Said Nursî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Ceng (mesaj | katkılar)
ÖNEMLİ: BU MADDEDE VANDALİZM YAPILIYOR. (Sürekli olarak 'kürt' takıntısı olan birileri maddeye saldırıyor)
3. satır:
{{eksik}}
{{Biyografi bilgi kutusu
|kişi_adı=Said Nursî , Said-i Kürdi
|resim_adı= SaidNursi01.jpg
|resim_başlığı= Said Nursî, Fatih Cami önünde dua ederken
15. satır:
 
== Hayatı ==
Said Nursi,yada Said-i KÜrdi [[1878]] yılında [[Bitlis (il)|Bitlis]]’in [[Hizan, Bitlis|Hizan]] ilçesine bağlı İsparit nahiyesinin [[Nurs, Hizan|Nurs]] köyünde doğdu. Babasının adı Mirza, annesinin adı Nuriye'dir. Nursi, hayatının ''Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said'' olmak üzere üç dönemden oluştuğunu ifade eder. Eserlerinde, 45 yaşına kadar olan hayatını Eski Said dönemi olarak ifade etmiştir. Eski Said, imani yöntemlerle birlikte İslamiyete siyaset yoluyla da hizmet edilebileceği fikriyle hareket etmiştir. Daha sonra, zamanın gelişen olayları onun bu fikrini değiştirmiş ve siyasetten tamamiyle çekilmiştir.<ref>[http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2064 Said Nursi, Şualar - On Dördüncü Şua s.426]</ref> Eski Said'in Yeni Said'e geçişinde, Said Nursi'nin, [[Abdulkadir Geylani]]'nin ''Fütuh'ul Gayb'' isimli kitabından aldığı ders önemli rol oynamıştır.<ref>Lem'alar - 8.Lem'a - Envar Neşriyat s.49</ref> Risale-i Nur Külliyatı'nın büyük kısmı Yeni Said döneminde yazılmıştır. Said Nursi, Eski Said ile Yeni Said dönemlerini şu cümlesiyle özetlemektedir:
::''"Eski Said, daha ziyade akli gidiyordu, Yeni Said ise ilhama da mazhardır, akıl-kalp ittifakıyla hareket eder."''
Afyon hapsinden sonraki hayatını ise "Üçüncü Said" dönemi olarak ifade etmiştir.<ref>Said Nursi Tarihçe-i Hayatı - Isparta Hayatı - Envar Neşriyat s.525</ref> Bu dönemdeki vazifesinin, imani hizmetlerinin yanısıra, toplumsal konulardaki vazifelerinin de tamamlanması şeklinde olduğunu ifade etmiştir.<ref>[http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1978 Said Nursi, Şualar - On Dördüncü Şua s.340]</ref> Bu dönemde, yazımı tamamlanmış olan Risale-i Nur eserlerinin farklı kesimden insanlara ulaştırılmasıyla ilgilenmiştir. Bu amaçla birçok şehirde ve köylerde el ile yazılan risalelerin okunması, okutulması, bazı merkezlerde risalelerin daktilo ile çoğaltılması; Ankara, İstanbul ve doğu illerini de kapsayacak şekilde risalelerin bütün toplumsal tabakalara ulaştırılması işleri ile ilgilenmiştir. Yine bu dönemde mahkemelerden iade edilen Nur Risaleleri ve bazı illerde bir kısım Nur Talebelerine dava açılması sebepleriyle resmi makamlarla görüşmeleri olmuştur. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti hükümetinin Risale-i Nur hareketine olumlu bakması ve yayımlanmasına engel olmaması sebebiyle, risaleler bu dönemde matbaalarda basılmış ve gerek Anadoluya gerek Mısır, Pakistan, Amerika, Roma gibi çeşitli ülkelere gönderilmiştir.<ref>[http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4609 Said Nursi Tarihçe-i Hayatı - Isparta Hayatı - Envar Neşriyat s.527]</ref>
 
