Sema Kaygusuz: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
İncirreceli (mesaj | katkılar)
İncirreceli (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
41. satır:
* Üşüyen/Efsıri (Öykü, Kürtçe-Türkçe), 2009
* Yüzünde Bir Yer (roman), 2009
 
==== Yüzünde Bir Yer ===
 
'Yüzünde Bir Yer' edebî bir Guernica
Yüzünde Bir Yer, pek çok yönden ezber bozan bir roman; akıl açan, okurunda değişik edebî bir lezzet bırakan, üslubu özel, kültürel derinliği sonsuz, edebî renk skalasında denemeler barındıran ve çeşitlilik sunan değerli bir roman bence. Bu coğrafyada yaşayan herkes, kendi tözünü ve özünü daha derinlemesine kavrayabilmek istiyorsa şayet, bu romanı okumalı derim ben.
Pakize Barışta, Taraf
 
“Dersim sürgününü yaşayan bir kadının hikayesi üzerinden koca bir coğrafyanın kan ve acıyla yoğruluşunu anlatan Sema Kaygusuz, yeni romanı Yüzünde Bir Yer ile yine konuşulacak. (…) Bu kitabı bitirinceye kadar elinizden bırakamayacaksınız. O sizi su üstündeki bir yaprağa çevirip başka başka yerlere, zamanlara götürecek. Bu yolculukta yaşadığımız coğrafyadaki acılar, umutlar, gelmiş geçmiş tüm zamanların anatomisi çıkıyor karşımıza. Kaygusuz 'öğreten adamlık' yapmadan, bilgelik taslamadan 'bilgece' bir hikaye anlatıyor...”
Özkan Güven, Star Kitap Eki
 
“Hızır söylencesinden, Zülkarneyn’den, kardeşin kardeşi öldürmesinden, Belkıs’tan, Eliha’dan, katliamdan, doğanın talanından, Munzur, Ceysûr, Sırma, Zülfü ve Huriye’nin hikâyelerinden, Doğu ve Batı’nın kutsal ve mitsel figürlerinden, Budistlerden, Şamanlardan, arkaik öykülerden, Kürt destanları ve Yunan efsanelerinden, Tevrat, İncil ve Kuran’dan beslenerek topraklanan roman, Dersim sürgünü Bese’nin ve torununun hikâyesi aslolarak. Babaanneden kız toruna geçen bir kadınlık suskunluğu, bir acı tarih bilgisi, bir sancılı köklenme süreci... Kaygusuz’un tam da incir çağına gelmişliğinin anlatısı.”
Hande Öğüt, Radikal Kitap Eki
 
 
Kaygusuz’un dilinde Dersim kıyımına tanıklık eden kelimeler samimi ve sahici bir acının sorumluluğunu taşıyor. Politik bir atıf, ima, çağrı yok kitapta. Bu yüzden köklere vurgu acıyı ayrıştırmıyor, daha fazla hepimize ait yapıyor. Yüzünde Bir Yer, acıyı istismar etmeden Dersim’de yaşananları, kadimden bu yana devam eden kıyımların, öfke, korku, kaygı ve en çok da utancın bir izdüşümü olarak sunuyor bize.
Doğan Ertuğrul, Star Açık Görüş
 
“Böyle pırıltılı bir yazarı Doğu’nun sınırlarına hapsetmek en başta kitabın tabii macerasına haksızlık olur. (…) Bu küçük destansı roman, hayatta kalanların utancını, katliamlar karşısındaki sessizliğin ayıbını, babaanneden toruna geçen incir ağacının çok katmanlı hikâyesini, dünyaya hakikati görmeden içi boşaltılmış ifadelerle bakmanın sıradanlığını, sırları ifşa etmenin çaresizliğini, insanın iç sesini kendi sözcükleriyle samimiyetle duyabilmesinin sağaltıcı yanını, inancın hayatımızdaki yerini ve aslında bütün bunlardan daha fazlasını anlatıyor.”
A. Esra Yalazan, Taraf
 
 
Sema Kaygusuz, insanın en ham halinden başlayarak, ilmek ilmek örüyor hayatta kalma aşkımızı, açlığımızı... Bir sürgünden arta kalanların göğsüne yaslanıp, onların nefesini üflüyor okura. Bu yüzden kitabın her sayfasında, hadi yekten söyleyeyim, her sözcüğünde bize 'utançla kabuklanan bir ruh' sesleniyor.
Figen Şakacı, Milliyet Sanat
 
Sorgusuz, sualsiz sessizce kabullenmenin, suskun kalmanın utancını, insan olmanın mahcubiyetini, "Bilmiyorduk" mazeretini Dersimli sürgün babaannenin torunu Sema Kaygusuz sorguluyor.
Derya Sazak, Milliyet
 
