August Strindberg

Johan August Strindberg (22 Ocak 1849, Stockholm – 14 Mayıs 1912, Stockholm), İsveçli oyun yazarı ve romancıdır.

August Strindberg
DoğumJohan August Strindberg
22 Ocak 1849(1849-01-22)
Stockholm, İsveç
Ölüm14 Mayıs 1912 (63 yaşında)
Stockholm, İsveç
MeslekOyun, Deneme ve Roman yazarı, Şair, Ressam
Milliyetİskandinav
Vatandaşlıkİsveç
DönemModernizm
Edebî akımDoğalcılık
Dışavurumculuk


İmza

Oyunları, romanları ve kısa öyküleriyle tanınır. Yaklaşık yarısı tiyatro oyunu olan 120 kadar eser üreten Strindberg, Avrupa ve Amerikan tiyatrosu üzerinde büyük etkisi olmuş bir yazardır. Toplumsal eleştiriler içeren ve bir yandan da kadın-erkek çatışmasını konu edinen oyunlar yazmıştır; Bayan Julie, Ölüm Dansı, Rüya Oyunu, Hayalet Sonatı gibi oyunları günümüzde de dünya sahnelerinde sıklıkla oynanır.

Strindberg edebiyatçılığının yanı sıra astronomi, kimya, zooloji gibi bilimlerle amatör olarak ilgilenen bir bilim insanı; fotoğrafçılık, resim, sinoloji (Çinbilimi) ile uğraşan çok yönlü bir kişi idi.

100. ölüm yıl dönümü olan 2012, “Strindberg yılı” ilan edilerek çeşitli etkinliklere vesile olmuştur.[1]

Yaşamı değiştir

Gençliği değiştir

1849'da Stockholm'de dünyaya geldi. Aristokrat bir baba ile işçi sınıfından dindar bir annenin yedi çocuğundan üçüncüsü idi.[2] Mutsuz bir çocukluk geçirdi. 7 yaşında iken intihara kalkıştı.[2] 13 yaşında iken annesini veremden kaybetti. Ergenlik çağında dini ve sosyal geleneklere karşı isyankar bir tutumu oldu ve bu tutumu hayatı boyunca güçlendi.[2]

1867'de lise öğrenimini tamamladı ve Uppsala Üniversitesi'nde tıp öğrenimine başladı. Öğrenciliği sırasında çeşitli işlerde çalışarak ve doktor ailelerin çocuklarına özel ders vererek geçimini sağladı. Kimyaya giriş sınavından kalınca derslere ilgisini yitirdi ve okulu bıraktı. Tiyatroya ilgisinden dolayı birkaç tiyatroda muhasebeci olarak çalıştı,[2] başarısız bir oyunculuk girişimi oldu; ardından oyunlar yazmaya başladı.

1870'te modern diller ve estetik okumak üzere Uppsala Üniversitesi'ne geri döndü. İlk yapıtı, 13 Eylül 1870'te sahnelendi; bunu diğer tarihi oyunlar izledi. 1872'de Stockholm'e taşınan Strindberg, ilk kısa öyküsünü yazdı ve ilk tablosunu yaptı. Serbest gazeteci olarak çalışırken bir grup genç sanatçı ile bohem bir hayat sürdü. 1874-1882 yılları arasında Kraliyet Kütüphanesi'nde çalıştı. Kataloglama işi için Çince öğrenmeye başladı.[1]

1875'te evli bir kadın olan ve aktris olmak isteyen Siri Wrangel ile tanıştı, fırtınalı bir aşk ilişkileri oldu. Siri, 1876'da eşinden boşandı ve 1877'de Strindberg ile evlendi.

Strindberg, ilk yazımsal başarısını 1879 yılında yayımladığı “Kırmızı Oda” adlı romanı ile kazandı. İlk modern İsveç romanı olduğu iddia edilen bu eser ile tüm İskandinavya'da tanındı. Bu başarısının verdiği cesaretle yazmaya devam etti.

