Sosyal psikoloji: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
k 81.215.60.179 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Sae1962 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
9. satır:
#Ön yargi: Ön yargı nasıl oluşur.
#Hiddet ve saldırı: Bireyler neden ve ne durumlarda başkalarına saldırırlar.
 
SOSYAL PSİKOLOJİDE BİLİM ADAMLARI VE SOSYOLOGLAR
Allport :Sosyal psikoloji bir bireyin, davranış, duygu ve düşüncelerinin başkalarının gerçek yada hayal edilen varlığından nasıl etkilendiğinin bilimsel yollarla araştırılmasıdır. Önyargıdan en uç ayrımcı davranışa doğru tırmanan beş basamak belirlemiştir. Karşı olmayı ifade etme –uzak durma –ayrımcılık –fiziksel saldırı ve –yok etmedir. “Temas denencesi” kavramını ortaya atmıştır.(1954) Gruplar arası temas Allport tarafından ortaya atılmıştır. Ona göre temas şu durumlarda etkili olur. -Temas, işbirliği içermeli, uzun süreli olmalıdır. -Bütünleşme, resmi gruplar tarafından desteklenmelidir. -Eşit statülü gruplar arasında olmalıdır. Allport’a göre, gelecekte Psikologlar çevre ile davranış arasındaki yasaları keşfedecektir. Allport, grup zihni kavramını reddederek “bireyselci yaklaşımı savunmuştur. Ona göre tek psikolojik gerçeklik, bireydir.
 
Fiedler urumsallık modelini geliştirmiştir. Bireysel özellikleri ön plana alan bir etkileşim modelidir. Liderin etkin olabilmesi ortamlara bağlıdır. İşe yönelik lider, Görev yapısı, Liderin mevkii gücü ve Lider üye ilişkilerini konu almıştır. Fiedler’in çalışmasında birlikte çalışmayı en az ve en çok tercih ettikleri kişileri, kişilikleri açısından benzer olarak algılayanları sosyal-duygusal lider; benzemez olarak algılayanları ise iş eğilimli lider olarak tanımlamıştır. Fiedler’e göre, lider üye ilişkisi uyumluysa, işin yapısı belirginse ve liderin mevkii güçlüyse lider için uygun ortam vardır.
 
Gustave Le Bon :Sendikal eylemlerden etkilenerek kitle davranışına ilişkin ilk kuramsal çalışmaları yapmıştır. Kitleleşme sürecini üç psikolojik mekanizmayla açıklar. Anonimlik –Bulaşma ve –Telkine yatkınlık (etkiye açık olma)'dır. Kitle davranışını açıklamada “Gurup zihni” yaklaşımını kullanmıştır.
 
C. H. Cooley :Birincil ve ikincil grup ayrımını geliştirmiştir. -Birincil grupları niteleyen en temel özellik yüz yüze ilişkilerden oluşmasıdır. İçtenlik, dayanışma, candan bir sevgi ve üyelerin birbiriyle özdeşleşmesi söz konusudur. Örn: Aile, oyun grupları,gençlik grupları, arkadaşlık ve dostluk. -İkincil gruplarda ilişkiler zihinsel, ussal-rasyonel ve sözleşmeli olur. Üyelerin ilişkileri sınırlıdır.
 
Robert Trivers :Karşılıklı yardımlaşma Prensibi: “Karşılıklı Altruizm”, Prensibi’ni
ortaya koymuştur. Müşterek yardımı ve motive olmayı içerir. Yardım eden kişi, gelecek bir zamanda kendi sininde yardım göreceğini umut eder. Trivers yardım biçimi için şu durumları saptamıştır; -Sosyal grup yaşantısı-Karşılıklı bağlılık -Dini baskıların ve sert hakimiyetin olmadığı durumlar -Duygusal durumun uygun olduğu ortamlar.
 
Evans ve House :Yol-Amaç modelini geliştirmişlerdir. Liderin davranışları ve durumları üzerinde durur. Liderin örgütte iki fonksiyonu vardır: -Örgütsel amaçları ve ödüllendireceği davranışları bildirme. -Arzulanan davranışları ödüllendirme. Yol-amaç modeli; Yönlendirici Lider, Destekleyici Lider, Katılımcı Lider ve Başarıya Yönelik Lider olmak üzere dört liderlik davranışı belirlemiştir.
 
Muzaffer Şerif :1935’de ilk en iyi bilinen uyum araştırmasını yapmıştır. Gerçekçi çatışma kuramı ve Sosyal kimlik kuramının en önemli temsilcisidir. “Bir gruba ait olan bireylerin, bireysel veya kolektif olarak diğer grup ya da onun üyeleri ile, grup özdeşleşmeleri temelinde etkileşimde bulunmaktır” der. Üst düzey hedeflere değinmiştir.
 
J. Fisher ve A. Nadler:Kendine olan saygıyı tehdit modelini savunmuşlardır. Yardım alan-veren arasında üstünlük ilişkisi olursa, kişisel güven, bağlılık değerleri gibi kültürel değerlerle mücadele ediyorsa yardımı tehditkâr bulur. Bu modelin olumlu sonucu; tehdit edildiğini hisseden kişi gelecekte başarılı olmak için kendini geliştirme çabasına girer.
 
