Töz ya da cevher, değişen yüklemlere desteklik eden değişmez gerçeklik; kendi kendisiyle, kendi kendisinde var olan anlamındaki felsefi kavram. Öznede değil, kendinde var olan. Bağımsızca kendi içinde var olan.

Töz, felsefi anlamda evrenin varoluşunu açıklamaya çalışan felsefelerin ilk öğe olarak düşündükleri varlık, öz, değişen şeylerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavrama verilen isimdir.

John Locke, Latince altta bulunan şey anlamına gelen töz (substantia) deyiminden ne anlaşılması gerektiğini şöyle açıklamaktadır: "Niteliklerin yalnız başkalarına var olmakta devam etmelerini kavrayamıyoruz. Zorunlu olarak bunlara destek olan başka bir şeyin var olması gerektiğini düşünüyoruz. Destek olan şeyin birçok nesnelerde bulunduğunu varsıyıyoruz, işte bu ortak desteğe töz adını veriyoruz."
Rene Descartes da şöyle demektedir: "Tözü düşündüğüm zaman var olmak için kendinden başka hiçbir şeyin varlığına muhtaç olmayan bir şeyi düşünüyorum. Açık söylemek gerekirse böyle olan yalnız Tanrıdır."
Baruch Spinoza da şöyle diyor: "Töz sözcüğünden, kendiliğinden ve kendisi için var olanı anlıyorum. Bu kavramın meydana gelmesi için başka bir kavrama ihtiyaç yoktur."

Bilim doğada değişmeyen bir nesne ya da gerçeklik bulunmadığını savunmaktadır. Bunun yanında bazı modern teoriler, varlıkların maddesel olarak değişiklik göstermeyen ortak maddeler olan kuarklardan meydana geldiğini öne sürmektedir.[özgün araştırma?]

Diyalektik felsefede töz, özdek demektir.