Türkiye siyasi tarihi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
ماسرا (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
1. satır:
{{wikisource|Türkiye Cumhuriyeti tarihi belgeleri}}
{{uzman}}
'''Türkiye Cumhuriyeti tarihi''', [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun temelleri üzerine [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]] ve silah arkadaşları tarafından inşa edilmiş bir devlet olan [[Türkiye Cumhuriyeti]]'nin [[Kurtuluş Savaşı]] ile başlar.
 
Bu yeni rejim [[I. Dünya Savaşı]] sonrasında yenik düşen ve toprakları paylaşılan [[Osmanlı Devleti]]'nin son ordusu ve milis kuvvetlerinden oluşan [[Kuvayi Milliye]] denilen bir halk direnişinin [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]] tarafından organize edilerek işgalci devletlere karşı konularak kurulmuştur.
[[resim:Ataturk Time.JPG|250px|right|thumb|24 Mart 1923 tarihli Time dergisinin kapağı]]
[[Resim:Bandırma Vapuru.png|right|250px|thumb|[[Bandırma Vapuru]]]]
'''Türkiye Cumhuriyeti siyâsî tarihi''', Atatürk ve silah arkadaşlarının Anadolu'nun işgaline karşı Millî Mücadele'yi başlatmak için Osmanlı ordusu'ndan ayrılıp sivil olarak halkı bilinçlendirme ve [[Kuvvayi Milliye]] çalışmalarını başlatmak için Anadolu'ya geçmeleri ile başlar.
 
[[Türkiye Cumhuriyeti]]’nin temel nitelikleri, [[Lozan Antlaşması]]'nda da yer almıştır. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan [[Türkiye]]’de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır.
[[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]'nin, [[1921 Anayasası]]'nı kabulü ile de yeni bir siyasal döneme girilmiştir.
 
[[Saltanatın kaldırılması]]nın ve [[Lozan Antlaşması]]'nın ardından [[TBMM]]'de en çok tartışılan konulardan biri olan yeni devletin niteliği sorunu [[Mustafa Kemal Paşa]]'nın [[28 Ekim]] gecesi [[İsmet İnönü]]'yle, devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırlaması ile son buldu. [[29 Ekim]] [[1923]] günü;
 
{{Cquote|"Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir"}}
[[4 Eylül]] [[1919]] Sivas Kongresi ile başlayan ve 1946 yılında yapılan genel seçimlere kadar süren '''''Türkiye Cumhuriyeti'nin tek partili dönemi'''''nde söz sahibi olan ve devlet kuran parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
 
esasına dayalı olarak Cumhuriyet ilan edildi ve yeni Türk Devleti'nin adı artık [[Türkiye Cumhuriyeti]] idi.<ref>[http://www.adk.boun.edu.tr/ataturk/kendi_kaleminden/nutuk/16.htm Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk]</ref>
I. Dünya Savaşı sonunda galip güçlerce dikte ettirilen ve ağır şartlara sahip barış antlaşmaları II. Dünya Savaşı’na zemin hazırlarken, Lozan’da karşılıklı pazarlıkla barışın güvencesini oluşturan bir düzenleme yapılmıştır. Bu nedenle, Savaş’ı bitiren antlaşmalar içinde halen uygulanan sadece Lozan’dır. Tabiatıyla, bunda Türkiye’nin Atatürk’ün belirlediği ''Yurt’ta Sulh, Cihan’da Sulh'' ilkesine sadık kalması ve Lozan Antlaşmasının hükümlerinin uygulanmasında da bu ilkeyi gözetmesinin rolü büyüktür.
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri, Lozan Antlaşmasında da yer almıştır. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye’de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır.
==Kuruluş==
{{anamadde|Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşu}}
İstanbul'un [[13 Kasım]] [[1918]]'de [[İtilaf Devletleri]] donanmasınca , [[16 Mart]] [[1920]]'de de resmen işgalinden üç gün sonra, Atatürk ünlü 19 Mart 1920 tarihli bildiriyi yayımladı. Bildiride, "Olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara'da toplanacağını bildirmesi ile Erzurum Kongresi ile oluşan Temsil Heyeti'nin ulusal meclise dönüşümüne giden yol için ilk hareket başlamış oldu.
 
==Tek partili Dönem==
==Atatürk; 1923-1938==
{{anamadde|Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasiTek tarihiPartili Dönemi}}
{{anamadde|Cumhuriyet Halk Partisi|Atatürk Devrimleri|Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı}}
Atatürk dönemi iç politikası devrimleri ve yapılan yenilikleri kapsar.
 
[[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]], [[24 Nisan]] [[1920]] ve [[13 Ağustos]] [[1923]] tarihlerinde [[TBMM]] Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, devlet-hükümet başkanlığı düzeyindeydi. [[29 Ekim]] [[1923]] yılında Cumhuriyet ilan edildi ve [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]] ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. [[1927]], [[1931]], [[1935]] yıllarında [[TBMM]] [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]]'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.
Atatürk ''Halk Fırkası'' adıyla bir parti kurmak niyetini ve siyasi fırkaların gerekliliğini 7 Şubat 1923’te Balıkesir Paşa Camii’nde halka hitaben yaptığı, halkçılık temeline dayalı bir fırkanın kurulması üzerinde durduğu konuşmada
 
[[9 Eylül]] [[1923]]`te [[Mustafa Kemal Atatürk]] tarafından kurulmuş olan ''Cumhuriyet Halk Partisi'' (CHP), [[Türkiye Cumhuriyeti]]'nin ilk siyasi partisidir.
:''Halk Fırkası dediğimiz zaman bunun içinde bir kısım değil, bütün millet dahildir...Halk Fırkası halkımıza terbiye-i siyasiye vermek için bir mektep olacaktır...'' diyerek belli etmiştir.
 
Başlangıçta adı "'''Halk Fırkası'''" olan parti [[1924]] yılındaki kurultayda adını "'''Cumhuriyet Halk Fırkası'''" olarak değiştirdi. [[1927]] yılında "''Cumhuriyetçilik"'', "''Halkçılık"'', "''Milliyetçilik"'', ve "''Laiklik"-1937'' ilkelerini tüzüğüne ekledi. [[1935]] yılındaki kurultayda daha önceki dört ilkeye "''Devletçilik"'' ve '"'Devrimcilik"'' ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı '''"Cumhuriyet Halk Partisi"''' oldu.
 
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili talimatlar verdi. Yurt dışına hiçbir resmî ziyaret için çıkmamakla birlikte, Cumhurbaşkanı sıfatıyla [[Türkiye]]'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını ve komutanlarını ağırladı.
'''Atatürk Devrimleri''' veya diğer adıyla '''Atatürk İnkılapları''', [[Türkiye Cumhuriyeti]]'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan [[Mustafa Kemal Atatürk]] tarafından öncülük edilen, günümüzde [[Atatürk İlkeleri]] olarak bilinen ilkeler doğrultusunda, [[1922]] ve [[1938]] yılları arasında hayata geçirilen bir dizi yasal değişikliktir. Bu devrimlerin amacı, Atatürk tarafından; "''Türkiye'yi gelişmiş devletler seviyesine çıkartmak''" olarak beyan edilmiştir.
 
===Millî Şef Dönemi===
'''Cumhuriyetin İlanı''', milletin yönetilme şeklinin belirlenmiş olduğu, [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]]'ün siyasi devrimlerinden bir tanesidir. [[23 Nisan]] [[1920]]'de [[TBMM]]'nin açılışı ile milli egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurulmuştu. Ancak [[Kurtuluş Savaşı]] devam ederken, milli birlik ve beraberliğin bozulmaması için rejimin adı konulmamıştı. [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]'nde (TBMM) [[25 Ekim]] [[1923]]'te ortaya çıkan kabine bunalımı sonucunda, bu yönetim şeklinin kusurları daha net ortaya çıkmış ve [[29 Ekim]]'de Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilerek, ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir.
[[İsmet İnönü]] Atatürk'ün ölümü üzerine [[11 Kasım]] [[1938]]'de cumhurbaşkanlığına seçildi. Cumhurbaşkanlığının yanı sıra [[CHP]] genel başkanlığına da getirildiğinden yönetim üzerinde geniş otorite sahibi oldu. [[CHP]]'nin [[26 Aralık]] [[1938]]'de toplanan I. Olağanüstü Kurultay'ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Ayrıca kendisine ''Millî Şef'' sıfatı verildi.
 
Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan [[II. Dünya Savaşı]] ([[1939]]-[[1945]]) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Yine bu dönemde [[Hasan Ali Yücel]]'in öncülüğündeki [[Köy Enstitüleri]] kuruldu ve geliştirildi.
Cumhuriyet’in ilanı Atatürk ve silah arkadaşları arasında görüş ayrılıklarına, dolayısıyla
tepkilere yol açmıştı. Bu ayrılıklar Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’na karşı ilk muhalefet hareketini doğurdu. Bu gelişmeden sonra Milli Mücadele döneminde M. Kemal Paşa’nın yakınında yer alan ve onu destekleyen Kazım Karabekir, Ali Fuat (Cebesoy), Refet (Bele), Rauf (Orbay) ve Adnan (Adıvar) gibi önemli komutan ve şahsiyetler [[Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası]] adıyla yeni bir parti kurdular.
 
===II. Dünya Savaşı===
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, [[Şeyh Said İsyanı]] sonrasında, programındaki ''fırkamız itikad-ı diniyeye ve fıkriyeye hürmetkardır'' maddesinden dolayı isyandan sorumlu tutularak [[5 Haziran]] [[1925]]’te kapatıldı
{{anamadde|II. Dünya Savaşı}}
[[Resim:Second world war europe animation small.gif|thumb|283px|right|II. Dünya Savaşı'nın gelişim süreci]]
Amerikalı general [[McArthur]]’la [[1931]] senesinde yaptığı bir konuşmada [[Mustafa Kemal Atatürk]] şöyle demektedir;
 
{{Cquote|[[Versay Anlaşması]] [[I. Dünya Savaşı]]’nı hazırlayan nedenlerin hiç birini ortadan kaldırmamış, aksine dünün başlıca rakipleri arasındaki uçurumu daha fazla derinleştirmiştir. Galip devletler yenilenlere barış koşullarını zorla kabul ettirirken bu ülkelerin etnik, jeopolitik ve ekonomik özelliklerini dikkate almamışlar, yalnız düşmanlık duygularının üzerinde durmuşlardır. Böylelikle de bugün içinde yaşadığımız barış, ateşkesten öteye gidememiştir. Bence dün olduğu gibi yarın da [[Avrupa]]’nın kaderi [[Almanya]]’nın tutumuna bağlı kalacaktır.}}
1923-1929 yılları arasında Teşvik-i sanayi Politikası uygulanmışsa da dünyada yaşanan
ekonomik kriz nedeniyle beklenen ölçüde yararlı olamamıştır. Bunun sonucunda 1932 yılında hükümet devletin üretime yönelen temel yatırımları gerçekleştirmesini üstlenmesine karar vermiştir. <ref>[http://72.14.209.104/search?q=cache:OqOuvA-AlFIJ:www.ksef.gazi.edu.tr/dergi/pdf/Cilt11-No2-2003Ekim/ykastan.pdf+1934+y%C4%B1l%C4%B1nda+I.Be%C5%9F+Y%C4%B1ll%C4%B1k+Sanayile%C5%9Fme+Plan%C4%B1&hl=tr&ct=clnk&cd=2&gl=tr&client=firefox-a Yüksel Kaştan-Karaelmas Üniversitesi]</ref>
 
[[20. yüzyıl]]ın iki topyekûn savaşından ikincisidir. Altı yıl boyunca, dünyanın çeşitli bölgelerinde süren kesintisiz savaşlarla süregiden [[II. Dünya Savaşı]], [[Alman]] ordularının [[Polonya]]'ya saldırıdığı [[1 Eylül]] [[1939]]'da başlamış kabul edilir. Ne var ki birbirinden kopuk görünseler de bu tarihten önceki çatışmalar ve [[I. Dünya Savaşı]] sonrası yapılan ancak mağlup devletleri memnun etmemiş olan antlaşmaların geçersiz kılınması, savaşta birincil rol oynayan tarafların stratejik hedefleri arasında yer aldığından, savaşın başlangıcı tarihsel olarak daha gerilerden başlamaktadır.
1930'lu yıllar dünya tarihi açısından son derece önemliydi. Avrupa'da faşizm yayılmakla birlikte Türkiye'nin doğu komşusu [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|SSCB]]'de de sosyalist idare anlayışı totaliter ve merkeziyetçi bir şekilde yayılmaktaydı. Dünya da ekonomik buhran halklar üzerinde etkisini arttırarak sürdürmekteydi. Türkiye iktisadi buhranı atlatabilmek ve hızla kalkınabilmek maksadıyla devletçilik uygulamasına geçmişti.
 
İnsan kaynakları yönünden ağır sonuçları yaşanan bir[[Kurtuluş Savaşı]]'nın hemen ardından yeni bir savaşa girmemek konusunda kesin olarak kararlı olan Türk yönetimi, sonuna kadar denge politikasını sürdürebilmiştir.
1934 yılında [[Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı|I.Beş Yıllık Sanayileşme Planı]] devreye sokuldu. En büyük ağırlık dokuma sektörüne verilmekteydi. Fabrikaların büyük bir kısmı Sovyet kredisi ve teknolojisi ile kuruluyordu. Demiryolları yapımına önem verilmekteydi. <ref>[http://72.14.209.104/search?q=cache:OqOuvA-AlFIJ:www.ksef.gazi.edu.tr/dergi/pdf/Cilt11-No2-2003Ekim/ykastan.pdf+1934+y%C4%B1l%C4%B1nda+I.Be%C5%9F+Y%C4%B1ll%C4%B1k+Sanayile%C5%9Fme+Plan%C4%B1&hl=tr&ct=clnk&cd=2&gl=tr&client=firefox-a Yüksel Kaştan-Karaelmas Üniversitesi]</ref>
 
Kaçınılmaz görünen Avrupa savaşı dışında kalabilmeyi sağlamak üzere, [[İngiltere]] ve [[Fransa]]’yla [[19 Ekim]] [[1939]]’da [[Ankara]]’da bir ittifak anlaşması imzalandı.
==Milli Şef; İsmet İnönü 1938-1950==
 
Alman ordularının Balkanları istilasının hemen ardından Alman hükümeti [[Türkiye]]'ye bir saldırmazlık anlaşması önermiştir. [[Adolf Hitler|Hitler]], devrin Türk başbakanı [[İsmet İnönü]]'ye gönderdiği kişisel mektubunda, Alman ordularının Türk sınırlarına 85 km.den daha fazla yaklaşmayacağı garantisini kişisel olarak verdiğini belirtmektedir.
{{anamadde|Türkiye Cumhuriyeti'nin Tek Partili Dönemi|Cumhuriyet Halk Partisi|İsmet İnönü}}
Atatürk'ün ölümü üzerine [[11 Kasım]] [[1938]]'de cumhurbaşkanlığına seçilen İnönü Cumhurbaşkanlığının yanı sıra CHP genel başkanlığına da getirildiğinden yönetim üzerinde geniş otorite sahibi oldu.
 
[[18 Haziran]] [[1941]]'de imzalanan saldırmazlık anlaşması [[Türkiye]]’nin Almanya ile olan ilişkileri yönünden bir kilometre taşı oldu. Ne var ki [[10 Ağustos]] [[1941]]'de [[Rusya]] ve [[İngiltere]], ortak notayı Türk hükümetine ilettiler.
26 Aralık 1938’de toplanan CHP Üçüncü Büyük Kurultayı'nda İsmet Paşa değişmez genel başkan ve Milli Şef ilan edilmesiyle yaklaşık 12 yıl sürecek olan milli şeflik dönemi başlamış oluyordu.
 
Bu notada, [[Türkiye]]'nin toprak bütünlüğüne saygılı olunacağı ancak, [[Montrö Boğazlar Sözleşmesi]] gereği [[Türkiye]]'nin boğazları savaş gemilerine kapalı tutma taahhüdüne sadık kalmasının gereği belirtilmiştir.
Ocak 1939’a kadar Atatürk’ün son başbakanı olan Celal Bayar ile ve kurduğu [[:Kategori:10. Hükümet - 2. Bayar Hükümeti|10. Hükümet]] ile çalışmış Dahiliye Vekili (içişleri bakanı) Şükrü Kaya’nın yerine Refik Saydam, Hariciye Vekili (dışişleri bakanı) Tevfik Rüştü Aras’ın yerine ise Şükrü Saraçoğlu getirilmiştir. Dış politika ilkeleri ve ekonomik politika farklılıkları yüzünden 25 Ocak 1939’da istifa eden Bayar yerine Refik Saydam yeni hükümeti kurmuştur.
[[Resim:Portrait of Ismet Inonu.jpg|240px|left|thumb|Milli Şef İsmet İnönü]]
[[II. Dünya Savaşı]] ([[1939]]-[[1945]]) döneminde İnönü ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Savaş yıllarındaki ekonomik ve toplumsal sıkıntılar ise, dönemin unutulmayan mirası olarak kaldı. Gene bu dönemde [[Hasan Ali Yücel]]'in öncülüğündeki [[Köy Enstitüleri]] kuruldu ve geliştirildi.
 
