Vikipedi:Silinmeye aday sayfalar/Hasan Sami Bolak

Aşağıdaki silinmeye aday bir sayfanın arşivlenmiş tartışmasıdır. Lütfen bu sayfa üzerinde değişiklik yapmayınız.
Sonuç: SAS tartışması sonucunda sayfanın silinmesi yönünde karar verilmiştir.--Yabancımsj 15:32, 4 Nisan 2009 (UTC)

Hasan Sami Bolak değiştir

VP:KİŞİ gereği kayda değer olmadığını düşünüyorum. Ayrıca içerdiği kaynak bilgilerinin de güvenilir olmadığını düşünmekteyim. Madde üzerinde epeydir süre gelen bir KD tartışması da bu oylama ile neticeye kavuşacaktır. Manco Capac 07:57, 2 Mart 2009 (UTC)

  • Kalsın Kalsın. "XXX Vikipedi'de pekala kendine yer bulurken, YYY niye silinsin ki/siliniyor ki?" tarzı söylemlerde bulunmayacağım. Maddenin silinmesi belki Vikipedi'ye, sunucularında 3-5 kB daha yer kazandırır ama bir ansiklopedide bulunması gereken maddelerden birinin eksilmesi Vikipedi için bir kayıp olur. Çünkü kişi, Vikipedi'nin kayda değerlik kriterlerini daha ilk satırdan karşılamaktadır: basın şeref kartı sahibi olmasıyla, yani gazeteci kimliğiyle. Öte yandan, kişinin, Türk siyasi hayatının yakın geçmişindeki kimliği (bir ildeki komando kampının kurucusu olması) ve bir partinin eski il başkanlığını yapmış olması da onun ansiklopedik olması için yeterlidir. Varsa şayet, taraflı ifadeler, yanlış bilgiler, gereksiz ayrıntılar düzeltilebilir elbette, ama maddenin silinmesine gerek yoktur. Saygılar, sevgiler. --M. M. ileti 22:25, 2 Mart 2009 (UTC)
  • Silinsin Silinsin. Basın Şeref Kartı (yeni adıyla sürekli basın kartı), yirmi yıl aralıksız gazetecilik yapanlara verilen ve çeşitli kamu hizmetlerinden indirimli yararlanılmasını sağlayan bir kart. 20 yıl gazetecilik yapmanın 20 yıl başka bir meslek icra etmekten daha kayda değer olduğunu düşünmüyorum. Varsa gazetecilik alanındaki başarılarını kıstas almalıyız bence. İlk komando kampları iddiasına hala kaynak eklenmedi. "Kaynak ekle" şablonunun silindiğini de yeni farkettim. Trajikomik bir şekilde bu bilgi internette Vikipedi'den kopyalanarak yayılıyor.[1] Saygılar.--Abuk SABUK♫ ♫ 18:50, 3 Mart 2009 (UTC)
  • Silinsin Silinsin Kayda değerlik kriterlerini sağlamıyor. Bence VikiKaynak ve Vikisöz maddeleri de silinmeli.--Oğuzhan 18:51, 3 Mart 2009 (UTC)
Katılıyorum. Sayın Bolak Wikimedia'da hangi kimliği ile yer almaktadır. Vikipedi'de siyasi kimliği, Vikikaynak'ta basılmamış şiirleri[2], Vikisöz'de duyulmamış sözleri[3], commons'da fotoğraf albümü[4] yer alıyor.--Abuk SABUK♫ ♫ 19:12, 3 Mart 2009 (UTC)
  • Silinsin Silinsin Vikipedi:Kayda değerlik (kişi) yönergemizdeki kriterleri karşılamadığı belli. O kriterlerde basın şeref kartı var mı? Yok. Yaratıcı meslekler başlığındaki tek bir kriteri dahi sağlamıyor. Diğer kriterleri de karşılamadığı çok açık. Hakkında kayda değer olduğu için argüman olarak kullanılan birçok şeyin kendileri kaynaksız ve kayda değerlikleri tartışılır bilgiler. Eserlerinin çoğu kendi başlarına kayda değer eserler değiller. Bu durumdaki diğer şahısların hepsini siliyoruz; bu maddeye de aynı uygulamayı göstermemiz gerekir. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - - noumenon Θ mesaj 22:20, 3 Mart 2009 (UTC)
  • Kalsın Kalsın Hasan Sami Bolak 'ın sürekli sarı basın kartı sahibi gazeteci, yazar, radyo ve Tv programcısı, MHP Kayseri eski İl Başkanı. 1960 yılından beri faal gazetecilik yapmaktadır. Kayseri'de yayımlanmakta olan günlük Erciyes Gazetesi'nin sahibi ve başyazarı olması Vikipedi de kalması için başlı başına yeterli neden.--Yeniler 07:25, 21 Mart 2009 (UTC)

Yorum Yorum Metal Militia'ya katılıyorum: ilk satır yeterli. Ancak bazı taraflı içeriklerin çıkarılması yönünde şiddetle ısrarcıyım; ansiklopedik bir kişi olsa da olmasa da (gözümüzden kaçan birçok kişi varolabilir), taraflılık ayıklanmalı, bu çok önemli. Sevgili Noumenon'un yorumuna gelince; eski adıyla sarı basın kartı, yeni adıyla Sürekli Basın Kartı alma koşullarını çok iyi bilen biri olarak, bunun aslında kayda değerlik ölçütlerinde yer alması gerektiği düşüncesindeyim. Ancak bu camiada öyle bir durum var ki, (alenen beyan ediyorum) paranız varsa kendi adınıza bir gazete çıkarıp, gerçek olmayan bilgilerle yayınlayıp, ona dayanarak sarı basın kartı almanız mümkün:30 küsur ay bekleyin, birkaç röportaj sayfanızı ekleyin, vs. vs.. Bu konuyu isteyen herkesle, elimdeki belge ve bilgilerle tartışmaya açığım. Yine de alınması kolay olmayan bu kimliğe sahip kişiler (mesleği çok iyi bilen biri olarak) bence ansiklopediktir. Belki kayda değerlik-kişi ölçütlerimiz gözden geçirilmeli.. Görüş belirtenlere teşekkürler. İyi çalışmalar.  Levent İleti Katkılar   22:39, 3 Mart 2009 (UTC)

