Vikipedi:Haftanın seçkin maddesi/Ekim 2018

2008:
2024:
Önbelleği boşalt



40. Hafta

2007 Emirates Cup, İngiliz futbol kulübü Arsenal'in ev sahipliğinde düzenlenen ve iki gün süren sezon öncesi hazırlık turnuvası niteliğindeki futbol turnuvası Emirates Cup'ın ilk sezonudur. Maçlar 28-29 Temmuz 2007 tarihleri arasında, Arsenal'ın iç saha maçlarına ev sahipliği yapan Emirates Stadyumu'nda oynandı. Arsenal'da, sezon öncesi hazırlık turnuvası fikri ilk olarak 2006-07 sezonunda ortaya çıkmıştı. Turnuvada yer alan diğer takımlar Internazionale Milano, Paris Saint-Germain ve Valencia iken; Valencia, Intertoto Kupası maçları nedeniyle turnuvaya katılamayan Hamburger'in yerini almıştı. Turnuvaya katılan her takım ikişer maç yaparken galibiyete üç puan, beraberliğe bir puan kazanmakta ve mağlup olduğu takdirde hiç puan alamamaktaydı. Takımlara, attıkları her gol başına ise ek olarak bir puan verilmekteydi. Arsenal ve Valencia ile Internazionale Milano ve Paris Saint-Germain, turnuvada birbirlerine karşı oynamadılar. Emirates Cup'ın ilk gününde Valencia, Inter'i iki golle yenerken Arsenal ise Paris Saint-Germain'i 2-1 mağlup etti. Valencia'nın Paris Saint-Germain'e kaybetmesiyle birlikte, Arsenal'ın grubu zirvede tamamlamak için Inter'i yenmesi gerekmekteydi. Takım, 1-0 geriye düştüğü maçta Alyaksandr Hleb ve Robin van Persie'nin attığı gollerle rakibini 2-1 yenerek kupayı kazandı. (Devamı...)


görtartışdeğiştirgeçmiş


41. Hafta

İbn-i Haldun, (27 Mayıs 1332 - 19 Mart 1406), modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisi. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı iki yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da altı defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti. Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren yedi ciltlik dünya tarihi Kitâbu’l-İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Kâtip Çelebi, Naîmâ ve Ahmed Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü. (Devamı...)


görtartışdeğiştirgeçmiş


42. Hafta

Kılkuyruk, (Anas acuta), ördekgiller familyasından bir yüzücü ördek türü. Daha önceleri Dafila acuta olarak isimlendirilmiştir. Asya ve Avrupa'nın kuzey bölgelerinden Kanada ve Alaska'nın ortalarına kadar ve Amerika'nın orta-batı bölgelerinde bulunur. Bu tür, kışları bulunduğu bölgelerden daha güneye, Ekvator'a kadar gidebilen güçlü göçmen kuşlardır. Üreme zamanları dışında toplu olarak yaşar, göç ederken diğer kuş türleriyle büyük sürüler oluşturur. Bu kadar geniş alana dağılmış olan bu kuş türünün coğrafi dağılıma bağlı alt türleri olmaması sıra dışı bir durumdur. Oldukça iri bir ördek türü olan kılkuyruğun adı erkeklerinin ince uzun kuyruğundan gelir. Hem erkek hem de dişinin gagaları mavi-gri, bacakları ve ayakları ise gridir. Erkek, koyu kahverengi başının arkasından boynu boyunca aşağı doğru çoğunlukla beyaz olan alt tüylerine kadar uzanan ince beyaz bir çizgi ile dikkat çeker. Erkeğin sırtında ve yanlarında da göz alıcı gri, kahverengi ve siyah desenler bulunur. Dişinin tüyleri daha az dikkat çekicidir. Diğer dişi yüzücü ördekler gibi mat kahverengi tüylere sahiptir. Dişiler kaba bir vaklama sesine sahipken erkekler ince bir ıslık sesi çıkarır. (Devamı...)


görtartışdeğiştirgeçmiş


43. Hafta

Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Yahudilerin tarihi, Osmanlı topraklarında var olan Yahudilerin tarihidir. Yahudilerin bugünkü Türkiye'ye 1492'de İspanya'dan göç ettikleri ve Türklerle Yahudilerin ilk temasının 1453'te, İstanbul'un Fethi'nden sonra olduğu düşüncesi yanlıştır. Bizans İmparatorluğu'ndaki Yahudilerin tarihinden de anlaşıldığı üzere; MÖ 4. yüzyıldan beri Yahudiler Anadolu'da mevcut olduğundan, Osmanlıların beylik döneminden imparatorluğun çöküşüne kadar geçen zamanda Yahudiler Anadolu'daki mevcudiyetlerini sürdürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşam döngüsünün çeşitli evreleriyle, Yahudilerin sosyal ve ekonomik hayatı arasında paralellik gözlemlenir. Örneğin, Osmanlı'nın yükselme dönemi olan 15. ve özellikle 16. yüzyıllar, Osmanlı Yahudilerinin altın çağı olmuştur. Osmanlı topraklarına ilk matbaayı getiren Yahudiler, ayrıca Osmanlı hükûmetinde önemli mevkilere gelmiştir. 17. yüzyıla denk gelen Osmanlı'nın duraklama döneminde ise Osmanlı Yahudileri kültürel ve ekonomik olarak çöküşe girmişlerdir. 18. yüzyılda gerçekleşen gerileme döneminde ise Yahudiler, Sabatay Sevi olayının yarattığı şokla "pasif korunma psikozu" içine girdiler. Dağılma dönemi olan 19. yüzyılda Yahudilerin kültürel seviyesinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, yabancı dil öğrenmek bile dinden çıkmak olarak görülüyordu. (Devamı...)


görtartışdeğiştirgeçmiş


2008:
2024: