Alpullu Şeker Fabrikası: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Guzelonlu (mesaj | katkılar)
2009-01-31 19:44:02 tarihli Vikiçizer sürümü geri getirildi.
1. satır:
{{yetersiz}}
1924 yılı sonunda tüccarlıkta pek deneyimli, sanayide pek acemi Türk özel sektörünün önde gelenlerinden üçü; Hayri İpar (o yıllarda şeker kralı diye anılırdı), Kazım Taşkent (daha sonra Yapı ve Kredi Bankasını kurdu) ve Şakir Kesebir (daha sonra iktisat bakanlığına getirildi), İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi’ni kurdular. Şirkete Ankara’nın politik desteğini elde etmek üzere Edirne milletvekili Faik Kaltakkıran ile Hüseyin Rıfkı Arduman‘na, Tekirdağ milletvekili Faik Öztrak, Bilecik milletvekili İbrahim Çolak da ortak edildi.
'''Alpullu Şeker Fabrikası''', [[Kırklareli]] ilinin [[Alpullu]] kasabasında bulunan, temeli [[25 Aralık]] [[1925]] tarihinde atılan ve [[26 Kasım]] [[1926]] tarihinde işletmeye açılan [[Türkiye]]'nin ilk [[şeker]] fabrikasıdır. Alpullu tren istasyonunun hemen yanında bulunur.
 
{{Marmara-taslak}}
Şirket kurulduktan sonra destek için Ankara’ya başvuruldu. Destek çabuk geldi. İş Bankası ve Ziraat Bankası’nın şirketin yatırımlarına ortak olmaları kararlaştırıldı. Alpullu’da kurulan şeker fabrikasının %68 hissesi İş Bankası, %10’u Ziraat Bankası ve Trakya İlleri Özel İdaresi’nce üstlenildi. Özel teşebbüsü temsil eden ortaklar sermayeye yalnızca %22 oranında katılıyordu. Ancak fabrikayı tam yetki ile sadece %22 pay sahibi ortakların yönetmesi, kuruluş sözleşmesinde güvenceye alındı. 5 Nisan 1925’te şeker fabrikalarının kurulmasına ilişkin kanun T.B.M.M. tarafından kabul edildi ve Alpullu’daki şeker fabrikasını kuracak olan şirkete şu destekler verildi:
 
[[Kategori:Kamu kurumları]]
Üretilecek şeker 18 yıl süre ile tüketim vergisinden muaftır.
[[Kategori:Uşak]]
Fabrikaya kömür, linyit ve kiremit sağlayan ocaklar normal vergi ve resimlerden muaf tutulacaklardır.
[[Kategori:Şeker fabrikaları]]
Fabrika için pancar üretecek arazilerin sahipleri 10 yıl süre ile arazi vergisi ödemeyeceklerdir.
[[Kategori:1926'da kurulan kuruluşlar]]
Fabrikanın taşıma faaliyetlerinde nakliyat vergisinden üçte bir indirim yapılacaktır.
Fabrikanın kurulacağı alanın 5 hektarı devlet tarafından bedelsiz olarak sağlanacaktır.
Fabrika personeli 10 yıl süre ile kazanç vergisi ödemeyecektir.
25 yıl süre ile İstanbul, Çatalca, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Babaeski, Çorlu il ve ilçelerinde yeni bir şeker fabrikası kurulmayacaktır.
Şirket kurulmuş, paralı ortaklar ve krediler bulunmuş, özel yasa ile engin ve zengin olanaklar ve ayrıcalıklar sağlanmıştır. 22 Aralık 1925’te temel atıldı ve hemen inşaata geçildi.
 