Bandura ve Rushton :Gözlemle ya da modelle öğrenmenin yardımlaşmayı geliştirmede iki yol olduğunu savunurlar. Yardımsever vatandaşlar cezp edici bir öğretme şeklidir. Öğüt verme yardım edici davranışlar üzerinde gecikmiş bir etkiye sahiptir. Çocuklarda yardımlaşmayı geliştiren gözleme öğrenme kuramını savunmuşlardır.
 
Done Archer :Yaptığı araştırmalarda gazete ve dergilerde erkek fotoğraflarda genellikle yüz hatları sergilenirken, kadın fotoğraflarda ise vücutların sergilendiğini iddia etmiş ve buna Face-ism adını vermiştir.
 
Rober Weiss :Sosyal ilişkilerin bireylere sağladığı ödülleri; Bağlanma, Sosyal bütünleşme, Değerin teslimi, Destek duygusu, Yol gösterme ve Bakım fırsatı olarak altı kavramla ifade etmiştir. Yalnızlığı ‘duygusal yanlızlıv’ ve ‘sosyal yanlızlık’ olarak ikiye ayırarak incelemiştir.
 
Auguste Comte :İnsanların karşılık bekleyerek kendi mutluluğunu artırmayı amaçlayan davranışına “Egoistik”, karşılık beklemeden bir başkasının mutluluğunu amaçlayan davranışa ise “Alturistik” adını verir.
 
Sigmund Freud :Psikanalizin kurucusudur. Görüşüne göre, bireyin davranışı iki temel güç tarafından yönetilir: Yaşam içgüdüsü (eros) ve ölüm içgüdüsü (thanatos) Eros, haz aramaya istekleri gerçekleştirmeye, Thanatos ise benlik-yıkımına yönelir.
 
Çarls Darvin :Yüz ifadelerinin sadece iletişimde rol oynamadıklarını; belli duygusal ifadelerin doğuştan olduğunu ve dünyanın her tarafında anlaşılabildiğini söylemiştir. Örn: Mutluluk, Şaşkınlık, Kızgınlık, Üzüntü, Korku ve İğrenme
 
K. Thomas :Çatışma yönetimiyle ilgili Davranışsal yaklaşımın temsilcisidir. Rekabet, Kaçınma, İşbirliği, Uyum ve Uzlaşma kavramları üzerinde durmuştur.
 
Vroom-Yetton-Jago :Astın görüşlerine yer verilmesi kararın iyi olmasını sağlar. Model, “karar ağacı” Yöntemini kullanır. Modelin akış şeması, lideri sonuca ulaştırır. Çözüm yolları bulunur. Astlarla problem paylaşıldığı için fikir birliğine varılır.
 
Raven :Raven’e göre acizliğin gücü insanlara bir şeyleri yaptırmanın etkili yollarından biridir. Acizlere, fakirlere yardım etme eğilimi buradan gelir. Boyun eğme ve itaatle ilgili acizliğin gücü konusunda görüş geliştirmiştir.
 
Stanley Milgram :1960’larda laboratuar ortamında yaptığı deneylerle, otoriteye itaat konusunu incelemiş, deneklere elektrik şoku vererek “otoriteye itaat” deneyleri yapmıştır.
 
Mary Ainsworth :Küçük çocuklar ve ebeveynleri arasındaki bağlanmayı üç türle açıklamıştır. Güvenli bağlanma, Kaçınan bağlanma ve Kaygılı/kararsız bağlanma.
Bass önüşümsel liderlik modeline, karizmatik lider davranışı, bireyselleştirilmiş düşünceler ve entelektüel uyarım gibi tamamlayıcı öğeler eklemiştir.
 
D. Mc Gregor :X ve Y kuramını geliştirmiştir. Dönüşümsel liderlik modeli temsilcilerindendir.
 
Ericson :Kişilik gelişiminde en önemli dönemin ergenlik ve ön-ergenlik dönemi olduğunu öne sürmüştür.
 
Adorno :Otoriteryen kişilik kuramının temsilcisidir.
 
Pavlov :Klasik koşullanma yoluyla öğrenme deneyleri yapmıştır.
 
Kurt Lewin :Gestaltçı fikirleri sosyal psikolojiye ilk uygulayan kişidir
 
F. Heider :İnsanların, neyin neye sebep olduğunu nasıl ve niçin çıkarsadıklarını inceleyen çalışmalar ilk Heider ile başlamıştır.
 
Jones :Uygun çıkarım kuramını Davis ile birlikte geliştirmiştir.
 
Davis :Uygun çıkarım kuramını Jones ile birlikte geliştirmiştir.
 
Asch :Akran baskısına uyarak fikir değiştirdiğimize ilişkin deneysel çalışmayı yapmıştır.
 
Freedman ve Fraser :Klasik çalışmaları Boyun eğdirme tekniklerinden, önce
küçük sonra büyük rica tekniğini kanıtlamıştır.
 
H. Kelman :L. Hamilton ile birlikte Otoritenin etik ve yasal olmayan faaliyetlerine otorite suçları adını vermişlerdir.
 
L. Hamilton :H. Kelman ile birlikte Otoritenin etik ve yasal olmayan faaliyetlerine otorite suçları adını vermişlerdir.
 
Strobe :Evlilikteki fiziksel çekiciliğin, flört dönemindeki çekicilikten daha az önem taşıdığını ortaya koymuştur.
 
M. Lenner :Talihsiz olayla karşılaşan kişi iyi bir insansa yardımı hak eder der.
 
 
 
 
{{psikoloji-taslak}}