Yüzünde Bir Yer' kişilerin kendi tarihlerini ve bir ülkenin 'hafızasını' yitirdiğinde neler olabileceğini beklemediğiniz bir yaklaşımla anlatan, yol açıcı güzel bir kaynak. Sema Kaygusuz, kahramanımızın fotoğraf makinesini kitap biterken elimize tutuşturuyor. Bizden istediği ise mütevazı istek belki de şu cümlede gizli: "Madem yerimizde duramıyoruz, bir sesli bir sessiz iki harf gibi yan yana, dokunaklı bir çığlığın hecesi olalım ikimiz."
Pelin Dutlu, Günlük
 
“Kaygusuz’un dilinde dünyanın güzelliklerine ve acısına dair şiirsel ne varsa Hızır’da da can buluyor. Bir yanımız hala Hızır’dan medet umarken, diğer yanımızsa bizi Hızır’dan medet umduranlara ileniyor. (…) Yüzünde Bir Yer”, çağdaş Türk edebiyatının en nadide eserlerinden biri olarak yüreğimizdeki yerini kısa sürede almaya muktedir. Şahane bir kitap okumak isteyen tüm okurlara duyurulur…
Oylum Yılmaz, Sabit Fikir 

 
Yüzünde Bir Yer, Hızır söylencelerinin, incirle ilgili kutsallık kayıtlarının vurucu anlatımlarıyla örülü.
Sennur Sezer, Evrensel
 
==== Yere Düşen Dualar ====
YERE DÜŞEN DUALAR İÇİN NE DEDİLER
 
“Sema Kaygusuz’un ilk romanı Yere Düşen Dualar, en derinlerdeki kabusların itiraf edilemezliğini haykıran; kimi zaman yeraltında, hatta su altında ilerleyen, bazen sessiz, bazen kadim, bazen de çakıllı, yol aldıkça çoğalan bir anlatı. İnsanı dinginleştiren ve büyümeye çağıran bu yolculuğun sonunda, okur merhamete varıyor. Yazar, Homerosvari imge ve dizemleri, Anadolu efsaneleriyle buluşturarak, hatta Sümer söylenceleriyle temas ederek, kendi özgürleştirici mitlerini yaratıyor.”
Lisbeth Koutchoumoff, Le Temps
 
“Olağanüstü güzel yazılmış, şiir yüklü bir roman.” Arte TV
 
“Sema Kaygusuz’un yol güzergahı insana dair bir arayış. Yazarın ilk romanı çok büyük bir yazınsal yeteneği gösteriyor. Derin bir hassasiyet ve masalların özüyle beslenen bir anlatı hazzı yaşatıyor... Sema Kaygusuz’un edebiyatı okuru beraberinde sürükleyen taşkın sular gibi, berrak çağrışımlara açık kıvrımlı bir anlatım. Kökenin gizemini, bireyin biricikliğini ve onun aktarım sürecindeki sancılı arınmasını, yüzüne bakıldığı andan itibaren yaşama anlam veren ölümün zenginleştiriciğini vurguluyor anlatısında.”
Jean-Christophe Ploquin, La Croix
 
“YDD, her satırında masalların ve söylencelerin yankılandığı yazınsal bir dilin sarmallarına okuru sürükleyen başdöndürücü, duyumsal ve baştan çıkarıcı bir roman.”
Gilles Heurè, Tèlèrama
 
“Sema Kaygusuz çok güçlü yazınsal bir dille Türk anlatısının kökenini ele alıyor. Yere Düşen Dualar, parlak bir yazarlık kariyerini önceleyen bir ilk roman”
Elle
 
“Okurun peşini bırakmayan, şiirsel, duyumsal, Homerosvari mitlerden Anadolu efsanelerine değin bütün Doğu imgeleminden beslenen çok dikkat çekici bir ilk roman. Berrak, neredeyse şeffaf diliyle Yere Düşen Dualar bir mesel sadeliğinde. Okudukça bir düşe dönüşen romanın büyüleyici mendereslerinde Sema Kaygusuz baş döndürüyor ve onun rüzgar eşliğinde fısıldadığı dualar tanrısal bir lutfun zerafetini taşıyor.”
André Clavel, Lire
 
"Sema Kaygusuz’un ilk romanının kalbinde, anlatı, masal, dünyanın güzelliğine ve acısına temas eden lirik bir şiir var. Bir ilk roman olarak şaşırtan ve hiçbir sınıfa dahil edilemeyen Yere Düşen Dualar, yaşama ve duyumsallığa olduğu kadar ölüme - insanoğluna varlığını tam olarak hissettiren yegâne gerçeklik ölüme – yazılmış lirik bir şiir."
Marc Semo, Liberation
 