İzleyen yıllar, Müttefiklerin [[Türkiye]]'nin kendi cephelerinde savaşa girmesi konusunda baskılarının giderek arttığı yıllar olmuştur.
Savaş nedeniyle çok sayıda gencin askere alınması ve temel ürünlerle ilgili olarak devlet stoklarının geniş tutulması nedeniyle iç piyasada büyük darlık yaşanmış ve ürünlerin fiyatları olağanüstü artmıştır. Aynı dönemde hükümet stokçu, karaborsacı ve fırsatçılarla yoğun bir şekilde mücadele etmişsede, toplumun geniş kesmi tatmin edilememiştir.<ref>[http://209.85.165.104/search?q=cache:b22QTUVyEuAJ:www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/II11.pdf+atat%C3%BCrk+d%C3%B6nemi+i%C3%A7+politika&hl=tr&ct=clnk&cd=6&gl=tr Hacettepe Üniversitesi-Atatürk Sonrası İç Politika]</ref>
 
[[2 Ağustos]] [[1944]] tarihine kadar [[Türk]] yönetimi bu baskılara direnmiş, savaşın kaderinin belli olduğu tesbitiyle Müttefiklerle anlaşmaya yönelmiştir. [[Almanya]] ile ve hemen ardından [[Japonya]] ile tüm diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesme kararı alan Türk yönetimi, Müttefik liderleri Şubat [[1945]]’te toplanan [[Yalta Konferansı]]’nda, yeni kurulacak [[Birleşmiş Milletler]]’e yalnızca [[1 Mart]] [[1945]] tarihine kadar [[Almanya]]’ya savaş açmış ülkelerin katılmasını içeren bir karar almaları üzerine, [[23 Şubat]] [[1945]]'te [[Almanya]]’ya savaş ilan etmiştir.
[[1950 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri|1950 genel seçimleri]]nden sonra CHP iktidarı [[Demokrat Parti]]'ye (DP) bırakırken, İsmet İnönü ana muhalefet partisi genel başkanı olarak siyasal rolünü sürdürdü. On yıllık muhalefet dönemi sonunda [[27 Mayıs]] [[1960]] ihtilali sonrası yeni anayasa kabulü ile [[15 Ekim]] [[1961]] genel seçimlerinden CHP birinci parti olarak çıkınca, İnönü yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bu dönemde CHP-AP, CHP-YTP-CKMP ve CHP-Bağımsızlar koalisyon hükümetlerine başkanlık etti.
 
Kuşkusuz göstermelik bir karardır bu, [[Almanya]] yenilmiştir ve [[Türk Silahlı Kuvvetleri]]'nin bir çatışmaya girmesini gerektiren bir durum yoktur.
==1950'liler;Çok Partili Dönem==
{{anamadde|Türkiye Cumhuriyeti'nin Çok Partili Dönemi|Demokrat Parti (Türkiye)|}}
[[II. Dünya Savaşı]]'nın bitmesiyle basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna [[CHP]] genel başkanı ve cumhurbaşkanı [[İsmet İnönü]] de yaptığı konuşmalarla destek verdi. Bunu takip eden gelişmelerde, [[TBMM|meclisteki]] bütçe görüşmeleri sırasında, CHP içinde başını [[Adnan Menderes]], [[Feridun Fikri Düşünsel]], [[Yusuf Hikmet Bayur]], [[Emin Sazak]] gibi bazı milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu. 11 Haziran'da kabul edilen [[Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu]], parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada Celal Bayar, Adnan Menderes, [[Mehmet Fuad Köprülü|Fuad Köprülü]] ve [[Refik Koraltan]], parti Meclis Grubu'na Dörtlü Takrir olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti yönetiminde [[liberal]] düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, 12 Haziran'da reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden çıkarıldı. Bayar ise önce vekillikten sonra partiden istifa etti.
 
==50'li yılllar==
[[7 Ocak]] [[1946]]'da [[Dörtlü Takrir]]'e imza atanlar tarafından [[Demokrat Parti]], kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirldi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP'nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılandı. Ama partinin gelişmesi, tavrın değişikliğine ve baskıların yoğunlaşmasına yol açtı. İktidar muhalefeti ihtilalcilikle suçlarken, muhalefet ise iktidarı tek parti özlemcisi olarak niteledi. Muhalefetin yasalarda ve seçim sisteminde değişiklik isteğinin iktidar tarafından kabul edilmemesi, çatışmaları arttırdı.
{{anamadde|Türkiye Cumhuriyeti'nin Çok Partili Dönemi}}
[[Türkiye]]'nin en eski partisi ise [[21 Mayıs]] [[1889]]’da İttihad-ı Osmani adı altında kurulan padişah [[II. Abdülhamit]]'i tahttan indirmek amacıyla kurulan dernektir. Sonradan [[İttihat ve Terakki Cemiyeti]] adını alan bu örgüt [[II. Meşrutiyet]]'in ilanının ardından [[18 Ekim]]-[[8 Kasım]] [[1908]] tarihleri arasında toplanan kongresinde siyasi fırka (parti) hâline geldiğini ilan etti.
 
[[II. Dünya Savaşı]]'nın bitmesiyle basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna [[CHP]] genel başkanı ve cumhurbaşkanı [[İsmet İnönü]] de yaptığı konuşmalarla destek verdi. Bunu takip eden gelişmelerde, [[TBMM|meclisteki]] bütçe görüşmeleri sırasında, [[CHP]] içinde başını [[Adnan Menderes]], [[Feridun Fikri Düşünsel]], [[Yusuf Hikmet Bayur]], [[Emin Sazak]] gibi bazı milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu. [[11 Haziran]]'da kabul edilen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada [[Celal Bayar]], [[Adnan Menderes]], [[Mehmet Fuad Köprülü|Fuad Köprülü]] ve [[Refik Koraltan]], parti Meclis Grubu'na [[Dörtlü Takrir]] olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti yönetiminde [[liberal]] düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, [[12 Haziran]]'da reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden çıkarıldı. Bayar ise önce vekillikten sonra partiden istifa etti.
Demokrat Parti birinci iktidar dönemimde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezanın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore'ye asker gönderilmesinden sonra 1952'de NATO'ya girildi.
 
''Demokrat Parti'' (DP), [[7 Ocak]] [[1946]]'da [[Dörtlü Takrir]]'e imza atanlar tarafından kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirldi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP'nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılanmıştır.
DP'nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. [[:Kategori:22. Hükümet - 4. Menderes Hükümeti|23. Hükümet]] döneminde Menderes Kıbrıs konusunda imzaladıkları ortaklık anlaşmasına garantörlük maddesini yerleştirerek uluslararası başarıya imza atmıştır
 
1950 genel seçimlerinde [[Demokrat Parti]] galip olarak çıkmıştır. [[Adnan Menderes]] liderliğindeki DP ilk başlarda çok popülerken [[1950]]'lerin sonlarına doğru yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle sıkıntılı bir döneme girmiş ve [[1960]] yılında yapılan askerî darbe ile çok partili yaşam kesintiye uğramıştır.
Muhalefetin etkinliklerinin soruşturulması için DP tarafından TBMM içinde '''Tahkikat Komisyonu''' kuruldu. Komisyon, CHP lideri İsmet İnönü'nün TBMM'deki konuşmasını yasakladı.
==1960'lar; 27 Mayıs Darbesi ==
{{anamadde|27 Mayıs Darbesi |Türkiye İşçi Partisi}}
Askeri en fazla rahatsız eden gelişmelerden biri DP’nin, 1932’de Atatürk tarafından çıkartılan ''ezanın Türkçe okunması'' kanunu değiştirmesiyle ilintiliydi. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bile tartışmalara neden olan bu konu, Menderes’in istifaya yanaşma resti ile sona ermiş ve ezan uzun bir aradan sonra yeniden Arapça okutulmaya başlanmıştı. Bu değişiklik ve Menderes’in ‘Sizler isterseniz hilafeti bile getirirsiniz!’ açıklaması genç subayların ve aydın kesimin tepkisini çeken uygulamalardan sadece biriydi.
Ve 27 Mayıs 1960 Türkiye gece saat:03.00 sıralarında yakalandı darbeye
 
===Kore Savaşı===
15 Eylül 1961 Cuma sabahı Yassıada'da alaca karanlıkta gür ve yanık bir ezan sesi duyulur, hayatta kalacak olanların kulaklarında, onların hiçbir zaman unutamayacakları son bir hatıra bırakmak istercesine ezanı okuyan ise Mustafa Runyun'dur.
{{Anamadde|Kore Savaşı}}
Türkiye Cumhuriyeti, [[1950]] yılında başlayan [[Kore Savaşı]]'na fiilen katılmış ve [[1950]]'den [[1953]]'e kadar tugay büyüklüğünde bir kuvvetle [[Kuzey Kore]]'ye karşı savaşmıştı. Kunuri Muharebesi'ndeki başarılarıyla dikkat çeken Türk Tugayı, başta Koreliler olmak üzere bütün dünyanın takdirini kazanmıştır.
 
