Sol komünizm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
5. satır:
 
{{Marksist teori}}
19.yüzyıl’da yüzyılda kapitalizm hala genişleyen, yükselen bir sistemken, burjuvazi, yönetiminin sömürüye dayanan doğasını, sanki siyah beyazmış, kapitalizm de aslında sosyalizmmiş gibi göstererek gizlemeye daha az ihtiyaç duyuyordu. Bu tür ideolojik çarpıtmalar, esas olarak kapitalizmin tarihsel çöküşüne özgü olduğu ve burjuvazinin Marksizmi mistifikasyon aracı olarak kullanma çabasıyla açıkça ortaya çıkardığı için bu dönemde çok yaygın değillerdi. Ancak kapitalizmin yükseliş döneminde bile, egemen ideolojinin acımasız baskısı çoğunlukla işçi hareketi içine gizlice sokulan sosyalizmin yanlış versiyonları biçimini alıyordu. Bu nedenle, [[Komünist Manifesto]] kendini “feodal” sosyalizm ile “burjuva” ve “küçük burjuva” sosyalizminden ayırmak zorunda kaldı. Yine bu nedenle [[Birinci Enternasyonal]] içindeki fraksiyonlar bir taraftan Bakuninizme, diğer taraftan Lassalcı devlet sosyalizmine karşı çift taraflı mücadele vermek zorunda kaldı.
 
[[İkinci Enternasyonal]] partileri, marksizm temelinde kuruldu ve bu bağlamda, işçi hareketi içindeki farklı eğilimlerin ittifakı olan Birinci Enternasyonalden hayli ileri bir adımı temsil etti. Ancak kapitalizmin muazzam büyüme aşamasında hareket etmeleri nedeniyle, reformlar için mücadele işçi sınıfı enerjisinin ana odak noktasını oluşturduğunda, özellikle sosyal demokrat partiler, kapitalist sistemle bütünleşmeye yönelik baskılara açıktı. Bu baskılar kendilerini bu partiler içinde, Marksizmin kapitalizmin kaçınılmaz yıkılışına dair öngörüsünün “revize edilmesi” gerektiğini ve devrimci kesintiler olmadan, barış içinde sosyalizme geçilebileceğini savunan reformist akımlar aracılığıyla ifade ettiler.
16. satır:
 
==Komünist solların ortaya çıkışı==
 
Devrimci dalganın gerilemesi ve Rus devriminin yalıtılması, hem Komünist Enternasyonal’de, hem de Rusya’daki sovyet iktidarında bir yozlaşma sürecine neden olacaktı. Bolşevik partisi her geçen gün, proleteryanın kendi organları olan sovyetler, fabrika komiteleri ve kızıl muhafızlarla ve proleteryanın bu organlardaki katılımıyla ters orantılı olarak büyüyen bürokratik devlet aygıtıyla daha fazla birleşmekteydi. Enternasyonal içerisinde kitlesel eylemlerin düşüşte olduğu bir dönemde kitlesel destek kazanma çabaları, parlementolarda ve sendikalarda çalışma vurgusunu arttırmak, “doğu halklarına” emperyalizme karşı ayaklanma çağrısı yapmak ve herşeyin ötesinde sosyal yurtseverlerin kapitalist doğasına dair yeni erişilmiş netliği çöpe atan [[Birleşik Cephe]] politikası gibi oportünist “çözümlerin” ortaya çıkmasına yol açtı.
 