=== Eski Said Yani Saidi Kürd-i Dönemi ===
==== Tahsil hayatı ve I.Meşrutiyet Dönemi ====
Zamanın harikası anlamına gelen Bediüzzaman ismi ile meşhur olmuşsa da, Molla Said, Molla Said-i Meşhur, Said-i Kürdi, Said-i Nursi gibi isimler kullandığı bilinmektedir. İlk eğitimini Nurs köyünde, ağabeyi Molla Abdullah'tan almıştır. Tağ Köyü’ndeki Molla Mehmed Emin Efendi’nin medresesinde öğrenim hayatına başladığında Said Nursi dokuz yaşındaydı.[[Tarihçe-i Hayat]] isimli eserinin ''İlk Hayatı'' kısmında, izzetine çok önem verdiği ve âmirane söylenen en küçük bir söze bile tahammül edemediği bu nedeniyle Tağ köyü medresesinden ayrıldığı ve köyüne geri döndüğü yazılmıştır. Köyüne döndükten sonra, haftada bir ziyaretlerine gelen ağabeyi Molla Abdullah'ın verdiği dersleri takip etti. Beş yıl süren tahsil hayatı boyunca Molla Mehmed Emin Efendi Medresesi, Mir Said Veli Medresesi, Molla Fethullah Efendi Medreselerinde eğitim aldı. Risalelerinde, bu süre zarfında Kur’an’ı hatmettiğini, sarf ve nahiv kitaplarını İzhar’a kadar okuduğunu, Doğu Beyazıt’ta bulunan Şeyh Mehmet Celali’nin medresesinde üç ay süren bir eğitim gördüğünü, bu eğitimi sırasında her gün günde üç saat meşgul olarak yüze yakın kitabı okuyup ezberine aldığını, medreselerde eğitimi yapılan kitaplar dışında pek çok başka kitabı da okuduğunu yazmıştır. <ref>Risale-i Nur Külliyatı, Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım : İlk Hayatı</ref> <ref>Bediüzzaman Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Germany 1994, s. 68.</ref> <ref>Bediüzzaman Said Nursi, İçtimai Reçeteler, İstanbul 1990, C.1, s. 10.</ref> <ref>Bediüzzaman Tarihçesi, Abdurrahman, İstanbul 1919, s.10-12</ref> <ref>Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlıca, s.62</ref> <ref>http://arsiv.sabah.com.tr/2004/12/12/gnd109.html</ref> Daha sonra icazetini aldığı ve sonra Doğubeyazıt’tan ayrıldığı bildirilmektedir.<ref>4. Sadık Albayrak, Son Devrin İslam Akademisi, İstanbul 1972, s. 198.</ref>
37. satır:
[[1908]]’de [[İkinci Meşrutiyet]]’in ilanından hemen önce [[İstanbul]]’a geldi. İstanbul'da Derviş Vahdeti'nin [[Volkan Gazetesi]]'nde yazdı. İslamcı bir siyasal parti olan [[İttihad-ı Muhammedi Fırkası]]'nın kuruculuları arasında yer aldı. Volkan Gazetesi bu fırkanın yayın organıydı. [[13 Nisan]] [[1909]] (Rumi 31 Mart 1323) tarihinde [[31 Mart Vakası]] patlak verdi. Selanik'ten gelen [[Hareket Ordusu]] aradan 11 gün geçtikten sonra isyanı bastırabildi. Bazıları [[İttihad-ı Muhammedi Fırkası]]'nın ileri gelenleri olmak üzere isyanı çıkaranlar ve Derviş Vahdeti ile birlikte Divan-ı Harp'te yargılandı, Derviş Vahdeti ve 16 kişi idam edildi, Said Nursi davadan beraat etti. Serbest kaldıktan sonra Serbesti Gazetesi'nde ''ordunun ruhu ve ülküsünün okullu subaylar olduğunu, bunlara isyan etmenin cinayet olduğunu'' yazmıştır. <ref>[http://www.mevzuatdergisi.com/1998/08a/02.htm Mevzuat Dergisi, 1998-08-02]</ref> İsyanın ardından Batum üzerinden Van'a gitti. [[1911]] yılında tekrar İstanbul’a döndü. [[1915]]-[[1917]] arasında [[Osmanlı-Rus Savaşı]]nda Kafkas Cephesinde esir düştü. 1917 yılında Kostroma Esir Kampı’ndan kaçarak yurda döndü. [[Dar-ül Hikmet-ül İslamiye]]'de görev aldı. [[Kürt Teali Cemiyeti]]'nin üyeleri arasında olduğu tarihçiler tarafından yazılmış <ref>Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal Partiler </ref> <ref>[http://www.belgenet.com/dava/gulendava_03.html F.Gülen Davası, Savcılık iddianamesi, Nurculuğu Tarihsel Gelişimi]</ref><ref>Kürtçülük, 1787-1923, Bilal Şimşir</ref> ancak Said Nursi'nin bu cemiyetin kendisine gönderdiği teklifi mektupla verdiği cevapta reddettiği ifade edilmiştir. <ref>Mustafa Nezihi Polat, Mülâkat, Erzurum 1964, s. 30-34</ref> <ref>Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi, İstanbul 1979, s. 214-216.</ref> Said Nursi'nin etnik ayrımcığa karşı olduğu ve Kürt Teali Cemiyeti'ne yazdığı mektupla bunu açıkladığı belirtilerek Kürt Teali Cemiyeti üyeliği bazı tarihçilerce kabul edilmemektedir. <ref>Yanlış tanıtılmaya çalışılan bir dahi:Said Nursi, Ahmet Akgündüz</ref> 15 Şubat 1919 tarihinde sonradan [[Teâli-i İslâm Cemiyeti]] adını alan [[Cemiyet-i Müderrisîn]]'in kurucu azaları arasında yer aldı. <ref>Tunaya, Tarık Zafer, ''Türkiye'de Siyasal Partiler'', Hürriyet Vakfı Yay., İstanbul, 1988, cilt 2, s.182.</ref> <ref>[http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=530 Köprü Dergisi, 72. Sayı, ''İslâm'ın Siyasallaşma Sürecinde Cemiyet-i Müderrisin'den Teâli-i İslâm'a'']</ref> [[Kurtuluş Savaşı]] sırasında milli mücadeleyi destekledi. 9 Kasım 1922 tarihinde Milli Meclis'te 2. oturuma dinleyici olarak katıldı. <ref>Vahdettin, M.Kemal ve Milli Mücadele, yalanlar, yanlışlar ve yutturmacalar</ref> Cumhuriyet ilan edildikten sonra hükümetin islami esaslara riayet etmediğini düşündüğünden Ankara'yı terketti ve Van'a gitti.
 