Böyle bir kriter şu anda olmadığından bu maddeyi değerlendirirken bu tip bir olası kriter adayına göre karar veremeyiz; elimizdeki kriterlere göre karar veririz. Ayrıca bu tip kimlikler sadece kişinin mesleğinde uzman olduğunu belirtiyor; kişinin kayda değer derecede mesleğinde başarılı olduğunu değil. Bu tip kartlar değil, ödüller kişileri kayda değer yapanlar. Yaratıcı mesleklerle ilgili hiçbir kriteri yerine getirmeyip sadece bu karta sahip olan birisini kayda değer saymamız her şeyden önce ana kayda değerlik kriteri ile çelişir. Ama bunu tartışmanın yeri burası değil; arzu ederseniz ilgili kayda değerlik yönergesi tartışmasına siz ekleyin orada tartışalım. Fakat şunun altını çizeyim: bu madde şu anki kriterlere göre oylanıyor. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - - noumenon Θ mesaj 15:35, 4 Mart 2009 (UTC)
  • Sürekli basın kartı sahibi olmanın da kriterler arasında olabileceği görüşünü savunuyorum, bunu maddenin tartışma sayfasında ele alırız. Bu oylamanın gidişatını değiştirmeyeceğini elbette biliyorum, yeri gelmişken açıklamak istedim. İyi çalışmalar.  Levent İleti Katkılar   08:31, 5 Mart 2009 (UTC)
  • Silinsin Silinsin can alıcı noktayı abuk sabuk söylemiş. 20 yıl gazetecilik yapmanın 20 yıl başka bir meslek icra etmekten daha kayda değer olduğunu düşünmüyorum.. bu maddenin ve bağlantılı diğer maddelerin kısaca söylemek gerekirse 'kerameti kendinden menkul'. bir de, bu biyografinin nasıl olup da burada olduğuna, bunca zaman burada kaldığına bir bakalım. meselenin aslına inersek, bu maddeye herhangi bir kişi maddesi olarak değil, duygusal yaklaşılıyor esas olarak. vikipedi'nin başlangıcında burada olan bir kullanıcı olması maddeyi gizli bir dokunulmazlığa sokmuş. vikisöz, vikikaynak bağlantıları cabası. alakalı alakasız onca maddede kişinin ismi ve iç bağlantısı var. artık vikipedi'de böyle bir şey olamaz, topluluk daha başında farkedip önler. geçmişten gelen bu tür durumları da devam ettirmeye gerek yok. --kibelemesaj 23:19, 3 Mart 2009 (UTC)
Belki Sürekli basın kartı sahibi gazeteciler listesi oluşturabiliriz ama bunlardan kayda değer olanlara madde açmalıyız bence.--Abuk SABUK♫ ♫ 23:24, 3 Mart 2009 (UTC)

Yorum Yorum 1-Adam kendisi parayı bastırıp yerel gazete (ilçe ya da kasaba gazetesi) yayınlıyor, gazetecilik yaptığı yer orası. İsmini de ancak Vikipediya ve Vikipediyadan kopyalanan ansiklopedilerle duyurabilmiş. Bazı forumlarda link verebilmek ya da bazı bölümlere girebilmek için 20 mesaj (bazı forumlarda 50 mesaj) atmak kuralı olduğundan yeni üye olan kimseler zaman zaman Vikipedi GNU lisanslı olduğu için içeriğini kopyalayıp forumda post ediyor. Ve googleda Hasan Sami Bolak diye arattığınız zaman sonuçların büyük bölümünü bunlar oluşturuyor. Sürekli basın kartı sahibi olduğunu gösteren bir kaynak var mıdır? 2-Hasan Sami Bolak'ın yazdığı şiirleri incelerseniz kafiye düzeni denen şey yok (düzensiz kafiye). Aruzla yazdığı rubailer de çok sıradan ve aruzla yazılan her dörtlük rubai midir? 3-Siyasi kimliği ile nasıl ansiklopedi maddesi olabilir ki? Onun gibi filan partiden bilmemkaç senesinde aday olmuş bir sürü kendi kasabasında tanınan insan var. Onları hangi ansiklopedide görebiliyorsunuz? --88.235.247.220 16:55, 4 Mart 2009 (UTC)



Yorum Yorum 1-“Adam”, kendisi parayı bastırıp, ilçe ya da kasabada değil; 1967 tarihinden beri Büyük Şehir statüsündeki Kayseri’nin göbeğinde, Basın İlan Kurumu’nun bütün kriterlerini fazlasıyla (Fazlası; Kayseri ‘de Web Ofset teknolojisi ile, - yani Ulusal dediğiniz yaygın basının Hürriyet’in v.b.nin teknolojisi ile- basılan tek gazete olması.) yerine getiriyor ve bu teknolojiyi kullandığı için de diğer gazetelerden farklı olarak % 33 fazlasıyla resmi ilan alma hakkına sahip bir gazetenin sahipliği yanında yazarlığını da yapıyor.. Bu maddeyi sildikten sonra sıra ona geleceği için o gazetenin adını da yazıyorum. Erciyes Gazetesi.

“Adam”, 1967 tarihinden beri Kayseri’de; Milli Ülkü, Orta Doğu, Millet, Yeni Sabah ve Erciyes Gazetesi olmak üzere tam 5 günlük siyasi gazete çıkarmış. Bunlardan Milllet Gazetesi 2 Ocak 1970 tarihinde yayına başlamış ve 4 yıl kadar önce de Ahmet Zorlu’ya satılmış. Ahmet Zorlu o gazetenin ismini Kayseri Postası olarak değiştirmiş ve resmi ilan alma hakkını halen kullanıyor. Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünden sorulursa bu konuda çooook teferruatlı bilgi alınabilir. Adam, ayrıca Spor Kayseri, Kurultay ve Sel Dergilerini yayınlamış.. Bu yayınlara, bu ansiklopedide yer verilmemiş olsa bile en güvenilir kaynak “Milli Kütüphane”dir. Gidilip, bakılır.

“Adam”ın sürekli sarı basın kartı sahibi olması konusundaki kaynağa gelince: Türkiye’de Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü diye bir kurum var. O kurum, belirli şartları yerine getiren gazetecilere Sarı Basın Kartı ve bu kartı 20 yıl kesintisiz taşıyanlara da ömür boyu geçerli Sürekli Sarı Basın Kartı verir. “Adam”ın sadece kendisi değil, eşi M. Nevin Bolak da “Sürekli Sarı Basın Kartı” sahibi. Bitmedi.. Oğlu, Erciyes Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü Fatih Bolak da Sarı Basın Kartı sahibi. Bitmedi. Kızı, Yrd.Doç. Dr. Beyhan Bolak Hisarlıgil de Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile, Mimarlık Odası’ının yayınladığı TOL Dergisinin editörlüğünü yapıyor. Yani: Sülale boyu bir gazeteci aileden bahsediyoruz. “Parayı bastırıp, kasabada gazete çıkaran, basın kartı sahibi olan bir aile” den değil. (Bu arada sn. Levent Beyden özür dileyerek, Sarı Basın Kartı ile sürekli sarı basın kartı'nın farklı olduğunu vurgulamalıyım.)