Satır 22 ⟶ 21:
 
==1920'lerde Alman komünist solu==
 
Almanya’da marksist geleneğin derinliği, devrimci dalganın yükseldiği anda özellikle parlementer soruna ve sendikalar sorununa dair en ileri siyasi görüşlerin ortaya çıkışını sağlamış olan proleter kitlelerin gerçek hareketinden gelen devasa teşvikle birleşti. Fakat sol komünizm kendi başına ilkin [[Alman Komünist Partisi]] (KPD) ve Enternasyonal’de oportünizmin ilk işaretlerine karşı ortaya çıktı ve 1920’de KPD’deki sol muhalefet ilkesiz bir manevrayla atılınca başını çeken KAPD ([[Alman Komünist İşçi Partisi]]) oldu. Komünist Enternasyonal liderliği tarafından “çocuksu” ve “anarko-sendikalist” olmakla suçlanmasına rağmen KAPD’ın eski parlementer ve sendikal taktiği reddi, bu taktikleri tamamen eskimiş ve anlamsız kılan ve fabrika komiteleri ve işçi konseyleri gibi yeni sınıfsal örgüt biçimleri gerektirmenin yanı sıra Bolşevik geleniğiyle doğrudan bağlı olduğu üzere sosyal demokrasinin eski “kitle partisi” anlayışının açıkça reddedilmesini ve programamtik olarak net bir çekirdekten oluşan parti anlayışını benimsemesini zorunlu kılan kapitalizmin çöküş dönemine dair tamamen marksist bir analizden kaynaklıydı. Eski sosyal demokratik taktiklere dönüşe karşı KAPD’ın bu kazanımları uzlaşmaz bir biçimde savunması onu başta devrimci hareketinin [[Anton Pannekoek]] ve [[Herman Gorter]] çalışmaları aracılığıyla Almanya’yla bir hayli bağlantılı olduğu Hollanda olmak üzere çeşitli ülkelerde ifade bulan enternasyonal bir eğilimin merkezi kıldı.
 
Satır 28 ⟶ 26:
 
==1920'lerde İtalyan komünist solu==
 
Öte yandan İtalya’da ise [[İtalya Komünist Partisi]]’nde başta çoğunluğa sahip olan komünist sol, özellikle örgütsel sorunda çok netti ve bu netlik onun yalnızca yozlaşan enternasyonalda oportünizme karşı cesurca bir kavga vermelerini değil ayrıca devrimci hareketin enkazından sağ çıkmasını sağlayan ve karşı devrim gecesinde marksist teoriyi geliştiren bir komünist fraksiyon oluşturmasına olanak verdi. Fakat 1920’lerde burjuva parlementolarına katılmama burjuva parlementolarına katılmama yanlısı argümanları, komünist öncü kolunu “kitlesel etki” izlenimi yaratmak için büyük merkezci partilerle birleştirmeye karşı çıkışları ve Birleşik Cephe ile “işçi hükümeti” sloganlarına karşı görüşleri de marksist yöntemin derinlikle bir anlayışına dayanmaktaydı.
 
Satır 34 ⟶ 31:
 
==Rus komünist solu==
 
Rusya’daki devrimin yalıtılmışlığı, söylediğimiz gibi işçi sınıfı ile sürekli bürokratikleşen devlet aygıtının gün geçtikçe uzaklaşmasına neden oldu, ki bu uzaklaşmanın en trajik ifadesi Kronştad işçi ve denizcilerinin ayaklanmasının, proleteryanın devletle hep biraz daha bütünleşen Bolşevik partisi tarafından bastırılması oldu.
 
Tam da proleter bir parti olduğu için, Bolşevizm kendi yozlaşmasına karşı çok sayıfa içsel tepki doğurdu. 1917’de partinin sol kanadının en önde gelen sözcüsü olan Lenin’in kendisi de özellikle hayatının sonlarına doğru partinin bürokratizme düşüşüne dair bir hayli yerinde eleştiriler yaparken, [[Troçki]] de aynı zamanda parti içinde proleter demokrasi normlarını yeniden yürürlüğe sokmaya çalışan sol muhalefet temel temsilcisi olarak sol muhalefetle birlikte Stalinist karşı-devrimin en korkunç ifadelerine, özellikle “tek ülkede sosyalizm” teorisine karşı kavgaya atıldı. Fakat Bolşevizm proleteryanın öncü kolu olma niteliğini devletle birleşerek büyük ölçüde terk etmişti ve parti içerisindeki en önemli sol kanat akımlar büyük ölçüde sınıfa devlet aygıtına olduğundan daha yakın durma eğiliminde olan, daha az adı duyulmuş devrimciler tarafından oluşturuldu.
 
Daha 1919’da, [[Valerian Ossisinski]], [[Vladimir Smirnov]] ve [[Timotei Sapranov]]’un başını çektiği [[Demokratik Merkeziyetçilik]] grubu sovyetlerin “solmakta olduğu” ve her geçen gün [[Paris Komünü]]’nün ilkelerinden daha fazla uzaklaşıldığına dair uyarılar yapmaya başlamışlardı. Benzer eleştiriler 1921’de [[Alexandra Kollontai]] ve [[Alexander Shliapnikov]]’un başını çektiği [[İşçi Muhalefeti]] grubu tarafından da yapıldı, fakat 20’lerde İtalyan Solu’nda benzer bir yaklaşım geliştiren Demokratik Merkeziyetçiklik grubu kadar güçlü ve uzun soluklu çıkmadılar. 1923’te [[Gabriel Myasnikov]]’un başını çektiği [[İşçi Grubu]] bir manifesto yayınlayarak o yıl gerçekleşen işçi grevlerinde önemli bir rol oynadı ve müdahalelerde bulundu. İşçi Grubu’nun görüşleri KAPD’ınkilere yakındı.
 
Satır 45 ⟶ 42:
 
==1930'lar ve sonrasında Alman komünist solu==
 
Almanya’da komünist solun gruplarının parçalanması, [[Hitler]] rejimi altında bile bir miktar gizli devrimci faaliyet sürdürülmüş olsa da, Nazi terörü tarafından büyük ölçüde tamamlandı. 1930’larda, Alman solunun devrimci görüşleri büyük ölçüde Hollanda’da, [[Enternasyonal Komünistler Grubu]] (Gruppe Internationaler Kommunisten - GIK), ama ayrıca ABD’de Paul Mattick’in başını çektiği grup tarafından savunuldu. Hollanda solu da küresel katliamın yolunu açan yerel emperyalist savaşlar karşısında enternasyonalizme sadık kalarak “demokrasiyi savunmak” laflarına direndi.
 
Aynı zamanda sendika sorununa, kapitalist kokuşma çağından işçi örgütlerinin yeni biçimlerine, ayrıca kapitalist krizin maddi kökenlerine ve devlet kapitalizmine doğru eğilime dair anlayışını da geliştirdi. Ayrıca sınıf mücadelesi içerisinde, özellikle işsizlerin hareketine dair önemli bir etkinliği de müdafa etmeyi başardı. Fakat Rus devriminin yenilgisi Hollanda solu’nu ciddi bir biçimde sarsmıştı ve bu da Hollanda solunun aratarak siyasi örgütün, dolayısıyla kendisinin rolünün konseyci yadsımasına götürdü. Bununla birlikte Bolşevizmin tamamen reddi ve Rus devriminin baştan beri burjuva kabul edilip bir kenara bırakılması geldi. Bu kuramsallaştırmalar, eğilimin gelecekte ortadan kayboluşunun tohumlarıydı. Hollanda’da sol komünizm Nazi işgalinden sonra devam edip ilk başta KAPD’ın parti-yanlısı görüşlerine de dönen [[Spartaküs Komünistler Birliği]] (Kommunistenbond Spartacus) tarafından devam ettirilse de, Hollanda’solunun örgütsel sorunda anarşizme verdiği tavizler sonraki yıllarda herhangi bir örgütlük devamlılığı sürekli zorlaştırdı. Şu anda bu eğilimin tamamen ortadan kalkmak üzeredir.
 
==1930'lar ve 2II. Dünya Savaşı Sırasında İtalyan komünist solu ve Enternasyonal Komünist Sol==
 
1930’lar, [[Viktor Serge]]’in sözleriyle “yüzyılın geceyarısı” idi. Devrimci dalganın son kıvılcımları, yani İngiltere’deki 1926 genel grevi ve 1927 Şangay ayaklanmas da sönmüşlerdi. Komünist Partiler ulusal savunmanın partileri oldular; faşist ve Stalinist terör devrimci hareketin en yüksek noktaya çıktığı ülklerde en büyük vahşetiyle hüküm sürüyordu; ve bütün kapitalist dünya yeni bir emperyalist kıyıma hazırlanıyordu. Bu koşullar altında varoluşlarını sürdürebilen devrimci azınlıklar sürgün, baskı ve artan yalıtılmışlık koşullarıyla yüzleşmek durumundaydılar. Sınıfın bütünü moral bozukluğuna ve burjuvazinin savaş ideolojilerine boyun eğmiş olduğundan, devrimiler sınıfın anlık mücadelelerinde yaygın bir etki yapmayı umacak konumda değillerdi. Troçki’nin bu durumu anlamaktaki başarısızlığı sol muhalefeti çaresiz bir “kitleleri fethetmek” umudu uğruna her geçen gün, sosyal demokrat partilere girişi savunan “Fransız dönüşü”, anti-faşizme teslimiyet gibi örneklerde görüldüğü üzere artan bir oportünizme sürüklüyordu. Troçki’nin kendisinden ziyade [[Troçkizm]] için bu gidişatın nihai sonucu, 1940’larda burjuva savaş aygıtının bir parçası olmak oldu. O zamandan beri Troçkizm, tıpkı sosyal demokrasi ve Stalinizm gibi, kapitalizmin siyasi aygıtının bir parçası oldu ve bütün iddialarına marksizmin devamlılığıyla hiçbir alakası kalmadı.
 
Satır 60 ⟶ 55:
Aynı zamanda daha sonra Belçika, Fransa ve Meksika’da fraksiyonlar oluşturacak olan bu akımın teorik katkıları da uçsuz bucaksızdı ve gerçekten yeri doldurulamaz nitelikteydi. 1917 Rus devriminin proleter niteliğini sorgulamaya hiçbir zaman gitmeyen Rus devriminin yozlaşması analizi ile; gelecekteki geçiş döneminin sorunlarına dair araştırmalarıyla; ekonomik krize ve kapitalizmin çöküş döneminin kökenlerine dair çalışmalarıyla; Komünist Enternasyonal’in “ulusal kurtuluş” hareketlerine destek verilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini reddedişiyle; parti ve fraksiyon teorisini ortaya koyuşuyla; diğer siyasi proleter eğilimlerle kardeşçe fakat bitmek bilmez polemikleriyle; ve bunun yanı sıra pek çok farklı alandaki çalışmalarıyla İtalyan sol komünist fraksiyonu şüphesiz geleceğin proleter örgütlerinin programatik temelini ortaya koyma görevini başarıyla yerine getirdi.
 
==2II. Dünya Savaşı sonrasında İtalyan sol komünizmi==
 
İtalyan solu bir çeşit örgütsel devamlılık sağlamayı başardı, fakat fakat karşı-devrimin verdiği zararlar bir bedel kesecekti. Tam savaştan önce, İtalyan sol komünist fraksiyonu dünya savaşının aciliyetini yadsıyan “savaş ekonomisi teorisi” ile bulanacaktı, fakat çalışmalar, özellikle Fransız sol komünist fraksiyonunun ortaya çıkmasıyla devam etti. Savaşın sonunda İtalya’da ciddi proleter mücadelelerin ortaya çıkması fraksiyonun saflarında kafa karışıklığına yol açtı ve militanların çoğu İtalya’ya dönerek 20’lerin sonlarından beri siyasi faaliyet yürütmeyen Bordiga’yla birlikte, savaşa karşı çıkmasına rağmen açık olmayan bir programatik temelde bulunan ve dönemi yükselen devrimci kavga dönemi olarak gören hatalı bir analize sahip [[İtalya Enternasyonalist Komünist Partisi]]’ni kurdular.
 
