Yersizyurtsuzluk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Dbl2010bot (mesaj | katkılar)
k yazım
Khutuck (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
5. satır:
Ancak yersizyurtsuzluk kavramının bundan öte felsefe-içi anlam katmanları, düşüncenin kendisine dair anlamları vardır. Buna göre düşünmek bir kendini yerinde hissetmemek hali olarak gerçekleşir.Buna göre hiçbir teorinin nihai ve vazgeçilmez olması sözkonusu olamaz. Düşüncelere, fikirlere, öğretilere yurt edinmek anlamında bağlanılmamak gerekir.Yersizyurtsuzluk ''artık'' bir yer ve yurt sahibi olamamak değil düşünmenin daha en başından itibaren ''zaten'' köksüz olması, yersiz ve yurtsuz olaması anlamındadır.Dahası, yersizyurtsuz düşünme yönelimi, belirli bir hakim düşüncenin kapanımına karşı direnir; cünkü o merkezsizdir ve gövdesizdir, belirli bir paradigma taraffından doğrudan kodlanıp merkezlenemez.Kök halinde bulunmakla birlikte hiçbir zaman köksalıp dalanıp budaklanmayı hedeflemez, yatay düzlemde yayılımıyla iktidar konumlarından sakınır.
 
Yersizyurtsuzluk kavramının [[Friedrich Nietzsche]], [[Theodor Adorno]], [[Martin Heidegger|Heidegger]] gibi düşünürlerde öncülleri; [[Foucault]], [[Jacques Derrida]], Deleuze ve Guattari gibi düşünürlerde kullanımı ve geliştirilmesi sözkonusudur.
 
Deleuze ve Guattari'nin [[Kök-sap]] ve [[organsız beden]] kavramları yersizyurtsuz düşüncenin bir önermesidir.Foucault, kendi kuramsal çalışmalarını ve geliştirdigi kavram ve kategorileri bir ''alet-edevat kutusu'' (tool-box) olarak tanımladığında yeryizyurtsuz düşüncenin bir örneğini vermektedir.Öte yandan Adorno'nun değişik bağlamlarda da (dil, düşünce) değerlendirilebilecek önermesi, "bügün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlak sorunudur" ([[Minima Moralia]]) değişi, yersizyurtsuzluk fikrinin açılımlarından birini göstermektedir.