2-“ H S B'nin yazdığı şiirleri incelerseniz kafiye düzeni denen şey yok (düzensiz kafiye).” İthamına gelince.

A)H S B; her üç vezni de- heceyi, aruzu ve serbest vezni- kullanan bir şairdir. Düzensiz kafiye, denilen şiirler serbest vezinle yazılmıştır. Tıpkı: Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü, Orhan Veli.... v.b. birçoğunun bir çok şiirleri gibi. Aruz vezni ile daha çok: Mef’ûlü/Mefâîlü/Mefâîlü/ Feûlün kalıbını kullanmıştır. Yahya Kemal Beyat’lı gibi. Heceyi de, kusursuz bir şekilde kullanan bir şairdir: Behçet Kemal Çağlar, Necip Fâzıl, Faruk Nafiz gibi. Bu “adam”ın şiirlerini, şiirden anlayan bir edebiyat profesörü incelediği zaman bu vezin-kafiye-cinas-aliterasyon konularında daha aydınlatıcı bilgi verir sanıyorum. Kaldı ki HSB Kayseri Akşam Lisesinde iki yıl süre ile edebiyat-kompozisyon hocalığı yapmıştır. Halen zaman zaman Erciyes Üniversite İletişim Fakültesinde konferansa, söyleşiye davet edilmektedir.. [[5]] (Maddenin dip notlarına bk.) “Adam”ın şiirleri henüz kitap halinde basılmamıştır.. Halbuki “Adam”ın Kayseri’nin en modern matbaa tesisleri vardır. Ama o şiirler, Varlık hariç, (Varlık’ta sol tandanslı şairler yer alıyor. HSB ise malûm: 12 Eylül öncesi MHP İl Başkanı!) Türkiyede son 40 yılda yayınlanan birçok dergilerde okuyucularına sunulmuştur.. Şiirlerini kitap haline getirmemesinin sebebi ise, özellikle aruz ve hece ile yazılanların bazen bir “ve” sinin bile değiştirilmesi gerektiği endişesidir, bir. İkincisi de tembellik ve örnek aldığı Yahya Kemal Beyat’lının tavrıdır: Belki bilmeyenler vardır diye yazıyorum: Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirleri kendisi vefat ettikten sonra kitap haline getirilmiştir.

“Aruzla yazılan her dörtlük rübai midir? Sorusuna gelince: Aruzla yazılan her dörtlük rübai değildir. Rübainin edebi tanımına göre şiirin a)Aruzla yazılması, b)Kafiye düzeninin a-a-b-a olması’dır. (Aruzu beceremeyen şairlerin, kafiye düzenine uymak şartı ile hece ile yazdıkları “rubai” tanımlamaları da vardır.) Sıradan dediğiniz rübailerden bir örnek:

RUBAİ
Kalbimdeki kor belki söner; bekleme yağ dur,
Islat beni.. ıslat beni.. ıslat beni yağmur!
Hasretleri boğsun ki selin; kalmadı sabrım:
Gün battı mı, cânan bile beklenmez olur! HSB.

(Erbabı; ıslat beni, ıslat beni, ıslat beni’ deki yağmurun sesinin duyar, hisseder..) Bu konuda, H.S. B’nin –muhtemelen bu maddeden sonra silinme sırasına girecek- şiirlerinin 40’ı Vikikaynak’tadır. “Vur, fakat” dinle sözünü burada, “sil, fakat oku.” diye değiştirmek isterim!

3- “Siyasi kimliği ile nasıl ansiklopedi maddesi olabilir ki? Onun gibi filan partiden bilmemkaç senesinde aday olmuş bir sürü kendi kasabasında tanınan insan var.” İthamı gerçekten çok garip ve gülümsenecek cinsten: Ben kasabalı falan değilim. Kayseri’nin merkezindenim. Kaldı ki, doğunun bir köyünden bile olsam iftihar ederim. Ayrıca; İlgili maddede “Adam”ın aday olduğunda dair bir metin yok ki. (Ama burada yazayım: “Adam”, 1969 genel seçimlerinde –hâlâ ömründe görmediği- Mardin’den sırf liste doldurulsun diye aday gösterilmiş; 12 Eylül öncesinde de, darbe olmasa 1981’de yapılacak olan seçimlerde Kayseri’den senatör adayı olması için kendisine Alpaslan Türkeş tarafından yaşının büyüttürülmesi söylenmiştir.(Bunun için de kaynak göster, denilecektir. O zaman, rahmetli Türkeşle özel çekilmiş gençlik resimlerimi koyarım buraya. Ne var ki O zaman ki "saçlı" halimden dolayı yine itirazlar olabilir. Bu genç saçlı, sen kelsin, O değilsin diye..) (Bilmeyenler için not: 1980 askeri darbesinden öce TBMM’de Senatörlük müessesesi vardı ve senatör olabilmek için yüksek tahsilli ve 40 yaşını doldurmuş olmak gerekiyordu. 1980 öncesi HSB, MHP Kayseri İl başkanı idi. Daha önce de 1967’de CKMP -Sonradan MHP-Kayseri İl teşkilatını kurmuştu. Dijital teknoloji yeni olduğu için o zamanlara ait kaynaklar ancak devletin arşivinden temin edilebilir veya MHP İddianamesinde HSB’nin gerçek siyasi hayatı hakkında bilgi alınabilir.) Denilmek istenen: HSB Siyasi hayatında kendi isteği ile hiç aday olmamış ama çoook aday listeleri hazırlamıştır. Çevresi geniş, vakti bol meraklılar da HSB nin 12 eylül öncesi hangi suikastlerden kurtulduğunu, hangi ölüm listelerinin başında olduğunu da emniyet arşivlerinden görebilirler. Kasaba politikacısı olmaktan oldukça farklı durumları yani. Her gösterilen tevazu gerçek sanılmamalıdır.

Ayrıca; Maddenin aslında zaman zaman "düzenlemeler" yapan bazı arkadaşların, silmek için neden 3 yıl beklediklerini de garipsiyorum doğrusu.