Satır 69 ⟶ 63:
 
==Fransız Komünist Solu==
 
Fransız sol komünist fraksiyonunun çoğunluğu İtalyan sol komünistlerinin Enternasyonalist Komünist Partisi'ni kurmasına karşıydı ve karşı devrimin zafer döneminin hala sürdüğünü ve dolayısıyla fraksiyonun görevlerinin tamamlanmadığını daha önce gördüler. Bunun üzerine [[Fransa Komünist Solu]] (Gauche Communiste de France - GCF) adını alan Fransız sol komünist fraksiyonu Bilan’ın ruhunda çalışmayalarını sürdürerek, sınıfın anlık mücadelelerine müdahele etme sorumluluğunu yadsımadan, kaynaklarını siyasi ve teorik netleşmeye yoğunlaştırarak özellikle devlet kapitalizmi, geçiş dönemi, sendikalar ve parti konuklarında önemli katkılar yaptı. Böylesi sağlam bir marksist yöntemi müdaha etmek İtalyan solu’nun tipik özelliklerindendi, fakat Fransa Komünist Solu, Alman-Hollanda sol komünistlerinin en iyi katkılarından bazılarını da programatik cephanesinin bir parçası haline getirmeyi başardı. Öte yandan 1952’de, hatalı olarak üçüncü dünya savaşının gelmek üzere olduğu yanılgısına varan GCF, fiili olarak ortadan kalktı.
 
==1968 sonrası sol komünizm==
1960’ların1960'ların sonlarında, proleterya Fransa’daki Mayıs 68 genel grevi ve bunun sonucu olarak işçilerin mücadelesinin bütün dünyada patlak vermesiyle tarih sahnesine yeniden çıktı. Bu yenilenme, komünist görüşleri netleştirmeye çalışan siyasi unsurlardan oluşan yeni bir kuşağı doğurdu ve var olan devrimci gruplara temiz hava, yeniden hayat üflerken, nihayetinde sol komünist mirası yenilemek isteyen yeni örgütler üretti. Bu yeni siyasi çevre, ilk başta Bolşevizmin “otoriter” imgesine karşı konseyci ideolojiden derinden etkilenmiş olsa da, olgunlaştıkça örgüt-karşıtı önyargıları geride bırakmayı başardı ve kendisini bütün marksist geleneğin devamlılığının bir parçası olarak görmeye başladı.
 
1960’ların sonlarında, proleterya Fransa’daki Mayıs 68 genel grevi ve bunun sonucu olarak işçilerin mücadelesinin bütün dünyada patlak vermesiyle tarih sahnesine yeniden çıktı. Bu yenilenme, komünist görüşleri netleştirmeye çalışan siyasi unsurlardan oluşan yeni bir kuşağı doğurdu ve var olan devrimci gruplara temiz hava, yeniden hayat üflerken, nihayetinde sol komünist mirası yenilemek isteyen yeni örgütler üretti. Bu yeni siyasi çevre, ilk başta Bolşevizmin “otoriter” imgesine karşı konseyci ideolojiden derinden etkilenmiş olsa da, olgunlaştıkça örgüt-karşıtı önyargıları geride bırakmayı başardı ve kendisini bütün marksist geleneğin devamlılığının bir parçası olarak görmeye başladı.
 
Bugünün devrimci çevre içerisinde mevcut olan gruplarının çoğunlukla, örgütsel meselede ve devrimci bir geleneği müdafa etmeye güçlü bir vurgu yapan İtalyan sol komünizminden gelmeleri şaşırtıcı değildir. Hem Bordigist gruplar, hem de Damen eğiliminin daha sonra oluşturduğu [[Uluslararası Devrimci Parti Bürosu]]’nun [[İtalya Enternasyonalist Komünist Partisi]]’nin mirasçısıdır, [[Enternasyonal Komünist Akım]] ise büyük ölçüde [[Fransa Komünist Solu]]’ndan gelmektedir.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Sol_komünizm" sayfasından alınmıştır