Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
VT Bot (mesaj | katkılar)
k →‎top: düzeltme (hata bildir)
zafer kazanmışmış - cesur
1. satır:
[[Dosya:Ertugrulsuvarialayi zonaro.jpg|küçükresim]]
'''Asakir-i Mansure-i Muhammediye''' ([[Türkçe]]: Muhammed'in zafer kazanmışcesur askerleri) [[Osmanlı ordusu]] bünyesinde yer almış bir ocaktır. [[II. Mahmud]] tarafından [[Yeniçeri Ocağı]]'nın kaldırılmasının ardından kurulmuştur. [[Ağa Hüseyin Paşa]]'nın komuta ettiği ocakta [[Koca Hüsrev Mehmed Paşa]] [[serasker]] olarak görev yapmıştır.<ref>{{Web kaynağı | url = https://islamansiklopedisi.org.tr/asakir-i-mansure-i-muhammediyye | başlık = ASÂKİR-i MANSÛRE-i MUHAMMEDİYYE | iş = [[TDV İslâm Ansiklopedisi]] | arşivurl = https://web.archive.org/web/20190716185823/https://islamansiklopedisi.org.tr/asakir-i-mansure-i-muhammediyye | arşivtarihi = 16 Temmuz 2019}}</ref>
 
Kuruluşundan hemen sonra Asâkir-i Mansûre’ye kaydolmak için gerek İstanbul içinden gerekse taşradan pek çok istekli çıkmıştır. Hazırlanan nizamnâmeye göre, “kim idüğü belirsiz aylak kimseler” ve “mühtedîler” bu teşkilâta alınmayacak, ancak şartları elverişli, öncelikle yaşları on beş ile otuz arasında olanların kaydı yapılacaktı. Ancak, kırk yaşına kadar olanlardan gücü kuvveti yerinde ve dinç kimseler de alınabilecekti. Yaşları on beşin altında olup Asâkir-i Mansûre’ye yazılmak isteyen çocuklar için Şehzadebaşı’ndaki eski Acemi Ocağı Kışlası tâlimhane olarak tahsis edilmişti. Kısa sürede büyüyüp gelişen “Mansûre askerleri” için Üsküdar ve Levent’teki kışlalara yenileri ilâve edilmiştir. Yeni kurulan ordunun ilk mevcudu 12.000 kişiydi. Bu da 1500’er kişilik sekiz “tertib”e ayrılmıştı. Tertibin en yüksek rütbeli subayı binbaşıydı. Bu sekiz binbaşının üstünde bir başbinbaşı bulunuyordu. Ancak bir tertibin toplam mevcudu, iki sağ ve sol kolağası, topçubaşı, arabacıbaşı, cebehanecibaşı, mehterbaşı, imamlar, hekim ve cerrahla birlikte 1527 kişiyi buluyordu. Her tertip sağ ve sol diye iki kola ayrılmış, bunların her biri bir kolağasının emrine verilmişti. Her kol da “saf” adı altında altışar kısma bölünmüştü. Her safın başında bir yüzbaşı vardı. Bu yüzbaşıların emrinde iki mülâzım, bir sancaktar, bir çavuş ve on onbaşı bulunmaktaydı.