Dönemin yapı tekniği uyarınca önce demir putrel direkler dikildi. Bu işi Alman firması üstlenmişti. İnşaatın geri kalan bölümü de bir İtalyan firması üstlendi. Daha inşaat başlangıçta, şeker üretecek makineleri getirecek, kuracak ve en önemlisi Trakya toprağında pancar ekiminden başlayıp şeker üretimine kadar bütün süreci yürütecek olan Macar firması, elemanlarını Trakya’ya yolladı. İnşaat yürüken fabrikaya ayrılan alanda “numune” tarlalar hazırlandı ve Macar başmühendis Guters gözetiminde pancar ekimi yapıldı. Diğer yanda da çevre köylerde pancar ekimi öğretiliyor ve özendiriliyordu.
 
Alpullu şeker fabrikasında çalışmış olan Ömer Yazıcı o günleri şöyle anlatıyor:
 
“Çünkü bilmiyordu millet pancar nedir, neyden hasıl olur. Rusya’dan kelle şekeri gelirdi o zamanlar. Derlerdi ki şekerin mayası kemikmiş. Değil tabii insan kemiği; hayvan kemiği yani. Rivayetmiş meğersem. Macar çekti çizmeleri, geldi köylere kadar. Gösterdi elindekini, dedi ”Efendiler! Bu pancardır.”. Öğrendik hepimiz. Nasıl dikilir nasıl sulanır, ne zaman sökülür falan...”
 
Alpullu Şeker Fabrikası’nın inşaatı şaşılacak kadar kısa sürede tamamlandı. 26 Kasım 1926’da fabrikanın “kürşat resmi” yapıldı. Aynı gün akşam üstü fabrikadan ilk şeker şurubu aktı, kristalleşti ve tarihi bir anı olarak saklandı.
 
Soğuğu, kağnı işlemez balçığı ile ünlü Alpullu ovasında şeker fabrikası, köylüler için sadece bir iş kaynağı değil, aynı zamanda bir uygarlık elçisiydi. Bir başka tanık olan fabrikanın Cer (enerji) Dairesi ustabaşılığından emekli Emrullah Beydeli tipik ama bir o kadar da sevimli Trakya şivesi ile şunları söylüyordu:
 
“Fabrikaya girende 15’inde idim. Ama pelvandım ha. Bilekler nah büle büle. Demediler sen çocuksun. Aldılar hemen işe. Yani ya inşaattan girdim ben bu ekmek kapusına. Ama mektebe gittim sonra. Fabrikanın mektebi vardı bilir misin? Yani bu fabrika bu Trakya düzünde yalnız iş değildir, ilimdir be yav ilim. Benim babam ilk pancar dikenlerdendir. Macar ürgetti bize. Tarla işte büle büle sulanacak, büle büle dikilecek. Numune tarlaları vardı fabrikanın. Gider seyrederdim nasıl yapıyorlar diye. Sonra köyde anlatırdım babama. Sonra o bana gene malumat siparişi verirdi. Sorardı. Tohum büle büle bölünüp de mi gömülecek toprağa, yoksa bütün bütün mü? Gider bakardım anlatırdım babama.”
 
İlk Alpullu Şeker Fabrikası’nın rekoltesi 520 tondu. Ama daha ikinci yılında fabrikada yapılan tadilatların ve vardiya düzenine geçişin etkisiyle üretim 960 tona ulaştı. Yöre köylerinde sanayi tarımına geçişin sonucu nakit para akışı ile belirgin bir refah gözlendi. Eski Trakya köylüsü yeni sanayi işçisi Emrullah Beydeli o günlerin coşku ve sevincini şöyle anlatıyor:
 
“Gazi demiş kalkınacak memleket. Kuruldu ya fabrika, mektepse mektep geldi, ziraatse ziraatın hasını ürgendik. Paraysa girdi köylünün cebine. Miskin otururduk kahvede sekiz ay. Olduk burada işçi. Değil öyle ırgat, rençber... sanayi işçisi olduk be yav. A be elektrik gördük biz Alpullu’nun şeker fabrikasında. Elektrik ne, ışıktır. Işık ışık. Sen olsan çalışmaz mısın ışık için.”