Şeref ve Cesaret

Şeref ve Cesaret, (Özgün ismi: Hart's War (Hart'ın Savaşı), John Katzenbach'ın romanından uyarlanan, İkinci Dünya Savaşı'ndaki bir savaş esiri kampını konu alan 2002 Amerikan gerilim dram filmidir. Yönetmenliğini Gregory Hoblit'in yaptığı film Prag'daki Barrandov Stüdyolarında çekildi ve 15 Şubat 2002'de gösterime girdi. Başrolde Bruce Willis ve Colin Farrell'ın yer aldığı II. Dünya Savaşı yıllarında Alman esir kampında tutuklu Amerikalı askerlerinin kendi aralarındaki mücadelelerini, gururlarını ve kaçış planlarını anlatan filmdir.

Şeref ve Cesaret
Hart's War
Harts war film posteri
YönetmenGregory Hoblit
YapımcıWolfgang Glattes
Gregory Hoblit
David Ladd
Arnold Rifkin
SenaristBilly Ray
Terry George
Hikâye (eser)John Katzenbach
OyuncularBruce Willis
Colin Farrell
Jonathan Brandis
Terrence Howard
Marcel Iureş
MüzikRachel Portman
Görüntü yönetmeniAlar Kivilo
KurguDavid Rosenbloom
DağıtıcıMGM
TürüSavaş/Dram
Yapım yılı2001, ABD
Çıkış tarih(ler)i15 Şubat 2002
Süre125 dakika
Dilİngilizce
Almanca
Bütçe70 Milyon $
Hasılat$33.1 milyon

Albay McNamara (Bruce Willis) bir Alman savaş esiri kampı'nda özgürlüğünü yitirdiğinde, düşman hattını arkasında bile savaşmaya devam etmeye karar verir. Genç bir Teğmen (Collin Farrell) yardımlarıyla onu esir edenlere karşı zekice bir plan hazırlayan McNamara, kendi adamları ile savaşın kaderini değiştirmek için her şeyi riske atar.

Film karışık eleştiriler aldı ve 70 milyon dolarlık bütçesine karşı sadece 33.1 milyon dolar hasılat elde eden bir gişe bombası oldu.

Konusu değiştir

II. Dünya Savaşı'nda Bulge Muharebesi sırasında, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu istihbarat subayı Teğmen Thomas Hart (Colin Farrell) Alman kuvvetleri tarafından yakalanır. Hart'ı sorgulayan Almanlar, botlarını alıp ayaklarının donmasına neden olur ve onu çok soğuk bir hücrede çırılçıplak bırakarak sorgulamalara cevap vermeye zorlayarak direncini kırmaya çalışırlar. Hart daha fazla dayanamayarak sorgulamada yakıt depolarının nerede olduğunu harita üzerinde göstermek zorunda kalır.

Daha sonra trenle Almanya'nın Hemer kentindeki bir savaş esiri kampı olan Stalag VI'ya transfer edilir. Yoldayken bir 2 adet P-51 Mustang'ın saldırısına uğrarlar (Trenin üstüne ESİR harfleri boyanmış, ancak kalın karla kaplandığı için okunamamaktadır). Kendilerini kurtarmak isteyen, Esir'ler treni terk eder ve E-S-İ-R (P-O-W) harflerini vücutlarıyla heceleyerek daha fazla kayıp vermeyi önlerler. Yeni Esir kampına geldikten sonra, Teğmen Hart, rütbeli Amerikalı subay Albay William McNamara (Bruce Willis) tarafından küçük bir sorgulamadan geçer. McNamara yakalandıktan sonra Almanlarla işbirliği yapıp yapmadığını sorduğunda, Hart bunu reddeder. McNamara, Hart'ın sadece üç günlük sorgulamaya katlandığını söyleyince bunun bir yalan olduğunu anlar. McNamara bunu Hart'a açıklamaz, ancak diğer subayların bulunduğu ranzalara yatmasına izin vermek yerine onu rütbesiz askerlerin bulunduğu kışlaya gönderir.

Kısa süre sonra Teğmen rütbeli iki siyahi esir pilot kampa getirilir ve Hart'ın kışlasına gönderilir. Kamptaki tek Afro-Amerikalılardır ve subay statüsünde olmaları durumu daha da karmaşık hale getirir. Irkçı bir çavuş olan Vic W. Bedford bu iki pilotun en büyük düşmanı olur. Pilotlardan biri olan Teğmen Lamar Archer, Bedford'un ranzasına gizlice koyduğu bir silahı sakladığı gerekçesiyle Almanlar tarafından idam edilir. Kısa süre sonra Bedford öldürülmüş halde bulunur ve hayatta kalan diğer siyahi pilot Teğmen Lincoln A. Scott (Howard) misilleme olarak Bedford'u öldürmekle suçlanır. Savaştan önce bir hukuk öğrencisi olan Hart, Kamp komutanı Albay Werner Visser'in (Marcel Iureş) kabul ettiği bir mahkemede, McNamara tarafından sanık pilotu savunmak üzere avukatı olarak atanır.

