Dragon (yelkenli)

Mevcut Kurallara Göre Teknik Özellikler


D


Yolcu sayısı 3 (Tek trapez)
Su hattı uzunluğu 4400 mm 14 ft 7in
Tüm uzunluk 8900 mm
Borda 1950 mm
Draft 1200 mm
Omurga ağırlığı (tertibat ile birlikte) 1700 kg
Floğun tamamının yelken alanı 11.7 m²
Güvertenin tamamının yelken alanı 16 m²
Üç köşe yelken alanı 23.6 m²
Eskiden Olimpik Sınıftı

Dragon, 3 kişilik, yaklaşık 2 ton ağırlığında, yıllarca olimpik kalmış bir sınıftır fakat şu anda olimpiyatlarda yer almamaktadır. Denizci kişiliği, sürat ve zarafetin bütünleştiği dengeli yapısı ile Dragon sınıfı tekneler pek çok denizcinin hayallerini süslemektedir.

Dragon'un Tarihi değiştir

Johan Anker adında bir Norveçli tarafından 1929 yılında tasarımı tamamlanan Dragon’un orijinal tasarımı Norveç (fyord) iç sularında rahatlıkla seyahat edilebilecek iki ranzalı bir kabini içermektedir. Sahipleri tarafından çok çabuk benimsenen tekne, on yıl içinde avrupa genelinde bir üne kavuşmuştur.

1937 yılında sınıf için ilk kez "Gold Cup" adı altında Clyde Yelken Kulübü tarafından yarışma düzenlenmiştir. Gold Cup'ın Dragon sınıfı için en önemli şampiyonluk olması ve yat yarışları dünyasında prestijli bir trophy olması çok uzun sürmedi.

Dragon İsminin Kökeni değiştir

İlk tekneler tasarımcısının tersanesinde (Anker ve Jansen Tersanesi) alım gücü düşük genç yelkenciler için ucuz bir hafta sonu gezinti teknesi olarak üretilmiştir. Tasarım IRYU (şimdiki adı ile ISAF’a) bildirilirken Anker veya bir başkası tarafından Anker ismi Norveç dilindeki karşılığı olan Draggen sözcüğüne çevrilmiş, Draggenin okunuşunun İngilizcede dragona benzemesi nedeniyle zaman içinde sınıfın ismi İngilizce ve diğer dillerde Dragon olarak sabitlenmiştir. Efsaneler, kulaktan kulağa nesilden nesile aktarılırken büyür ve gelişir. Ejderha anlamına gelen bu isim gerçek bir efsaneye olan tekne çok yakışıyor, hikâyesi her ne olursa olsun gene de güzel bir isim.

 
Dragon

Olimpiyat Oyunları ve Dragon değiştir

Dragon’un olimpik bir sınıf olması 1948 yılına rastlar. Bu statüsünü 1972 Münih Olimpiyatları'na kadar korumuştur. Oyunlardan çıkartıldıktan sonra gerçek popülerliğini sürdüren tek sınıf olmuştur. Bunda en büyük pay, tasarımın kontrollu bir gelişim içinde olması gösterilmektedir. 1973 yılında Borge Borresen tarafından bir G.R.P şartnamesi oluşturulmuş ve 1970 yılında yapılan metal seren direği bu şartname içinde yer almıştır. Seren direğinde yapılan bu modifikasyon, bu sınıfta yapılanlar içinde bir kilometre taşı olarak kabul edilmektedir. Tamamı ile ahşap olarak üretilmiş (çoğunluğu eski) tekneler ile GRP üretimleri arasında eşit şartlar sağlanmış ve GRP üretimlerinin inanılmaz katı ve dengeli olması, bu sınıftaki rekabeti en üst seviyeye taşımıştır.

Dragon'un Tasarımı değiştir

Dragon’a karakteristiğini veren uzun omurgası ve zarif çizgisi değişmemiş, ancak günümüz üretimlerinde konstruksiyonda son teknoloji kullanılarak dayanıklı ve bakımı kolay bir gövde elde edilmiştir. GRP son dönemde yaygın olarak kullanılmakta, ancak hem yeni hem de eski ahşap konstruksiyona sahip tekneler düzenli olarak büyük yarışmalarda yelkencilerin becerileri oranında birbirlerini geride bırakabilmektedir. Teknenin herhangi bir yerinde farklı malzeme kullanımının hoş karşılanmaması ve onstruksiyonun tüm alanlarında getirilmiş katı kurallar sayesinde bir parça hız artışı için design değerlerinden fedakarlık edilmesi engellenmiştir. Dragon’un cazibesinin uzun süre dayanmasının temeli armasından yatmaktadır. Çok iyi dengelenmiş yelken planına sahip olması, teknenin kullanımını kolaylaştırmakta ve bu da otritelerce yarış tekneleri içinde kontrolü en kolay ve esnek armalardan biri olarak öne çıkarılmasına kadar giden yolu açmıştır. Serenler ve yelkenler yarış sırasında sınırsız ve kolayca ayarlanabilmekte ve maharetli mürettebata her şart altında optimum düzeni yakalama imkânını vermektedir.

Diğer sınıflardakinin aksine optimum vücut ağırlığına olan ihtiyaç Dragon’da bertaraf edilmiştir. Dragon yarışlarının kaba kuvvet ile kazanılması mümkün değildir. Dragon’un tasarım felsefesi onu aşırı yakın seyrin olağan olduğu, yarışlarda hız avantajından çok mürettebatın şartlara ve kurs boyunca uyguladığı taktiklerde gösterdiği ustalığına bağlı olarak öne çıklıdığı bir sınıf olmasını sağlamıştır.