Aristotelesçilik: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot: Otomatik metin değişimi: (-orjinal +orijinal)
3. satır:
Aristotales'in [[ortaçağ felsefesi]]nde de çok önemli bir rolü vardır; Aristotelesçiliğin bir biçimi bu tarihsel dönemde şekillenir. Bu dönemde, özellikle de [[Skolastik felsefe]] içinde temel dayanak noktası Aristotales felsefesidir. Hıristiyan dogmaların felsefe ile temellendirilmesini hedefleyen bu dönem felsefeleri, önemli bir kaynak olarak Aristotales'i bulmuşlardr. Bundan kaynaklı olarak Aristotales denildiğinde aynı zamanda akla Skolastik felsefe gelir. Rönesans felsefesi skolastikle savaşım içinde geliştiğinden dolayı, başlangıçta Aristotales'e tepkili bir tavır geliştirir; ancak bu dönem felsefesi genel olarak antikçağ düşüncesini yeniden değerlendirmeye yöneldiğinden, Aristotales'e tümden yadsınmaz.
 
Rönesans felsefesinin Aristotales'le ilgisi, temel yönelimi olan hünmanizmayla bağlantılıdır. [[Hümanizm]] öncelikli olarak antik çağ felsefesine ait metinlerin orjinalorijinal olarak konulmasını ve öyle değerlendirilmesini hedefler. Ortaçağ felsefesinin bu bakımdan Aristotales'e kattıkları böylece ayıklanmaya çalışılmıştır. Rönesans felsefesinde Aristotelesçilik, ortaçağın ve Skolastik felsefenin Aristotales üzerine eklemelerin ayıklanması biçiminde meydana gelmiştir diyebiliriz. [[Theodoros Gaza]] (1400'lü yıllar), Aristotelesçiliğin başlatılarından olan bir Bizanslı bilgindir.
==Aristotelesçiliğin düşünce kaynakları==
Aristotelesçiliğin belirli bir akademisi olmamıştır, bu bakımdan Platonizmden daha farklı yönelimleri sözkonusudur. Hümanistlerin yanısıra İbni Rüştçüler (Avveroistler) ve Alexandristler olarak adlandırılan akımlar anılmaya değerdir. Birinciler İbni Rüşt'ün ortaçağda Platon etkisininde işe karıştığı Aristo yorumunu temel alıyorlardı. İkincilerse, antikçağ sonlarında en büyük Aristotales yorumcusu kabul edilen Aphrodisiaslı Alexandros'a dayanıyorlardı. Bu son iki eğilim AristotalesÄi doğrudan kaynaklardan değil yorumcularından hareketle değerlendiriyorlardı. Rönesans döneminde bu aristotaleçi yönelimler arasında çelişki ve çatışmalar meydna gelir.