Zaman: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Buzancar (mesaj | katkılar)
Buzancar (mesaj | katkılar)
29. satır:
Tarihteki bazı büyük toplumların kültürlerinde ve kimi kabile topluluklarındaki anlayışa göre; zaman, geçmişten geleceğe doğru düz bir çizgi şeklinde ilerleyen bir olgu değildir. Zaman döngüsel olarak ortaya çıkmaktadır, yani çember çizerek başa dönmektedir.<ref>İbn Haldun Düşüncesinde Tarih, Zaman ve Döngüsellik, Nureddin NEBATİ, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 2019, Cilt: 12, Sayı: 1, s. 141 - 158 (Sayfa: 145)</ref> Bu yaklaşıma çağdaş toplumlarda yeniden ilgi duyulan bir felsefi düşünce olarak da belirli düzeylerde ilgi gösterilmektedir. Aslında bu anlayış günümüzde de belirli oranlarda yeryüzündeki tüm takvimlerde varlığını sürdürmektedir, ancak asıl farklılaşma yılların ölçülmesinde ortaya çıkmaktadır. Döngüsel anlayışa göre, sadece zamanın kendisi değil, ayrıca ölçüm yöntemi de döngü kavramı üzerine kuruludur. Örneğin insanoğlu tarafından zaman kavramının ilk algılanışı Güneş'in ve Ay'ın<ref>Eski Türk Kültüründeki Döngüsel Zaman Üzerine, Dr. Ekber ENVERİ, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2019, Cilt: 12, Sayı: 26, s. 292-304. (Sayfa: 294)</ref> hareketlerine bakarak (tesadüfi veya bilinçli gözlemle), bu gök cisimlerinin aynı noktadan ertesi gün bir daha geçtiklerinin farkedilmesi ile ilişkili olarak ortaya çıkmıştır. Elbetteki [[Ay]] ve [[Güneş]]'in hareketleri arasında dikkat çekici farklılıklar vardır. Ay’ın gökyüzündeki geçişindeki sapmalar günlük olarak belirgin olarak gözlemlenebilir ve anlaşılabilirdir, ancak bilimsel olarak anlamlandırılabilmesi için insan zihnini daha fazla zorladığı bir gerçektir. Zamanın araçlarla ölçülmesi ile birlikte dönüş anlayışı da bilimsel bir temel kazanmaya başlamıştır. Güneş saatlerinde bir gölge bir eksen etrafında dönerek ilerlemektedir. Daha sonraki devirlerde ortaya çıkan ve günümüzde de kullanılmaya devam eden mekanik saatlerde ölçü ibreleri (akrep ve yelkovan) kadran üzerinde dönerek başladığı yere geri ulaşırlar. Günümüzdeki dijital saatlerde bile sayaç ileriye doğru artak gidiyormuş gibi algılansa da aslında tekrar başa dönmektedir. [[Takvim]]lerdeki sayısal değerlerle tanımlanan günler, haftanın günleri ve aylar da aynı şekilde yine belirli bir periyod ile geçmişte de bulunmaktadırlar ve gelecekte de var olacaklardır. Örneğin, tesadüfi bir örnekle "3 Nisan" gününe bir yıl sonra tekrar ulaşılacaktır. Hatta daha karmaşık gibi görünen "3 Nisan, Perşembe" günü de daha seyrek bir periyodla da olsa yine de tekrarlayacaktır. Aylar tıpkı geçmişte olduğu gibi gelecekte yine sürekli olarak tekrarlayarak ortaya çıkacaklardır. Bütün bunlara karşın yıllar niye, tekrarlamak yerine belirli bir noktadan başlayıp sadece ileriye doğru gitmektedir? sorusu kimi zaman akla gelmektedir. Yılların doğrusal (çizgisel) olarak ölçülebilmesi için elbetteki göreceli bir başlangıç tarihi bulunmak zorundadır, örneğin; "[[Milat]]" ([[İsa]] peygamberin doğumu) gibi… Bu sabitlenmiş nokta döngüsel ölçü birimlerinin