"Yazar büyük bir anlatı yeteneğiyle miti şiirsellikle harmanlıyor. Bir ilk roman olan Yere Düşen Dualar’ın ilk sayfalarından itibaren, kendini edebiyat ve düşlerin arasında hazla kaybeden Leylan’ın güçlü sesi sarıyor okuru. Hem yoğun hem de kırılgan bu roman kahramanı o kadar olağanüstü ki, bu noktada insan Türkçe bilmediği için üzüntü duyuyor."
Nils Ahl, Le Monde
 
“Sema Kaygusuz’dan kendini bulma, kendini keşfetme ve bireysel özgürlüğe dair çok katmanlı bir roman.”
Andreas Resch, Taz
 
“Sema Kaygusuz yazdığı ilk romanla modern Türk romanın çizgiselliğinin belki de en uzağında duruyor. Mitik-poetik, derin psikolojik, toplumsal cinsiyet eleştirisi taşıyan, müzikal ve tılsımlı, karanlığa içkin ama aynı zamanda şiirle tesir eden, kökensel bir metin.”
Von Martin Zähringer, Frankfurter Rundschau
 
 
“Okunması kolay olmadığı kadar duyarsız da kalınamayan bu başına buyruk roman, yarattığı aydınlanma anlarıyla okurun eleştirel gücünü sınıyor.”
Angela Schader, NZZ
 
“Sürükleyici, çok güçlü, yer yer ürkütücü, muhakkak okunmaya değer.”
Karin Geidl, Lemeus
 
"Yazar genç yaşına karşın sahip olduğu yaşam bilgeliği ve güçlü kültürel donanımını, okura bilgiçlik taslamandan, akıl hocalığına soyunmadan metne dokumuş; yeni edebiyat estetiğinin bilincinde; edebiyat sanatçısının asıl ediminin "biçimlendirmek" olduğunu biliyor. Yere Düşen Dualar'ın Türk Edebiyatı'nın en iyi romancılarından birinin doğuşunu belgelediğini düşünüyorum."
Yıldız Ecevit
 
“Yere Düşen Dualar gerçekten de sıra dışı bir roman olarak edebiyatımıza bir gurur tacı gibi kondu. (…)Sözcüklerin birbirlerine eklenirken ne denli dolaylı, düşündürücü, anlam taşkını oluşları yanında, bunu üstelik uzun ve dolambaçlı olmayan tümceler içinde ortaya koyma biçimlerine bakarak, Sema Kaygusuz'un son yıllarda yazılmış en güzel roman dilini kurduğunu da düşünüyorum. (...) Yazınsal dilin kendini bu zengin biçimlendirme ve Türkçenin olanaklarını son kertede kullanma kararlılığı içinde sınırlı hayatları anlatmak, o hayatları bu kez bütün ayrıntılarına işleyen, dipsularına kadar ne var ne yok bulup çıkaran bir derinlik kazandırıyor metne. Yere Düşen Dualar, okyanus suyunun derinliği ve arılığında bir anlam yoğunluğuna sahip oluşuyla da benzerlerini son yıllarda çok az okuduğumuz romanlardan.”
Semih Gümüş, Radikal Kitap
 
 
“Yere Düşen Dualar en müşkülpesent roman okurunu bile her yönüyle tatmin edecek bir kitap. Ve Kaygusuz'un "has" yazarlığına bir kanıt daha. (...) Yere Düşen Dualar da bize hayatın mutlak bir anlamı olmadığını ve onu tek bir kitap içinde açıklamaya kalkışmanın imkânsızlığını söylüyor. Binlerce kitap okuyup hepsini yakan ve evreni tek bir kitapla anlatmak arzusuyla tutuşan Useybia'nınki gibi bir cinnettir bu. Ama yapabileceğimiz bir şey var: Kendimizi anlamak. Bunun için de yola çıkmayı, ne kadar tekinsiz olursa olsun geçmişe bakmayı, sislerimizi dağıtmayı ve yalanlarımızla yüzleşmeyi göze almalıyız. Yalınlaşmak için yalansızlaşmak gerekir çünkü.”
Handan İnci, Cumhuriyet Kitap
 
“Yine de gerçek edebiyatı özleyen bir okur olarak Sema'nın beni bunca çarpan, hayrete düşüren o bembeyaz kalbî dilinden bahsetmek isterim. İsterim ki; roman türünün bunca öne çıktığı, ivme kazandığı böyle bir zamanda roman türünde kalem oynatanlar Sema Kaygusuz'un diline baksınlar biraz. Biliyorum ki 'Yere Düşen Dualar', teknisyen yazarların hızla çoğaldığı bu ortama bırakılmış gerçek bir edebiyat eseri olarak, bir inci gibi ışıldayacak.”
Birhan Keskin, Cumhuriyet Kitap
 
