Tartışma:Damat İbrahim Paşa

Damat İbrahim Paşa'nın gerçek kimliği değiştir

Vahan Altiparmak Osmanlı İmparatorluğu’nun 130. sadrazamı, Ermeni asıllı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Ürgüp’ün Muşkara (Nevşehir) köyünde, 1660 yılında doğdu. İbrahim Paşa, Hıristiyan veya devşirme öğrencilerin eğitim gördüğü Enderun-i Hümayun'dan, yani Osmanlı saray okulundan yetişen sadrazamların on üçüncüsüdür. Zeytun’dan devşirilerek İstanbul’a getirilip daha sonar, Osmanlı tarihine altın sayfalar bağışlayan Yeniçeri Kaptan-ı Derya Halil Paşa, Sadrazam Süleyman Paşa gibi sadrazamlığa yükselen birçok Ermeni’den biriydi. 1855 yılında Paris’te basılan Alfonse d’Lamartin’in Osmanlı tarihine yönelik tarih çalışması İbrahim Paşa’nın Ermeni olduğuna dair en güzel kanıttır.

İbrahim Paşa genç yaşta iş bulmak için Muşkara’dan İstanbul’a geldiğinde, eski saray katibi olan akrabası Mustafa Efendi’nin tavsiyeleriyle 28 yaşında saray helvacısı olarak saraya girer. Uzun süre helvacı olarak çalışdıkdan sonra “baltacı ocağına” yazılır ve baltacı (sultan’ı koruyan mızraklı asker) olur. Ardından aldığı yüksek eğitimden dolayı ilk önce Darussaade ağasının yazıcı halifesi, 1703 tarihinde de, Darussaade ağası yazıcılığına getirilir. 1703 senesi aynı zamanda İbrahim Paşa’nın yakın dostu III. Ahmed’in Osmanlı tahtına çıkdığı senedir. III. Ahmed kendisinden önce çıkan bir fermanla sultan ailesinde kardeş ölümlerine son verildiğinden. diğer şehzadelere göre daha rahat büyümüş, değerli hocaların elinden yüksek eğtim almış idi. kitap okumayı, şiiri, müziği sever aynı zamanda hattat ve şair idi. Batı, özelikle Fransız kültürüne yakın, modern bir insan idi. Uzun süre İbrahim Paşa ile dostluğu olmuş ve kendisine çok güvenirdi. Kendisiyle aynı zevkleri paylaşdığı icin III. Ahmed, Beşiktaş Çırağan mevkiinde Mevlevihane'ye bitişik olan İbrahim Paşa’nın konağına sık sık gelip eğlenirdi. Devrin sadrazamı Silahtar Ali Paşa, III. Ahmed’in, 1704 doğumlu Emettullah Kadı’dan olma Fatma Sultan ile henuz 5 yaşındayken göstermelik olarak evlendikden sonrada sadrazam olur. Ali Paşa’da İbrahim Paşa’a gibi Enderun okulunudan mezun olmuş bir Hıristiyan idi. Hıristiyan toplumunun en başarılı öğrencileri seçilir, bu öğrenciler imparatorluğun çeşitli saraylarında elemeden geçirilir daha sonar İstanbul Topkapı Sarayın’da bulunan merkez okulda getirilip, yüksek eğtime tabii tutulurlardı. Bu okuldan mezun olan Hıristiyan gençler daha sonar çeşitli görevlerde kulanılırlardı. Silahtar Ali Paşa Enderun okulunu bitirdikden sonra sadrazamlığa yükselip, kazandığı zaferler ve imparatorluk lehine yaptığı antlaşmalar ile çok başarılı bir sadrazam idi. Silahtar Ali Paşa, 1715 yılında zaferle sonuclanan Mora Seferine İbrahim Paşa’yı yanında gardiyan olarak götürüp savaştan sonar “Tahiri” (katip/muhasebeci) tayin etmişti. Bu seferden hemen sonra 1716 yılında, Petrovaradin Muharebesi’ne katılan İbrahim Paşa savaşın başlarında ön cephede savaşan Silahtar Ali Paşa hayatını kayıp edince, orduyu dağılmakdan kurtarır ve Edirneye getirir. Yenilgiyi ve Ali Paşa’nın ölümünü III. Ahmet’e kendi bildirir. III. Ahmed çok güvendiği İbrahim Paşayı geri göndermeyerek Ruznameci Başı (Muhasebeci başı), bir kaç gün sonra da 3 Ekim 1716'da Sadaret Kaymakamı (Sadrazam yardımcısı) olarak atar. Sadrazam Ali Paşa’nın ölümünden sonar sadrazamlığa getirilmek istenen İbrahim Paşa Sadaret Kaymakamı olarak kalmak ister ve bu göreve geçici olarak yine Kayseri’li Ermeni bir devşirme olan Tevkili Nişancı Mehmet Paşa’yı önerir. İbrahim Paşa Sadrazam Ali Paşa’nın dul kalmış bulunan zevcesi Fatma Sultan'la 1717'de evlenince, Mayıs 1718’de sadrazamılığı devir alır. “İbrahim Paşa devlet işlerinde vukuflu, düşünceli, kiyaset sahibi, mutedil, kadirşinas, kabiliyetli insanların kadrini bilen bir hükümet reisi idi. Pâdişâhın en yüksek teveccühünü (sevgi ve yakınlık) kazanmakla ve bütün işleri eline almakla şımarmamış, kendisine fenalık yapmış olanlara dahi yardım elini uzatarak onları utandırmıştır.”

"Damat İbrahim Paşa" sayfasına geri dön.