Kısas ilkesi eski toplumlarda suç işleyen kişinin veya ait olduğu kabilenin işlenen suça eş değer şekilde cezalandırılması anlamına gelmekteydi. Yani göze göz, dişe diş, kulağa kulak ve cana karşılık can. Eski toplumlarda bireysel sorumluluk ilkesi bulunmadığı[1][2] için suçlu yerine bir başkası, örneğin en yakın akrabası cezalandırılabilirdi. Çoğu zaman da fiilin kasdi bir eylem olup olmadığı da göz ardı edilir, her can için bir can veya kan bedeli alınırdı.[3]

Kısas İslam öncesi Arap toplumunda kabileler arasında süregiden savaşların çözümü için kullanılırdı. Kan döküldüğünde, kısas aşiret misillemesi şeklinde gerçekleşir, katil bulunamazsa yakın bir akraba öldürülebilir veya daha az onurlu bir ikame olarak kan bedeli alınırdı.[4] Ayrıca kısas toplumsal denklik şartı üzerinden yürütülür, öldürülen kişinin erkek-kadın, hür-köle, seçkin ya da sıradan olması göz önüne alınarak, katilin aşiretinden öldürülene denk birisi infaz edilirdi. Örneğin köleye karşılık ancak bir köle, kadına karşılık bir kadın öldürülebilirdi.[5][6]

Kısasta sosyal denklik şartı, alt sınıfta bulunan bir kişinin üst sınıftan birini öldürmesi durumunda kısasın uygulanacağı, üst sınıftan birinin alt sınıftan birini öldürmesi durumunda kısas uygulanamayacağı, ancak "kan bedeli" ödenebileceği anlamına gelmektedir.

Kısasta toplumsal denklik şartı ve kan bedeli ödemesi Bakara 178'de açıkça ifade edilmiştir. "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi. Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir." Sınıf farkına dayalı bu İslam öncesi uygulama İslamda aynen benimsememesiyle birlikte İslami dönemde ayrıca buna bir Müslümanın bir gayrimüslim için infaz edilip edilemeyeceği tartışmaları da eklenmiştir.

Kasıt unsuru, Kuranda yer alan suçlama konularından sadece birinde (öldürme ve tek bir durumda (bir inananın, diğer bir inananı öldürmesi)) göz önüne alınır ve bunun karşılığında bir köle azad edilmeli ve öldürülenin ailesine maddi tazminat ödenmelidir. Ancak ayetin devamında maddi tazminat için başka bir şart ileri sürülür ki buna göre ölen kişinin inananlarla aynı toplulukta yaşıyor olması veya ölen kişinin içinde yaşadığı toplumun inananlarla anlaşmalı olması gerekir. Öldüren kişinin maddi yetersizliği durumunda tutacağı iki aylık oruç ta suçun karşılığı olarak yeterli görülüyor. (Nisa 176) Sonraki dönem fıkıhçıları ise (bedensel yaralama ve öldürme eylemlerinde) bedensel kısas için belirledikleri diğer şartlar [7] yanında kasıt unsurunu şart koşar, kasıtlı olmayan her türden yaralanma ve ölüm olayları için maddi tazminata hükmolunur.

Kısas cezasının 'uygulanabilirliği' fıkıhçılar tarafından yaralı veya maktülün masum olması gibi çok sayıda şarta bağlanmıştır. Bir kısas uygulamasına konu olabilecek yaralama ancak, cezalandırmada suçluya verdiği zarardan daha fazla zarar verilmeyeceğinin garanti edilebileceği, sınırları belirli bir organ kaybı sözkonusu ise uygulanabilecektir.[7] Bu durumda günlük hayatta en sık rastlanan ve kavga sırasında gerçekleşen taş-sopa, ya da kesici-delici aletlerle gerçekleşen öldürme ve yaralama şekillerine kısas yapılamayacağı da açıktır.[8] Kısas suçlunun veya ait olduğu kabilenin işlenen suçun tamamıyla aynısı ile cezalandırılması olduğundan tecavüz edilerek veya vahşice kafası ezilerek öldürülen bir insan için, katile verilecek düz idam cezası da kısasın icra edildiği anlamına gelmeyecektir.

Tarihi değiştir

Kısas en eski cezalandırma yöntemlerinden birisidir. İlk uygulamalar Hammurabi kanunlarına dayandırılır. Hammurabi kanunlarına göre bir insan başkasının gözünü çıkarsaydı onun da gözü çıkarılırdı, kemiğini kırsaydı onun kemiği, dişini kırsaydı dişi kırılırdı. Ayrıca bir insan bir beyin (veya ünlü kişinin) kızını öldürdüğü zaman onun da kızı öldürülürdü.[9] Eski toplumlarda suçun şahsiliği ilkesi bulunmamakta, çoğu zaman müessir fiilin kasdi bir eylem olup olmadığı da göz ardı edilerek, bir bakıma bir cinayet, karşı cinayet işlenerek cezalandırılırdı.[6]

Tevrat'ta adam öldürme ve yaralama suçlarının "cana can, göze göz, dişe diş, ele el, ayağa ayak, yanığa yanık, yaraya yara" şeklinde kısasla cezalandırılması öngörülür (Çıkış, 21/23-25; Levililer, 24/17, 19-21; Tesniye, 19/21). İnfazı maktulün yakınları gerçekleştirir (Sayılar, 35/19; Tesniye, 19/11-12). Tevrat'ta suçlu çocuk yerine babasının veya baba yerine çocuğunun öldürülmesi yasaklanmıştır (Tesniye, 24/16).[6]

İslamda kısas suçlarında bir Müslümanın bir gayrimüslimi öldürdüğünde ona kısas uygulanıp uygulanamayacağı tartışmaları eklendi. Ayrıca Fıkıhçılar kasdi olmayan öldürmeler için diyet ödenmesi kuralını getirdiler.

