Habeşistan'a Hicret

Müslümanların ilk hicreti
22 Eylül 2024 tarihinde kontrol edilmiş kararlı sürüm gösterilmektedir. İnceleme bekleyen 7 değişiklik bulunmaktadır.

Habeşistan'a Hicret, İslam peygamberi Muhammed'in Mekke'deki birkaç Müslümanın, Kureyş kabilesinin

Habeşistan'a Hicret
TarihMS 613-615
KonumHicaz, Arap Yarımadası ve Aksum, Aksum Krallığı
AmaçKureyş'in zulmünden kurtulmak için
Katılanlarİlk Müslümanlar
Sonuçİlk Müslümanların bir kısmı Aksum'a yerleşti

Müslümanlara yaptığı zulümden ötürü Habeşistanda bulunan Hristiyan lider Ashame'nin ülkesi olan Aksum Krallığı'na Hicret etmesini istemesiyle 613 ve 615 yılında gerçekleşen göç olayıdır. Muhammed'in peygamberlikle görevlendirilişinin beşinci yılında ikinci göçde altınca yılın başlarında olmak üzere iki defa hicret ettiler. Bu hicretler birinci Habeşistan hicreti ve ikinci Habeşistan hicreti olarak adlandırılır. Sahabe'nin bazıları Mekke'ye döndüler ve Muhammed ile birlikte Medine'ye göç ettiler, diğerleri ise Aksum'da kaldılar ve 628'de Medine'ye ulaştılar[1][2]

Birinci ve İkinci Göç

değiştir

İlk göç grubu 12 erkek ve 4 kadından oluşmaktaydı ve Muhammed'in kızı Rukiyye bint Muhammed, üçüncü Halife olan Osman'ı içeriyordu. göçten önce Muhammed'in, en önemli arkadaşlarından biri olan Osman bin Maz'un grup lideri olarak seçildi.

Bir yıl sonra hicret edenler Kureyşlilerin İslam'a döndüğüne dair söylentiler duydular ve bu da onları Mekke'ye geri dönmeye yöneltti. Mekke'ye geldiklerinde duyumların yalan olduğunu öğrenen müslümanlar 615 yada 616 yıllarında yılında tekrar Aksum krallığına doğru yola çıktılar bu sefer Göçmen grubu toplamda 83 erkek ve 18 kadından oluşuyordu.[3]

Hicret edenlerin geri talep edilmesi

değiştir

Kureyşliler Müslümanların Aksum'a göç etmeyi planladığını öğrendiği zaman önce grubun peşine askerler gönderdip ardından esirlerin geri talebi için Ashame'ye Amr bin Âs liderliğinde bir heyet gönderdiler. Heyet Aksum'un ileri gelen generalleri ile görüşüp Ashame ile bir toplantı istediğini belirttiler. Amr bin Âs Müslüman göçmenlerin, ne Mekkelilerin ne de Aksumluların duymadığı türden yeni bir din icat eden isyancılar olduğunu ve akrabalarının geri dönmelerini istediğini ileri sürdü. Habeşistan Necaşi'si olan Ashame onlara bir görüşme izni verdi, ancak nihayetinde savunmalarını duyana kadar göçmenleri teslim etmeyi reddetti.[4]

Heyet, Hicret eden Müslümanlar, Piskoposlar ve Ashame huzurunda bir toplantı yapıldı Cafer bin Ebu Talib kendisini şöyle savundu;