[[II. Dünya Savaşı]]'nın bitip [[Soğuk Savaş]]'ın başlamasıyla [[Türkiye]], uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. [[II. Dünya Savaşı]]'nda tarafsız kalarak bütünlüğünü [[Almanya]]'ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|Sovyetler]]'in [[Doğu Anadolu]]'da toprak ve Boğazlar'da üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştı. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan [[Türkiye]] Batı Bloğu'na ve [[Amerika]]'ya yaklaşmaya başladı.
Yüksek Adalet Divanı'nca yargilanlardan 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418 kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı. Milli Birlik Komitesi'nin onayıyla Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. Celal Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kişinin idam cezası ömür boyu hapse çevrildi. DP, 29 Eylül 1960'ta kapatıldı.
 
[[Türkiye]], [[NATO]]'ya girişini hızlandırmak için başlayan Kore Savaşı'na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından "Türk gencinin kanının Amerika'ya satılması" şeklinde eleştirilen bu davranış, [[Türkiye]] ile Batı Bloğu arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve [[18 Şubat]] [[1952]]'de [[Türkiye]] bir [[NATO]] üyesi olmuştur.
Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de İmralı Adası'nda idam edildi.
{{Ayrıca bakınız|Kore Savaşı'nda Türkiye}}
==60'lar==
===27 Mayıs 1960 Darbesi===
{{Ana madde|27 Mayıs 1960 Darbesi}}
[[Türk Silahlı Kuvvetleri]] '''[[27 Mayıs]] [[1960]]''' tarihinde [[Demokrat Parti]] hükümetini görevden uzatlaştırıp, Meclis'i lağvetmiştir. [[Türk Silahlı Kuvvetleri|Silahlı Kuvvetler]] adına ülke yönetimini [[Millî Birlik Komitesi]] üstlenmiş, Orgeneral [[Cemal Gürsel]] Milli Birlik Komitesi'nin başına getirilmiştir. [[Millî Birlik Komitesi]] ilk iş olarak [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]'ni ve hükümeti fesh etti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı.
 
Emir komuta zinciri içinde yapılmayan ve küçük rütbeli subayların etkin olduğu 27 Mayıs 1960 Darbesi ardından başlatılan Yassıada duruşmalarında, [[başbakan]] [[Adnan Menderes]], maliye bakanı [[Hasan Polatkan]] ve dışişleri bakanı [[Fatin Rüştü Zorlu]] idama mahkûm edildiler ve [[Marmara Denizi]]'ndeki [[İmralı Adası]]'nda asılarak idam edildiler. [[Yassıada]] duruşmalarında çok sayıda hapis cezası da verildi.
[[1961 Anayasası]]nın getirdiği demokratik ortamda, 12 [[sendikacı]]'nın İstanbul Valiliğine verdikleri bildirimle kurulan '''Türkiye İşçi Partisi''', kısaca '''TİP''', 1961-1980 yılları arasında [[Türkiye]]'de faaliyet gösteren bir [[siyasi parti]]dir. [[13 Şubat]] [[1961]]'de, [[Şaban Yıldız]], [[Kemal Sülker]], [[Kemal Türkler]], [[İbrahim Güzelce]], [[Rıza Kuas]], [[İbrahim Denizcier]], [[Adnan Ardan]], [[Avni Erakalın]], [[Kemal Nebioğlu]], [[Hüseyin Uslubaş]], [[Ahmet Muslu]] ve [[Salih Özkarabay]] tarafından kurulmuştur. Parti 1961 seçimlerine katılamadı.
 
==70'ler==
TİP, [[1965]] seçimlerinde, 54 ilde, %3 oy alarak [[TBMM]]'ye 15 milletvekili göndermiştir. [[Çetin Altan]]'ın da aralarında olduğu bu milletvekilleri muhalefet görevini üstlenmişlerdir.
===Kıbrıs Barış Harekâtı===
{{Ana madde|Kıbrıs Barış Harekâtı}}
{{wikisource|Zürih Antlaşması|Zürih Antlaşması}}
 
[[1960]]'da [[Kıbrıs]]'ta yaşayan [[Rum]] ve [[Türk]] cemaatleri arasında kurulan ortaklık [[Kıbrıs Cumhuriyeti]] yaşanan iç çatışmalar sonucu sürdürülemez olmuş ve [[15 Temmuz]] [[1974]] tarihinde [[Yunan]] cuntasının [[Kıbrıs]]'da darbe yaptırması sonucu [[20 Temmuz]] [[1974]] tarihinde [[Türkiye Cumhuriyeti|Türkiye Cumhuriyeti Devleti]] [[Türk Silahlı Kuvvetleri]]'nin [[Zürih Antlaşması|Garanti Anlaşması]]'nın III. maddesine istinaden [[Kıbrıs Barış Harekâtı]]'nı gerçekleştirmiştir.
[[1968]]’de [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|Sovyetler Birliği]]'nin [[Çekoslovakya]]’yı işgali partiyi ikiye bölmüştür.[[12 Mart]] [[1971]] muhtırası sonrasında 21 Temmuz TİP kapatıldı. Liderleri tutuklandı
 
[[20 Temmuz]] [[1974]] sabahı [[Türk Ordusu]]nun Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri [[Kıbrıs]]'a havadan indirdirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı.
[[11 Şubat]] [[1961]]'de [[Demokrat Parti]]'nin devamı olarak kurulan [[Adalet Partisi]] [[15 Ekim]] [[1961]] seçimlerine girerek %34,8 oy topladı. 450 kişilik mecliste 158 milletvekilini, Senatoda ise 150 senatörün 70'ini aldı. [[Cumhuriyet Halk Partisi]]-Adalet Partisi [[:Kategori:26. Hükümet - 8. İnönü Hükümeti|koalisyonu]] kuruldu.
[[Resim:Hürriyet - 20 Temmuz 1974.jpg|thumb|right|225px]]
Türk kuvvetleri [[22 Temmuz]]'da [[Girne]]'yi ele geçirdi. [[Türk]] paraşütçüleri [[Kıbrıs]]'ın başkenti [[Lefkoşa]]'nın [[Türk]] kesimine indi. [[Yunan]] birliklerinin Ada’da '''garantör''' olarak bulunan [[Türk]] birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu. [[22 Temmuz]] akşamı [[Türkiye]], [[BM Güvenlik Konseyi]]'nin ateşkes kararını kabul etti. [[Türk]] müdahalesi sonucu [[Yunanistan]]'daki cunta idaresi ve Kıbrıs [[Nikos Sampson]] Hükumeti de yıkılmıştır.
 
[[8 Ağustos]]'ta II. Cenevre Konferansı sırasında yapılmakta olduğu sırada Rum Millî Muhufız Alayı ve '''EOKA-B''' işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır. Bunun üzerine [[Türkiye]] [[14 Ağustos]]'ta başlayıp [[16 Ağustos]]'ta sona eren üç günlük II. Barış Harekâtını gerçekleştirdi.
Demokrat Partinin devamı olduğunu söyleyen Adalet Partisinin 27 Mayıs ihtilalinden hemen sonra yapılan bu seçimde aldığı %34.82lik oy oranı Türk halkının ihtilalle ilgili düşünceleri açısından önemlidir.Tıpkı 1980 sonrasında Kenan Evren tarafından kurdurulan ve açıktan oy istenen MDP ye oy vermemekle gösterdiği tutum gibi.
 
25-[[26 Ağustos]] [[1974]] tarihinde [[Kıbrıs]]'a gelen [[Birleşmiş Milletler|BM]] Genel Sekreteri toplumlar arasında ikili görüşmelerin başlatılmasını istemiş, mutabakat gereği nüfus mübadelesi yapılmış ve iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal yapı için uygun ortam sağlanmış oldu. [[13 Şubat]] [[1975]] günü [[Kıbrıs Türk Federe Devleti]]'nin ilanı Doktor [[Fazıl Küçük]] tarafından açıklanarak gerçekleşti. Ancak hedeflenen federal yapı gerçekleşmediğinden [[15 Kasım]] [[1983]] tarihinde [[Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti|KKTC]]'nin ilanı gerçekleşti.
1961-1965 arası kurulan üç İnönü Hükümeti'nin de Çalışma Bakanı olan [[Bülent Ecevit]] [[Ortanın Solu]] politikasını benimsemişti özellilikle Çalışma Bakanlığı döneminde işçilerle çok iyi ilişkiler kurmuştu. Bakanlığı döneminde 1963'te Grev, Lokavt ve Toplu Sözleşme Yasası'nın çıkarılmasını sağladı.<ref>[http://www.digimedya.com/Content/Articles/1408.aspx İdris Adil-DİGİMEDYA]</ref>
 
Yıllarca süren toplumlararası görüşmelerden bugune değin herhangi bir sonuç çıkmamıştır. En son BM Kıbrıs Çözüm Planı ile iki toplum arasında yeniden birleşme imkânı da referandum'da Türklerin "evet"ine karşı Rumların "hayır" demesi sonucu gerçekleşmemiştir.
Â
==80'ler==
===12 Eylül 1980 darbesi===
{{Ana madde|12 Eylül Darbesi}}
[[27 Mayıs 1960 darbesi]] ve [[12 Mart Muhtırası|12 Mart 1971 muhtırasının]] ardından [[Türkiye Cumhuriyeti]] tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi [[12 Eylül Darbesi|12 Eylül 1980 darbesi]]dir.
 
