Diyabet: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nonewmail (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Nonewmail (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
89. satır:
 
==Belirtiler==
1. tip şeker hastalarında insülin salgılama sığası yok gibidir, ve bu kişiler metabolizma (özüştürme) karışıklıklarının önlenmesi için dışardan insüline bağımlıdır. Alışılmış olarak, belirtiler aniden (günler ya da haftalar ölçüsünde) daha önceden sağlıklı olan, akrabaları arasında bu hastalığı olabilen, ve şişman olmayan çocuklarda ya da genç yetişkinlerde ortaya çıkar. Daha yaşlı hastalarda ise belirtiler daha uzun bir zaman aralığında belirir. Çoğu birinci tür şeker hastalarında, çok işeme, çok içme, çok yeme, ve kilo yitimi durumları ortaya çıkar (ketoasidoz da ilk belirtiler arasında olabilir). Birinci tür şeker hastalığının uzatmalı ve belirtisiz bir klinik öncesi dönemi (yıllarca sürebilen) olduğuna inanılmaktadır. Bu süreç boyunca β hücrelerinin bağışıklık sistemince giderek yıkıldığına inanılmaktadır. Kimi kişilerde, akutiveğen bir hastalık klinik öncesi durumdan belirtili ve açık şeker hastalığı durumuna geçişi hızlandırabilir.
Baslangıçta, birinci tür şeker hastalarının çoğu düzensiz metabolizmanın sağalması için yüksek ölçüde insüline gerek duyarlar. Ancak, haftalarca ya da aylarca sürebilen bir "balayı dönemi" söz konusu olabilir; kişinin β hücreleri başlarda bölümsel olarak iyileşebilir, ve bundan dolayı çok daha düşük ölçüde insülin yetebilir. Bunun sonrasında, insülin salgılama sığası giderek yitirilir, ve bu süreç özellikle yaşlı kişilerde yıllarca sürebilir. Bu sığanın yitirilmesi yoğun insülin tedavisiyle kan şekerini olağan değerlerine döndürerek yavaşlatılır.
98. satır:
Çoğu 1. tip şeker hastalarında, hastalık ilk belirdiğinde, kan şekeri aşırı oranda yüksek olup, metabolizma dengesizlikleri görülür. Bundan dolayı, 1. tip şeker hastalığının tanısı çok kolay konulabilir. Böyle olmadığı durumlarda ve 2. tip şeker hastalarında daha genel bir yaklaşım söz konusudur. Şeker hastalığının tanısı alışılmış belirtiler olan çok işeme, çok içme, ve açıklanamayan kilo yitimi varlığında rahatça konabilir. Bu durumlarda, plazmadaki "rastgele" glukoz derişiminin 200 mg/dL'den yüksek olması tanının doğrulanması için yeterlidir. Sidikte glukoza rastlanması şeker hastalığı tanısını güçlü bir biçimde desteklese de, sidik incelemelerinden hiçbir durumda bu hastalığın tanısının konmasında tek başına yararlanılmamalıdır. Bunun nedeni, böbrekte glukozun geri emiliminin eşiğinin başka durumlarda da değişebilmesidir. Kuşkulanılan şeker hastalığı tanısı rastgele glukoz derişimiyle doğrulanamıyorsa, ek incelemelere gidilmelidir.
 
8 saatlik açlık plazma glukoz ölçümü en uygunudur; iki ayrı durumda açlık kan şekerinin 126 mg/dL'ye eşit ya da bu değerden yüksek olması tanıyı koydurur. Başka bir seçenek de, 75 gramlık ağızdan glukoz dayancı (şeker yüklemesi) incelemesidir. Bir gece boyunca açlık durumundan sonra, suda çözünmüş 75 gram glukoz hastaya içirilir; bu yüklemenin 2 saat sonrasında ölçülen kan şekeri değeri 200 mg/dL'e eşit ya da bundan yüksek ise tanı konulur. Bu inceleme tanıyı hastalığın erken evrelerinde koyabilse de, bu incelemenin yapıldığı kişinin içinde bulunduğu koşullar da göz önünde bulundurulmalıdır: beslenmede karbohidrat sınırlaması, yatalaklık, fizyolojik gerilim, ilaçlar (tiyazidler, β-baskılayıcıları, glukokortikoidler, fenitoin), sigara kullanımı ve kaygılanma gibi durumlarda kan şekeri olağan değerlerinin dışına çıkabilir. Bu nedenlerden dolayı, akutiveğen hasta olan birisine şeker yüklemesi yapılmamalıdır, ve bu inceleme yapılmadan önce, özellikle son 3 günde, kişiye sigarayı bırakması, ve karbohidratları sınırlamaması önerilmelidir.
 
Şeker hastalığının tanısının konulabilmesi için ölçütler bulunmaktadır (kan şekerinin aşırı yüksek olması ile akut iveğen metabolizma dengesizlikleri durumlarının dışında her ölçüt birer kez daha yinelenmelidir):
 
1. Alışılmış şeker hastalığı belirtileri (çok işeme, çok içme, ve açıklanamayan kilo yitimi) ''ile'' rastgele plazma glukoz derişiminin 200 mg/dL'ye eşit ya da bu değerden yüksek olması; ''ya da''
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Diyabet" sayfasından alınmıştır