Ey Hükümdar! Biz cahiliye karanlıkları içinde yüzen bir kavimdik. Putlara tapar, ölü hayvan eti yer, günah işlerdik. Akrabalarla ilişkiyi keser, komşulara kötü davranırdık. Aramızda güçlü olanlar zayıfları ezerdi. Allah bize aramızdan soyunu, doğruluğunu, güvenirliğini ve iffetini bildiğimiz bir elçi gönderinceye kadar bu şekilde yaşamaya devam ettik. Allah’ın elçisi, bizi Allah’ı birlemeye, O’na ibadet etmeye, bizim ve atalarımızın O’nun dışında ibadet ettiğimiz putları ve taşları terketmeye davet etti. Bize doğru söylemeyi, emaneti yerine getirmeyi, akrabaları ziyaret etmeyi, komşulara iyi davranmayı; haramlardan sakınmayı ve insanları öldürmemeyi emretti. Bize kötü ve günah fiiller işlemeyi, kötü söz söylemeyi, yetimlerin malını yemeyi, iffetli kadına iftira etmeyi yasakladı. Allah’a ibadet etmeyi ve O’na herhangi bir şeyi ortak koşmamayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi ve oruç tutmayı emretti. Onu tasdik ettik, ona inandık ve Allah’tan getirdiği mesajlar doğrultusunda ona uyduk. Böylece sadece Allah’a ibadet ettik ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmadık. Bize haram kıldığını haram, helal kıldığını helal kabul ettik. Yüce Allah’a ibadetten ayrılıp eskisi gibi putlara tapmamız ve daha önce helal gördüğümüz kötülükleri helal görmemiz için kavmimiz bize düşmanlık yaptı. Bizi işkencelere maruz bıraktılarve dinimizi terk etmemiz hususunda baskı yaptılar. Mekkeliler bize zulmedince ve baskılarını arttırıp dinimizi yaşamamıza izin vrmeyince senin memleketine geldik. Birçok hükümdar arasından seni seçtik ve sana komşu olmayı tercih ettik. Senin yanında zulme uğramayacağımızı umarak geldik ey hükümdar![5]

Habeşistan Necaşisi Ashame Kuran'dan birkaç ayet istedi ve Cafer bin Ebu Talib Kur'an'ın Meryem Suresi'nden bir bölüm okudu ve Kur'an'ın İncile benzerliğinden bahsetti. Amr bin Âs krala Müslümanların İsa'ya saygısızlık ettiğini söyledi. Müslümanlar, Necaşi'nin onları İsa hakkındaki görüşleri hakkında tekrar sorgulamak için çağırdığını duyduklarında bir cevap bulmaya çalıştılar, ancak sonunda aldıkları vahiy ile konuşmaya karar verdiler. Cafer Necaşi'ye İsa'yı "Tanrı'nın hizmetkarı, peygamberi, ruhu ve Meryem Ana'ya attığı sözü " olarak gördüklerini söyledi. ve ardından Necaşi ülkelerinde istedikleri kadar kalabileceklerini söyledi.[6]

Aksum'daki göçmenlerin çoğu 622'de Mekke'ye döndü ve Muhammed ile birlikte Medine'ye hicret etti, geride kalan grup ise 628'de Medine'ye gitti.

Habeşistan'a Hicret ile ilgili ayet

değiştir

"Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince: Onları dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Ahiretin mükafatı ise büyüktür. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederek sabretsinler." (Kur'an, Nahl, 41-42)[7]

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Habeşistan'a Hicret Ne Zaman Yapıldı?". Hiranur İlim ve Hizmet Derneği. Erişim tarihi: 21 Eylül 2024. 
  2. ^ "HABEŞİSTAN HİCRETİ » Sorularla İslamiyet". Sorularla İslamiyet. 17 Şubat 2006. Erişim tarihi: 21 Eylül 2024. 
  3. ^ "Index". anabilgi.anadolu.edu.tr. Erişim tarihi: 21 Eylül 2024. 
  4. ^ Apak, Adem. “HABEŞİSTAN HİCRETİ ÜZERİNE MÜLAHAZALAR”. Siyer Araştırmaları Dergisi 2 (Haziran 2017), 27-44.
  5. ^ "Cafer bin Ebu Talib'in yaptığı meşhur konuşma". Erişim tarihi: 22 Eylül 2024. 
  6. ^ "Habeşistan'a Hicret ve Adil Hükümdar Necaşi". Diyanet Haber. Erişim tarihi: 21 Eylül 2024. 
  7. ^ "Nahl Suresi 41.-42. ayetlerinin tefsiri". kuran.diyanet.gov.tr. Erişim tarihi: 21 Eylül 2024.