ÖNEMLİ NOT: Bu yorum, maddenin silinmemesi için bir savunma değildir. Kaldı ki, böyle rahatsızlıklara yol açması ve bir çok dostun iki ara-bir derede kalması pahasına maddenin kalmasına destek vermenin anlamsızlığı da ortadadır. Ne var ki, kuzunun, suyu kaynağının çok altında içmesine rağmen kaynağı bulandırmakla itham edilmesinin insaf ölçülerine sığmadığını düşünüyorum. 3-4 yıl birlikte yazıp çizdiğimiz arkadaşlarımın hiç birinin benim için kaygılanmamasını istirham ediyor, işi oluruna bırakmalarının doğru olacağına inanıyorum. Değişikliklerime imkan verilirse, katkılarımın sayısını 7000’e tamamların belki. Eski günlerin hatırasına. “Yok arkadaş, seni de katkılarını da görmek istemiyoruz,” denilirse, eyvallah derim. 67’sine gelmişim. Daha kaç yıl yaşayacağım ki? Her güneş batar, her gül solar. Ben gönül adamıyım. Hepinizin geleceği nokta, bu nokta. Sn. Noumenon ve Sn. Kibele, ikisi de dahil olmak üzere hepinize selam, sevgi, saygı. H.S.B. --88.227.46.22 07:53, 5 Mart 2009 (UTC)

  • Silinsin Silinsin Vikipedi'nin otobiyografilere karşı tutumu malum.Ayrıca maddenin kaynaklarını inceledim.Örneğin ilk kaynaktaki Kayseri ili protokol listesinde Hasan Sami Bolak ismine rastlayamadım.Başka bir çevrim içi ansiklopedi'nin ana sayfasında günün sözü kısmında yer alması da kriterleri karşılamıyor.biyografilerin kayda değerliği yönergesi ve güvenilir kaynaklar politikasından yola çıkarak mevcut kaynaklandırma ile maddenin Vikipedi'de yer alması yanlış görünüyor.Kolay gelsin.--Eldarion 09:48, 5 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Radio Free Europe alanında "Hasan Sami Bolak" araması sonuç vermiyor. Bolak diye aradığımızda Char Bolak veya Chahar Bolak dışında bir şey yok. O zaman bu oyunun orada yayınlandığını nereden bileceğiz? --88.235.211.104 18:58, 5 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Bahsi geçen Radyo Liberty 1989'da Berlin duvarının yıkılmasından, yani artık o radyo ile demirperde gerisine propaganda yapmaya gerek kalmamasından sonra bu tür yayınlarını bir süre sonra durdurdu. Münih'teki , ABD finansörlüğünde Özellikle SSCB boyunduruğu altındaki Türklere yönelik çeşitli lehçelerde yayın yapan radyodan söz ediliyor. Yılı da 1970'lerin başı.. 40 yıla yakın bir geçmiş zaman yani. O radyoda 1968-1995 yılları arasında "Kazak" seksiyonunda çalışan ve: Volpini str.Nr.30-Deutschland adresinde oturan Kazak asıllı Hasan Oraltay'ın babası Ali Bek Hakim, "Mavi Gömlekliler" eserinin kahramanlarından. (google'a bknz.)HSB 1969'da Alman hükümetinin davetlisi gazeteci olarak, 1971 ve 1972 yıllarında Galip Erdem, İbrahim Metin ve Nihat Yazar ile birlikte MHP adına konuşmacı, 1978 yılında da yine Alman Hükümetinin davetlisi gazeteci olarak Almanya'ya gidiyor ve bu seyahatlerinden birinde orada Hasan Oraltay'ın evinde 15 gün kadar misafir kalıyor. Bu konuda, yani Alman hükümetinin davetlisi gazeteci olarak seyahati konusunda bir yazısında davet mektubunu ve uçak biletlerini hatıra olarak sakladığını söylüyor. Arzu eden olursa, "hatıra olsun" diye bir kopyasını da isteyene gönderebileceğini ifade ediyor. Radyodaki kayıtlara gelince: O yıllarda transistör gibi bazı yarı iletkenler yeni devreye girmişler, ama djital teknoloji ise daha anasından doğmamıştı. Kayıtlar-yayınlar bantlarla yapılıyordu ve o bantların en kalitelisinin (BASF'ların) ömrü de en fazla 20 yıldı.HSB Kayserinin ilk özel radyosu Star Fm'i kurduğununda (1992'de) TRT'nin artık yayın kalitesi düşmüş büyük makara kasetlerinden bir "valiz" dolusu bandı o zamanlar TRT'de denetçi olan arkadaşı Mustafa Tülüce vasıtası ile ücretsiz olarak alıyor ve bilgisayarda temzileyebildiği bir çok Türk Sanat Musıkisi eserini kendi radyosunda yayınlıyor. Demek istediğim, kayıt bantları taş plaklar kadar bile ömürlü değil. Buna rağmen o Radyo Liberty neden bütün kayıtlarını taş plağa almamış acaba, bilemem. Keşke kayıt etseydi.. Bakın yıllar sonra nasıl lâzım oluyor! --78.166.152.114 09:00, 6 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum -Porno yıldızları kategorisinde bulunan onlarca maddeden daha fazla ansiklopedik olduğunu ve tanınmayı, bilinmeyi hakettiğini düşünüyorum. Bu maddelerdeki kişiler tek meziyetleri olan cinsel ilişkilerini bir kamera önünde sergilemek dışında ansiklopedik olmak için ne yapmışlar. Hasan Bey onlarca siyasi ve gazeteci kimliğiyle bu bayanlar kadar vikipedi kriterlerince ansiklopedik olmayı başaramıyorsa Vikipedi projesi zaten bence bir hiçtir. Saygılar. 