İslam'da değiştir

Kuran'da kısas değiştir

''Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi. Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir.'' (2/178)

''...Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde, azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde saldırın...'' (2/194)

''O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş. Yaralamalar karşılığında da kısas...'' (5/45)

''Eğer ceza verecekseniz, size yapılanın misliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır.'' (16/126)

"Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız.". (Bakara 179).

"Kötülüğün cezası da misli kötülüktür, fakat her kim afvedip ıslâh ederse onun da ecri Allahadır, her halde o zalimleri sevmez". (Şûrâ 40).

Şeriat yasalarında kısas uygulaması değiştir

Kur'anda öldürme ve yaralama suçlarını ilgilendiren birkaç adet kısas ayeti bulunur. Öldürme suçlarında Bakara 178 'e göre kısas uygulanır iken yaralama suçlarında (Maide: 45) durum net değildir. İlgili ayette göze göz, dişe diş vb. cezalandırmalar için " kitapta onlara (israiloğulları) böyle yazdık" ifadesi kullanılır.

"Müminler! Öldürülen insanlar konusunda size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, esire karşı esir, kadına karşı bir kadın. Kim, öldürülenin kardeşi tarafından bir bedel karşılığı bağışlanırsa, örfe uysun ve bedeli güzelce ödesin".(Bakara 2/178)

Ayette geçen "kadına kadın" ifadesinin neshedilmesi ve ayette geçmediği halde Müslüman birisinin Müslüman olmayan bir kişiyi öldürdüğünde kısas uygulanıp uygulanmayacağı konuları tartışmalıdır.[10][11] Şeriat yasalarına göre köle bir insan hür bir insanı öldürdüğünde kısas yapılır, ancak hür bir insan bir köleyi öldürdüğünde kısas yapılamaz.[12] Abdülaziz Bayındır'a göre ilgili ayet ile Tevrat hükümlerinden dişe diş, göze göz, kulağa kulak, buruna burun ve yaralamalarda misliyle karşılık verme gibi kısas hükümleri kaldırılmıştır.[13]

Hanefîler’e göre bir köleyi öldüren hür kimse de kısas cezasıyla öldürülür. Diğer mezhepler, hürlerin köleler karşısında kısas edilmeyeceği görüşündedir. Yaralamalarda Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelîler’e göre hür kişi köle mukabilinde kısas olunmaz.[14]

Anayasal eşitlik ve kısas değiştir

1982 Anayasası'nın “Kanun Önünde Eşitlik” başlığını taşıyan 10’uncu maddesi şöyle demektedir: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”.

Kısas ile cezalandırma yöntemi bir eşitlik ilkesi gibi görünse de uygulamada tam bir eşitlik sağlanmaz. Örneğin failin hür bir insan olması durumunda bir köle ile hür insan arasında kısas uygulanmaz.

Kısasın eşitlik ilkesi olarak değerlendirilebilmesi için cezanın eş değer olarak uygulanmasının yanında suçlu şahıslar arasında fark gözetilmemesi gerekmektedir. Eşitlik ilkesi ya da kuralı, bütün hukuk sistemlerinin temelini oluşturan en belirgin hukuk kuralıdır.

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ it is the case that in ancient times, collective responsibility was a common practice, as exemplified by retaliation of victims and their sympathizers against an offender’s family or community https://www.researchgate.net/publication/337068065_Individual_Versus_Collective_Responsibility_It_Takes_a_Village 2 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Next Levmore turns to strategic threats in the Bible and one section of the Laws of Hammurabi. He examines the stories of Solomon, Joshua, Jonah, and Adam and Eve, looking for hints of overextraction. Levmore posits that a sensible strategy for uncovering wrongdoers is to threaten to punish a group that contains the wrongdoer so severely that even the wrongdoer has an incentive to confess, thus sparing himself an even worse fate. https://scholarship.kentlaw.iit.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=3012&context=cklawreview 2 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ name="sabah.com.tr"> Kabile fertlerinden birine karşı işlenen suç bütün kabileye karşı işlenmiş sayıldığından cezalandırmada suçlunun kabilesine mensup olma yeterli sebep kabul edilerek suçlu suçsuz ayırımı gözetilmeksizin misilleme cihetine gidiliyor, ayrıca suçta kasıt-hata ayırımı yapılmayarak maddî sonuçla yetiniliyordu.https://www.sabah.com.tr/sozluk/sosyoloji/kisas-nedir 7 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ Tribal conflict management and resolution was built upon these two principles. In primitive societies, the most usual criteria for punishment is 'a life for a life'. This was also valid for the pre-Islamic Arabs. When blood was spilled, the system of mutual revenge took place in the form of tribal retaliation ( qisas ). If the killer could not be found, a close relative could be killed as a substitute or the bloodwit (diyah) was taken as a less-honourable substitution. https://zh.booksc.eu/book/52479161/c42c5a 29 Ocak 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 2 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ocak 2020. 
  6. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 7 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021. 
  7. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 2 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ağustos 2023. 
  8. ^ Örneğin mağdurun kafasında meydana getirilen ve ölümle sonuçlanmayan böyle müessir fiillerde uygulanacak kısasın suçluda ağır yaralanma, hatta ölüm ile sonuçlanma ihtimali büyük olduğundan bu durumlarda kısas yerine zorunlu bedel ödenir. https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=K%C4%B1sas&action=edit 27 Mart 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Arif tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler
  10. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. 
  11. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 15 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. 
  12. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. 
  13. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. 
  14. ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2020.