Ahmed Vefik Paşa
Ahmet Vefik Paşa (3 Temmuz 1823 – 2 Nisan 1891), Yunan asıllı Türk devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı. İlk ilmî Türkçülerden biridir.[1] İki defa Maarif Nazırlığı (Eğitim Bakanı) yaptı; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda, İstanbul vekili olarak yer aldı ve başkanlığı üstlendi. 4 Şubat 1878–18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882–3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa sadrazamlık görevine getirilmiştir.
Ahmed Vefik Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 1 Aralık 1882 – 3 Aralık 1882 | |
Hükümdar | II. Abdülhamid |
Yerine geldiği | Mehmed Said Paşa |
Yerine gelen | Mehmed Said Paşa |
Görev süresi 4 Şubat 1878 – 18 Nisan 1878 | |
Hükümdar | II. Abdülhamid |
Yerine geldiği | İbrahim Edhem Paşa |
Yerine gelen | Mehmed Sadık Paşa |
Meclis-i Mebûsan Başkanı | |
Görev süresi 18 Mart 1877 – 30 Ekim 1877 | |
Hükümdar | II. Abdülhamid |
Yerine geldiği | Yeni makam |
Yerine gelen | Hasan Fehmi Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 3 Temmuz 1823 İstanbul, Osmanlı Devleti |
Ölüm | 2 Nisan 1891 (67 yaşında) İstanbul, Osmanlı Devleti |
Defin yeri | Aşiyan Mezarlığı, İstanbul |
Lehçe-i Osmânî'nin yazarı olan paşa, devlet adamlığının yanı sıra, 16 dil bilen bir bilim insanıdır.[2] Bursa valiliği sırasında bu kentte bir tiyatro yaptırmakla ün kazanmıştır.[3]
Yaşamı
değiştirKimi kaynaklara göre 3 Temmuz 1823'te İstanbul’da doğdu (ancak doğum tarihi hakkında 1813’ten 1823’e kadar değişik kaynaklar gösterilir.[4])
Yunan kökenli[5] Hariciye Nezareti memurlarından Ruhittin Efendi’nin oğludur. Dedesi Yahya Naci Efendi, Müslüman Osmanlı memurlara yabancı dil öğretmek için kurulan ve devletin yıkılışına kadar varlığını sürdüren Tercüme Odası’nın ilk Müslüman çevirmenidir. Babası da Fransızca bilirdi ve çevirmenlik yapmış, Tercüme Odası’nda çalışmış bir kişiydi. Türk edebiyatının büyük şairlerinden Abdülhak Hamid Tarhan’ın babası Hayrullah Efendi ile de kardeş çocuğu olan[6] Ahmet Vefik Paşa’nın yetiştiği aile çevresi onu dil öğrenmeye, çevirmenlik yapmaya yöneltmiştir.
1831 yılında İstanbul’da başladığı eğitimini, babasının görevi nedeniyle gittiği Paris’te dönemin gözde okullarından Saint Louis Le Grand Lisesi’nde tamamladı. Babası, Paris’e elçi olarak atanan Mustafa Reşit Paşa’nın tercümanlığını yapmaktaydı. Kendisi de Paris’te bulunduğu süre içinde Fransızcayı ana dili gibi öğrendi. Fransızcanın yanı sıra İtalyanca, Yunanca ve Latince de öğrendi.[4]
Tercüme Odası
değiştir1837’de yurda döndüğünde Tercüme Odası’nda memuriyet hayatına başladı. 1840'ta elçilik katibi göreviyle Londra’ya gitti ve İngilizce öğrendi.
İki yıl sonra Sırbistan’da, İzmir’de, Memleketeyn’de (Eflak ve Boğdan) geçici ve özel görevler aldı. Bu arada İstanbul’a döndükçe aşaması yükseltilerek Tercüme Odası’na atandı.
