Şablon:GM/2017-06-08

Tebessüm ya da gülümseme, fizyolojide özellikle ağzın iki kenarındaki ve gözlerin çevresindeki kasların hareketiyle oluşan bir yüz ifadesi dir.

Gülümseyen bir simaya veya sık sık gülümseyen bir kişiye "mütebessim" veya "güleç" denir. İnsanlar arasında özellikle zevk ve eğlencenin ifadesi olsa da, istemsiz olarak endişenin (anksiyete) ifadesi de olabilir. Gülümsemenin kültür farkı gözetmeksizin, belirli uyarıcılara (stimulus) verilen normal tepki olduğuna dair birçok kanıt mevcuttur. Çoğunlukla gülümsemenin nedeni mutluluktur. Birçok çalışma gülümsemenin doğuştan gelen bir tepki olduğunu, ve hatta insan ceninlerinin gülümsediğini göstermektedir; yine de vahşi çocukların genellikle gülümsemediği bilinmektedir, bu var olan tezlere karşıt delil olabilir. Hayvanlar arasında, dişlerin gösterilmesi, gülümsemeye benzese de genellikle tehdit etmek için yapılır veya teslim olma işareti olup gülümsemek sadece yüz ifadesini değiştirmez, beynin fizik ve duygusal acısını azaltan endorfinler üretmesine neden olur ve böylece mutluluk hissi verir. (Devamı...)


Selahaddin Eyyubi ya da tam adıyla Selahaddin Yusuf bin Eyyub (Arapça: صلاح الدين الأيوبي, tam adı: الملك الناصر ابو المظفّر صلاح الدين يوسف ابن ايّوب; el-Melik el-Nasır Ebu'l Muẓaffer Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyub, Kürtçe: سەلاحەدینی ئەییووبی/ Selahedînê Eyûbî;), (d. 1138, Tikrit - ö. 4 Mart 1193, Şam), Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının kurucusu olan hükümdar. Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de KudüsHaçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son verdi, akabinde Hıristiyanların düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirdi.

Selahaddin Eyyubi'ye (Kudüs Fatihi / İngilizce: Conqueror of Jerusalem) tarih boyunca farklı etnik kökenler atfedilmiş, çeşitli milletler mirasını sahiplenmişlerdir. Yaygın görüş Selahaddin'in Kürt kökenli veya Arap olduğu yönünde görüşler de vardır. Öyle ki, El-Hazrecî'nin Eyyubileri ve Memlükleri anlatan eseri "Târihu Devleti'l-Ekrâd ve’l-Etrak" (Türkçe: Kürt ve Türk Devletinin Tarihi) ismini taşımaktadır (Mehmet Bayrak'a göre "ve’l-Etrak" kelimesi sonradan eklenmiştir). Eyyubiler uzmanı tarihçi Ramazan Şeşen Selahaddin Eyyubi'nin Revvadi aşireti Kürtlerinden olduğunu ancak Revvadilerin Kürtleşmiş, Ezd kabilesinden Yemenli Arap olduklarını ve tarihçi El-Yakubi ile İbnü'n Nedîm'in eserlerinde Revvadilerin Kürtleşmiş Arap oldukları bilgisinin yer aldığını söylemiştir. 13. yüzyıl'da yaşayan Ermeni tarihçi Heyton (Hethum) şöyle der: "Postea vero Sarraceni amiserunt dominium Egipti et Medi, qui Cordins vulgariter dicembantur; regni Egipti dominium occupaverunt." (Sonunda Araplar Mısır'ın yönetimini kaybettiler; ve Medler; "ki onlara Kürtler deniliyordu." Mısır'a egemen oldular.) Ayrıca İbn Haldun Mukaddime eserinde Selahaddin Eyyubi'den şu şekilde bahsetmiştir: "Frenkler, bu kiliseye tazirnde bulunur ve onun inşası ile iftihar ederlerdi. Nihayet Selahaddin Eyyubi el-Kurdi , Mısır ve Suriye mülküne müstakillen sahip oldu". Son dönemde yeniden ağırlık gösteren diğer bir görüş ise tarihçi İbn Haldun'un Mukaddime eserinde belirttiği üzere Selahaddin Eyyubi'nin atalarının, Yemen'in Himyeri vilayeti eşrafından Hezbâniyye Kürtlerinin Ravvadi aşretine mensup Araplardan olması ve bu aşiretin Himyeri bölgesini yüzyıllarca yönetmiş olan Devs hanedanına akraba olmasıdır. Tarihçi Yakubî'nin bir kaydına göre de Revadî Kürtleri, Revvâd b. El-Musanna el-Ezdî'den gelir ve bu şahıs da 758 yılında Basra'dan Azerbaycan'a yerleştirilen Yemen Araplarındandır. (Devamı...)