Slapstick

komedi türü

Slapstick komedi, sanatçıların abartılı ve genellikle dikkatsizce veya mantıksızca hareketler yaptığı bir tür komedi. Adını İtalyan commedia dell'Arte'de kullanılan "şakşak" aletinden alır. İki paralel parçadan oluşan bu alet birine vurulduğunda can yakmaz ancak yüksek bir şaklama sesi çıkartır. Slapstick komedide muz kabuğuna basıp düşmek, omuzda taşınan merdivenle insanlara yanlışlıkla vurmak, birine yumruk atmak isterken yanlışlıkla bir başkasına vurmak gibi fiziksel komedi unsurlarına sıklıkla başvurulur.

Slapstick komedi filmlerinin ünlü oyuncularından Charlie Chaplin

Slapstick komedi unsurları özellikle iki dünya savaşı arasında yaygınlaşan Amerikan komedi filmlerinde sıklıkla görülür.

Tarihçe değiştir

Sinemada David W. Griffith'in öğrencilerinden Mack Sennett (1884-1960) slaptick komedilerinin babası sayılır. Sennett, İtalyan Commedia dell'arte ilkesine göre çekilmiş beş yüzden fazla kısa filme imza attı. Filmlerinde filmin hızlı ya da tersten oynatılmasının komik etkisini kullandı ve kamerayı tiyatro seyircisinin sabit perspektifinden kurtararak oyuncu gibi hareketli hale getirdi.

1920'li yıllar boyunca başarılı yıldızlar, uzun filmler çekmeye başladılar. Eşi benzeri olmayan, daha çok sıra dışı karakterler yaratıyorlardı. Charles Chaplin'in duygulu serserisi, Buster Keaton'un "Stoneface"i, Harold Lloyd'un sakar delikanlısı "The Boy" ve Laurel ve Hardy ikilisinin (Stan Laurel ve Oliver Hardy) yarattığı zıt ama her zaman birlikte karakterleri ve Marx Kardeşler komedi tarihinin en usta karakterleri oldu. Genellikle vodvil ve varyetelerden gelen oyuncular, sinemayı Sennett ya da Hal Roach gibi yapımcıların yanında öğreniyorlardı. Belli bir senaryo olmaksızın, doğaçlamalarla çalışıyor; sıklıkla basit bir skeçten hareket ediyorlardı. Bu da çekim süresini belirsizleştiriyor, özellikle de filme para yatıranlar için önemli bir sıkıntı yaratıyordu. Chaplin iyi bir filmin çekiminin en az bir yıl sürmesi gerektiğini söylüyor ve bir film için yaklaşık 600 m. üstelik de filmde kullanılmayan 10 000 m. ham film harcıyordu.[1]

Sesli filmin ortaya çıkması özellikle sessiz film komedyenlerini olumsuz yönde etkiledi. Giderek ana akım üretime dahil olmak zorunda kaldılar. 1920'li yılların sonunda Buster Keaton MGM firmasıyla anlaşarak, bağımsız ve doğaçlama çalışmaktan vazgeçti. Katı stüdyo çalışması, gişe başarısı yapsa da, filmlerinde belirgin bir nitelik kaybını getirdi. Aynı şekilde Laurel ve Hardy de 1940'larda Twentieth Century Fox ve MGM'le anlaştıktan sonra kendilerini tekrarlayan çalışmalara imza attılar. Charles Chaplin bu duruma karşı, 1919'da Douglas Fairbanks ve D. W. Griffith gibi isimlerle bir araya gelerek United Artists şirketini kurdu. Şirketin amacı, bağımsız sanatçıların nitelikli filmlerine destek olmaktı.

Özellikleri değiştir

Slapstick filmler genellikle belli bir kalıba dayalı doğaçlamalardan oluşur. Filmin doruk noktaları genellikle bir pasta savaşı, ya da karmaşık bir polis grubunun işin içine karıştığı bir kovalamaca sahnesidir. Espriler düşme, şiddet ve çevreye verilen zarar üzerine kuruludur.

Etkileri değiştir

Slapstick'in etkileri günümüz Hollywood sinemasında da görülmektedir. 1960'lı yıllarda Pembe Panter serisi, kısmen Monthy Pyton ve daha sonraları David Zucker, Jim Abrahams ve Jerry Zucker ekibinin filmleri üzerinde slapstick etkisi hissedilir.

Notlar değiştir

  1. ^ Andrea Gronemeyer (1998). Film: Schnellkurs. Köln: Dumont. ISBN 3-7701-3844-9, s.56.