Bu müdahale ile [[Süleyman Demirel]]'in Başbakan'ı olduğu hükümet görevden alındı, [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]] lağvedildi, [[1970]] sonrasında değiştirilen [[1960 Anayasası]] tamamen rafa kaldırıldı ve [[Türkiye]] siyasetinin yeniden tasarlandığı bir baskı dönemi başladı.
 
12 Eylül 1980 askerî darbesinin gerekçeleri arasında ülkede yaygınlaşan siyasi cinayetler, [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]'nin birçok tur ardından Cumhurbaşkanı'nı seçememesi ve [[6 Eylül]] günü [[Konya]]'da [[Necmettin Erbakan]] önderliğinde yapılan ve darbe liderlerinin şerîat amaçlı bir kalkışma girişimi olarak nitelediği yürüyüş gösterildi.
 
Darbe ardından, siyasi cinayetlerin çok kısa sürede sona ermesi, güvenlik güçlerinin şiddet eylemlerini darbe öncesinde neden önlemediği / önleyemediği sorularını da beraberinde getirdi. [[Amerika Birleşik Devletleri]] yönetiminin darbeden haberdar olduğu ve darbe gecesi Başkan [[Jimmy Carter]]'a
==1970'li yıllar; 12 Mart Muhtırası==
{{Cquote|bizim çocuklar işi bitirdi}}
Ve Türkiye'de yine darbe rüzgarları esiyordu...
anlamında bir mesajın, bir toplantının ortasında iletildiğinin anlaşılması, [[12 Eylül]]'de [[Amerika Birleşik Devletleri|ABD]]'nin rolü konusunu da tartışmalara açtı.
==90'lar==
===Post-modern darbe; 28 Şubat===
[[12 Eylül Darbesi]] sonucu ortaya çıkan siyasetin etkisiyle [[1980]] ve [[1990]]'larda radikal sağcı grupların güçlenmiş ve bunun sonucu olarak [[Refah Partisi]] [[1995]]'teki genel seçimlerinde siyasette güçlü duruma gelmiştir. [[1996]] yılında, seçimlerinin ardından kurulan [[DYP]] - [[ANAP]] hükümetinin kısa sürede dağılmıştır. Bunun üzerine [[TBMM]]'de birinci parti durumunda olan [[RP]] ile DYP arasında kurulan 54.hükümet,[[8 Temmuz]] [[1996]]'da [[TBMM]]'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.
 
[[28 Şubat]] [[1997]] Cuma günü yapılan [[MGK]] Toplantısı'nda radikal dinci faaliyetlere ilişkin bir [[MİT]] raporu ele alınmıştır. Bu rapordan yola çıkarak alınan kararlar için bir çeşit "''sivil muhtıra''" yorumu yapıldı. Türk siyaset tarihine [[28 Şubat Kararları]] olarak geçen kararlar Türk siyasi tarihinde önemli değişikliklere neden oldu.
Amacı, Ecevit'e göre, CHP içinde egemen olan "ortanın solu" politikasına son vermek ve partinin iktidar olmasını önlemek olan [[Türk Silahlı Kuvvetleri]]'nin [[12 Mart]] [[1971]]'deki müdahalesi İnönü'nün parti genel sekreteri [[Bülent Ecevit]]'le anlaşmazlığa düşmesine ve Ecevit'e genel başkanlığa giden yolun açılmasına olanak vermiştir. Ecevit'le yoğun bir mücadeleye giren İnönü, Mayıs 1972'de toplanan V. Olağanüstü Kurultay'da, politikasının partisince onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Kurultayda parti meclisi Ecevit'in yanında yer alınca da [[8 Mayıs]] [[1972]]'de CHP genel başkanlığından ayrıldı. Türk siyasal yaşamında parti içi mücadele sonucunda değişen ilk genel başkan olan İnönü [[4 Kasım]] [[1972]]'de CHP üyeliğinden, [[14 Kasım]] [[1972]]'de de milletvekilliğinden istifa etti. Başvurusu üzerine tabii senatör olarak Cumhuriyet Senatosu'nda görev aldı.
 
Başbakan [[Necmettin Erbakan]]'ın 'havada yakıt ikmali' olarak tanımladığı başbakanlık görevini hükümet ortağı [[DYP]] genel başkanı [[Tansu Çiller]]'e vermek amacıyla [[18 Haziran]] [[1997]]'de istifasını Cumhurbaşkanı [Süleyman Demirel]'e sundu. Ancak Demirel, hükümet ortaklarının arasındaki protokolü dikkate almayarak hükümeti kurma görevini [[ANAP]] genel başkanı [[Mesut Yılmaz]]'a verdi. [[12 Temmuz]]'da [[Mesut Yılmaz]] başkanğında [[ANAP]] - [[Demokratik Sol Parti|DSP]] - [[Demokrat Türkiye Partisi]] arasında kurulan [[55. Cumhuriyet Hükümeti|55. hükümet]] [[TBMM]]'den güvenoyu aldı.
1960'ların ortalarından itibaren Türkiye'de başlıyan öğrenci hareketlerinin en önemli önderlerinden ve [[Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu]] (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden [[Deniz Gezmiş]], [[6 Mayıs]] [[1972]]'de idam edilmiştir.
 
[[MGK]]'nun [[28 Şubat]] kararlarının ardından özellikle [[18 Nisan]] [[1999]] seçimlerine kadar süren zaman diliminde [[14 Ağustos]] [[1997]]'de 8 yıllık kesintisiz eğitim kanunu [[TBMM]]’de kabul edildi. Bu kanunla İmam Hatip Liseleri dahil Meslek Liselerini ortaokul bölümleri kapatıldı.
:''"...Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."''<ref name="seskaydi">[http://belgeler.net/index.php?option=com_remository&Itemid=34&func=download&id=3&chk=9da76b4963dd4286e0ea7cf4403cb04f Deniz Gezmiş'in kendi ağzından mahkeme savunmasının da bulunduğu ses kaydı] </ref><br>
 
[[1998]] [[Kasım]] ayında eski [[RP]]'li [[İstanbul]] Büyükşehir belediye başkanı [[Recep Tayyip Erdoğan]]'ın belediye başkanlığı düşürüldü.
===Ecevit'li CHP: Ulusal Solculuk===
 
28 Şubat süreci sırasında [[TSK]] içinde dönemin Genelkurmay Başkanı [[İsmail Hakkı Karadayı]] yerine iki ismin ; dönemin Genelkurmay 2. Başkanı [[Çevik Bir]] ile Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral [[Erol Özkasnak]]'ın adları daha çok ön plana çıktı. [[2001]] yılında bir televizyon programın katılan döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, 28 Şubat süreci'ni "''post-modern bir darbe''" olarak tanımlayan bazı yazarları haklı bulduğunu söyledi.
30 Haziran 1972'de toplanan CHP 21.Olağan Kurultayı partideki büyük iktidar değişimine sahne oldu, CHP Tüzüğünün 35 maddesi birden değiştirildi. Kurultay, Genel Başkanlıktan istifa eden İsmet İnönü'nün CHP Kurultayına son katılımına sahne oldu.Bülent Ecevit, 1085 delegeden 1032'sinin oyunu alarak tekrar Genel Başkanlığa seçildi.
 