78.162.0.148 19:13, 5 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Hasan Sami Bolak madem burayı okuyor yorum yapıyor o zaman neden kendi yazdığı biyografisine kanıtlar getirmiyor? Elektronik gazetesine koyduğu biyografisinde kaynak olarak Wikipedia'yı göstermiş. Hayatıyla ilgili yazılanların Wikipedia dışında bir kaynağı yok mu? Kendisine basın şeref kartı verildiğini belgeleyen bir yazı var mıdır? Kayseri protokol listesine bağlantı verilmiş birisi diyor orada Hasan Sami Bolak ismi yok. (İsmi yoksa göz boyamak için mi oraya konmuş?) Radio Free Europe'ta skeçleri yayınlandı diyor onun da kanıtı yok. Bir kimsenin elektronik gazete açması ya da ilçe gazetesi çıkarması da çok zor bir şey değil. İstanbul'da bir bilgisayar şirketinin bayiliğini yapan adam dükkanı kapatıp yerel gazete çıkarmaya başladı bu işler bu kadar basit. Bolak'ın elektronik gazetesi de bildiğimiz blog siteleri gibi, sadece bir kaç tane yazarı var onlar da heralde düzenli yazmıyor nitekim az önce siteye girdim bazı yazarların köşeleri boş duruyor. Dolayısıyla diğer iddialarına (ansiklopedi.com vs. gibi siteler dışında) kanıt getiremezse bu maddeyi silin gitsin... --88.235.231.97 09:17, 6 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Kayseri firma rehberinde: Kayseri Erciyes FM 93.6 frekansından Erciyes Radyo Televizyon Yayıncılık Hizmetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. bünyesinde yayın yapmaktadır.. Daha önce Ortaç Radyo Televizyon A.Ş. bünyesinde Star FM logosuyla yayın faaliyetini sürdüren radyo Nisan 2004 tarihinde Eras Holding bünyesindeki Eras Medya Grubu'na dahil olmuştur... denmektedir. Adı geçen Ortaç Radyo Televizyon A.Ş. Hasan Sami Bolak'ın şirketi midir? --88.235.231.146 10:26, 6 Mart 2009 (UTC)
  • EVET. Star fm, 2 Ekim 1992 tarihinde, Orta Anadolu Radyo - Televizyon ve Yayıncılık A.Ş. adı altında, Hasan Sami Bolak tarafından kurulmuş ve adı ile frekansı (93.50 mhz) değiştirilmek şartı ile Eras Holding'e (Mustafa Eraslan'a) satılmıştır. Adı Erciyes fm, frekansı da 93.6 mhz olarak değiştirilmiştir.--85.106.205.35 10:47, 6 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Sürekli basın kartını(Basın Şeref Kartını) T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü verir. Açıp, oraya bakılabilir. Orada görülür ki, yalnız kendisi değil, Eşi M. Nevin Bolak (Mevlüde Nevin Bolak) da sürekli sarı basın kartı sahibi.. Artı, Oğlu Fatih Bolak da sarı basın kartı sahibi. Gazeteciliği ise sadece elektronik gazeteciliğine bağlı değil. O, devede kulak. Daha elektronik gazeteciliği 3-4 yıllık mesele. Hasan Sami Bolak Kayseri'nin 1967 yılından beri gazetecisi. Beş günlük gazete, Üç dergi çıkarmış. Bunlardan üçü halen devam ediyor. Birinin sahibi kendisi, diğerlerini de muhtelif yıllarda satmış. Hasan Sami Bolak ayrıca en az 20 yıldır Basın Konseyi üyesi. (Oktay Ekşi'nin başkanı olduğu Konsey!) Ayrıca Eşi M. Nevin Bolak da Basın Konseyi üyesi. Hasan Sami Bolak, köyde, kasabada değil Kayseri'de, Kayserinin göbeğinde oturuyor. Sülalesi Kayseri'li yani. Kayseri, İç Anadolu'da, Ankara'ya 325 km uzaklıkta, kara iklimine sahip, merkez nüfusu milyonun üzerinde, yakınında Erciyes Dağı'nın bulunduğu, Büyük Şehir Statüsüne sahip bir şehir. O şehirde yarım asra yakın gazetecilik yapmış, günlük gazeteler çıkarmış, 1980 öncesi MHP İl başkanlığı yapan ve halen de Erciyes Gazetesi'ni (Elektronik'ten ayrı , web ofsetle, yani 600-980 kg'lık ruloları işleyen 16 metre boyundaki makinede -kendi matbaasında- basılan) gazetesini çıkarıyor ve yazıları kendi elektronik gazetesinden başka mesela Kayseri'nin en büyük haber portallarından birinde de [[6]] hergün iktibas edilip arşivlenen bir gazeteci. Yukarıda açıkça, "Silin, kurtulun" diyor. Anadolu Ajansını, TRT'yi, Erciyes Üniversitesini kaynak kabul etmeyen bir zihniyete karşı adam ne yapacak.. Silin, diyor. Silin gitsin be güzel kardeşim. Bu arada kendisi ile ilgili madde bir tarafa; kullanıcı olarak Vikipedi Türkçe Bunalım Tarihçesi ndeki yazılarından ne isteniyor? Fikirlerine, ideolojisine karşı olabilirsiniz ama en azından 6500'den fazla değişiklik yapmış belki de bir kaçyüz çok geniş hacımlı madde yazmış (Maturidi gibi) bir insanı yok saymak, küçük düşürmeye çalışmak normal mi? (HSB Maddesi bu katkılarından dolayı kalsın demiyorum ama HSB'ye de durup dururken hakaret edilmesin; tıpkı hepimizin birbirimize nazik davranmamızın şart olduğu gibi, O'na da nazik davranılsın... Bir insan, İstanbul'da, Ankara'da oturmuyor diye, kasabalı olarak nitelenemez. Kaldı ki kendisi, "doğunun bir köyünde otursam bundan da iftihar ederim" diyor. --85.106.205.35 10:47, 6 Mart 2009 (UTC)
Basın konseyinin sitesinde Hasan Sami Bolak: 0 sonuç.
Anadolu ajansının sitesinde Hasan Sami Bolak: 0 sonuç.
TRT'nin sitesinde Hasan Sami Bolak: 0 sonuç.
Erciyes Üniversitesi'nin sitesinde Hasan Sami Bolak: 5 sonuç. (O da Erciyes Gazetesi'ni yayımlaması nedeniyle). --88.235.233.227 10:56, 6 Mart 2009 (UTC)
  • TRT İle ilgili kayıt maddenin altında var.
  • Erciyes Üniversitesi ile ilgili kayıt maddenin altında var. URL tarihine dikkat lütfen. Ayrıca, Üniversite O söyleşi ile ilgili olarak duvarlarına sadece o HSB'nin adı geçtiği "özel" afiş bastırmış.. Tarayıp buraya alalım. [[7]]
  • A.A. ile ilgili kayıt yine maddenin altındaki, Büyük Orta Doğu Projesi ile ilgili haberin kaynağı olarak A.A. olarak gösterilmiş. Yani Memleket haber Anadolu Ajansı'nın geçtiği haberi kullanmış ve altına da A.A. imzasını atmış; telif problemi olmasın diye.--85.106.205.35 11:29, 6 Mart 2009 (UTC)
  • BASIN KONSEYİNDE: Bolak, Hasan Sami olarak baktınız mı? Benim ve eşimin adı alt alta:

http://www.basinkonseyi.org.tr/lang_tr/councilMembers_individualMembers.asp--85.106.205.35 11:37, 6 Mart 2009 (UTC)


Hasan Sami Bolak:

Türkiye gazetesinde: 0

Hürriyet gazetesinde: 0

Milliyet gazetesinde: 1 (kullanıcı blogu, herkes yazabilir)

Yeniçağ gazetesinde: 0

Cumhuriyet gazetesinde: 0

sonuç veriyor. Silin... --88.235.212.72 11:32, 6 Mart 2009 (UTC)

EEE basın konseyi basın konseyi dediğiniz bu muydu yaa alt tarafı bireysel üyeliğiniz varmış. Herhangi bir gazeteci veya okur temsilcisi oraya bireysel üye olamıyor mu? --88.235.213.76 11:41, 6 Mart 2009 (UTC)

  • Yorum YorumDiğer herkesten çok özür diliyor, cevap veriyor ve kapatıyorum. Görüyorsunuz ki, Silin... diye komut veriyor ve Basın Konseyini de hafife alıyor. "Alt tarafı bireysel üyeliğiniz var," diyor.. Üst tarafı nasıl acaba? Maddede "kurumsal üye" mi yazıyor? "Kurum adına" mı yazıyor? Orası (Affedersiniz) Dingo'nun bilmem nesi mi? Madem ki alt tarafı Basın Konseyi üyeliği, madem ki basın kartı falan hükümsüz.. Öyleyse???
Kimlerle oturup kalkılmış, yazıklar olsun.. Tekrar, diğer herkesten çok özür diliyorum. --85.106.205.35 11:54, 6 Mart 2009 (UTC)

Yukarıda Hasan Sami Bolak'tan üçüncü teklik şahıs olarak bahseden bir yorumla, "ben" diye bahseden diğer yorumların IPleri aynı. Demek ki aynı kişi yazıyor bunları... --88.235.229.123 11:58, 6 Mart 2009 (UTC)

Adamın kendi çıkardığı Erciyes gazetesinde gazeteci olduğu zaten belli bir şeydi. Basın konseyinde olması ya da Erciyes üniversitesinin sitesinde yer alması bundandır. Hakkındaki diğer bilgilerin hala kanıtı yok (en azından veb üzerinde). Bütün şöhreti Erciyes sınırları içinde kalıyor gibi. Burası da Erciyes'e özel vikipedi değil ki... --88.235.229.123 12:43, 6 Mart 2009 (UTC)

  • Erciyes Üniversitesi Sitesi'nde yer alması "ondan" değil, bundandır:(AÇIKLAMA:Burada gösterilen kaynak, üzüm yemek değil, bağcıyı döğmek niyeti ile olsa gerek, birisi tarafından silinmiş. Bu kez ayni kaynak bir başka versiyonu ile tekarar konuldu. Böyle bir teşebbüsün hukuki anlamı 'delilleri karartmak, yok etmek' demektir. Ne kadar etik olduğu da ortada.)[[8]].--88.227.47.131 06:17, 8 Mart 2009 (UTC)
  • üşenmedim baktım. delilleri kim karartmış diye. maddenin ünü çoktan uzakdoğuya ulaşmış demek ki.. sonra okuyup bu delil karartma laflarına inanan olur diye tarihe not düşmek gerek.. --ki bl 09:28, 3 Nisan 2009 (UTC)
  • Silinsin Silinsin Oy vermeyi unutmuşum. Ben de vereyim. Maddeye kayda değerlik etiketini koyalı sanırım 6 ayı geçti ve hala maddeye kayda değerlik katan bir kaynak eklenmedi. Hele bir de maddenin böyle tutkulu savunucuları varken eklenmemesi maddenin kayda değer olmadığının açıkça en belirgin kanıtıdır. Herkese saygılar, --Manco Capac 07:50, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Kalsın Kalsın - Hem eski Ülkücü olarak hem de gazete yazarı olarak kayda değerlik kriteri sağlıyor. Şimdi bu maddeyi SAM gösteren arkadaşımızın daha önce Devlet maddesine KD etiketini yapıştırdığını hatırlıyorum. Birazcık olsun konuyla ilgilenen insanlar için Devletin kayda değerliği malum olduğu için çok ama çok şaşırmıştım. Hasan Sami Bolak Ülkücü Hareketin ABC'si kitabında da adı geçtiği gibi eski Ülkücü'dür. İşin şair kısımını hele Vikikaynak'taki şiirlerinin yer almaması gerektiğini düşünüyorum. Kısaca vikimedia blog değildir. Maddede abartılan kısımlar varsa düzenlenmeli, ansiklopedik olmayan taraflar varsa kaldırılmalı. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 21:01, 9 Mart 2009 (UTC)
  • 2. Yorum Yorum Olabildiğince güncel anlamda izlemeye çalışmama rağmen, tartışmaların giderek derinleştiğini görüyorum. Artık ipin ucunu kaçırmaya başladım :) Takabeg'in bir sorusu üzerine aynı açıklamayı burada da yapma gereği duydum. NEden oy vermedim? Çünkü bu maddenin ansiklopediklik anlamda sınırda olduğunu düşünüyorum. Kararsız olduğum için yorum yapmakla yetindim. Şu ana kadar bu böyle. Ne silinsin diyebiliyorum, ne de kalsın. Ama "propaganda" kapsamına girmesi muhtemel içeriğin çıkarılması konusunda ısrarcıyım. Eğer oylama sonucunda kalması kararı alınırsa bunu bizzat ben yapacağım. Bilene-bilmeyene, duyana - duymayana, görene ya da görmek istemeyen herkese de bu bahaneyle belirtiyorum ki; ticari reklam, kişisel biyografik tanıtım, küfür, taraflı politik içerikler konusunda aşırı hassas davranıyorum ve bu konuda da taviz vermeyeceğim. Herkese saygılar, iyi çalışmalar.  Levent İleti Katkılar   21:25, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Bir kere daha altını çizmekte yarar var: Kayda değerlik = Güvenilir kaynaklarca konu edinilme. Dolayısıyla oylamanın da bunun üzerinden yürümesi gerek. Maddenin konusu kayda değerse, neden maddeye etiketlendiğinden bu yana yeterince kaynak eklenmemiş? "eski Ülkücü olarak ve gazete yazarı olarak kayda değerlik kriterlerini sağlıyor" kişisel bir yorum mudur, kaynaklara mı dayanmaktadır? Bir de bu maddeyi SAM olarak gösteren kullanıcının daha önce hangi maddeleri SAM'a aday gösterdiğinin "birazcık olsun konuyla ilgisi" var mıdır? Oylar değerlendirilirken hesaba katılacak olan, kayda değerlik kriterlerinin sağlandığı yönünde fikir birliği oluşup oluşmadığıdır. Bu kriterleri temel almayan yorumların bu oylamayla da bir ilgisi yoktur. --Yabancımsj 21:36, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Sayın Takabeg hala anlamamış olduğunuz bir nokta var. Bir maddeye KD etiketi koymak maddenin kayda değer olmadığı şüphesinden kaynaklanır. Deneyimli bir kullanıcı olarak Vikipedi maddelerinin kaynak konusundan önemli bilgiler içermesi gerektirdiğini siz de kabul edeceksiniz. Ben bir maddeye KD etiketini maddenin gelişimine katkıda bulunması amacıyla koyuyorum. Zaten amacım başka olsaydı başka etiketler koyardım. O bahsettiğiniz maddeye de etiketi koyduğumda maddenin kayda değerliliğini belli edecek kaynakları yoktu. Ancak etiket konduktan sonra durum değişti ve madde sizin de dahil olduğunuz kişilerce geliştirildi. Dolayısıyla görevini yerine getirmiş olan etiket de maddeden çıkartıldı. Oysa burada oylamakta olduğumuz maddenin durumu etiket üzerinde olalı beri 6 ayı geçmesine rağmen aynı kaldı. Bu KD etiketinin ikinci kullanım aşaması olan silinme aşamasına geçilmesi için yeterli bir zamandır. Son bir not bir kişinin ülkücü olması eğer o kişi kayda değer bir kişilik değilse önemli değildir. Saygılarımla, --Manco Capac 21:56, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum - Şahsen Hasan Sami beyi tanımadığıma göre sadece kaynaklara bakarak söylemiştim. Yine de Emerson'a sorsaydık kişiseldir söylerdi:) Kaynaklar bizzat eklemeyi düşünmüyorum. Başka işlerim var. Birde Devlet (dergi) maddesine KD etiketi eklemiş olması (SAM'a aday göstermedi) bu maddenin SAM'a aday göstermesiyle yakından ilgilidir. Yine de şimdi burda bu maddenin KD konusunda yoğunlaştırmamız daha doğru. Teşekkür ederim. Takabeg ileti 22:03, 9 Mart 2009 (UTC)
  • 3. Yorum Yorum NOT: Bu yorumun bu sayfayla ilgisi olmadığını düşünerek çıkarma girişiminde bulunan arkadaşım olursa itiraz etmeyeceğim Az önce nasıl olduysa atladığımı düşündüğüm Yabancı'nın ilk zamanlardaki yorumu üzerine de görüş belirtmem gerekliydi, yeniden yazdığını farkettim. Kendisine katılıyorum. KD kriterleri ansiklopediklikle çok etkileşimli olmakla birlikte doğrudan nihai karar mekanizmasının bir parçasını oluşturmuyor. Bundan sonra da bu durumu gözönüne alacağımızın bilinmesi gerek.  Levent İleti Katkılar   22:20, 9 Mart 2009 (UTC)
Tabi ki sadece Ülkücü olması KD için yeterli değil. Önemli olan kitaplarda ve makalelerde Ülkücü olarak adının geçmiş olmasıdır. Geçiyor mu? Geçiyor. Takabeg ileti 22:27, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Takabeg; aynı şeyi söylediğinin farkında mısın? "xxx olması" ile, "xxx olmasının kitaplarda ve makalelerde adının geçmiş olması arasında hiçbir fark yok. Bir şey savunmak durumundaysak körü körüne savunmamalıyız. Bu tartışmanın yeterinden fazlaca ve gereksiz uzadığını düşünüyorum artık.  Levent İleti Katkılar   22:39, 9 Mart 2009 (UTC)
Abi ikisi arasında dağlar kadar fark var. Kitapta bile adı geçmeyen ülkücüler de var. Adı geçen ülkücüler de var. Minor ülkücüler ile Major ülkücüler arasında fark vardır:) Takabeg ileti 22:46, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Hayır; sanırım anlamadın: Burada önemli olan; ülkücü olmanın KD için bir kriter/ölçüt olup - olmadığı.. Öyle olmasının kitaplarda ve makalelerde adının geçmiş olmak yoluyla kanıtlanmış olması da Yabancı'nın (benim de katıldığım görüşüne göre) belirleyici özelliği yok. Neyse benim için bu gecelik bu konu bitmiştir.  Levent İleti Katkılar   22:53, 9 Mart 2009 (UTC)
  • Yorum Yorum Adım geçtiği için küçük bir açıklama yapma gereği duydum. Yukarıdaki yorumum VP:KİŞİ sayfasında yazanları işaret etmekten ibaretti, o sayfayı okumuş olanlar anlamıştır zaten. "Önemli olan kitaplarda ve makalelerde Ülkücü olarak adının geçmiş olması" değildir. Önemli olan şunlardır: "Söz konusu kişiden bağımsız olarak, birden fazla, birbirinden fikirsel olarak bağımsız, yayımlanmış, güvenilir ikincil kaynaklar tarafından bu kişinin konu edilmiş olması.", "Eğer bu kaynak tarafından işleniş biçimi derinlemesine değilse, kayda değerliğin belirlenebilmesi için birden fazla bağımsız kaynak gösterilmesi.", "Kişi hakkında gösterilen ikincil kaynakların konuyu sıradan bir şekilde işlemiş olması kayda değerliği belirlemek için yeterli değildir." Kaynak var demek yetmiyor, o kaynağın niteliği ve kişiyi nasıl konu ettiğidir önemli olan. --Yabancımsj 18:56, 10 Mart 2009 (UTC)

