17. yüzyılda Alman dili Böhme gibi mistiklerin eserleriyle dil hazinesi bakımından gelişmiştir.Bu dönemlerde kurulan Dil Cemiyetlerinin (Sprachgesellschaften) amacı da Almancayı yabancı tesirinden kurtarmak ve arılaştırmaktı.Almanya'daki dil kurumlarının bir örneği de Fransa'da Richelieu'nun 1635'te kurduğu Academie Française'dir.Prens Ludwig von Anhalt-Köthen,Floransa'daki Accademia Della Crusca (1602) adlı dil akademisini destekleyip, 1617'de de Almanya'da İtalyan örneğine göre yapılandırılmış olan Fruchtbringende Gesellschaft adlı dil kurumunu açmıştır.Palmenorden adlı başka bir dil kurumunun da açılmasının amacı yalnızca Almanca'nın Alamode Wesen yani Fransız tesirinden kurtulması değil,sınıf ve mezhep farkı gütmeyen bir kültür faaliyetinin gerçekleşmesini sağlamaktı.Üyelerinden de kültür seviyesini bakımlı bir dille yükseltmek istiyordu.Bu kurumun faaliyetleri arasında yabancı dillerden yapılan tercümeler,poetik çalışmaları,yani dile hizmet verebilecek eserler vardı.Bunun yanı sıra Zesen, 1642'de Hamburg'da Deutschgesinnte Genossenschaft 'ı, Löwenhalt, 1633'te Strassburg'da Aufrichtige Tannengesellschaft 'ı, Harsdörffer ise 1644'te Nürnberg'de Pegnitzschhæfer 'ı kurmuştur.Heidelberger Dichterkreis, Königsberger Kreis, Elbschwanenorden Sprachgesellschaft'lar arasındadır. Barok döneminin diğer önemli karekteristiği de poetikle ilgili çalışmalardır. Edebiyat sanatının tekniğini saptayıp bunları da bir ders kitabı şeklinde hizmete sunan bazı poetikçiler ve eserleri ise; Harsdörffer'in 1647'daki Poetischer Trichter, Zesen'in 1641'deki Hochdeutscher Helikon, Büchner'in 1636'daki Verskunst, Schottel'in 1641'deki Teutsche Sprachkunst eseridir ve tesiri 18. yüzyıla kadar gelmiş olan Martin Opitz ve eseri 1624'teki Buch von der deutschen Poeterei 'dır.