Kısa bir süre pasaport dairesinde müdürlük yaptı. Sonra uyrukluk işlerini çözmek ve sonuçlandırmak için İzmir’e gönderildi. 1845 yılında İzmir’den dönünce görevi yükseltilerek “Tercüme Odası Mümeyyiz’i”, 1847’de “mütercim-i evvel” (baş çevirmen) oldu. 1847’de devletin ilk resmî salnamesinin hazırlanması işi kendisine verildi.[6]
1849’da mütercim-i evvel rütbesinin yanı sıra başmümeyyizlik rütbesini aldı.[6] Aynı yıl Reşit Paşa tarafından kendisine Aydın’da bir çiftlik hediye edilen ünlü Fransız şair Alphonse de Lamartine’in rehberliği ile görevlendirildi, onunla bir buçuk ay geçirdi.[6]
1849 yılında Macaristan mültecileri olayını çözmek için görevlendirildi. Olağanüstü yetkilerle Memleketeyn’de komiser vekili olarak görevlendirilen Ahmet Vefik Paşa, İstanbul’a döndüğünde Memleketeyn ile ilgisini kesmedi ve bu yerler hakkında rahatça bilgi edinebilmek için Rumence öğrenmeye başladı.[4]
Encümen-i Dâniş üyeliği
değiştir1851’de pek çok konudaki derin bilgisi nedeniyle, diğer resmî görevlerinin yanı sıra, yeni kurulan Encümen-i Dâniş adlı bilim kuruluna üye seçildi ve bu üyeliğin gerektirdiği çalışmaların içinde yer aldı.
Tahran elçiliği
değiştirVefik Paşa, 1851’de Encümen’i Daniş’de görevlendirilmesinin hemen ardından Tahran’a elçi olarak atandı ve dört yıl bu görevi sürdürdü. Tahran’da elçilik binasını Osmanlı Devleti toprağı olarak ilan edip bayrak çektiren Ahmet Vefik Paşa, elçilik binalarına bayrak asma adetini getiren kişi oldu.[4] Paşa, gittiği yerlerde resmî görevlerinin yanı sıra özel olarak dillerini, kültürlerini, geleneklerini öğrenmek adetinde idi. İran’da Fars dilini ve İran tarihinin kökenlerini öğrendi; bu ülkenin edebiyat, felsefe ve din konuları ile de yakından ilgilendi.[4] Tahran’da doğu dillerini incelemesi ve dillerin tarihsel gelişimine kafa yorması onu Osmanlıcanın Farsça ve Arapçanın etkisinden kurtarılması düşüncesine sevketti. Türkçü bir tutum geliştirdi.[6]
Diğer devlet görevleri
değiştirKüçük yaşlardan beri kendisini koruyan Reşit Paşa’nın Abdülmecid’e sadrazam olması ile önemli görevlere getirilen Ahmet Vefik Paşa, “Meclis-i Valay-i Ahkâm-ı Adliye” üyeliği (1855), “Deavi Nazırlığı” (1857), Paris elçiliği (1860) yaptı. Paris büyükelçiliği sırasında III. Napolyon ile aralarında yaşanan gerilim, fıkralara konu oldu.[4]
Paris sefaretinden İstanbul’a döndükten sonra 1862’de Darülfünun’da Hikmet-i Tarih (tarih felsefesi) hocası, aynı sene içinde Bursa’da Evkaf Nâzırı oldu.
Darülfünun hocalığı sırasında “Şecere-i Türkiye” (Türklerin soy kütüğü) adlı eseri Çağatay Türkçesinden İstanbul Türkçesine çevirdi; Türklerin tarihinin Osmanlı tarihi ile başlamadığını savundu. Ayrıca “Lehçe-i Osmânî” (Osmanlı lehçesi) ve Türk lugati hazırlayacak değişik Türk lehçelerinin varlığını gösterdi.
Evkaf Nazırlığı görevi sırasında çeşitli zelzelelerde, özellikle de 1855 depreminde hasar görmüş ve o güne kadar onarım görmemiş Osmanlı yapılarını tamir ettirdi. 29 Mayıs 1862 yılında Padişah Abdülaziz tarafından Divan-ı Muhasebat Reisliği'ne tayin edilen Ahmet Vefik Paşa bugünkü adıyla Sayıştay'ın ilk başkanlığını yapmıştır.[kaynak belirtilmeli]
1864 yılında halkın şikayetleri üzerine Bursa'daki görevinden alınarak yıllarca resmî bir görev verilmedi,[kaynak belirtilmeli] bu süre içinde Türk tarih ve edebiyatına yeni eserler ve tercümeler kazandırdı.
