Birinci Ulusal Mimarlık Akımı: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
|||
4. satır:
'''Birinci Ulusal Mimarlık Akımı''' veya '''Neoklasik Türk Üslubu''' veya '''Milli Mimari Rönesansı''' ağırlıklı olarak 1908 ile 1930 yılları arasında yaygın olan bir mimari üsluptur. Her ne kadar [[Osmanlı İmparatorluğu]] döneminde başlamış bir üslup olsa da esas etkisini [[Türkiye Cumhuriyeti]] döneminde göstermiştir.
[[Mimar Kemalettin]] ve [[Vedat Tek]]'in öncülüğünü yaptığı ve ilk aşamada Neoklasik Türk Üslubu ya da Milli Mimari Rönesansı denilen ama sonraları Birinci Ulusal Mimarlık Akımı adı verilen bu mimari üslup bir Türk milli tarzını yaratmayı hedeflemiştir. Bunu yaparken her ne kadar milliyetçi olma hedefi güdülmüşse de, klasik Osmanlı yapılarında yer alan mimari öğeleri ve süslemeleri sıklıkla kullanılmıştır. Her ne kadar Osmanlı mimari öğeleri sıklıkla kullanılmışsa da, o akımdan farklı olarak eskiden sadece dini yapılarda kullanılan kubbe, saçak gibi mimari öğeler Birinci Ulusal Mimarlık Akımı döneminde diğer kamu yapılarında daha sıklıkla kullanılmıştır. Bu akımın etkisi sadece kamu binaları ile sınırlı kalmıştır.<ref name="birinciU"> {{
Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın en önemli temsilcileri başta [[Mimar Kemalettin]] ve [[Vedat Tek]] olmak üzere [[Arif Hikmet Koyunoğlu]] ile [[İtalyan]] asıllı bir [[mimar]] olan [[Giulio Mongeri]]’dir. Birinci Ulusal Mimarlık Akımı en önemli örnekleri arasında [[Mimar Kemalettin]]’in [[İstanbul]]’da inşa edilen [[Kemer Hatun Camisi]], Lâleli Tayyare apartmanlarını (bugünkü [[Merit Antik Oteli]]) ve [[Ankara]]’daki [[Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları]] merkez binası verilebilir. Mimar Kemalettin Bey tarafından tasarlanan ve 1926 ile 1927 yıllarından inşa edilen [[Vakıf Apartmanı]] Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin önemli eserlerindendir. Yapı halen [[Devlet Tiyatroları]]’na hizmet vermektedir.<ref name="Guzel10"> {{
Bu akıma yönelik en yaygın eleştirilerin başında teknolojiye ayak uyduramaması ve seçmeci ve biçimsel bir akım olması gösterilir.
|