==İç isyanlar ve Terörle mücadele==
[[14 Ekim]] [[1973]] tarihinde yapılan seçimlerde Ecevit'in başkanlığındaki [[CHP]] en fazla oyu almasına rağmen çoğunluğu kazanamadı. 26 Ocak 1974 tarihinde [[Milli Selamet Partisi]] ile kurduğu koalisyon hükümetinde ilk defa başbakanlık görevini aldı. Sadece 10 ay süren bu koalisyon hükümetinin tarihe geçen en önemli olayı [[Kıbrıs Barış Harekâtı]] olmuştur. [[Türk]] müdâhalesi sonucu [[Yunanistan]]'daki cunta idaresi ve [[Kıbrıs]] [[Nikos Sampson]] Hükûmeti de yıkılmıştır. [[26 Ocak]] [[1974]] - [[17 Kasım]] [[1974]] tarihleri arasında görevde bulunan Bülent Ecevit tarafından kurulan [[CHP]] ve [[MSP]] koalisyon hükümeti '''37. Cumhuriyet Hükümeti''', I. Ecevit Hükümeti olarak anılmaktadır.
{{anamadde|Doğu isyanları listesi|PKK}}
 
İlk ayaklanma [[1921]] yılında [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]'ne karşı bağımsız Kürt devleti kurma amacıyla {{fact}}girişilen Koçgiri aşireti tarafından başlatılan Dersim aşiretlerinin de desteklediği ([[Tunceli]]) yöresinde gerçekleşen [[Koçgiri İsyanı]] ayaklanmasıdır. Koçgiri ayaklanmasını Kürtlerden; Haydar ve Alişan beyler ile Gülağaoğullarından Mehmed İzzet, Naki, Hasan Askeri, Kazım ve Alişir yönetmiştir. İsyan, Nurettin Paşa ve Topal Osman yönetimindeki [Giresun] muhafız alayı tarafından kısa sürede bastırılmış ve isyandan netice alınamamıştır. İsyana katılıp yakalananlara idam cezası verilmiş ancak daha sonra Dersim aşiretlerinin araya girmesiyle [[Mustafa Kemal Paşa]] cezaları kaldırmıştır.
===Milliyetçi Cephe Hükümetleri===
 
[[1930]]'larda meydana gelen [[Dersim İsyanı|Dersim isyanı]], yapılan bir askerî harekâttan sonra [[13 Kasım]] [[1937]]'de sona erdi. Ayaklanmanın lideri Seyit Rıza ile 6 kişi idam edildi. Çok sayıda ayaklanmacı değişik hapis cezalarına çarptırıldı. Durulmayan olaylar üzerine [[1938]]'de yeni bir ayaklanma çıktı ve başlatılan ikinci askeri harekat sonunda Eylül [[1938]]'de ayaklanma tamamen bastırıldı.
I. Ecevit Hükümetinin hükümetin dağılması üzerine [[Süleyman Demirel]]'in başbakan olarak görev yaptığı [[AP]]-[[MSP]]-[[Milliyetçi Hareket Partisi|MHP]]-[[CGP]] partilerinden oluşan ve daha sonra [[Milliyetçi Cephe Hükümetleri|I.Milli Cephe Hükümeti]] olarak adlandırılacak olan koalisyon hükümeti kuruldu.
 
[[TBMM]]'de yapılan görüşmelerde, bu gelişmelerin başta [[Fransa]] ve Fransa'nın mandası altındaki [[Suriye]] tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü. Başbakan [[İsmet İnönü]] ise, [[Tunceli]] ilinde iki yıldır izlenen reform programının amacının bölgenin uygar bir hâle getirilmesi olduğunu belirterek, programa karşı bölgede direniş olduğunu belirtmiştir.
[[1979]] yılında yapılan ara seçimlerde başarısızlığa uğrayan Ecevit görevden çekildi ve [[Süleyman Demirel]] [[25 Kasım]] [[1979]] tarihinde [[MSP]] ve [[Milliyetçi Hareket Partisi|MHP]]'nin desteğiyle bir azınlık hükümeti kurdu.
 
[[Kurtuluş Savaşı]] sırasında dahi yaşanan isyanlar Cumhuriyetin ilanından sonrada devam etmiş ve etmektedir.
===II. Ecevit Hükümeti===
1979 yılında yapılan ara seçimlerde başarısızlığa uğrayan Ecevit görevden çekildi ve Süleyman Demirel 25 Kasım 1979 tarihinde MSP ve MHP'nin desteğiyle bir azınlık hükümeti kurdu. 12 Eylül 1980 tarihinde Genel kurmay başkanı Kenan Evren'in komutasındaki silahlı kuvvetler ülkenin yönetimine el koydu......
 
[[1970]]'lerin başında örgütlenmeye başlayan, [[1984]]'te dağ kadrolarını oluşturarak paramiliter yapıya bürünen, Kürdistan İşçi Partisi ([[Kürtçe]]:''Partiya Karkerên Kurdistan'', daha alışılmış hâliyle '''PKK'''), KADEK ve Kongra-Gel isimlerini kullanmış olan, kendisine [[Türkiye]]'nin güneydoğusu, [[Irak]]'ın kuzeyi, [[Suriye]]'nin kuzeydoğusu ve [[İran]]'ın kuzeybatısını kapsayan bölgede bir devlet kurmayı amaçlayan ve bu amaçla söz konusu toprakların [[Türkiye Cumhuriyeti]] sınırları dahilinde kalan kısmına sahip olabilmek için [[Türk Silahlı Kuvvetleri]] ve sivillere karşı silahlı eylem yapan örgüt, [[15 Şubat]] [[1999]]'da [[Abdullah Öcalan]]'ın [[Kenya]]'da uluslararası bir operasyonla yakalanması ile büyük oranda çökertilmiş ve etkinliği yok denecek noktaya getirilmiştir. Bugün ise ad değiştirip siyasallaşarak meşrulaşma çabasına girmiştir.
==Siyasi yasaklar; 12 Eylül 1980==
===24 Ocak Kararları===
{{anamadde|24 Ocak Kararları}}
Süleyman Demirel, 1979 yılında Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirdiği Turgut Özal'a, yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlama görevi vermiş ve program kısa sürede hazırlanmıştır; bir başka deyişle IMF tarafından hazırlanmış olan program, 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklandı.
 
==İktisadi tarih==
IMF'nin daha önce yaptıramadığı isteklerini içeren program; Türkiye'yi tek taraflı olarak yabancı sermayeye açmıştır.
{{anamadde|Türkiye Ekonomisi}}
[[Mustafa Kemal Atatürk]];
 
{{Cquote|Askerî ve siyasi zaferler iktisadi zaferle taçlandırılmazlarsa elde edilen zaferler sürüp gidemez, az zamanda söner...}}
Kararlar uygulanmaya başlanmasından dört yıl sonra, bu politikaların [[burjuvazi]]nin küçük bir kesimi dışında tüm toplum kesimlerinin çok önemli kayıplarına neden olduğu görülmüştür. Bu politikaların ortaya atıldığı dönemde destekçisi olan büyük holdinglerin önemli bir kesimi desteklerini geri çekmiştir.<ref>[http://www.kurtuluscephesi.com/kurcep1/kc54_3.html Kurtuluşcephesi]</ref>
 
diyerek bir ülkenin varlığını ve bağımsızlığını sürdürebilmesinin yegane koşulunun iktisadi alanda gelişmek olarak dile getirdiği anlayışını birçok devrim niteliği taşıyan atılımlar yaparak uygulamaya geçirmiştir.
24 ocak kararlarının 12 Eylül öncesi demokratik ortamında uygulanmasının zor olduğu ve Darbe ardından, siyasi cinayetlerin çok kısa sürede sona ermesi, Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin darbeden haberdar olduğu ve darbe gecesi Başkan Jimmy Carter'a ''bizim çocuklar işi bitirdi'' anlamında bir mesajın, bir toplantının ortasında iletildiğinin anlaşılması, 12 Eylül Darbesinin Demirele karşı değil Ecevit önderliğinde gittikçe güçlenen ''sol'' harekete karşı yapıldığı şüphesi uyandırmıştır.
 
[[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]]’ün uyguladığı modelin özgünlüğü de burada kendini göstermektedir. Bu modelin ''ulusal'' çıkarları öne alan, tam bağımsızlık ilkesine dayalı, ''demokratik'' nitelikleri sıklıkla vurgulanmıştır.
===Siyasi yasaklar ve Özallı yıllar===
7 Kasım 1982'de anayasa halkoyuna sunuldu ve %91.3 oyla anayasa kabul edildi. Aynı oylamayla MGK ve Devlet Başkanı Kenan Evren de 7. Cumhurbaşkanlığına seçildi. Seçimlerin 6 Kasım 1983'te yapılacağı açıklandı ve 1983 ortalarında siyasi faaliyetler serbest bırakıldı ancak MGK işleri sıkı tutuyordu. Parti kurulurken MGK'ya kurucuları veto etme yetkisi verildi.
 
Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı bir dönemde ([[17 Şubat]] – [[4 Mart]] [[1923]]) düzenlenen “[[İzmir İktisat Kongresi|Türkiye İktisat Kongresi]]” ekonomik bağlamda ''ulusalcılık'' yönelimine ilişkin atıfların oldukça yoğun yapıldığı bir toplantı olmuş, devletin ''millî iktisat'' ilkelerini benimsediğini ifade eden kararlar alarak ''[[Misak-ı İktisadi]]'' olarak adlandırılan ekonomik hedef ve yöntemleri ortaya koymuştur. Bu esaslar bütün zorluklara ve sorunlara rağmen [[Türkiye Cumhuriyeti]]’nin ekonomik siyasetinin esaslarını teşkil etmiştir.
CHP'nin tabanına hitap eden Erdal İnönü'nün kurduğu SODEP, Adalet Partisi'nin ardılı olarak kurulan Büyük Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi de vetolardan nasibini almıştı. Seçimlere Turgut Özal'ın başında bulunduğu ANAP, Necdet Calp'in başında bulunduğu Halkçı Parti ve Turgut Sunalp'in Milliyetçi Demokrasi Partisi katıldı. [[6 Kasım]] [[1983]] seçimleri sonucunda ANAP tek başına iktidara geldi ve [[12 Eylül]] [[1980]] askeri darbesinden sonra, [[IMF]] politikalarını uygulamak amacıyla [[Bülend Ulusu]] Hükümeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirilen, göreve getirildikten 22 ay sonra, [[14 Temmuz]] [[1982]] yılında istifa eden ve 20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal yeni hükümeti kurdu. (ANAP %45:212, HP %30:117, MDP:71 )
 
[[Türkiye]]’nin bu yıllarda belirlediği ekonomik model “[[Karma ekonomi|Karma-ekonomik]]” bir modeldir. Özel sektörün serbest faaliyeti desteklenmekle birlikte, bu noktadaki çeşitli yetersizlikler yüzünden devletin ekonomik alanda faaliyeti adeta bir zorunluluk olmuştur. Fakat bu kararların asıl dikkati çeken tarafı : devletin düzenleyiciliğine ve destekleyiciliğine yoğun olarak vurguda bulunulmasıdır.
[[6 Kasım]] [[1983]]'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak iktidar ve 45. Dönem Başbakanı olan Özal [[1984]] yerel seçimlerinde tekrar iktidar oldu. 25 Mart 1984'te yapılan yerel seçimlere [[SODEP]] de katıldı ve ANAP'ın ardından %23.4 oy alarak ikinci parti oldu.
 
[[Türkiye]]'de çok partili sisteme geçiş ve dünya ile ekonomik ilişkilerin sıkılaşması, [[İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı]] (OECD), [[Dünya Bankası]] (IBRD) ve [[Uluslararası Para Fonu]]'na (IMF) üyelikle birlikte liberal düşüncelerle etkileşimin arttığı görülmektedir. <ref>[http://216.239.59.104/search?q=cache:RWeKp8h1YIQJ:ekutup.dpt.gov.tr/planlama/42nciyil/temela.pdf+t%C3%BCrkiye+cumhuriyeti+sanayi+le%C5%9Fme+tarihi&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=8]</ref>
[[Demokrat Parti]] ([[DP]]) ve [[Adalet Partisi]]([[AP]])'nin devamı olarak kabul edilen [[Doğru Yol Partisi]] [[1983]] yılında kurulduğunda Genel Başkanlığında Ahmet Nusret Tuna vardı ve ancak 1 ay kadar partiye başkanlık etti. Ardından Yıldırım Avcı başkanlığa geldi. [[1985]]'teki olağan kurultayda [[Hüsamettin Cindoruk]]'a yenilerek başkanlık görevini bıraktı.
 
==Bakınız==
[[13 Nisan]] [[1984]]'te toplanan SODEP 1. Küçük Kurultayı'nda Genel Başkan [[Erdal İnönü]] solda tek çatının şart olduğunu söyledi ve [[26 Eylül]] [[1985]]'te Gürkan ve İnönü SODEP-HP birleşme protokolünü imzaladılar. Yeni partinin adını Sosyaldemokrat Halkçı Parti olarak açıkladılar.HP kurultay toplanarak partinin adı SHP olarak değiştirildi.Ardından toplanan SODEP kurultayında parti feshedildi ve SHP'ye katıldı. 30 Mayıs 1986'da SHP 1.Kurultay toplandı ve Erdal İnönü genel başkan seçildi.
*[[Osmanlı Devleti]]
*[[Türkiye Cumhuriyeti]]
*[[I. Dünya Savaşı]]
*[[II. Dünya Savaşı]]
*[[Lozan Antlaşması]]
 
{{Avrupa konusu|tarihi}}
[[14 Kasım]] [[1985]]'te [[Rahşan Ecevit]] tarafından kurulan [[Demokratik Sol Parti|DSP]], eski [[Halkçı Parti]]'den ayrılıp bağımsız kalmış ya da [[SHP]]'den görüş ayrılıkları nedeniyle ayrılmış kimi milletvekillerinin katılmasıyla [[TBMM]]'de grup oluşturdu.
===Dörtler'in dönüşü===
 
==Referanslar==
[[1987]] yılında yapılan referandum ile siyasi yasaklar kalkmış ve [[Bülent Ecevit]], [[Alparslan Türkeş]], [[Süleyman Demirel]] ile [[Necmettin Erbakan]] yeniden siyasi arenada yerlerini alabilmişlerdir. Ecevit Demokratik Sol Parti'nin, Türkeş Milliyetçi Çalışma Partisi'nin, Demirel Doğru Yol Partisinin'nin, Erbakan ise Refah Partisi'nin genel başkanları oldular
<div class="references-small">
<references />
</div>
 
[[Kategori:Türkiye Cumhuriyeti tarihi|*]]
Hüsamettin Cindoruk [[1987]] yılında siyasi yasakların kalkması üzerine [[Süleyman Demirel]]'in genel başkanlığa geçmesi amacıyla istifa etmiştir ve bunula beraber [[Süleyman Demirel]] genel başkanlığa seçilmiştir.
 
[[1987 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri|1987 genel seçimlerinde]], ANAP %36,31 oyla 292 milletvekili çıkarmış ve Özal tekrar çoğunluğu sağlayarak 46. Dönem Başbakanı olmuştur. [[1987]] seçimlerinde DSP iki milyonu aşkın (% 8,54) oy almasına rağmen barajın altında kalması nedeniyle milletvekili çıkaramadı. %24,74 oy alan [[SHP]] ve %19,1 oyla DYP, 1987'de meclise giren partilerdir.
 
26 Mart 1989 yerel seçimlerinde SHP; İstanbul, Ankara ve İzmir belediye başkanlıklarıyla 39 ilin belediye başkanlığını kazanmıştı ayrıca il genel meclisi seçimlerinde %28.8 oy almayı başarmıştı. SHP ve DYP ANAP iktidarının meşrutiyetini kaybettiğini halkın desteğini yitirdiğini ve bu nedenle genel seçimlerin yenilenmesi gerektiğini savunmaya başladılar. Turgut Özal 9 Kasım 1989'da Kenan Evren'den boşalan cumhurbaşkanlığına SHP ve DYP'nin muhalefetine rağmen seçildi. [[Turgut Özal]]'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini protesto eden Hatay milletvekili [[Murat Sökmenoğlu]] milletvekilliğinden istifa ederek sine-i millete döndü.
 
==1990'lı yıllar==
[[1991 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri|20 Ekim 1991 seçimlerini]] DYP kazandı. DYP %27:178, ANAP:115, SHP %20:88, RP:62, DSP:7)
 
Seçimlere Halkın Emek Partisi ([[HEP]]) ile birlikte katılan SHP seçimlerden sonra TBMM açılışında Kürt kökenli milletvekillerinin Kürtçe yemin etmeye kalkışması ortalığı karıştırdı. 21 Mart 1992 [[Nevruz Bayramı]]'nda çıkan olaylar sonucunda da SHP içindeki HEP kökenliler partiden istifa ettiler.
 
Demirel DYP-SHP koalisyon hükümetini [[20 Kasım]] [[1991]]'de kurdu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Başbakan Yardımcılığı görevini almıştı.
 
12 Eylül döneminde çıkartılmış olan kapatılan siyasi partilerin aynı adla tekrar açılmasını engelleyen yasa Haziran 1992'de kaldırıldı. SHP içindeki muhalefet hareketinin önde gelen ismi Deniz Baykal ve diğer [[CHP]] kökenliler CHP'yi tekrar açma kararı aldılar. [[9 Eylül]] [[1992]]'de CHP tekrar açıldı. SHP'den ayrılan bir grup milletvekili CHP'ye geçti.
 