“Ve mekanlarını, kişilerini, hikayesini, doğa, hayvan ve insan arasında bugüne geldiğinde bayağılaşan, masal çağında şiirselleşen mücadeleyi, insani tutkulardaki derinliği ve basitliği sergilerken kullandığı zengin sözcük haznesiyle etkileyici bir anlatım kurmuş Kaygusuz.”
Ömer Türkeş, pandora.com
 
“Yere Düşen Dualar, insanın üzerindeki yükleri ne denli zor taşıdığının ürpertili bir mesnevisi gibi. Üstelik romanı sanata yaklaştıran ne varsa cömertçe sunmasıyla anımsanacak bir kitap.”
Gürel Ormancı, Varlık
 
“Yere Düşen Dualar, bireyin varolma huzursuzluğunun aile trajedisiyle bağlanarak işlendiği, adayla sembolize edilen dünyada kişisel çürümenin çevresel yansımalarının gösterildiği ve huzursuzluğu çözmeye çabalayan bireyin gerçeküstü bir düzlemde kendine yolculuğunun romanıdır.”
“Yere Düşen Dualar’da yeniden kurulan ikinci gerçeklik düzlemi, ilk bölümdeki acıya verilen şekil gibidir; somut gerçeklikten ayrılan hikâyelerde yazarın çevreye bakışında ve olayları alımlayışında kullandığı dil estetiktir. Hem değişen dili hem de anlatının niteliğiyle modernden epiğe, somut olandan mitsele evrilen gerçeklik, kişisel olandan yola çıkarak genel bir soruna “varlık-ölüm” ilişkisine açılır.”
“Çevresel ve doğal yozlaşma, çürüme şeklinde insanlarda da devam ederken, anlatıcının amacı, hiçbir tanrının kurgulamadığı bir dünya tasarlamak ve varlığın huzursuzluğuyla aşınan ruhları arındırmak olarak gösterilebilir.”
M.Gökşen Buğra, Varlık
 
 
“Romanın önemli özelliklerinden biri de Kaygusuz’un erkeğe has deneyimleri/pratikleri kurgularken kurduğu dil. Erkek dilini altüst ederek kuruyor hikâyeyi. Sıradan bir sakal tıraşını öylesine dramatize ediyor ki, o yalınlık usturanın ucunda şiddete dönüşüyor. O dramatik sahnenin korkunçluğunu, her an birini boğacak durumda olan berber ve başını ona teslim etmiş kişiyi betimlemesi, bir kurban ritüelini andırıyor. Estetik bir tıraş sahnesi, zevkten şiddete evriliyor. Bir şiddet dilinin yansımasıdır sanki. Diğer pratik de güreş müsabakası. Tam üç kez bir güreş müsabakasını ayrıntılarıyla dramatize eden anlatıcı, son derece maskülen olması gereken dili feminen kılıyor. Kabalık, ifadelerde dişilliğe bürünüyor. Güreş sahnelerinde tıraş sahnesindeki anlatımın tam tersi bir duygu veriyor, anlatıcı. fiarapçılık ve balıkçılık gibi erkek deneyimlerini aktarırken kurduğu dil çok daha farklı.”
Ahmet Sait Akçay, Hürriyet Gösteri
 
“Yere Düşen Dualar', çok katmanlı yapısıyla dikkat çekiyor. 'Üzüm' ve 'Altın' olmak üzere iki ana bölümden oluşan kitap, yazarının, üzerinde dört yılı aşkın bir süre çalıştığı düşünülürse aceleye gelmemeli; okurken de anlatırken de onun sarmallarına uygun bir ritim tutturmalı. 'Yere Düşen Dualar', karakterleri ele alışı, kurgusu, mekan ve zamandaki kaymaları nedeniyle bir roman kuşkusuz, ancak hem biçemi hem de türler arasındaki sakınımsız yolculuklarıyla bir destan, bir masal ve hatta bir söylence olarak da nitelendirilebilir.”
“Dilin evreni, Sema Kaygusuz’un elinde bir çembere dönüşüyor. Kaygusuz, bu çemberin çeperlerine çarparak anlatıyor meramını. Bu ‘çarpma’yı iki şekilde yorumlayabiliriz. İlki, mecazi bir yorumla, Kaygusuz’un kelimelerle yakın temas halinde olduğu. Yazar, kelimeleri en yoğun içerikleriyle kullanıyor -ki kendisi ifadesinin zenginliğiyle öne çıkan bir isim- ama yanı sıra, sınırsız gibi görünen dilin de bir sınırı olduğunu hatırlatıyor.”
Sema Aslan, Milliyet Sanat
 
 
 
 
 
 
 
* Bioraphy
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Sema_Kaygusuz" sayfasından alınmıştır