Evrenin genişlemesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nedim Ardoğa (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Nedim Ardoğa (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
5. satır:
 
 
İngiliz fizikçi [[Isaac Newton]] (1643-1727) [[gravitasyon]] yasasını geliştirdikten sonra, evrenin değişmezliği konusu tartışılmağa başlanmıştı. Bütün gök cisimleri birbiri üzerinde gravitasyon kuvveti uyguladığına göre, uzun dönemde evrenin küçülmesi kaçınılmaz görünüyordu. Bu sebeple, birçok yeniçağ bilim adamı (bir ölçüde dini görüşlerin de etkisiyle) evrenin kısa süre sonra yok olacağını düşünüyordu.
 
 
== Görecelik yasası ==
 
Alman kökenli bilim adamı [[Albert Einstein]] (1879-1955) genel [[görecelik]] yasasını geliştirdikten sonra, aynı sorunu çözmek için denklemlerine [[kozmolojik sabit]] adını verdiği bir terim ekledi. Buna göre, bu sabit evrende büyük uzaklıklarda etkiliydi. Bu sabitin aldığı değere bağlı olarak, gravitasyon kuvveti dengelenebiliyor, hatta büyük uzaklıklarda cisimler gravitasyon kuvvetini yenerek, birbirlerinden uzaklaşabiliyorlardı. Ne var ki Einstein sonradan kozmolojik sabit önerisinin bir hata olduğunu söyleyerek, bu öneriden vaz geçti.
 
== Hubble ve kırmızıya kayma ==
Amerikalı astronom [[Vesto Slipher]] (1875-1969) 1912 yılında galaksilerden gelen ışığın tayfını incelemeğe başladı ve bir çok galaksinin tayfı üzerindeki siyah çizgilerin olmaları gereken yerden kırmızı uca doğru kaydıklarını buldu. Buna kırmızıya kayma olayı denilir.(''red shift'') Ancak, incelemeyi genişleten ve kırmızıya kaymanın nedenini bulan kişi o dönemin en büyük gözlemevi olan Wilson gözlemevinde çalışan Amerikalı astronom [[Edwin Hubble ]] (1889-1953) oldu. Hubble’un bilim tarihine geçen yardımcısı ise hiçbir eğitimi olmayan [[Milton Humason]]’du. (1891-1972) Hubble tayftaki kırmızıya kaymanın galaksilerin uzaklaşmasının bir sonucu olduğunu buldu. Buna göre, uzaklaşan cisimden gelen elektromanyetik dalganın dalga boyu uzaklaşma süratine bağlı olarak artar. Ama Hubble'ın en büyük başarısı kırmızıya kaymanın (yani uzaklaşma süratinin) uzaklık ile orantılı olduğunu ortaya çıkarmasıdır.Yani, bir galaksi ne kadar uzaksa, o kadar büyük bir süratle uzaklaşmaktadır.
 
 
61. satır:
Gamov'un öngörüsünün 1964 yılında tamamen tesadüfi olarak kanıtlandı. Telekominikasyon sistemleri üzerinde çalışan iki Amerikalı mühendis [[Arno Allan Penzias]] (1933 - ) ve [[Robert Woodrow Wilson]] (1936 - ) gürültü kaynaklarını araştırırken, uzaydan gelen bir gürültü saptadılar. Uzayın her yönünden gelen bu gürültü son derece soğuk, fakat mutlak sıfır derecenin üzerinde bir kara cisimden geliyor gibiydi.
 
Penzias ve Wilson'un bulguları o sırada Gamov'un öngörülerini sınamak için hazırlık yapmakta olan iki fizikçinin [[Robert Henry Dicke]] (1916-1997) ve [[Philips James Edwin Peeble]]'nin (1935 - ) dikkatini çekti. Gürültü önce Dünya'da, daha sonra da sırf bu iş için geliştirilmiş [[COBE]] uzay aracında ölçüldü. Gürültünün ifade ettiği sıcaklık Gamov'un öngörüsünden biraz daha azdır.
 