konunun özüne dönelim değiştir

  • konudan epeyce uzaklaşılmış. nedir konunun özü? kayda değerlik.. mesela ısrarla vurgulanan 'eşi de gazeteci', 'ailecek gazeteciler', '15 gün misafir kaldı' gibi notların kayda değerlikle bir ilgisi var mı? yok! konuşulanların kırk yıl önce olması kaynaksızlığa gerekçe mi? değil! yukardaki uzun uzun açıklamalar da, otobiyografi ilkesinin neden konduğunu güzelce kanıtlıyor. kişiler kendi yaşantılarına, yaptıklarına tarafsız bakamazlar, bu yüzden de kaçınmalarında yarar vardır. son olarak, ölümlülük vurgusuyla verilmeye çalışılan hayat dersine ilişkin bir şey söylemek isterim. ansiklopedik ve kayda değerlik konularında aydınlatıcı bir açılım sağlayabilir kişiye. yani biz öldükten, unvan sahibi eşimiz dostumuz öldükten sonra sözlerimiz yunus emre'nin, mevlana'nın, şeyh galip'in, maturidi'nin sözünün yanında kalıyor mu, kalmıyor mu? can alıcı nokta budur. ek olarak bunalım tarihçesi'ndeki yazılar silinmedi, standart bir vikipedi uygulaması olarak arşivlendi. --kibelemesaj 16:46, 6 Mart 2009 (UTC)

ek: maddeye hâlâ, yapılan işlerin kanıtlarının eklenmesine bakılırsa, kayda değerlik konusu pek anlaşılmışa benzemiyor. meselenin özü, 'yapılan işler' değil o yapılan işlerin 'birileri tarafından konu edilmesidir', gösterilmesi istenen kaynaklar da, bu yöndedir. --kibelemesaj 10:45, 8 Mart 2009 (UTC)

