fransızca "philosophes", "filozoflar" anlamına gelse de, aslında 18. yüzyıl Aydınlanma[1] sının entelektüelleri için kullanılan bir ifadedir. Esasen "felsefeciler" arasında pek az filozof vardır, bunlar daha çok felsefe, bilim, tarih, ekonomi, siyaset ve sosyal bilimler gibi alanlarda akılcı bir yaklaşımı benimseyen aydınlardır. Çalışma konularına eleştirel bir perspektiften bakmışlar, söz konusu alanlarda geliştirilmesi, iyileştirilmesi gereken zayıflıkları ve hataları ortaya koymaya çalışmışlardır. entelektüellerin özgürce kitap ve fikir alışverişinde bulunabileceği, ulusal sınırları aşabilen bir "edebiyat cumhuriyeti" fikrini savunmuşlardır. Sayıları erkeklere göre az olmakla birlikte felsefecilerin arasında kadınlar da vardır.

Hoşgörüyü ve ilerlemeyi şiddetle savunmuşlar, hakim dini yapılara ve feodal kurumlara güvenmemişlerdir. Birçoğu Diderot'nun Ansiklopedisine katkıda bulunmuştur. Fransız Devrimi'nin 1793 yılında şiddetini arttırmasıyla birlikte kaybolup gitmişlerdir.

Tanımlama değiştir

"Philosophe" Fransız Aydınlanma düşünürlerinin kendileri için kullandıkları bir tabirdir. Hayatlarını dünyayı derinden etkileyen sorunları çözmeye adamış bu halk aydınları güncel olaylardan sanat eleştirisine birçok alanda ve konuda ve akla gelebilecek her türde yazılar yazmışlardır. Örneğin İsviçreli filozof Jean-Jacques Rousseau, politik bir broşür, eğitim üzerine bir inceleme, Polonya ve Korsika için anayasalar, tiyatronun kamu ahlakı üzerindeki etkilerinin bir analizi çok satan bir roman, bir opera ve son derece etkili otobiyografi yazmıştır. Hükümdarların ve kiliselerin çalışmalarını sansürlemek veya ortadan kaldırmak yönündeki tüm çabalarına karşı koyan "felsefeciler", ulaşabildikleri kitapçılarsa satılan her Aydınlanma kitabını hevesle okuyan eğitimli bir okur kitlesi için yazmaya devam etmişlerdir.

1740-1789 arasında, "felsefeciler" ile dini ve siyasi otoriteler arasındaki hararetli çatışmalar sürerken Aydınlanma hareketi hükûmetin üst kademelerinden destek görmeye başlamıştır. "Philosophes" Fransızca bir kelime olsa da Aydınlanma hareketi Philadelphia'dan St. Petersburg'a çok geniş bir alana yayılmıştı ve dünyanın çeşitli yerlerinden düşünürler de bu tanımın altında anılmaya başlanmıştı. Felsefeciler, kendilerini ulusal sınırların ötesine erişen bir "edebiyat cumhuriyetinin" üyeleri olarak görüyorlardı. 1784'te Alman filozof Immanuel Kant, Aydınlanma Nedir? adlı yazısında halkı "kendi aklını kullanma cesaretini göstermeye" davet ederek Aydınlanma ruhunun mottosunu ortaya koymuştur: sapere aude. Miadını doldurmuş kurumların, kavramların, yapıların reformuna engel olan bağnazlık ve dini fanatizme karşı aklı kullanan "felsefeciler" özgür düşünceye büyük önem vermişlerdir. Voltaire, dini fanatizmi ana hedefi olarak aldı: "Bir kez fanatizm bir zihni yozlaştırdığında, hastalık neredeyse tedavi edilemezdir" ve "bu salgın hastalığın tek çaresi felsefi ruhtur".[2]

Aydınlanma yazarları belki örgütlü dine her zaman karşı çıkmamışlardır ama dini hoşgörüsüzlükle çetin bir mücadeleye girdikleri söylenebilir. Dinin dogmaları yerine aklın rehberliğini benimseyen bir toplum yaratmanın mümkün olduğuna, eğitimle insanların düşünce yapılarının değiştirilebileceğine, sosyal sorunların eleştirel, bilimsel bir perspektiften çözümlenebileceğine inanıyorlardı. İnsanların bilgiye erişimi arttığında, tahıl ticaretinden ceza sistemine kadar hayatın her alanında reformların birbirini izleyeceğini düşünüyorlardı. Özgür düşünce ise bu reformların başında geliyordu. Felsefeciler, " doğal hukuk " tarafından güvence altına alınan "doğal haklar" olarak gördükleri basın ve din özgürlüğünü istiyorlardı. Onlara göre ilerleme bu özgürlüklere bağlıydı.[3]

Önemli felsefeciler değiştir

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ "Aydınlanma". 2022. 13 Eylül 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2022. 
  2. ^ "Fanatisme". Dictionnaire philosophique (Fransızca). 1764. Il n’est d’autre remède à cette maladie épidémique que l’esprit philosophique [...] Lorsqu’une fois le fanatisme a gangrené un cerveau, la maladie est presque incurable. 
  3. ^ L. Hunt, "The Making of the West" Volume C, Bedford St. Martins, 2008, p. 556