Mehmet Emin Ali Paşa’nın ölümünden sonra Mahmut Nedim Paşa’nın sadrazam olması ile kendisine yeniden devlet görevleri verildi. 1872’de birinci defa olarak Maarif Nâzırı olarak atandı ama 1873'te görevden alındı. Kısa bir süre Edirne Valiliği yaptı. 1876’da Petersburg Bilim Akademisi’ne üye seçildiği için Petersburg’a gitti. Lehçe-i Osmânî adlı eserini ortaya çıkarmasında, ona Türk lehçelerini inceleme fırsatı veren bu seyahat etkili olmuştur.
Meclis-i Mebusan Başkanlığı
değiştir18 Mart 1877’de çalışmalarına başlayan ilk Meclis-i Mebusan’ın İstanbul üyesi olarak seçilen Vefik Paşa, Mebusan’ın başkanlığını yaptı. Divan-ı Muhasebat Reisi oturumlarını diktatörce idare ettiği yolunda eleştirilere uğradı.[4] 30 Ekim 1877'de Meclis-i Âyan üyeliğine atanmıştır.[7]
Sadrazamlığı
değiştir1878’de tekrar Maarif Nazırı, daha sonra da sadrazam oldu ve yüzyıllardır kullanılan “sadrazam” sözcüğünü “başvekil” olarak değiştirdi.[6] Bu göreve geldiği sırada İmparatorluk, 93 Harbi’nden yenik çıkmıştı. Rusya ile yapılan ağır anlaşma koşullarını hafifletmek için çalıştı ve donanmanın teslimini önledi.[4] Abdülhamid’i hal edeceği yönündeki bir jurnal nedeniyle 18 Nisan 1878’de görevinden azledildi.[4]
Bursa valiliği
değiştir1879-1882 yılları arasında Bursa valisi olarak görev yaptı. Valiliği sırasında Bursa yolları ve caddelerini Paris belediye başkanı George Euègene Haaussmann’dan esinlenerek yaptırdı.[8] Bursa’da zarar görmüş pek çok önemli anıtın onarımı şehre getirttiği Fransız mimar Leon Parvillee tarafından gerçekleştirildi.[8] Ayrıca şehre Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası, Tiyatro binası yaptırdı.
Yaptırdığı tiyatro binasında çevirdiği Molière eserlerinin sahneye konulmasını sağladı; İstanbul’da yıktırılan Gedikpaşa Tiyatrosu’nun oyuncularını himayesine alarak Bursa’ya getirtti; sahnelenecek oyunların dekorundan provalarına kadar her şeyiyle ilgilendi.[4] Ahmet Vefik Paşa’nın kurduğu bu tiyatro, İstanbul dışında Anadolu’da kurulan ilk tiyatro idi. Onun izinden giderek Adana valisi Ziya Paşa da 1880 yılında Adana’da bir tiyatro yaptırdı.[8]
Paşa, ayrıca valiliği sırasında “Müntehabât-ı Durub-ı Emsal” (Atalar Sözlüğü) adlı yapıtının içeriğini 5000 maddeye çıkarıp Hüdevandigar Matbaası’nda yeniden bastırdı (1881).[6]
Son yılları
değiştir1882’de Bursa valiliği görevinden alınan paşa, Mehmet Sait Paşa’dan boşalan başvekillik makamına tekrar başvekil atandı ama üç gün sonra görevden alındı ve bir daha kendisine resmî bir görev verilmedi. Padişah II. Abdülhamid’in onu başvekilliğe atayıp üç gün sonra görevden almasının bâzı vekillere gözdağı vermek için olduğu öne sürülür.[4]
Ahmet Vefik Paşa, bu olaydan sonra ölümüne kadar Rumelihisarı’ndaki evinde ilmi ve edebi çalışmalar yaptı. Oluşturduğu kütüphane, “İstanbul’un en zengin kütüphanesi” olarak tanındı.[4] (2 Nisan 1891’de (bâzı kaynaklara göre 1890’da[4]) İstanbul’da Rumelihisarı’ndaki köşkünde hayatını kaybetti; Rumelihisarı’nda Kayalar Mezarlığı’na defnedildi.
