İngiliz Uzun Yayı

İngiliz Uzun Yayı, çekiş gücü 100 ile 180 arasında bir libre aralığına sahip olup, yaklaşık 180–200 cm uzunluğunda, Porsuk ağacından yapılan ve sağlam yapıya sahip bir yay türüdür. Bu yaylarda kullanılan oklar, diğer oklara oranla 1.5 kat daha uzun ve kalındır. Yayın yüksek gerilme oranı ve okların ağırlıkları sayesinde atılan oklar çok yüksek bir momentuma sahip olduğu için Orta Çağ'a hakim zincir zırhları delebilecek bir güce sahiptir. bütün bunların yanında çok dengeli tasarlanmış oklardan dolayı bu yayların menzilleri 250 ila 300 metre arasında değişebilir. Bu yayların en önemli dezavantajı ise, oku yaya yerleştirmesi uzun zaman aldığı için, klasik yaylara oranla atış hızının daha düşük olmasıdır.

İngiliz uzunyayı 198 cm uzunluğunda ve 105 libre çekiş gücündedir.

Tarihi değiştir

Roma İmparatorluğu'nun Büyük Britanya'dan çekilmesiyle birlikte Wessex krallığı, eyalet bölgesinde ve Manş Denizi'nin en önemli kıyılarına hakimiyet kurmaya başlamıştı. Bu krallık adanın büyük bir kısmını birleştirecek ve İngiltere'nin kuruluşuna öncülük edecektir. Bu dönemde savaşlar içinde bocalayan ve Viking akınlarından kurtulmaya çalışan Britanya'da silahlar doğal olarak hızlı bir gelişim içerisindeydi.

Bu sıkıntılı süreçte geliştirilmiş ve I. Edward sayesinde İngiliz ordularınca kullanılmaya başlayan bir silah vardı, bu silah "İngiliz Uzun Yayı" idi. Bu silah, ilerideki yıllarda önemli savaşların kaderini değiştirecek ve Orta Çağ Avrupası'na ismini duyuracaktı.

Bu yaylar, ağırlıkları ve hacimleri dolayısı ile hep piyadeler tarafından kullanılmıştır. Yüz Yıl Savaşı'nda Fransızlar'a karşı verdikleri mücadelede Fransızlar'a kıyasla sayıca daha az olan İngiliz orduları bu yaylar sayesinde birçok muharebe kazanmıştır. Crecy (1346) ile Poitiers (1356) muharebeleri bunların başında gelir. Bu yaylar 300 metreye varan atışlar sayesinde çarpışmalarda düşman ordularının hem moralini bozmuş hem de insan gücünü tüketmiştir.

Bu yaylar, Türk yaylarının aksine içinde boynuz, kemik veya sinir gibi az bulunan malzemelerle yapılmamıştır. Bu nedenle hem yayın kendisi hem de okları çok ekonomik bir biçimde ve daha hızlı bir şekilde üretilebilmiştir. Bir Türk yayına göre daha ağırlardır.