===Yeni Saidi Kürdi Said Dönemi===
[[1925]] yılında [[Şeyh Said Ayaklanması]] patlak verdi. İngilizlerinHalkı el altından desteğiyle Halkıislam devletedini karsiadına ayaklanmaya çağıran Şeyh Said ve ayaklanmaya katılanlar tutuklandı. Şeyh Said ve suçlu bulunan ayaklanmacılar [[İstiklal Mahkemesi|İstiklâl Mahkemesi]]nce idama mahkûm edildi. Şeyh Said isyanı ile ilgisi olduğu iddiasıyla Burdur'a sürgün edilen Said Nursi, <ref>Din Işığı Altında Nurculuğun İçyüzü, Faruk Güventürk, Okat Yayınevi, İstanbul 1964. </ref> <ref>http://www.risaleara.com/oku.asp?id=5722 - Beyanat ve Tenvirler s.19</ref> aşağıdaki sözleriyle kıyamı başlatan Şeyh Said'in baş kaldırısına karşı çıktığını ifade etmiştir.
 
<blockquote>
''"Yaptığınız mücadele kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Türk milleti İslâmiyete bayraktarlık etmiş, dini uğrunda yüz binlerle, milyonlarla şehid vermiş ve milyonlar veli yetiştirmiştir. Binaenaleyh kahraman ve fedakar İslam müdafiilerinin torunlarına, yani Türk milletine kılınç çekilmez ve ben de çekmem."'' <ref>http://www.risaleara.com/oku.asp?id=5722 - Osmanlıca teksir Asa-yı Mûsa , s. 250</ref>
</blockquote>
 