Kütüphanesi
değiştirAhmet Vefik Paşa’nın ünlü kütüphanesi, ölümünden sonra kısım kısım satılmış, satış 1902’ye kadar sürmüştür. 1902’de kütüphane binası ve kalan kitaplar Rıza Paşa adında biri tarafından satın alındı. Rıza Paşa Koleksiyonu daha sonra Maarif Nezareti tarafından satın alınmış ve Darülfünun’a verilmiştir.[4] Kütüphane binası ise 1927 yılında satıldı.[2]
Eserleri
değiştir- Müntehabât-ı Durub-ı Emsal (Atasözleri) (1862): Türkçe atasözlerini toplayan eseri.
- Hikmet-i Tarih (1865) (Tarih Felsefesi)
- Fezleke-i Tarih-i Osmânî (1869) (Kısa Osmanlı Tarihi)
- Secere-i Türkî(1867) :Doğu Türkçesinden çevrilmiştir.
- Lehçe-i Osmanî :İlk Türkçe sözlüklerden birisidir.
- Çevirileri ve Moliere Uyarlamaları: Vefik Paşa, Moliere’in 17 eserini uyarladı, Victor Hugo ve Voltaire’in eserlerini tercüme etti.
Kaynakça
değiştir- ^ Gökalp, Ziya (Mart 2003). Türkçülüğün Esasları. İstanbul: Kumsaati Yayıncılık. s. 9. ISBN 9758414321.
- ^ a b "Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967". 20 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2011.
- ^ Türk Edebiyatı Ders Notları 17 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., MEB, Erişim tarihi: 17 Nisan 2016
- ^ a b c d e f g h i j k l m n Atilla Şahiner, "Ahmet Vefik Paşa’nın Tarih Anlayışı", Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, 2007 http://acikarsiv.atauni.edu.tr/browse/479/562.pdf 11 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ Berkes, Niyazi – Ahmad, Feroz (1998). The development of secularism in Turkey. C. Hurst & Co. Publishers. s. 29. ISBN 1-85065-344-5.
Ahmed Vefik Pasa (1823-91), the grandson of a Greek convert to Islam and the holder of several of the highest positions, was one of those interested in Turkish studies.
- ^ a b c d e f g Barış Özkul,"Tanzimat Döneminde Tercüme Odasında Yetişine Bir Çevirmen-Aydın: Ahmet Vefik Paşa", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2009]
- ^ Türkiye Büyük Millet Meclîsi Vakfı Yayınları No : 15 Türk Parlamento Tarihi Meşrutiyete Geçiş Süreci I. ve II. Meş-rutiyet II. Cilt Ayan Ve Mebûsân Meclisleri Üyelerinin Özgeçmişleri Prof. Dr. İhsan Güneş Türk Parlamento Tarihi Araştırma Grubu sayfa 8
- ^ a b c Ali Özçelebi, Ahmet Vefik Paşa, Bursa ve Molière,Bursadakultur.org sitesi 25 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., (Erişim tarihi: 25.06.2011)
Ayrıca bakınız
değiştirDış bağlantılar
değiştir- Buz, Ayhan (2009) " Osmanlı Sadrazamları", İstanbul: Neden Kitap, ISBN 978-975-254-278-5
- Danișmend, İsmail Hâmi (1971),Osmanlı Devlet Erkâni, İstanbul: Türkiye Yayınevi
- Kuneralp, Sinan (1999) Son Dönem Osmanlı Erkan ve Ricali (1839 - 1922) Prosopografik Rehber, İstanbul:ISIS Press,, ISBN 9784281181.
- İnal, İbnülemin Mehmet Kemal, (1964) Son Sadrazamlar 4 cilt, Ankara: Millî Eğitim Basimevi, (Dergah Yayinevi 2002) (Google books [1]12 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.,
- Tektaş, Nazim (2002), Sadrâzamlar Osmanlı’da İkinci Adam Saltanatı, İstanbul:Çatı Yayınevi (Google books: [2]7 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Ahmed Hamdi Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 4 Şubat 1878 - 18 Nisan 1878 |
Sonra gelen: Mehmed Sadık Paşa |
Önce gelen: Mehmed Said Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 30 Kasım 1882 - 3 Aralık 1882 |
Sonra gelen: Mehmed Said Paşa |