Adanalı Theofilus

Adanalı Teofilus (? - y. 538) 6. yüzyılda yaşamış bir ruhban, efsaneye göre Şeytan'la kilisede yetki kazanmak için anlaşma yapmıştır. Yortusu 23 Haziran ve 4 Şubattır.[1]

Adanalı Teofilus
Başdiyakoz Theofilus
Tövbekâr
DoğumBilinmiyor
Adana, Cilicia, Bizans İmparatorluğu
Ölümy. 538
Austrasia, Frank Krallığı
KutsayanlarDoğu Ortodoks Kilisesi
Katolik Kilisesi
Aziz ilanıPre-congregation
Yortu23 Haziran (Doğu Ortodoks Kilisesi) 4 Şubat (Roma Katolik Kilisesi)

Teofilus, Adana'da Kilikya Başpiskoposluğu'nun oybirliği ile yeni episkopos seçilmiş ancak kendisi tevazu gösterip bu vazifeyi reddetmiştir. Yerine seçilen episkopos, kötü niyetli ve mesnetsiz dedikodular sebebiyle Teofilus'u başdiyakozluk görevinden haksız bir şekilde azletti. Teofilus Şeytan'la iletişime geçmek için bir bir ruh çağırıcı bulmuştur. Yardımlarının karşılığı olarak, Şeytan ondan İsa Mesih'i ve Bakire Meryem'i inkâr etmesini, bunu bir anlaşma metniyle kayıt altına almasını, ve işbu anlaşmayı kendi kanıyla imzalamasını istemiştir. Teofilus şartları kabul etmiş ve Şeytan kendisini episkopos yapmıştır. Daha sonra; ruhunun geleceğinden endişe duymuş, tövbe etmiş ve Bakire Meryem'e onu bağışlaması için yalvarmıştır. Kırk gün oruç tuttuktan sonra, Meryem Ana ona bir görümde görünmüş ve sert sözleriyle azarlamıştır. Teofilus bağışlanmak için tekrar yalvarmış ve Meryem ona şefaat edeceğinin sözünü vermiştir. Teofilus otuz gün daha oruç tutmuş ve Meryem kendisine bir kez daha görünmüş, günahlarının bağışlandığını haber vermiştir. Ancak Şeytan, Teofilus üzerindeki etkisinden vazgeçmek istemez, üç gün sonra, Teofilus uyandığında göğsünde imzaladığı o lanetli anlaşma kağıdını bulmuştur. Ardından bu anlaşmayı alıp, hakkını gasp ettiği piskoposa götürmüş ve tüm yaptıklarını itiraf etmiştir. Hakkı yenen piskopos anlaşmayı yakmış ve Teofilus şeytanî anlaşmanın yükünden kurtulmanın verdiği saf sevinçten ötürü o an ölmüştür.[1]

Bu hikâye, Meryem'in şefaatinin gücü ve gerekliliğinin önemini anlatmak için Petrus Damianus, Clairvauxlu Bernard, Padovalı Antonio, Bonaventura ve çok sonraları Alfonso de Liguori tarafından da kullanılmıştır.

Hikâyenin aynı zamanda Faust'a da ilham olduğu düşünülmektedir.

Kaynakça

değiştir