McNamara, çok geçmeden Hart'a, yapılacak duruşmanın kampın yakınlardaki bir mühimmat fabrikasına (ABD Ordusunun yanlışlıkla bir ayakkabı fabrikası olduğuna inandığı) planlanan bir saldırıyı gizlemek için dikkat dağıtıcı olduğunu açıklar. Bedford'un, gardiyanların bunun için Archer'ı öldüreceğini bilerek, silahı Archer'ın ranzasına yerleştirdiği ortaya çıkar. Buna karşılık, Bedford gardiyanlara esir subayların gizlice yerleştirdiği telsizin yerini bildirmiştir. Ayrıca Bedford'un Nazilere McNamara'nın planını anlatması karşılığında para ve sivil kıyafetlerle kaçmayı planladığı da ortaya çıkar. McNamara, Bedford'un planını fark ettikten sonra bunu önlemek için onu öldürmüştür. Hart, üst düzey bir subay olarak McNamara'nın mühimmat tesisine planladığı saldırıyı gizlemek için bir siyahi Amerikalı pilotu (Scott) kurban edeceğini öğrendiğinde şoke olur. McNamara, Hart'a savaşta bazen birçok insanın hayatını kurtarmak için birinin feda edilmesi gerektiğini hatırlatır. Hart bunu kabul eder, ancak Lincoln Scott'ın değil, kendisinin (McNamara) kurban edilmesini sağlamak McNamara'nın görevidir. McNamara, Hart'ın üç gün sonra "Seviye 1" sorgulayıcısına nasıl ifade verdiğine atıfta bulunarak görev hakkında hiçbir şey bilmediğini, kendisinin ise aynı sorgulayıcı tarafından bir ay boyunca işkence gördüğünü söyler.

McNamara'nın hamlesi neredeyse başarılı olmuştur. Kaçan askerler yakındaki mühimmat fabrikasını bombalayarak yok eder. Ancak, askeri mahkemenin sonunda Hart, Teğmen Scott'ı kurtarmak için Bedford cinayetini kendisinin işlediğini söyleyerek yalan bir ifade verir. Bu arada kendilerini mahkeme sayesinde oyalayarak kazdıkları gizli tünelden kaçan askerleri fark eden Albay (Oberst) Visser çılgına döner. Mahkemede bulunan tüm Amerikalı askerlerin topluca infaz edilmesini emreder. Tam bu sırada Hart'ın itirafını duymuş olan McNamara, fikrini değiştirir ve sorumluluğu kabul etmek için Alman askeri üniforması girmiş bir şekilde kampın dış kapısının önünde belirir. İçeri girer ve Albay Visser'in yanına geldiği sırada emrettiği şekilde yakındaki mühimmat fabrikası havaya uçar. Albay Visser tüm bu işlerden sorumlu tuttuğu McNamara'yı kafasından vurarak infaz eder, kalan mahkumları da kışlasına gönderir. Üç ay sonra, Alman ordusu Müttefiklere teslim olur. Hapishane kampı serbest bırakılır ve Hart'da dahil hayatta kalan tüm mahkumlar evlerine gönderilir. Hart'ın son yorumları şeref, görev ve fedakarlığı öğrendiği yönündedir.

Oyuncular değiştir

Tepkiler değiştir

Hart's War karışık eleştiriler aldı. Film, ortalama 10 üzerinden 5.9 puanla yapılan 123 yoruma göre Rotten Tomatoes'de % 59 onay aldı.

CinemaScore tarafından ankete katılan seyirciler filme A + to F ölçeğinde ortalama "B" notu verdi.[1]

Şeref ve Cesaret (Hart's War) bir gişe bombasıydı. 70 milyon dolarlık bir bütçeyle üretilen film, dünya çapında yalnızca 33,1 milyon dolar hasılat elde etti.

Kasım 2003'te kendini asarak intihar eden Jonathan Brandis, hayatının son yıllarında azalmaya devam eden kariyeri hakkında depresyonda olduğunu söylemişti. Ayrıca, kariyerinin canlanacağı umudu ile bu filmde bir rol Brandis, Şeref ve Cesaret'deki rol aldığı sahnelerin kesilerek önemli ölçüde azaltıldığı zaman hayal kırıklığına uğradığı bildirildi.[2]

Kaynakça değiştir

  1. ^ "CinemaScore". cinemascore.com. 16 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2020. 
  2. ^ "A Teen Heartthrob Takes His Life". People. 6 Aralık 2003. 20 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2008. 

Dış bağlantılar değiştir