Dobruca Beyliği: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot: Kendine bağlantılar çıkartılıyor.
Değişiklik özeti yok
16. satır:
 
Olayların bir kısmı Saltukname'de anlatılmaktadır.
 
 
Selçuklu hükümdarlarından II. Gıyaseddin Keyhüsrev dirayetli ve cesur bir hükümdar değildi. Fakat ülkenin parçalanmasına karşı olduğu gibi, Selçuklu devletini vergiye bağlayan ve Selçuklu devletinin işlerine sık sık karışan Moğollara da düşmandı.
Keykavus‘un Moğol düşmanlığı, Moğollarla her yerde mücadele eden Türkmenler, yani Türk göçebe toplulukları arasında ona karşı ve sevgi ve bağlılık uyandırmıştı. Fakat Keykavus, devlet adamlarının hiyanetine uğradı. Bunlar Moğolların yardımları ile Keykavus‘u Bizans imparatoru Mihail Paleolog‘a sığınmaya mecbur bıraktılar ve Selçuklu ülkesini sultanın kardeşi Rükneddin Kılıç Arslan‘ın hükümdarlığında birleştirdiler. Fakat gerçek hükümranlık Pervane Muiniddîn Süleyman denilen bir İranlı’nın veya bir İranlı’nın oğlunun elinde idi. Keykavus‘a bağlı Türkmenlerden kalabalık bir küme de Bizans ülkesine göç etti. Bu Türkmen kümesi Dobruca’da yerleştirildi.
Onların dini reisleri Sarı Saltık Dede idi. Bunlar sultanları Keykavus‘un adını taşırlar sonra bu ad Gagavuz olur. Bunlardan bir kol Karaferye’de valilik (subaşılık) yapan Keykavus‘un oğullarından bir şehzadenin yanında bulunurlar. Karaferye Selanik’in batısında, Selanik ile Manastır arasında bulunan bir şehirdir. Bu Selçuklu şehzadesi ve oğlunun ölümlerinden sonra buradaki Türkmenler gayr-i Müslimler arasında oturmaktan usanarak Çanakkale boğazını geçip vatana dönerler ve Karası yöresinde yerleşirler. Sonra Dobruca bölgesindeki Türkmenlerin (Gagavuzların) bir kısmı da Ece Halil‘in idaresinde Bizans kuvvetleri ile savaşa savaşa Çanakkale boğazını geçip Karası yöresine erişirler ve kardeşleri gibi orada yerleşirler .
Fakat Çepniler bu Türkmenlerden değillerdir. Çünkü:
• XVII. yüzyıldan önce Karası yöresinde Çepni adlı bir oymak görülmez.
• Balıkesir yöresindeki Çepniler oraya XVIII. yüzyılda doğudan gelmişlerdir. Bu, kesindir. Çepniler 24 Oğuz boyundan biri olup Anadolu’nun fethi ve iskanında pek mühim roller oynamıştır.
Tahtacılara gelince onlar da Dobruca’dan Balıkesir’e göçeden Sarı Saltık Türkmenleri nden değillerdir. Çünkü onlar Tahtacı adını taşırlar. Bu ad, yani Tahtacı ise, büyük bir topluluk olup geniş bir yörede yaşarlar.
Prof. Dr. Faruk SÜMER
 
Faruk SÜMER'in bu yazısı sarı saltuk türkmenlerinin çepniler olmadığını söylüyor.Balıkesir ve Çanakkaleye 18.yy.da geldiklerini söylüyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
Bugün [[Balıkesir]] ve [[Çanakkale]] ilinde ve Bergama ilçesinde yaşayan 100'den fazla Alevi Çepni köylerinin bu Türkmenlerin devamı olduğu düşünülmektedir. Bir kısmının da diğer Türkmen boylarıyla karışarak sünnileştiği/manavlaştığı zannedilmektedir.