Lublin-Brest Taarruzu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Makedon (mesaj | katkılar)
İç bağlantılar
Makedon (mesaj | katkılar)
52. satır:
 
Varşova bölgesinde ve Vistül Nehri geçişlerinde, 20 Ağustos'a kadar tek büyük çaplı Kızıl Ordu birliği, 1. Beyaz Rusya Cephesi'nin 47. Ordu'suydu. Sovyet kuvvetleri Varşova Ayaklanması'na destek olmadılar ve nehrin batısında güvenlikte beklediler. Bunun yerine Sovyet 47. Ordu'su, nehrin doğu kıyılarındaki mevzilerinde kaldı ve ayaklanmaya topçu desteği dahi sağlamadı. 1. Beyaz Rusya Cephesi'nin merkez ve sağ kanadı, Siedlce'nin kuzeyinde, Narew Nehri yaklaşımlarında Alman savunmasını alt etmek için mücadele ediyordu. Sovyet kayıtları da destek için Varşova'ya yönelik herhangi bir harekâtta bulunulmadığını belirtmektedir. Batı ve Polonya, Stalin'in bilinçli olarak Varşova Ayaklanması'na destek vermediği ve Polonya Direnişi'nin askeri unsur olan Armia Krajowa'nın bu çatışmalarda imha olmasını istediğini iddia etmektedir. Buna neden olarak da, Armia Krajowa'nın arkasındaki siyasi odak olan sürgündeki (İngiltere) Batı yanlısı Polonya Hükümeti ile Sovyet yanlısı [[Polonya Ulusal Kurtuluş Komitesi]] arasındaki çekişme olduğu ileri sürülmektedir. <ref name = "Titans" />
 
 
General Zigmunt Berling komutasındaki 1. Polonya Ordusu, 20 Ağustos'ta Sovyet 47. Ordu'suna katıldı. Kızıl Ordu kuvvetleri Varşova'nın kuzeyinde son taarruzlarına 3 Eylül 1944 günü başladılar. Bu taarruzla, ertesi gün Bug Nehri boyunca ilerleyerek Narew'e ulaştılar ve 6 Eylül'de nehir geçişleri sağladılar. İki Polonya tümeninin öncü unsurları, 13 Eylül'de Varşova'da Vistül geçişleri için taarruz ettiler. Fakat bu küçük çaplı bir harekâttı ve on gün sonra nehir geçişlerini tahliye ettiler. Varşova Ayaklanması'nın savaşçıları, 2 Ekim 1944 tarihinde şartlı olarak teslim oldular. Kızıl Ordu birlikleri, 1945 yılı başlarında Varşova'yı ileri hareketleri sırasında önemli bir çatışma olmadan aldılar. Amerikalı askeri tarihçi David M. Glantz, Sovyet kuvvetleri ayaklanmacılara destek olabilecek ve Varşova'yı alabilecekken, sadece askeri bir bakış açısından buna kalkışmadıklarını belirtir. Bu bakış açısına göre, Varşova'ya saldırmak, Varşova'nın güney ve kuzeyindeki köprübaşlarında güvenliği sağlamak yerine çabaları başka bir yöne çevirmek olurdu. Öte yandan sonuçta, katılan Sovyet güçleri yüksek kayıplı sokak çatışmalarına girmiş ve gelecekteki taarruzları için daha az optimal bir durum kazanmış olurdu. <ref name = "Glantz" />