Lozan Antlaşması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
31. satır:
Yunanistan'ın, İzmir ile Doğu ve [[Batı Trakya]]'da Yunan nüfusunun çoğunlukta olduğunu iddia ederek Wilson prensipleri gereği bölgeyi ilhâk talebi, ayrıca İngilizlerin; Ermenistan, Türkiye ve Boğazlar boyunca -İtalya ve Fransa'yı tamamen bölgeden uzaklaştırarak Anadolu'nun parçalanmasını engellemek ve Rus yayılmacılığına karşı önlem almak için- bir Amerikan mandası fikri ortaya atması ([[George Curzon|Lord Curzon]], bu fikri 19 Mayıs 1919'da İngiliz kabinesinde ortaya attı ve antlaşmanın 6 ay gecikmesine neden oldu.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 75-76</ref><ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s. 245</ref>) ve ABD'nin bunu değerlendirme sürecinin uzaması sonucu Osmanlı İmparatorluğu ile yapılacak sulh antlaşmasının imzalanması epey gecikmişti. Bu gecikme Anadolu'da bir Türk direnişi oluşması için harika bir fırsata dönüştü.<ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s.245</ref> 27 Haziran 1919'da Konferans heyeti, [[George Curzon|Lord Curzon]]'un önerisi üzerine, Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti Türkiye'nin herhangi bir bölgesi için manda alıp almayacağına karâr verene kadar, Türkiye ile Barış Antlaşması'nın askıya alınmasına karâr verdi.<ref>(Documents on British Foreign Policy), DBFP, vol. IV, no 430, Notes of a meeting held at President Wilson's House in the Place des EtatsUnis, 27 June 1919, s. 652.</ref> Değerlendirme sürecinin sonunda ABD başkanı [[Woodrow Wilson]], bölgede bir manda almak yerine sadece Türk-Ermeni sınırını çizmekle yetindi.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 77</ref>
 
Şubat 1920'deki Londra Konferansı'nda barış müzakereleri yeniden başladı. Nisan 1920'deki [[San Remo Konferansı]]'nda ise Sevr'in taslağı hazırlandı. Yunan Başbakan [[Elefterios Venizelos|Venizelos]], antlaşmayı Türklere kabul ettireceğini taahhüt etti. Diğer taraftan, Yunan işgaline ve Anadolu'daki diğer işgallere en başından beri karşı çıkan ve Türk bağımsızlık tezini savunan İngiliz Dışişleri Bakanı [[George Curzon|Lord Curzon]], yeni Türkiye'nin Asya merkezli bir devlet olmasını isteyerek, başkentin Anadolu'da bir yere taşınmasında ısrar ediyordu. Curzon'a göre yeni başkent Bursa, Konya veya Ankara olabilirdi. Çünkü Konstantinopolis siyasi gücün sembolüydü. İstanbul'daki Sultan, halîfe olarak İngiliz İmparatorluğu için tek gerçek ve gizli tehdit olan Panislamizm anlayışının temsilcisiydi. Başkentin taşınması bu yüksek prestiji ortadan kaldıracaktı.<ref>Nicolson, (Curzon: the last phase 1919-1925), 1934, s. 110</ref><ref>Ronaldshay, The Life Of Lord Curzon Vol-iii, (George Nathaniel Marquess Curzon of Kedleston), 1928, London, s. 262-264</ref><ref>Minute by Hardinge, 14 October 1919, on memorandum by the Aga Khan, approximately 3 October 1919, 140890, FO371/4215</ref> Ayrıca mutlaka boğazlarda İngiliz hakimiyeti sağlanmalıydı. İngiliz kabinesi, Başbakan Lloyd George ve Dışişleri Bakanı Curzon'un bu önerilerini doğru bulmakla birlikte, başkentin taşınmasının İslam dünyasının tepkisini çekebileceğini ve askerî masrafların da artacağını öne sürerek 6 Ocak 1920'de bu kararı reddettiveto etti.<ref>Cabinet Papers Record, Cab-23-20 s. 9-10-14</ref> Ancak yine de başkentin taşınması kararı alınırsa Bursa, Ankara veya Konya şehirlerinden biri Sultan'ın ikamet edeceği başkent yapılacaktı.<ref>Cabinet Papers Record, Cab-23-35, s. 61-2</ref> Curzon ise reddedilen bu kararı şiddetle protesto etti ve bunun doğru hesaplanmış bir karar olmadığını, sürprizlere sebep olacağını îmâ etti.<ref>Cabinet Papers Record, cab-24-96 s. 38</ref> Ve Curzon, öngörüsünde haklı çıktı. 28 Ocak 1920'deki Misak-ı Milli kararları sonrası yapılan 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali ile yeni meclis 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmış ve Yunanistan'ın karşısında millî bir hareket çoktan şekillenmişti. Antlaşmanın imzalanmasındaki 15 aylık gecikme tamamen Yunanistan'ın aleyhine ve Türkiye'nin lehine olmuştu.<ref>Documents on British Foreign Policy 1919-1939, vol. XIII, no 152, Telegram from Venizelos to Lloyd George-Secret, 5 October 1920, s. 157-8.</ref>
 