1880'ler değiştir

1880'de ilk çocuğu Karin, ertesi yıl ikinci kızı Greta dünyaya geldi. Strindberg, sahne kariyerine devam eden karısı için çeşitli oyunlar yazdı. 1881’de sahnelenen “Olaf Usta”, onun oyun yazarı olarak ilk büyük başarısı oldu. Protestan reformcu Olaus Petri'yi konu alan oyun, psikolojik gerçekçiliği ile takdir topladı. İdealize edilmiş karakterler yerine modern bir karakter ve dil kullanması o devir için bir yenilikti.[3]

1882'de yayımlanan “Yeni Krallık” adlı kitabı skandala yol açtı. Bu eserde krallık ve diğer güçlü kurumları eleştiren oyunlar yer alıyordu. Yazar, aldığı düşmanca tepkiler nedeniyle ülkeyi terk etti; kendi ifadesi ile “sürgün edilmişti”. 1899'a kadar hayatını ailesi ile Avrupa'nın değişik ülkelerinde geçirdi.

1883'te geçici bir süre için İsviçre’ye dönerek ailesiyle Geneva Gölü kıyısında bir köye yerleşti. Burada “Evli: Evlilik Hayatı Üstüne 12 Hikaye” adlı kitabı üzerine çalışırken oğulları Hans dünyaya geldi (1884).[2] Bu kitabı yüzünden hakkında çeşitli hakaret davaları açıklandı.[3] Davalardan aklansa da bu deneyim onun ruhsal dengesini olumsuz etkilemişti. Takip edilme korkusu, iyi gitmeyen evlilik ilişkisini de yıprattı. Kadın hareketi ile aynı döneme rastlayan evliliğindeki sorular, kadınlara karşı aşağılayıcı bir bakış geliştirmesine yol açtı.[3]

Aile, 1885'te Fransa'ya döndü ve Strindberg otobiyografisi üzerine çalışmaya başladı.[2] Otobiyografisi, “Hizmetçinin Oğlu” adıyla yayımlandı. Yazar, “Baba” adlı eserini tamamladı ve İsviçre'ye geri döndüler. Strindbeg'in ilk natüralist oyunu olan Baba, 1887'de yayımlandı. Kadınlardan çok kötümser bahseden Baba adlı eserinin yayımlanması, kötü giden evlilik ilişkisinde bir kırılma noktası olmuştu. Boşanmaya karar veren çiftin bu kararı gerçekleştirmesi 1891 yılını buldu.

Baba'nın yayımlanmasından sonra bir yaratıcılık patlaması yaşayan yazar önce “Hemso Halkı” adlı oyununu, ardından mutsuz evliliği ile hesaplaştığı “Bir Ahmağın İtirafları”nı yazdı (Kitap, beş yıl sonra yayımlanacaktır). 1887 sonbaharında Baba oyununun sahnelendiği Danimarka'ya giden yazar, ailesi ile köhne bir şatoya taşındı ve orada konusu benzer bir şatonun mutfağında geçen "Matmazel Julie” oyununu yazdı. Burada adı bir skandala karıştı. Şatonun kâhyası onu kız kardeşine tecavüz etmekle suçladı, kendisi ise kahyayı hırsızlıkla suçlayıp hapse attırdı ve henüz boşanmamış olduğu karısını orada bırakarak Berlin'e gitti.[2]

Danimarka'ya döndüğünde deneysel bir İskandinavya Tiyatrosu kurmak için girişimde bulundu. Amacı, oyunlarını sahnelemeyi kolaylaştırmaktı. Paris'teki Theatre Libre'yi model alan tiyatronun yönetimine karısını getirdi.[2] Ancak tiyatronun ilk oyunu Matmazel Julie'nin Danimarka sansürü tarafından engellenmesi nedeniyle tiyatro başarısız oldu ve Strindberg mali açıdan çöktü.[2]

1889'da İsviçre'ye dönen Strindberg, “Açık Deniz” oyunu üzerine çalıştı. Eserde bir bilim-adamının yerli köylüler ve doğa ile mücadelesini anlattı. Bu oyun için aldığı avansla ailesini Stockholm’e getirtti ve boşanma davası açtı.

1890'lar değiştir

1892'de sonuçlanan boşanma davasından sonra beş parasız kalmış olan Stindrinberg, Berlin'e gitti ve orada eserlerini sahnelemeye istekli sanatçılarla tanıştı. Edward Munch, Paul Gaugin ve Nietsche gibi hayranlık duyduğu kişilerle birlikte olma fırsatını buldu ve bohem bir yaşam sürmeye başladı.[2] Resim yapmakla da uğraşan sanatçı, daha çok kendi portrelerini çizdi;[1] Bir yandan da görünmez düşmanlar ve halüsinasyonlar ile mücadele ediyordu.

