Sovyetler Birliği'nde din

1917 Devrimi sırasında, Rus Ortodoks Kilisesi otokratik yapıda olan devlet ile derinden entegreydi ve resmi bir statüye sahipti. Bu durum, Bolşeviklerin dine karşı tutumuna ve dini kontrol altına almak için attıkları adımlara katkıda bulunan önemli bir faktördü.[1] Böylece SSCB, resmi ideolojisine dayalı devlet ateizmini (gosateizm) kurmak ve mevcut dinlerin ortadan kaldırılması ve gelecekte dini inancın çoğalmasını engellenmek için uğraşan ilk devlet oldu.[2][3][4][5]

Moskova'daki Kurtarıcı İsa Katedrali'nin 1931 yılındaki yıkımı. Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra 1994-2000 yılları arasında yeniden inşa edilmiştir.

Sovyetler Birliği'nde, Komünistler tarafından, devlet ateizmi doktrini uyarınca yürütülen "hükümet destekli bir ateizme dönüştürme programı'' vardı.[6][7][8] Komünist hükümet, devlet çıkarlarını göz önünde bulundurarak dinleri hedef aldı ve çoğu organize din hiçbir zaman yasa dışı ilan edilmediyse de, dini mülklere el konuldu, inananlar rahatsız edildi ve okullarda ateizm propagandası yapılıp dinle alay edildi.[2] 1925'te hükümet, baskıyı yoğunlaştırmak için Militan Ateistler Birliği'ni (Сою́з Вои́нствующих Безбо́жников) kurdu.[9] Buna göre, dini inancın kişisel olarak dışavurumu hiçbir şekilde özel olarak yasaklanmadı fakat resmi hükümet kurumları ve seküler kitle iletişim araçları tarafından kişilere karşı güçlü bir damgalama (sosyal stigma) yapıldı. Belirli meslek mensupları (öğretmenler, devlet bürokratları, askerler) için ise dindarlığını alenen yaşamak ve anti-seküler olmak kabul edilemez olarak kabul edildi.

Devrim sırasında Rus İmparatorluğu'ndaki insanların büyük çoğunluğu dindardı, oysa komünistler tüm dini kurumların gücünü kırmayı ve sonunda dini inancı ateizmle değiştirmeyi amaçlıyorlardı. Medyada ve akademik yazılarda "bilim", "dini hurafeler"in karşısına konuldu. Devrim öncesi Rusya'sındaki temel dinler tüm Sovyet dönemi boyunca da varlığını sürdürdü, ancak onlara yalnızca belirli sınırlar içinde hoşgörü gösterildi. Genel olarak bu, inançlı kişilerin özel alanlarında ve kendi dini binalarında (kiliseler, camiler, sinagoglar vb.) ibadet edebilecekleri ancak bunlar dışında dini ibadetlerin halka açık olarak sergilenemeyeceği anlamına geliyordu. Ayrıca, dini kurumların görüşlerini herhangi bir kitle iletişim aracıyla açıklamalarına izin verilmemiş, birçok dini yapı yıkılmış veya başka amaçlar için kullanılmıştır. Uzun vadede, devlet ateizmi birçok insanı dönüştürmeyi başaramadı. Din yeraltında güçlendi ve İkinci Dünya Savaşı'da yardımcı olması için yeniden canlandırıldı. Komünizmin çöküşünden sonra gelişmeye başladı.

Marksizm-Leninizm ve Din değiştir

Sovyet devletinin kurucusu Vladimir Lenin söyle dedi:

Din halkın afyonudur : Marx'ın bu sözü, Marksizmin din hakkındaki tüm ideolojisinin temel taşıdır. Tüm modern dinler ve kiliseler ve her türlü dini örgüt Marksizm tarafından işçi sınıfının sömürüsünün korunması ve aptallaştırılması için kullanılan burjuva organları olarak kabul edilir.[10]

Marksist-Leninist ateizm, sürekli olarak dinin kontrolünü, bastırılmasını ve ortadan kaldırılmasını savundu. Devrimden sonra, yaklaşık bir yıl içinde devlet, kiliseler de dahil olmak üzere tüm kilise mülklerine kamulaştırdı ve 1922'den 1926'ya kadarki dönemde 28 Rus Ortodoks piskoposu ve 1.200'den fazla rahip öldürüldü. Çok daha fazlası zulüm gördü.[11][12]

Kaynakça değiştir

  1. ^ The Party of Unbelief. Helsinki: Studia Historica 48. 1994. ISBN 951-710-008-6. OCLC 832629341. 
  2. ^ a b "Revelations from the Russian Archives: ANTI-RELIGIOUS CAMPAIGNS". Library of Congress. US Government. 27 Temmuz 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2016.  Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: "USGOV1" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: Kaynak gösterme)
  3. ^ Kowalewski (October 1980). "Protest for Religious Rights in the USSR: Characteristics and Consequences". Russian Review. 39 (4): 426-441. doi:10.2307/128810. 
  4. ^ Religious Policy in the Soviet Union. Cambridge University Press. 1993. ss. 4. ISBN 9780521416436. 
  5. ^ Religion, State and Politics in the Soviet Union and Successor States. Cambridge, England: Cambridge University Press. 1994. ss. 3. ISBN 0-521-46784-5. 
  6. ^ Religion and the State in Russia and China: Suppression, Survival, and Revival, by Christopher Marsh, page 47. Continuum International Publishing Group, 2011.
  7. ^ Inside Central Asia: A Political and Cultural History, by Dilip Hiro. Penguin, 2009.
  8. ^ Religion and the Cultural Crisis in India and the West (İngilizce). Intercultural Publications. 2000. ISBN 9788185574479. 14 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2016. Forced Conversion under Atheistic Regimes: It might be added that the most modern example of forced "conversions" came not from any theocratic state, but from a professedly atheist government — that of the Soviet Union under the Communists. 
  9. ^ Geoffrey Blainey; A Short History of Christianity; Viking; 2011; p.494"
  10. ^ "About the attitude of the working party toward the religion". Collected works, v. 17, p.41. 26 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2006. 
  11. ^ Country Studies: Russia-The Russian Orthodox Church 9 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. U.S. Library of Congress, Accessed 2008-04-03
  12. ^ war on religion by Paul Kengor