17 Nisan 1993'te Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat etmesi üzerine 16 Mayıs 1993'te Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. Genel Başkanlığa, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı [[Tansu Çiller]] adaylıklarını koydular ancak ilk turda yeterli oyu alamamasına karşın Tansu Çiller'in yüksek oy alması diğer adayların adaylıktan çekilmelerine sebep olmuş ve 13 Haziran 1993'te Genel Başkanlığa Tansu Çiller seçilmiştir. 14 Haziran'da, Süleyman Demirel de 50. hükümeti kurma görevini Tansu Çiller'e vermiştir.
===Solda birlik çalışmaları===
[[1994 yerel seçimleri|26 Mart 1994 yerel seçimlerine]] ayrı ayrı giren SHP, DSP ve CHP'nin; solun toplam oy oranı %25 olabilmişti. Bir önceki seçimde kazanılan büyük kentler Refah Partisi'ne teslim edilmişti. CHP bu seçimlerde sadece %4.7 oranında oy alabildi. Sosyal Demokrat oylar gitgide eriyordu ve birleşme çalışmaları başladı. 18 Şubat 1995'te toplanan ortak kurultayda 1003 delege birleşmenin CHP, 635 delege de SHP çatısı altında olması yönünde oy kullandı. Bunun üzerine SHP feshedilerek CHP'ye katılım kararı alındı. [[Hikmet Çetin]] oybirliğiyle CHP'nin 5. Genel Başkanı seçildi. Birleşme sürecinde partiden istifa eden CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay yerine Adnan Keskin getirildi. 25 Şubat'ta yapılan seçimde Adnan Keskin Genel Sekreter oldu.
 
[[9 Eylül]] [[1995]]'deki kurultayda ise [[Deniz Baykal]] genel başkanlığa geldi. 30 Ekim'de DYP ve CHP bir koalisyon hükümeti kurdu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak yer aldı. TBMM seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararı aldı. CHP bu seçimde kılpayı %10 barajını aşarak TBMM'ye girdi. Seçimlerin galibi ise Necmettin Erbakan'ın başında bulunduğu Refah Partisi olmuştu. RP %21.3:158, DYP:135, ANAP:132, DSP:76, CHP:49.
 
===postmodern darbe ve 28 Şubat===
 
Necmettin Erbakan yönetimi Doğru yol Partisi ile kurduğu koalisyon hükümetinde ekonomik olarak gelişmeler sağlamakla birlikte siyasi çizgisinden ödün vermemiştir.Her zaman arka bahçemiz diye tanımladığı imamhatip liselerini savunan Necmettin Erbekan ile askerin arası açıldı.Müslüman ülkeler ziyaretinde bulunduğu dönemde postmodern denilecek bir darbe oldu ve görevini postmodern darbeden 4 ay sonra bıraktı.
 
==2000'ler==
===AK PARTİ: R.T. Erdoğan===
12 Aralık 1997 tarihinde Siirt'te yaptığı konuşmada Türk Ceza Kanunu’nun 312/2 maddesinden “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçundan dört ay hapis cezası alan [[Recep Tayyip Erdoğan]]'ın 14 Ağustos 2001'de kurduğu [[Adalet ve Kalkınma Partisi]] 3 Kasım 2002 seçimlerinde birinci parti oldu.
 
Seçim yasaklı Erdoğan yerine [[Abdullah Gül]] 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu.
 
===14 Nisan Cumhuriyet Mitingi===
{{anamadde|14 Nisan Cumhuriyet Mitingi}}
 
Cumhuriyet Mitingi, [[14 Nisan|14-15 Nisan]] 2007 tarihlerinde Ankara'da düzenlenen miting. [[Atatürkçü Düşünce Derneği]] (ADD) tarafından düzenlenen mitingde katılımcılar askere olan güvenlerini ve laik bir cumhurbaşkanı isteklerini dile getirdiler. Miting sırasındaki protestoların ana hedefi Recep Tayyip Erdoğan ve benzer zihniyettekilerin olası cumhurbaşkanlığı adaylığıydı.
 
===11. Cumhurbaşkanı seçimleri===
 
Cumhurbaşkanı [[Ahmet Necdet Sezer]]'in görev süresinin [[16 Mayıs]] [[2007]] tarihinde dolacak olması nedeni ile yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi Başbakan Erdoğan'ın muhtemel adaylığına başta CHP olmak üzere diğer siyasi partiler karşı çıkmışlardır.
 
[[CHP]] Erdoğan da dahil olmak üzere 3 ana makamın ''[[Milli Görüş]]'' adı verilen siyasi İslam akımının temsilcileri tarafından doldurulacağı ve bunun ülkede gerilime neden olacağı; Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması ve toplumsal uzlaşma ile seçilmesi ; bu makamın sahibinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve kurallarını içine sindirebilmiş olası gerekçeleri ile başta Erdoğan olmak üzere bu görüşe sahip kişilerin devletin temel nitelikleri ile ters düşeceği fikrini savunarak karşı çıkmıştır.
 
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlaması ile AKP Dışişleri Bakanı [[Abdullah Gül]]'ü aday göstermiştir. CHP seçimlerin açılış oturumunda gerekli sayının 367 olması gerektiği, ''Meclis İçtüzük'' ihlali yapıldığı gerekçesi ile [[Anayasa Mahkemesi]]'ne seçimlerin iptali ve seçim sürecinin durdurulması için müracaat etmiş; Anayasa Mahkemesi aldığı karar ile oturum yeter sayısının 367 olması gerektği kararını almış ve bunun neticesinde "Türkiye Tarihi'nde görülmemiş bir kararla"TBMM Cumhurbaşkanını seçemediği için erken genel seçime gitmek zorunda kalmıştır.
 
===2007 Milletvekili seçimleri===
 
2007 seçimlerinde, AKP %47 ile TBMM'de sandalye çoğunluğunu elde etmiş ve seçim akabinde Başbakan Erdoğan ''toplumsal uzlaşı'' içinde olacakları beyanatını vermiştir. TBMM^nin açılması ve Başkanlık seçimlerini takiben Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlamış, AKP Abdullah Gül'ün adaylığının devam ettiğini kamuoyuna deklare etmiştir. Bunun üzerine CHP ülkenin '''erken seçime Abdullah Gül'ün adaylığı sebebi ile gidildiği''', AKP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ''uzlaşma karşıtı'' tutumlarının devam ettiği gerekçesi ile oturumlara katılmayacaklarını ve Gül seçildiği taktirde görev süresi boyunca Cumhurbaşkanının hiçbir davetine katılmayacaklarını, ancak Gül'ün seçimini sonucunu da ''meşruiyet'' konusu yapmayacaklarını beyan etmiştir.
 
[[Milliyetçi Hareket Partisi|MHP]] ise ilk oturuma katılacaklarını ancak kendi adaylarını göstereceklerini seçimden önce ve sonrasında beyan ederek, Kayseri milletvekili [[Sabahattin Çakmakoğlu]]'nu Cumhurbaşkanı adayı göstermişlerdir.
 
[[Demokratik Sol Parti|DSP]] ise Erdoğan'ın uzlaşma yanlısı olmayan tutumuna tavır koymak ve Cumhurbaşkanlığının uzlaşı ile seçilen; herkesimi temsil edebilme yateneğine sahip birisinin olması gerekiliği düşüncesi ile bireysel başvuru yaparak aday olan Eskişehir milletvekili [[Tayfun İçli]]'nin adaylığının desteklenmesi kararını almıştır.
 
==Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri==
*[[1950 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1954 Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili Genel Seçimleri]]
*[[1957 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1961 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1965 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1969 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1973 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1977 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1983 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1987 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1991 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1995 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[1999 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[2002 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
*[[2007 Türkiye Cumhuriyeti genel seçimleri]]
 
==Bakınız==
*[[Türkiye'deki siyasi partilerin listesi]]
== Notlar ==
<div class="references-small" style="-moz-column-count:2; column-count:2;">
<references/>
</div>
==Kaynaklar==
*Atatürk, Mustafa Kemal (1927). Nutuk, Cilt 1-2-3, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, İstanbul 1970.
*Akay, Oğuz (2006). Atatürk'ün Sofrası. Truva Yayınları. ISBN 975-6237-54-6
*Öztürk, Kazım (1992). Atatürk'ün TBMM Açık ve Gizli Oturumlarındaki Konuşmaları, Cilt 1-2, Kültür Bakanlığı-Atatürk Dizisi. ISBN 975-1763-4-3
*Hikmet Bila, ''CHP 1919-1999'', Doğan Kitap, İstanbul 1999.
 
[[ar:تاريخ تركيا]]
[[Kategori:Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi|*]]
[[cy:Hanes Twrci]]
[[de:Geschichte Anatoliens]]
[[en:History of the Republic of Turkey]]
[[eo:Historio de Turkio]]
[[es:Historia de Turquía]]
[[eu:Turkiako historia]]
[[fa:تاریخ ترکیه]]
[[fr:Histoire de la Turquie]]
[[gl:Historia de Turquía]]
[[he:היסטוריה של הרפובליקה הטורקית]]
[[hu:Törökország történelme]]
[[it:Storia della Turchia]]
[[ja:トルコの歴史]]
[[ko:터키의 역사]]
[[nl:Geschiedenis van Turkije]]
[[no:Tyrkias historie]]
[[pt:História da Turquia]]
[[ro:Istoria Turciei]]
[[ru:История Турции]]
[[sr:Историја Турске]]
[[sv:Turkiets historia]]
[[uk:Історія Туреччини]]
[[zh:土耳其历史]]