Strindberg, bu dönemde Avusturyalı tiyatro eleştirmeni Frida Uhl ile tanıştı ve 1893'te onunla evlendi. Maddi sorunlar nedeniyle Frida'nın Avusturya'daki büyükanne-büyükbabasının yanına taşınan çiftin[2] 1894’te kızları Kerstin dünyaya geldi. Evlilikleri, o yıl son buldu ve Strindberg Paris'e taşındı.

Paris'te Knut Hamsun, Frank Wedekind, Henri Becque, Paul Gauguin ve Julien Leclercq ile arkadaşlık etti. Amatör bir bilim insanı olarak çeşitli kimya deneyleri yaptı. Olof Sager-Nelson ile birlikte Göteborg’da bir resim sergisi açtı.[1] Doğa bilimleri ve simya ile ilgilendi; Sorbonne'da bir laboratuvarda deneyler yaptı; altın ürettiğini düşünerek Fransa'daki simyacılar ile iletişime geçti.[1] Uğraşları, aşırı yoksulluğu ile birleşerek akıl sağlığını etkilemekteydi. İsviçreli hristiyan mistigi/din adamı Emanuel Swedenborg'un öğretilerinden etkilenen[2] Strindberg bir dinsel dönüşüm geçirdi ve yaşadıklarını, 1897'de yazdığı Inferno otobiyografik romanda anlattı. Bu kitap, onun akıl hastalığının tescillenmesi olarak kabul edildi.[1] 1898'de Inferno’nun devamı olan “Efsaneler”’i ve ardından içsel mücadeleler ile ilgili bir eser olan “Şam'a” adlı oyunu yazdı. 1899'da Stockholm'e yerleşti.

1900'ler değiştir

Stockolm'de beş yıl içinde 22 oyun yazdığı üretken bir dönem geçiren sanatçı, 1901'de oyuncu Harriet Bosse ile evlendi. Ertesi yıl kızı Anne–Marie dünyaya geldi. Çift, 1903'te boşandı ancak birlikte yaşamaya devam etti.[2]

1904'te yazdığı Siyah Bayrak, İsviçre Edebiyat kuruluşunun eleştirisiydi. Ona popülerlik getirdi.

1906’da aktör August Falck ile birlikte Stockholm'de deneysel bir tiyatro kurmak için uğraşmaya başladı. Bu tiyatroda karakterin içsel gelişimine odaklanan oda oyunları sahneye konacaktı. 1907 sonunda açılan tiyatro için dört yeni oyun yazdı. Artık eserlerinde natüralizm yerine sembolist ve ekspresyonist teknikleri uyguluyordu. “Rüya Oyunu” (1901) ve “Hayaletler Sonatı” (1907) gibi simgesel oyunları Alman dışavurumcu tiyatrosunun temellerini atmıştır.

1908'de genç oyuncu Fanny Falkner ile bir ilişkiye girdi ve daha önceki evliliklerinde yaşamadığı şekilde bir aile yaşamı kurdu.[2] Artık ülkesinde de saygın bir kişi kabul edilen Stindberg, 1909'da sosyalist liman isçisinin yönettiği halk kampanyası sayesinde devlet tarafından emekli maaşıyla ödüllendirildi.[2]

Son yılları değiştir

1907'den sonra sosyal eleştiriler yazmaya başlamış olan Strindberg, 1910'da “Strindberg Davası” diye anılan bir kültürel tartışmanın içine girdi. Başlangıçta bir edebi tartışma olarak başlayan mesele; oy hakkı, ulusal savunma ve İsveç Akademisi'nin rolü gibi konuları içeren geniş bir tartışmaya dönüştü ve Strindberg'in ölümünden sonra da devam etti.

Sanatçı, 14 Mayıs 1912'de Stockholm'de mide kanserinden hayatını kaybetti; devlet destekli bir cenaze ile defnedildi.[2]

Dış bağlantılar değiştir

Kaynakça değiştir