Mehmet Ubeydullah Hatipoğlu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
GAWB (mesaj | katkılar)
k yazım, replaced: yanısıra → yanı sıra using AWB
1. satır:
'''Mehmet Ubeydullah Efendi (Hatipoğlu)''' (kitaplarında kullandığı kısa ismiyle [[Ubeydullah Efendi]], Soyadı Kanunu sonrasında [['''Mehmet Ubeydullah Hatipoğlu]]''') [[Jön Türkler]] arasında, [[II. Meşrutiyet]] döneminde ve [[TBMM]]'nin ilk yıllarında renkli kişiliği ile dikkati çekmiş bir siyasetçi ve özellikle [[Amerika]] hatıraları ile tanınan bir yazardır.
 
[[1858]]’de [[İzmir]]’de doğdu. Babası İzmir’in ünlü [[Hatipoğulları]] sülalesinden alim bir kişi olan [[Hoca Şakir Efendi]]’dir. Annesi ise İzmir’in tanınmış ailelerinden [[Musulluzadeler]]’dendir. [[Bektaşi]] geleneği içinde yer aldıkları bilinen köklü ve kültürlü bir aileden gelmektedir. Anılarında yazdığına göre, evlerinde babasının iki-üç bin cilt, annesinin ise elli cilt kitabı bulunuyordu. Çeşitli [[medrese]] lerden icazet aldıktan sonra bir süre [[Tıbbiye]]’de okudu. II. Abdülhamit döneminde siyasi suçlu sıfatıyla hakkında sürgün kararı çıkmasından sonra önce [[Avrupa]]’ya, oradan Amerika’ya gitti. II. Meşrutiyet’te yurda dönerek [[Meclisi Mebusan]]’nda [[Aydın]] milletvekilliği yaptı. [[Mütareke]] günlerinde [[Malta]] sürgünleri arasındaydı. [[TBMM 4. Dönem]] ve [[TBMM 5. Dönem]]’de [[Doğubeyazıt|Beyazıt]] milletvekili oldu. Kalender ve esprili söz ve tavırlarıyla meclisin havasını değiştirebilen bir kişiliğe sahipti.
5. satır:
Ruhen hem sarıklı-cübbeli hem de bir [[Jön Türk]]'tü. Onun çelişkilerle dolu kişiliği, Jön Türkler'in türdeşlikten ne kadar uzak oldukları hakkında fikir vericidir. II. Abdülhamid, Ubeydullah Efendi'yi (bugünkü [[Libya]]'nın güneyinde, [[Büyük Sahra]]'da bulunan) [[Fizan]]'a sürmüş, [[İttihat ve Terrakki]] ise II. Meşrutiyet'te üç defa mebus seçtirmişti. Ancak, ayrıca hapse de girdiği ("Sultan Hamid devrinde bir buçuk sene hapis, beş bucuk sene nefiy, on sene kaçak olduğumuz için tecrübe-i didegandan sayılıyoruz") II. Abdülhamit döneminde sultana jurnaller verdiği, [[İttihatçılar]] ı kıyasıya eleştirdiği de bilinmektedir. Mütareke'de iki kere tutuklanmış, sonra da Malta'ya sürülmüş, [[Cumhuriyet]]'te [[1931]] ve [[1935]]'te, [[CHP]]'nin Beyazıt ([[Doğubeyazıt]]) milletvekilliğinde bulunmuş, sonra da [[Beyoğlu]]'nda Evlendirme Memuru olmuştur.
 
[[I. Dünya Savaşı]] esnasında [[Teşkilat-ı Mahsusa]] için çalıştığı dönem ayrı bir ilginçliktir. [[Afgan]] [[Müslümanlar]] ının [[İngiliz]]ler e karşı kışkırtılması planları çerçevesinde, [[Enver Paşa]], belki İngilizleri şaşırtmak, belki de ileride [[Afgan Emiri]] ile Almanlardan ayrı olarak bir ittifak sağlamak düşüncesiyle, [[Kabil]] sefiri olarak tayin ettiği Rauf Bey ([[Rauf Orbay]]) heyetinin yanısırayanı sıra bir başka heyeti de Ubeydullah Efendi başkanlığında Afganistan'a yola çıkarmıştı. İki heyetin birbirinden haberi yoktu. Aydın Mebusu ve [[Merdivenköy]] [[Bektaşi Tekkesi]] şeyhi olan Ubeydullah Efendi'nin [[İran]]-[[Afganistan]] yolculuğu çok renkli geçti. Ubeydullah Efendi'nin kurmay başkanı Teşkilat-ı Mahsusa'dan eski [[Basra]] Valisi [[Süleyman Şefik Paşa]], heyetin askeri doktoru ise [[Fahri Kutlar]]'dı. [[8 Nisan]] [[1915]]'de başlayan Afganistan yolculuğu Ubeydullah Efendi'nin [[24 Ağustos]] [[1918]]'de İngilizler tarafından Kabil'e ulaşamadan [[Tahran]]'da tutuklanmasıyla sona erdi. İstanbul'a geri götürülerek hapsedilen Ubeydullah Efendi, [[1919]]'da serbest bırakıldı. [[1920]]'de yeniden tutuklanarak Malta'ya gönderildi.
 
Son yıllarında [[Beyoğlu Evlendirme Dairesi]]'nde nikah memurluğu yapan Mehmet Ubeydullah Efendi’nin 80 yıllık yaşamı tam anlamıyla bir maceraydı. Eski milletvekili, gezgin ve yazar Ubeydullah Efendi [[11 Ağustos]] [[1937]]’de öldü. Cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na, çok sevdiği dostu şair [[Abdülhak Hamit Tarcan]]’in yanına gömüldü.