Tartışma:Güneş: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Sayfa içeriği '{{SM}}' ile değiştirildi
1. satır:
{{SM}}
DOĞADA HER CANLININ BİR İŞLEVİ VARDIR
Doğada her canlını bir işlevi vardır çünkü işlevi olmasaydı hayvanlar ve bitkiler karşılıksız olarak dünya kaynaklarını tüketirdi.
Ör:inek et ve süt verir bizde etinden ve sütünden yararlanıyoruz eğer inek karşılıksız olarak ot yeseydi hiçbir işe yaramazdı ve insanlar bitkileri ve hayvanları yok ederdi ve buda bir işe yaramazdı
Dünyada o kadar çok bitki ve hayvan var ki bunlar hep bir besin zinciri içerisindedir
Örneğin:Ot ve saman olmasa inekler beslenemeyip süt veremezdi. Yılanlar tükense fareler çoğalır ve fareler doğal bitkileri tüketirdi.insanlara tarım ürünlerini elde edemeyip kazanç sağlayamazdı.
Bilim için kural şu; doğada var olan türlerin hiçbirisi sebepsiz değildir ve her birinin ekosistemdeki büyük döngüde bir işlevi vardır. Bu büyük döngü içerdiği çeşitlilikle daha dayanıklı hale gelir. Bu yüzden milyonlarca yıllık evrimin urunu olan canlı türlerinin hiç biri eko sistemdeki işlevleri düşünüldüğünde "zararlı" olarak tanımlanamaz. Çeşitliliğin bu gücünü her olaya uygulayabiliriz. Ekonomilerde de tek bir kaleme dayalı devletler, değişen koşullara uyum sağlayamazlar. Tarımda tek bir türe dayalı üretim, ekonomik refah üretmez. Çeşitlilik içermeyen ekosistemlerde yasayan toplumlar, kültürel, sanatsal ve bilimsel anlamda yeterli gelişim gösteremezler.
 
Evrim milyonlarca yıldan bu yana sürekli olarak yeni canlı türleri yaratan bir güce sahiptir.Uğradığı pek cok zarara rağmen,dünyamızda bugün icin var olan çeşitlilik, insanlığa büyük açılımlar sunuyor.Hastalıklara çare,yoksulluga çözümler getiriyor.Oysa aşağıdaki örnekte göreceğiniz, "Rheobatrachus silis" adi verilen kurbağa turunun nesli tükenmiş olsaydı,ülser tedavisi icin doğada başka kaynaklar aranacaktı,tabii bulunabilirse ve kaldıysa!.. Kendi ellerimizle tersine çevirdiğimiz evrimsel süreç nedeniyle yok olan canlı türleri, gerçekte yok olan ortak geleceğimizdir.
Özet olarak çeşitliliğin önemine gelince, doğada hicbirsey nedensiz değildir ve; "ÇEŞİTLİLİKTE KERAMET VARDIR". Bir dişi hayvanin yavrularını yuttuğunu duysanız, herhalde onun ne kadar vahşi olduğunu düşünürsünüz. Halbuki Avustralya 'da yasayan bir tur kurbağa, yavrularını vahşiliğinden değil,merhametinden yutmaktadır. "Rheobatrachus silis" adi verilen kurbağanın yumurtadan çıkmak üzere olan yavrularını yutma sebebi,onların emniyetli bir şekilde gelişmesini sağlamaktadır. Acaba anne kurbağanın midesine inen yavrular,mide tarafından hazmedilmeyecek mi?Elbette hayır.Yeni doğan aciz yavrulara anında süt yetiştirerek merhametini gösteren Zat, mideye inen yavruların hazmedilmemesi için de,kurbağanın midesindeki sindirim faaliyetini durdurur.Dişi kurbağanın daha önce midesine doldurduğu gıda maddeleri bağırsağa iletilir ve midenin sekli ile yapısı tamamen değişerek, yavrular için sıcak ve emniyetli bir beşik suretine girer.
"Güneş" sayfasına geri dön.