Hıdırlar, Hacıbektaş: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
44. satır:
Yerleşik düzene geçmiş hâlkın şikâyetleri üzerine 1690-1691 yılında Beydili boyu, bütün obaları ile birlikte şimdiki Suriye bölgesine sürülmüşlerdir. Rakka bölgesindeki köyleri harap eden yağmacı Tay ve Urban Araplarına karşı Anadolu'daki Beydili obalarını Belih ırmağının Harran altındaki Akça-Kale'den Rakka'ya kadar uzanan bölgeye yerleştiren Osmanlı, Beydili ile diğer bir çok oymakları da Urfa'nın doğusundaki Colab ırmağı kıyıları ile Boz-âbad ve Urfa'nın diğer bölgelerine yerleştirdi. Böylece kendisine boyun eğmeyen bu Türkmenlerden kurtulmuş oldu.
 
Musacalu, Cerid, Avşar, Köşekli, Boynuinceli ve Karacayurt Türkmen oymakları da bunlar arasındaydı. Devlet sert ve ciddi tedbirler almasına rağmen, bütün bu oymaklar aynı yıl içerisinde Anadolu'ya geri kaçtılar. Çünkü bu bölgeler, Türk oymaklarının yerleşebileceği Anadolu'daki serin yaylaların coğrafi yapısında bir yer değildi. Toprağı verimsiz kuru ve susuz olduğu gibi, kavurucu çöl sıcaklarının hüküm sürdüğü bir yerdi. Rakka bölgesi Arap kabileleriyle Türkmenler arasında geçen savaş türküleriyle dolu olduğu gibi, Alevi Türkmen oymaklarının adeta bir sürgün yeri idi.
 
Bu sürgünde en büyük ızdırabı Beydili ve ona bağlı oymaklar çekmiştir. Baskılar sonucu biçoğu sünnileşerek hayatlarını kurtarmışlardır.Yine bu olaya dair acı hatıralar, Kırşehir başta olmak üzere Keskin yöresinde hâla yaşatılmaktadır. Aşağıdaki türkü bunun acı bir kanıtıdır.
75. satır:
1696'da ikinci kez Rakka'ya sürgün edilen Türkmenler, şimdiki Suriye çöllerinin sıcağına dayanamayıp tekrar Anadolu`ya geri kaçtılar. Rakka beylerbeyi Ahmed Paşa Türkmenlerle baş edemeyince görevinden alındı ve Bozok-Çorum sancak beyliğine atandı. Rakka valiliğine Başkomutan payesi verilen Anadolu müfettişi Yusuf Paşa tayin edildi.
 
Yusuf Paşa, büyük bir askeri birlikle yerlerini terk eden Alevi Türkmenleri Rakka'ya geri göndermek için harekete geçti. Yusuf Paşa, Kadıoğlu namıyla bilinen Kürtlerden Bektaş Bey'in oğlunu Türkmenlere gönderip Rakka'- ya iskan giderlerse ne ala, gitmezlerse padişahtan gelen ferman gereği hepsinin kılıçtan geçirileceğini bildirdi.
 
Rakka'ya iskan edilmeyi reddeden Beydililer düzenli Osmanlı ordusunun üzerlerine geldiğini görünce direnmek için isyan ettiler. Yusuf Paşa'nın kuvvetleriyle savaştılar. Beydiliye destek veren Mamali aşiret reisi Deveci Ali ile Paylı namıyla bilinen Rişvanli Halil Bey'in arasına nifak sokan Yusuf Paşa, Payli Halil Bey'e Mamali aşiret reisi Deveci Ali'yi tuzağa düşürtüp öldürttü. İç çekişmelerden zayıf düşen Beydili aşireti Yusuf Paşa'ya yenildi. Türkmen aşiretleri arasında yaşayan Ozan Budala bu olayı şöyle dile getirmiştir.
124. satır:
Suçumuz ne idi sürüldük çöle
 
Bazı Sünnileşen Türkmen beylerini yanına çeken Yusuf Paşa, Beydilileri önüne katarak mal, yiyecek ve davarlarıyla birlikte tekrar Rakka'ya sürgün eyledi. Halk bu konuda şöyle bir destan anlatır.
 
Alevi Türkmen beyleri kılıçtan geçirilmiştir. Bu sırada kocası öldürülen Beydili aşiret reisinin hanımı üçüz oğlan doğurmuştur. Çocukların öldürüleceğinden endişe duyan kadın, sürgüne gitmeden önce çocukları dağdaki bir mağaraya götürür bırakır. Bir kaş yıl sonra Beydili aşireti sürgünden eski yurtlarına döner. Kadın, hizmetçisi kadınla birlikte çocukları bıraktığı mağaraya gider, gördüğü manzara karşısında gözlerine inanamaz. Üç oğlu da ellerinin baş parmağını emerek sıhhatli bir şekilde yaşamaktadır. Çocukların kimler tarafından korunup beslendiğini öğrenmek isteyen kadın, bir kenara gizlenir beklemeye başlar. Gün batarken bir kurt ağzında yiyecekle gelir ve çocukları besler. Üç oğlunu alıp çadırına dönen ana, karayağız kıllı oğluna Kurd Karaca, İnce uzun sırım gibi oğluna Cerid, kafası iri boynu ince oğluna da Boynuince diye isim verir. Daha sonra Türkmen obaları içinde bu üç kardeşin obaları, 'Boynuinceli',
‘Karacakurd' ve 'Cerid' olarak anılır.
 
Boynuinceli (Boynuincelü), Boynuincelüler: Aksaray Sancağı, Sıvas, Kırşehri, Konya, Karaman, Bozkır Kazası (Beğşehri Sancağı), Koçhisar Kazası (Aksaray Sancağı), Adana, Maraş, Nevşehir, Develi, Ilgaz Kazası (Kengıri Sancağı),Niğde, Danişmendlü (Danişmendlü-i Sağir) Kazası (Niğde Sancağı). Konar-Göçer Türkman Yörükanı Taifesinden. Danişmendli Türkman taifesinden Boynuinceli Aşiretinin yaylakları Develi ve Erciyes kazalarında olup, kışlakları Aksaray ve Kırşehir Sancakları idi. Boynuinceliler Kabilesi, kendi halinde kâr-ü kisb ile meşgul ve ekseri okur-yazar Haccülharemeyn ve zikudret kimseler olduklarına binaen, Nevşehir’de yerleştirilmişlerdir. Boynuincelilerden Nevşehirde sakin olanlar, Karacakürd ve Herekli ve Sadıklı ve Savcılı ve nefs-i Boynuinceli oymakları ve bunlardan maada on adet oymaktır. Onsekiz cemaatı vardır. Bu toplulukların büyük çoğunluğu Baskılara dayanamayarak sünnileşmişlerdir. Hacıbektaşa bağlı çok az köy (Akçataş (Topayın (Topluayin)), Aşıklar, Anapınar, Kayı, Çivril, Yenice (Engel) Kütükçü)hala alevi türkmen geleneğini yaşatmaktadırlar.