Meritokrasi

Yetenek ve zekaya dayanan yönetim şekli.

Meritokrasi, yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. Özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar. Osmanlı Devleti'ndeki devşirme sistemi buna benzer bir örnek olarak gösterilebilir.[1]

Kökeni değiştir

Meritokrasi sözcüğü ilk kez Britanyalı sosyolog Michael Young'ın hiciv tarzındaki eseri İngilizceRise of the Meritocracy (Meritokrasinin Yükselişi)'nde geçmektedir.[2][3] Bu kelime Latince Latincemeritum ile Yunanca kratein (Yunancaκρατεῖν) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Meritum; yeterli ve değer anlamına, kratostan türeyen krasi ise güç, etki ve kuvvet anlamına gelmektedir. Sözcükler birleşince ortaya çıkan sözcük ise toplumda değerlilerin, seçkinlerin güçlü ve etkili olmasını savunan bir görüşün adıdır. Dolayısıyla üst kademelerde zekâ, çalışkanlık ve diğer meslekî hünerleri bulunan kişilere yer verilmesi anlamına gelmektedir.

Sistem değiştir

Liyakat sistemi (İngilizcemerit system), siyasi kayırmacılık sisteminin uygulamada olumsuz sonuçlar vermesi neticesinde ortaya çıkan bir sistemdir. Sistem, 1883 tarihli “İngilizcePendleton Act”in ABD’de uygulanmasıyla başlanmıştır. Kayırma sisteminin ortaya çıkışından itibaren geçen zaman içinde devletin rolü büyük ölçüde değişmiştir. Devletin geleneksel düzenleyicilik işlevleri hem hacim yönünden katlanarak artmış, hem alan itibarıyla son derece genişlemiş; bunun sonunda devlet yeni ve büyük sorunlar üstlenmiştir. Devletin bu yeni görevlerini yerine getirebilmek için modern kamu personeli, zamanımızın sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknik problemlerini çözme gücüne sahip olmalıdır. Bu ihtiyaçlarla ve sorunlarla karşı karşıya kalan devlet, bunları çözümleme sorumluluğunu üzerine almış ve “liyakat sistemini” geliştirmiştir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi, yazarın Kamu ve Kamu Personeli kitabında bulunmaktadır.

Ayrıca sosyolog Melvin Tumin'in ifade ettiği üzere meritokrasi, toplum içerisinde bireylerin yetenekleri ölçüsünde rol almaları durumudur.

İngiltere merkezli Meritocracy Party, beş maddeden oluşan bir manifesto yayımlamıştır.[4] Bu maddeler şu şekildedir:

  1. Kayırmacılık yoktur: Ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
  2. Yandaşçılık yoktur: Başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
  3. Ayrımcılık yoktur: Cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. Yetenek her şeydir.
  4. Eşit imkânlar: Herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
  5. Tatminkar erdemler: En başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.

Eleştiriler değiştir

Balibar ve Wallerstein tarafından, nepotizmaya karşı ilerici uygulamaları olduğu vurgulandığı halde kapitalist toplum yapısından dolayı iyi eğitime ulaşmayı sağlayacak maddi imkânların yarattığı ayrıcalıkla iyi eğitilmiş olanın daha yetenekli ve zeki olanın önüne geçmesine neden olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.[5]

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ Cem Oğuz (1999). "Osmanlı: Toplum". Yeni Türkiye Yayınları. ss. c. 5. 
  2. ^ Paul Kamolnick (2005). "The just meritocracy: IQ, class mobility, and American social policy". Greenwood Publishing Group. ss. s. 87. 
  3. ^ Boris Ford (1992). "The Cambridge cultural history of Britain". Cambridge University Press. ss. s. 34. 
  4. ^ http://armageddonconspiracy.co.uk/The-Meritocracy-Party%282543605%29.htm[ölü/kırık bağlantı]
  5. ^ Balibar, Wallerstein (1990), Irk Ulus Sınıf, Kapitalizmin İdeolojik Gerilimleri sf. 42, 43, 44