Ankara'da TBMM'nin ''Sevr Antlaşması''{{'}}na tepkisi çok sert oldu. Ankara [[İstiklâl Mahkemeleri|İstiklâl Mahkemesinin]] 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan 3 kişiyi ve Sadrazam [[Damat Ferit Paşa]]'yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti. Fakat öte yandan antlaşmanın imzalanmasından sadece 2 ay sonra Ekim 1920'de yeni Yunan kralı [[Aleksandros (Yunanistan kralı)|Aleksandros]] bir maymun ısırığı ile aniden öldü ve Yunanistan'da seçimlere gidildi. Kasım 1920'de yapılan seçimlerde "Yunanistan'ın kurtarıcısı" ilân edilen İngiliz dostu Başbakan Venizelos 369 sandalyeden sadece 118'ini aldı. Kendisi milletvekili bile seçilemedi ve Venizelos hükûmeti düştü. 4 Kasım'da Venizelos, aktif siyâsetten emekli olduğunu açıkladı ve Fransa'ya gitti. [[İtilaf Devletleri|Müttefikler]]in baş düşmanı olan eski kral [[I. Konstantin (Yunanistan kralı)|I. Konstantin]]'in, Dimitrios Gounaris liderliğindeki yeni hükûmet tarafından yapılan referandumda %99 oy alarak tahtına geri dönüşü ile İngiltere ve Fransa, Yunanistan'a yapılan tüm desteklerini ve yapılması planlanan 850.000.000 altın frank tutarındaki krediyi kestiler. Bu sırada bütçesinin yaklaşık 3'te 2'sini Müttefik devletlerin sağladığı krediye borçlu olan Yunanistan, uygulanan ambargo sonucu birdenbire askeri ve ekonomik olarak zayıflamaya başladı.<ref>T. Veremis, 'Two letters- Memoranda of E. Venizelos to Winston Churchill', Deltio Kentrou Mikrasiatikon Spoudon -Δελτίο Κέντρου Μικρασιατικών Σπουδών, 4 (1983), s. 347</ref>
59. satır:
 
===İlk görüşmeler===
TBMM Hükûmeti'nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin ardından [[Mudanya Ateşkes Antlaşması]]'nın imzalanmasından sonra [[İtilaf Devletleri]] 28 Ekim 1922'de TBMM Hükûmeti'ni Lozan'da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler. Barış şartlarını görüşmek için [[Lozan Barış Konferansı|Konferansa]] önce Başvekil [[Rauf Orbay]] katılmak istemiştir. Fakat [[Mustafa Kemal Atatürk]] [[İsmet İnönü|İsmet Paşa]]'nın katılmasını uygun görmüştür. Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa'nın Lozan'a baş temsilci olarak gönderilmesini uygun buldu. İsmet Paşa Dışişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı. Bununla birlikte, İngilizlere göre Antlaşma sürecinin önündeki başka bir zorluk, İstanbul Hükümeti'nin değersiz ve omurgasız olmasına rağmen hâlâ var olmasıydı. Bu sadece hukukî hükûmetti. Fiili ve asıl hükûmet Ankara'daydı. İngilizler bu durumun kendilerine sorun çıkarabileceğini düşünüyordu.<ref>Cabinet Papers Record, Cab-23-32, s. 18-9</ref> Sonuç olarak Müttefiklerin, Lozan'a, hem İstanbul hükûmetini hem de Ankara hükûmetini davet etmeleri üzerine bu duruma tepki gösteren<ref>{{Web kaynağı|url=http://www.atam.gov.tr/nutuk/saltanatin-kaldirilmasi|başlık="Saltanatın kaldırılması", ''Nutuk'', atam.gov.tr|erişimtarihi=4 Şubat 2020|arşivtarihi=4 Şubat 2020|arşivurl=https://web.archive.org/web/20200204123823/https://www.atam.gov.tr/nutuk/saltanatin-kaldirilmasi|ölüurl=hayır}}</ref><ref>{{Web kaynağı|url=http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/II1.pdf|başlık="Cumhuriyet’in İlanını Hazırlayan Gelişmeler ve Saltanatın Kaldırılması", ait.hacettepe.edu.tr|erişimtarihi=4 Şubat 2020|arşivtarihi=12 Nisan 2015|arşivurl=https://web.archive.org/web/20150412024202/http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/II1.pdf|ölüurl=hayır}}</ref> TBMM Hükûmeti, Sinob Mebusu Dr. Rıza Nur Beyin hazırladığı ve 78 mebusun da imzaladığı takrir ile 1 Kasım 1922'de, 1 muhalif oy haricinde ittifakla saltanatı kaldırdı.<ref>TBMM tutanakları, Devre:1, Cilt:24, İçtima senesi:3, 1 Kasım 1922, s. 314-5</ref> Saltanatın kaldırılması, aynı zamanda Halife olan Sultan'ın tüm dünyevi iktidarının elinden alınması anlamına geldiği için ve dolayısıyla İngiliz egemenliğindeki Hindistan'da müslüman hoşnutsuzlarını Türkiye ile ilgili tüm davalarından mahrum bırakacağı için İngiliz kabinesinde memnuniyetle karşılandı.<ref>Cabinet Papers Record, Cab-23-32, s. 24</ref>
 
TBMM Hükûmeti [[Lozan Konferansı]]'na katılarak [[Misak-ı Milli]]'yi gerçekleştirmeyi, Türkiye'de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, [[Osmanlı İmparatorluğu kapitülasyonları|kapitülasyonları]] kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları ([[Batı Trakya]], [[Ege adaları]], nüfus değişimi, savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile [[Avrupa devletleri]] arasındaki sorunları (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.{{Kaynak belirt}}