Magnesia (Aydın)

Magnesia (Grekçe: Μαγνησία ἡ πρὸς Μαιάνδρῳ / Μαγνησία ἡ ἐπὶ Μαιάνδρῳ; Latince: Magnḗsĭa ad Mæándrum) veya Menderes Magnesia'sı, tarihi İyonya bölgesinde yer almış bir Antik Yunan kenti. Kent kalıntıları günümüzde Aydın ilinin Germencik ilçesinde yer alan Ortaklar-Söke kara yolu üzerinde, Ortaklar'a 4 km mesafede bulunmaktadır.

Magnesia
GrekçeΜαγνησία ἡ πρὸς
LatinceMagnḗsĭa ad Mæándrum
Magnesia Antik Kenti
Diğer adıΜαιάνδρῳ or Μαγνησία ἡ ἐπὶ Μαιάνδρῳ olarak adlandırılmaktadır.
KonumTürkiye Aydın, Germencik
Bölgeİyonya (Ege)
Tarihçe
KurucuMagnetler
KuruluşM.Ö. 400
Terk ediliş1300 lü yıllar Aydınoğulları Beyliği
Devir(ler)Antik Yunan
Kültür(ler)Helenistik Dönem, Roma Dönemi
İlgili kişi(ler)Persler, Büyük İskender, Seleukos krallığı, Bergama krallığı,
Sit ayrıntıları
Buluntu(lar)Artemis kutsal alanı, Stadion-(30.000 kişilik), Tiyatro, Gymnasion, (Spor Merkezi), Hamam,, Latrina (Genel tuvalet), Agora (Çarşı), Roma Tapınağı, Doğu Roma surları
Kazı tarihleri1842 – 1843
DurumRestore
Kamusal erişimAçık
Magnesia Antik Kenti Stadium.

Yerleşim

değiştir

Kent efsaneye göre Thessalia'dan gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Apollon'un kehaneti ve yol göstermesi üzerine Anadolu'ya gelen Magnetlerin kurdukları ilk Magnesia'nın yeri bilinmemektedir. Diodoros, Menderes Nehri'nin sürekli yatak değiştirip taşması sonucu meydana gelen salgın hastalıklar ve Pers tehlikesine karşı Atinalı Thibron'un kenti MÖ 400-399 taşıdığını yazmaktadır.[1]

Tarihçe

değiştir

Kendi rızası ile Büyük İskender'le birleşene kadar (MÖ 334) Perslerin yönetiminde, daha sonra da onun komutanları tarafından kurulan Hellenistik dönem krallıklarından, önce Seleukos krallığının (MÖ 240), daha sonra da Bergama krallığı'nın (MÖ 189) hakimiyetindeydi. Bu yıllar kentin en görkemli dönemleriydi. Kent, Priene, Ephesos, Tralleis üçgeni arasında ticari ve stratejik açıdan önemli bir konumdaydı. Bu yıllarda Miletos ile yaptığı savaşı kazanan Magnesia'nın, sınırlarını Miletos ile komşu olacak şekilde Hybandos nehrine (günümüzde Söke yakınlarında Kisir Çayı) kadar genişlettiği yazıtlarda bulunmaktadır.

MÖ 133 yılında Bergama krallığının vesayet yoluyla Roma imparatorluğuna bağlanmasıyla Magnesia da Asia eyaleti olarak adlandırılan Anadolu'daki Roma kentlerinden biri haline geldi. MÖ 87 yılında Pontus kralı VI. Mithridatis'e direnerek, Roma'ya bağlılığını kanıtlayan kenti Sulla bağımsızlıkla ödüllendirdi. Roma döneminde Magnesia'nın nüfusu daha da artmış ve kent, sur sınırlarının dışına taşıp Gümüşçay'ın karşı kıyısında da yayılarak genişlemiş olma ihtimali mevcuttur.

Kent yapıları

değiştir

Magnesia Pergamon'un Roma döneminde ele geçmesinden sonra antik kent burada tam anlamıyla Roma kentleri arasına girmiş Mimari yapısı da bu günden sonra değişmiştir. Efes antik kentinden sonra en büyük mimari yapıya sahip Magnesia kenti çevreleyen bir buçuk km'lik surları ile bilinmektedir. Günümüzde ayakta kalan sur kalıntılarından sadece bir kısmı gözükmektedir.

Leucophryna

değiştir

Kentte Leucophryna (Λευκόφρυνα) adı verilen dört yılda bir düzenlenen büyük bir festival düzenlenirdi ve Antik Yunan dünyasının her yerinden insanlar burada toplanırdı.[2]

 
Themistokles'in oğlu Archeptolis, MÖ 459-412 dolaylarında Magnesia'yı yönetiyordu.

Magnesia'da tanrıların annesi Dindymene'nin bir tapınağı bulunuyordu; Atinalı politikacı ve general Themistokles'in karısının veya kızının bu tanrının rahibesi olduğu söylenir.

