|
[[İstanbul]] Rumeli Kavağı'nda bulunan türbe.
25 A no lu otobüs önünden geçmektedir.
Tam olarak kim olduğu belli olmamasında ve hakkında çeşitli rivayetler olmasına rağmen evlenmek isteyen kişilerin ve bir dilekleri olanların sıklıkla ziyaret etmektedir.
Bir rivayete göre asıl adı [[İmam Abdullah Efendi]] olan Telli Baba, Fatih devrinde orduda tabur imamı iken şehit olmuş. 80 yıl önce hastalıklı bir genç kızın onu rüyasında görmesiyle birlikte mezarı ortaya çıkarılmış. O günden sonra iyileşen genç kızın peşinden birçok insan bu türbeyi ziyaret etmiş.
[[Kategori:Dini kişilikler]]
[[Kategori:Mutasavvıflar]]
Bir başka rivayete göre;
bugün telli baba diye bilinen ziyaretgah yerine yatan aslında bir gelindir.
eskiden beri ermişler hep eril olarak düşünüldüğünden ''telli gelin'' yerine ''telli baba'' adı yakıştırılmıştır.
söylenceye göre ; rumelikavağı'ndan sarıyere gitmeye çalışan bir gelin sandala biner fakat akıntının şiddetinden
bindiği sandal batar. uzun süre anaforlarla boğuşur ama sonunda boğulur. ertesi gün çevre halkı gelinin
kıyıya vuran cesedini bulur, şimdi ziyaretgah olan yere gömerek üstüne gelin telleri ekerler. günlerden bir gün,
amansız verem hastalığına tutulmuş genç bir kız garip rüyalar görür.
gelinlik giymiş bir kadın ''herkesin önünden gelip geçtiği açık mezarı düzeltir, çevresini temizlersen seni iyileştirir,
dertlerinden kurtarırım''demektedir. genç kız mezarı hemen derler toplar ve orayı basit bir türbe haline getirir.
bir süre sonra veremli kız iyileşmeye başlar ve hastalıktan eser kalmaz.
olayı duyan yöre halkı mezara akın eder. eline bir taş alan mezara koymaya başlar, ziyaretçiler giderek çoğalır.
mezarda yatan hırıstiyan bir gelin olmasına karşın din ayrımı yapmaksızın herkez mezarı ziyaret eder.
işte veremli genç kız tarafından onarılan mezar bugün ''telli baba '' diye bilinen ziyaretgah dır ve
aslı ''telli gelin''dir. günümüzde her genç kızın eşiyle birlikte ''telli baba''ya uğrayıp dua etmesi ve
dilek dilemesi adet olmuştur. ziyaretgah evli çiftlerle ve onların yakınlarıyla dolup taşmaktadır.
telli baba'nın kerametine atfedilen bir diğer olay da şudur;
anlatıldığına göre, telli baba türbesinin yakınındaki bir tepenin altında bir kışla vardır.
ikinci dünya savaşı yıllarında bölgede bir bağrışma bir çığlık kopar. sesi duyan askerler merakla kışla binasından
dışarı çıkarlar. birde bakarlar ki telli baba türbesi alev alev yanıyor. tüm askerler yangını söndürmek için
seferber olurlar işte tam bu sırada korkunç bir deprem olur ve civar binalarda taş taş üstünde kalmaz.
askerler dönüp kışlalarına baktıklarında kışlanın da yerle bir olduğunu görürler.
telli baba onları mutlak bir ölümden kurtarmış,
hiçbir askerin burnu bile kanamamış, sanki gizli bir el onları esirgemiştir.
Bu yer sarıyer ile rumeli feneri arasında bulunan bir türbedir. türbede bulunan kabirin üzerinde yığın ile tel bulunmaktadır. burada dilek dileyen kişi tellerden bir tane alır, eğer dileği yerine gelir ise tekar türbeye gelip teli geri koyar. evlenmek isteyen genç kızlara deva olduğu rivayet edildiğinden, genç hanımlar buraya gelip tel alırlar. lakin onlar evlendikleri ve telli duvaklı gelin oldukları gün, buraya gelip saçlarına taktıkları teli yerine koymakla da yükümlüdürler. bu sebeple hafta sonları türbe gelin ve damat akınına uğrar. insan ''hadi gelin koca buldum diye geldi, peki damat niye geliyor türbeye?'' diye düşünebilir. çünkü rivayete göre buraya elen çiftlerin sağlıklı çocukları olmaktadır.
| 