1934 yılında kendisi ve bazı talebeleri Devlet alehine faaliyetler sebebiyle Eskişehir'de tutuklandı. Eskişehir ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararla kendisi ve bazı talebeleri 11 ay hapis ve Kastamonu'da mecburi ikamet cezası aldı. 1935 senesinde yargılama süresi 11 ayı geçtiği için tahliye oldu bazı talebeleri ise zaten beraat etmişti. <ref>Abdülkadir Badıllı, Bediüzzaman Said Nursi: Mufassal Tarihçe-i Hayatı, İstanbul 1990, C.2, s. 832</ref>1943 yılında Denizli Ağır Ceza Mahkemesi'nde Said Nursi ve öğrencilerinden oluşan 126 kişi yargılandı. Mahkeme 16/6/1944 tarih ve 199/136 sayılı beraet kararı ile neticelendi. Temyiz mahkemesi beraet kararını 30/12/1944 tarihinde onayladı.<ref>http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4432 - Said Nursi - Tarihçe-i Hayatı - Denizli Hayatı s.350</ref> 1948 yılında siyasi amaçlı dernek kurma suçundan Afyon'da 20 ay hapis cezası aldı. Karar temyiz edildi ve temyiz mahkemesi, aynı suç iddiasıyla yargılandığı Denizli Mahkemesiden beraat ettiği için kararı esastan bozdu ve duruşmalar tekrar başladı.<ref>[http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=SaidNursi&SubSection=Biyografi&Page=3 Risale-i Nur Enstitüsü, Said KürdiNursi biyografi]</ref>. Fakat yargılamanın uzaması ve Said Nursi'nin tutuklu yargılanıyor olması sebebiyle hakkında karar kesinleşmeden verilen 20 aylık ceza süresini hapishanede doldurdu ve 20 Eylül 1949 günü tahliye edildi.<ref>[http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4555 Said Nursi, Tarihçe-i Hayat - Afyon Hayatı- Envar Neşriyat s.473]</ref> 1950 yılında Demokrat Parti Hükümetinin umumi af ilan etmesiyle, af kapsamına giren mahkeme kapandı ve dosya ortadan kaldırıldı. <ref>[http://www.ata.boun.edu.tr/chronology/kim_kimdir/saidi_nursi.htm Boğaziçi Üniversitesi, Atatürk Enstitüsü]</ref> <ref>[http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4610 Said Nursi, Tarihçe-i Hayat Isparta Hayatı - Envar Neşriyat s.528]</ref> Cumhuriyete ve çağdaş rejime karşı olduğu, siyasi amaçlı dernek kurduğu ve benzeri iddialar ile sırasıyla önce [[Isparta]] yakınlarında [[Barla, Eğirdir|Barla]] adında bir köye sürüldü, ardından [[Eskişehir (il)|Eskişehir]] (1935), [[Kastamonu (il)|Kastamonu]] (1936), [[Denizli (il)|Denizli]] (1943) ve [[Emirdağ, Afyonkarahisar|Emirdağ]]’a (1945) sürüldü. [[Risale-i Nur]] Külliyatı adı altında topladığı eserleri kaleme aldı. [[23 Mart]] [[1960]] yılında [[Şanlıurfa]]'da vefat etti. Cenazesi önce Şanlıurfa Halil-ür Rahman dergâhına defnedildi. Daha sonra 1960 darbe yönetimince mezarı yıktırılarak, na'şı bilinmeyen bir yere taşındı. 2006 yılında halka açılan Yassıada arşivleri arasında Said Kürdi Nursi' nin defin tutanağı da bulundu. Tutanağa göre Said Nursi'nin na'şı Isparta şehir mezarlığına nakledilmişti.<ref>http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=25249 - Aksiyon dergisi'nin Yassıada Arşivler Hakkındaki haberi</ref>
 
............
92. satır:
{{kaynakça|2}}
</div>
ASIL ADI SAİDİ KÜRDİ OLUP,KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA ,KÜRTCÜLÜK VE İNGİLİZ TARAFTARLIGI YAPMIŞTIR.
 
==Dış bağlantılar==
ASIL ADI SAİDİ KÜRDİOLUP,KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA KÜRTCÜLÜK VE İNGİLİZ TARAFTARLIGI YAPMIŞTIR.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Said_Nursî" sayfasından alınmıştır