başlangıç noktalarından farklı olarak kendi sistemi içerisinde tekrar ulaşılamaz bir referans noktasıdır. Oysaki çevrime dayalı takvimlerde başlangıç noktası herhangi başka bir birime kaydırılsa bile tüm noktalar gibi yine de tekrar ulaşılacaktır. Örneğin yılbaşı "1 Ocak" değil de "15 Ağustos" olarak değişirilse bile takvimdeki her bir gün yine de tekrarlanabilirdir. Fakat çizgisel olarak ilerleyen bir ölçüm yönteminde hiç bir noktaya tekrar varılamaz. Çizgisel takvim ve tarih anlayışı sonradan ortaya çıksa da yaygınlaşarak döngüsel anlayışın önüne geçmiştir.<ref>Eski Türk Kültüründeki Döngüsel Zaman Üzerine, Dr. Ekber ENVERİ, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2019, Cilt: 12, Sayı: 26, s. 292-304. (Sayfa: 302-303)</ref>
 
Bütün bunlara karşın, aslında yılların da döngüsel olarak ilerlediği takvimler yeryüzündeki kimi toplumlarda mevcuttur veya bunlara dair ayrıntılı bilgiler korunmuştur. [[Çin takvimi|Çin Geleneksel Takvimi]], [[12 Hayvanlı Türk Takvimi]] gibi... Bu takvimlerin geçmişteki kullanılma amacının günümüzdeki bakış açısı ile doğru anlaşılamadığına sıklıkla rastlanmaktadır. Bu ve benzeri takvimler toplumsal veya bireysel astrolojik kehanetlerde bulunabilmek amacıyla geliştirilmiş değildirler. (Daha sonradan ortaya çıkmış olan bu tür uygulamaların olduğu bir gerçektir ancak asıl amaç bu değildir.) Çizgisel zaman kavramının netleşmediği dönemlerde yılları ölçebilmenin bir yöntemi olmak üzere tasarlanmışlardır. Örneğin hayvanlı takvimlerde “Maymun Yılı” olarak adlandırılan zaman ölçüsüne 12 yıl sonra tekrar ulaşılacaktır.<ref>Prof.Dr. Zeyneş İsmail, “Kazak Türklerinde 12 Hayvanlı Takvim”, Tüksoy Dergisi, Mayıs 2003, Sayfa: 15</ref> "23 Temmuz Cumartesi, Koyun Yılı" şeklindeki bir doğum tarihindeki tüm birimlerin döngüsel olarak tekrarlayacağı kesindir.
 
Bu durum evrendeki gök cisimlerinin hareketleri ile de uyumludur.<ref>İbn Haldun Düşüncesinde Tarih, Zaman ve Döngüsellik, Nureddin NEBATİ, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 2019, Cilt: 12, Sayı: 1, s. 141 - 158 (Sayfa: 145)</ref> Ay kendi etrafında döner ve aynı zamanda dünyanın etrafında dönmektedir. Dünya ise benzer bir biçimde kendi etrafında döner ve ayrıca Güneş'in etrafında dönmektedir. Aynı şekilde kendi etrafında dönen Güneş de, bir yandan Samanyolu galaksisinin merkezinin etrafında dönmektedir. [[Samanyolu]] da kendi etrafında döner… Evrendeki yapılanma ve hareket eğriseldir. Gök cisimlerinin kendi şekilleri ile yörüngeleri incelendiğinde bu gerçeklik rahatlıkla görülebilmektedir. Ekvator çizgisi üzerinde ilerleyen bir araç dümdüz gittiğini sanmakla birlikte aslında büyük ölçekte çembersel bir hareket yapmaktadır. Sürcünün bu durumu anlayamıyor oluşunun tek bir nedeni olacaktır; mesafenin algılayamayacağı kadar büyük olması. Doğrusal olduğu sanılan zamanın ilerleyişi için de aynı durumun söz konusu olması dikkate alınmalıdır. Süre yeterince uzun olduğunda döngü olarak değil düz bir ilerleyiş olarak algılanacaktır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Zaman" sayfasından alınmıştır