En son ölçümlere göre, sıcaklık '''2.725<sup>0</sup> K''' dir.(Celsius skalasında -270.425<sup>0</sup> C) Bu sıcaklığa [[kalıntı ışınım]] (''relic radiation'' ) veya [[mikrodalga fon ışıması]] (''cosmic microwave bacground radiation'') denildi. Buna göre, evren genişledikçe, sıcaklık ta düşmüştür. Zaman geçtikçe, evrenin sıcaklığı daha da düşecektir. Buna karşılık, şayet geriye gidilebilecek olursa, evren daha küçük, ama daha sıcak olacaktır.
 
Gerçi Penzias ve Wilson'un uzmanlık konuları kuramsal fizik değildi. Ama buluşları o kadar heyecen verici oldu ki, bu iki mühendise 1978 yılında [[Nobel]] fizik ödülü verildi.
== Negatif enerji ==
 
== NegatifKaranlık enerji ==
Normal koşullarda evren genişlese bile, genişleme süratinin zaman içinde, gravitasyon sebebiyle, düşmesi gerekir. Mantıken, gençlik döneminde evren bugünkünden daha hızlı genişlemeliydi. Bu sebepten, büyük uzaklıkları (dolayısıyla eski dönemleri) gözlemleyen bilim insanları o çağlarda evrenin bugünkünden daha hızlı genişlemesi gerektiğini varsaymışlardı. Ancak 1990 lı yıllarda alınan gözlem sonuçları bu varsayımla çelişmektedir. Bu sebepten, evrenin eskiden bugünkünden daha yavaş genişlediği, genişleme süratinin zamanla arttığı öne sürülmektedir. Genişleme süratinin zamanla artması gravitasyon kuvvetinin etkisinden daha yoğun bir etkinin varlığını düşündürmektedir ki, bu etki [[negatif enerji]] veya karanlık enerji adıyla anılmaktadır. Etki Einstein’in (sonradan terkettiği) kozmolojik sabitini andırmaktadır. Ne var ki, bilinen fizik yasalarıyla açıklanamayan bu etkinin varlığını ortaya koyan gözlem sonuçları henüz çok yetersizdir. Bu yönüyle negatif enerji günümüzde bir fiziki gerçek olmaktan çok, bir tartışma konusu gibi görünmektedir.
 
Normal koşullarda evren genişlese bile, genişleme süratinin zaman içinde, gravitasyon sebebiyle, düşmesi gerekir. Mantıken, gençlik döneminde evren bugünkünden daha hızlı genişlemeliydi. Bu sebepten, büyük uzaklıkları (dolayısıyla eski dönemleri) gözlemleyen bilim insanları o çağlarda evrenin bugünkünden daha hızlı genişlemesi gerektiğini varsaymışlardı. Ancak 1990 lı yıllarda alınan gözlem sonuçları bu varsayımla çelişmektedir. Bu sebepten, evrenin eskiden bugünkünden daha yavaş genişlediği, genişleme süratinin zamanla arttığı öne sürülmektedir. Genişleme süratinin zamanla artması gravitasyon kuvvetinin etkisinden daha yoğun bir etkinin varlığını düşündürmektedir ki, bu etki [[negatifkaranlık enerji]] veya karanlık enerji adıyla anılmaktadır. Etki Einstein’in (sonradan terkettiği) kozmolojik sabitini andırmaktadır. Ne var ki, bilinen fizik yasalarıyla açıklanamayan bu etkinin varlığını ortaya koyan gözlem sonuçları henüz çok yetersizdir. (Bu kadar büyük uzaklıklarda, uzaklık ölçme yöntemi '''1a''' tipi süpernovaların görünür ışıltılarıdır.) Bu yönüyle, negatifkaranlık enerji günümüzde bir fiziki gerçek olmaktan çok, bir tartışma konusu gibi görünmektedir.
 
== Ayrıca bakınız ==