Strabon daha sonra tapınağın artık var olmadığını, kentin başka bir yere taşındığını kaydeder.[3] Strabon'un bahsettiği kentin yer değişikliği diğer çağdaş yazarlar tarafından fark edilmemiştir, ancak bazıları Magnesia'nın Menderes kıyılarından nehirden üç mil uzakta Toraks Dağı'nın (Gümüşdağ) eteklerindeki bir yere taşındığını öne sürmektedir.[4]

Strabon'un gördüğü yeni şehir, büyüklüğü ve hazineleri açısından Efes tapınağından geride kalmasına rağmen, güzelliği ve parçalarının uyumu açısından tüm Küçük Asya'daki tapınaklardan üstün olan Artemis Leucophryene (Eski Yunanca: Ἄρτεμις Λευκοφρυηνή) tapınağıyla dikkat çekiciydi:

"...Efes'ten sonra karşılaşılan ilk şehir, bir Aiol kenti olan Magnesia'dır. Günümüzdeki şehirde, Artemis Leukophryene Tapınağı bulunmaktadır. Bu tapınak, kutsal alanının büyüklüğü ve adak eşyalarının sayısı bakımından Efes'teki tapınaktan daha küçük olsa da, kutsal alanının yapısındaki uyum ve ustalık açısından ondan çok daha üstündür. Büyüklük açısından ise, Asya'daki tüm kutsal alanları, Efes'teki Artemis Tapınağı ve Didim'deki Apollon Tapınağı hariç geride bırakmaktadır..."[5]:

Vitruvius'a göre, Artemis Leukophryene Tapınağı'nın İyon tarzında Prieneli Hermogenes tarafından inşa edildiği söylenmektedir. M.Ö. 3. yüzyılda Artemis tanrıçasının bir tezahürü (theophany) sonrasında, tapınak ve şehir diğer Yunan devletleri tarafından bir sığınma yeri (asylia) olarak tanınmıştır.[6]

Geç Roma İmparatorluğu dönemindeki pagan zulümleri sırasında şehrin tapınaklarının kapatıldığı düşünülmektedir ve bugün her iki tapınaktan da çok az kalıntı mevcuttur. Menderes Magnesia'sının konumu bir zamanlar modern Güzelhisar ile özdeşleştirilmişti. Ancak daha sonra İnck-bazar'da bir Artemis tapınağının kalıntıları bulundu ve bu yer, Magnesia'nın daha olası konumu olarak kabul edilmektedir.

Modern kazılar

değiştir
 
Menderes'teki Magnesia'daki Artemis Tapınağı Sunağı'ndan bir kabartma parçası, MÖ 3. yüzyılın sonu, Berlin Bergama Müzesi.
 
Magnesia'daki heykel kalıntıları.

Arkeolojik alandaki ilk kazılar, 1891 ve 1893 yılları arasında, Bergama Zeus Sunağı'nın kaşifi Carl Humann liderliğindeki bir Alman arkeoloji ekibi tarafından gerçekleştirildi. 21 ay süren bu kazılarda tiyatro, Artemis tapınağı, agora, Zeus tapınağı ve prytaneion kısmen ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 100 yıllık bir aradan sonra, 1984 yılında kazılar Ankara Üniversitesi'nden Orhan Bingöl ve Türkiye Kültür Bakanlığı işbirliğiyle yeniden başlatıldı.

Arkeolojik alandan çıkarılan buluntular şu anda İstanbul ve Aydın'ın yanı sıra Berlin ve Paris'te de sergilenmektedir. Zeus tapınağının revağının (pronaos) ve Artemis tapınağının bir bölümünün kopyaları Berlin'deki Pergamon Müzesi'nde görülebilir. Magnesia'daki mimari kalıntıların büyük bir kısmı, uzun zaman önce yerel kireç yakıcıları tarafından tahrip edilmiştir. Zeus tapınağının iyi korunmuş kalıntıları ise, ne yazık ki Humann'ın kazı çalışmalarından sonra bile yerel sakinler tarafından yok edilmeye devam etmiştir.

Temmuz 2018'de, Artemis tapınağının kalıntıları arasında altı Yunan heykeli bulundu. Ortaya çıkarılan heykellerin dördü kadın, biri erkek, birinin de cinsiyeti belirlenemedi.[7]

Önemli kişiler

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Magnesia Antik Kenti-Aydın". Araştırma yazısı,Yönetmen Tekin Gün. Mootol,Kültür Sanat.Haziran 2018. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "Magnesia on the Meander - Livius". www.livius.org. 3 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2024. 
  3. ^ "LacusCurtius • Strabo's Geography — Book XIV Chapter 1". penelope.uchicago.edu. Erişim tarihi: 15 Eylül 2024. 
  4. ^ Lloyd, Seton (1999). Ancient Turkey : a traveller's history. Internet Archive. Berkeley : University of California Press. ISBN 978-0-520-22042-3. 
  5. ^ Strabo, Geography 14. 1. 40
  6. ^ Syll.³ 554 16 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve Syll.³ 557 26 Mayıs 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.- Yunanca yazıtların İngilizce tercümesi.
  7. ^ Sabah, Daily (28 Temmuz 2018). "Six 2000-year-old Greek statues discovered in southwestern Turkey". Daily Sabah (İngilizce). 16 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2024. 
  8. ^ "Pausanias, Description of Greece, *)hliakw=n *a, chapter 21, section 10". www.perseus.tufts.edu. 16 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2024. 
  9. ^ "SOL Search". www.cs.uky.edu. 16 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Eylül 2024. 

Dış bağlantılar

değiştir