  • Kaynaklardan niye rahatsız olunuyor acaba? Nasıl olsa sileceksiniz. Buna rağmen, eskilerin "Söyletmen (v)urun" dedikleri gibi, siz de "yazdırman, silin!" demek istiyorsunuz. Silin ve mutlu olun. Sizin mutluluğunuzdan dolayı da eminim muhatap kişi mutlu olacaktır. Sanki kaybedeceği bir şey var.. Hatta, yazdığı maddeleri de silin ki daha da mutlu olasınız. Tıpkı Vikipedi Türkçe Bunalım Tarihçesi nde yaptığınız gibi. Adam oradaki yazıları kitap halinde yayınladı bile. Baskı sayısı da 10 bin. "Öbür yüzleri" de baskıda. Adres verebiliyorsanız hediye göndersin. Madem madde kayda değer değildi de neden bizzat siz üzerinde düzenlemeler yaptınız acaba? Aradan ne geçti? .--85.99.154.167 13:27, 8 Mart 2009 (UTC)
  • bu kişiselleştirme, duygusallaştırma, deyim yerindeyse çocuk gibi nispet yapmaya çalışma hallerinden fena halde sıkılmış bulunmaktayım, bu yüzden bu konuya ilişkin başka bir yorumda bulunmayacağım. son kez kaynak ne demektir onu bir kez daha söylemek isterim. eklenenler kayda değerliğe ilişkin geçerli kaynaklar değil, çünkü 'yapılanları' gösteriyor. çalışan, üreten, konferanslar veren ama ansiklopedik olmayan milyonlarca insanın yaptıklarından bir farkı yok kısaca. yani, bir gazete sahibi olmanın, bir torna tesviye fabrikası sahibi olmaktan kayda değerlik kriterleri açısından bir farkı olmadığı gibi. beklenen ve gösterilemeyen kaynaklar, 'yapılanların başkaları tarafından konu edilmesine ilişkindir. silindiğini iddia ettiğiniz sayfaya ilişkin açıklama yukarda var, bi zahmet okuyun. --kibelemesaj 13:44, 8 Mart 2009 (UTC)
  • "Adam oradaki yazıları kitap halinde yayınladı bile. Baskı sayısı da 10 bin."? GNU Özgür Belgeleme Lisansı kapsamında olan bir kitaptan bahsediyorsunuz umarım? — Pınar [m] 13:52, 8 Mart 2009 (UTC)
  • O bölümdeki kendi yazılarını, -rafa kaldırılanlar dahil- alıp, düzenlemiş, eklentiler yapmış ve kitap halinde yayınlamış. Kendisini göndermeye çalışırken yazıları üzerinde de hak iddia etmek ne kadar etik olur, bilemem? "yaptıkları başkaları tarafından konu edilen" kaç bin madde var burada.. Bu ifade kıstas alınacaksa, bu ansiklopedeki biyografi sayısı yarıya iner. Namık Kemal'in şu sözünü burada tekrarlarken kimsenin alınmayacağını umarım: "Çalış, idraki kaldır, muktedirsen ademiyetten!" (Madem ki yorum yapıyoruz bende dürüstçe, kafamda oluşan kanaati söyleyeyim: HSB. ülkücü olmasaydı bu madde kimsenin dikkatini çekmezdi.) Hepinize iyi çalışmalar.--85.106.203.199 23:28, 12 Mart 2009 (UTC)
  • "Kendisini göndermeye çalışırken" de ne demek? Bu maddenin silinmesi, Hasan Sami Bey'in Vikipedi'ye katkıda bulunmasına bir engel teşkil etmez. Eğer Hasan Sami Bey maddenin silinmesinden kişisel bir rahatsızlık duyarak, projeye katılımlarını kendi isteğiyle sonlandırırsa, kararına saygı duymalıyız ama kimsenin kimseyi "gönderme" gibi bir çabası olamaz. Kişisel saldırı politikasına göre "üyelerden herhangi birinin, diğer üyelerin gözünde itibar kaybetmesine yol açabilecek veya bu ortamdan gitmesi gerektiğini kasteden ifadeler kullanılması" kesinlikle yasaktır. Siz bu tip ifadelere rastladıysanız lütfen bunu derhal Şikâyet sayfasında bildiriniz. Burada asıl mesele "yazıları üzerinde hak iddia etmek" ve bunun ne kadar "etik" olup olmadığı değil. Katkıda bulunduğumuz sayfaları "sahiplenemeyiz". Her sayfa değiştirdiğimizde, "sayfayı kaydet" sekmesinin üzerinde bulunan bir dizi uyarıyla karşılaşıyoruz ve kaydettiğimiz andan itibaren bu telif koşullarını kabul etmiş oluyoruz. Yani burada hak "iddia" edilmiyor, kaydettiğimiz an varoluyor. Vikipedi'de silinmeye aday gösterilmesi gereken bir çok biyografik madde var, aksini iddia eden de yok zaten. Ama her madde aday gösterildikçe, teker teker ele alınıyor. Siz de kayda değer olmadığını düşündüğünüz maddeleri aday gösterebilirsiniz. Son yorumunuza ("ülkücü olmasaydı bu madde kimsenin dikkatini çekmezdi") ise katılmam mümkün değil çünkü madde 15 Ocak 2006'dan beri Vikipedi'de duruyordu ve kimsenin herhangi bir nedenden dolayı "dikkatini" çekmemişti. — Pınar [m] 05:04, 14 Mart 2009 (UTC)
  • Sayın Pınar'a: Yanlış anlamışınız, demiyorum; anlatamamışım demek ki: Vikide'ki yazılar, bahsettiğiniz üzere, "sayfayı kaydet" sekmesine basıldığı andan itibaren telif şartları çerçevesine giriyor, doğru. Demek istiyorum ki, bu yazıları herkes gibi yazarı da okur veya bir başka şekilde kullanır. Hasan Bey de öyle yapmış; Vikipedi Türkçe Bunalım Tarihçesi ndeki kendisi ile ilgili kendi sohbet yazılarını almış, eklemiş, değiştirmiş ve kitap olarak basmış. Bu konuda; Hasan Bey gibi, Viki de bir hak iddia edemez herhalde. (İyi niyetinizden eminim. Geçmişteki diyaloglarınıza baktım, saygı duyulacak birisiniz.Saygılar efendim.)--85.99.155.131 07:33, 20 Mart 2009 (UTC)
  • Hasan Bey, bu durumun Vikipedi'nin ya da Pınar hanımın eserinizde hak iddia etmesi ile bir alakası yok. Kitabınızın başına GDFL'nin bir kopyasını eklemeniz gerekiyor. Değiştirilmesine, ücretsiz kopyalanmasına, dağıtılmasına izin vermeniz gerekiyor vs... GDFL lisansını incelemenizi tavsiye ederim. İyi çalışmalar.--Abuk SABUK♫ ♫ 17:43, 20 Mart 2009 (UTC)

Yukarıdaki silinmeye aday bir sayfanın arşivlenmiş tartışmasıdır. Lütfen üzerinde değişiklik yapmayınız.