Lozan Antlaşması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
29. satır:
Aslında Müttefik devletler, [[I. Dünya Savaşı|Büyük Savaş]] esnasında Osmanlı'yı bölme planları yapmışlardı ([[Sykes-Picot Anlaşması]]). Fakat 1917'de Alman yanlısı [[I. Konstantin (Yunanistan kralı)|Yunanistan kralı']]nın devrilmesi ve [[İtilaf Devletleri|Müttefiklerin]] desteği ile Venizelos'un yönetime gelmesi ve İngilizlerin yanında I. Dünya savaşına girmesi, sonrasında Rusya'daki [[Ekim Devrimi|Bolşevik ihtilali]] ve Rusya'nın İtilâf cephesinden ayrılması, 1918 Ocak ayında ABD başkanı [[Woodrow Wilson]]'ın açıkladığı -galip devletlerin mağlup devletlerden toprak talep etmeyeceklerine dair ilkeleri- ve İngiltere'nin 1918 Ocak ayında Hindistanlıları kendi yanlarında savaşa ikna etmek için Türklere ve hilafete dokunulmayacağına dair söz vermesiyle 1.160.000 asker edinmeleri gibi gelişmeler Anadolu'nun bölünmesi planlarının askıya alınmasına neden oldu ve Türkiye'de uygulanması öngörülen Sykes-Picot projesi (Suriye ve Irak toprakları hariç olmak üzere<ref>Cabinet Papers, Cab 24 / 95, ANGLO-FRENCH CONFERENCE ON THE TURKISH SETTLEMENT, Appendix to Minutes of First Meeting, First part of M. Berthelot's note of the 12th December with comments of Political Section of British Peace Delegation, s. 4</ref>) iptal edildi.<ref>UK Parliament, Hansard, Commons: 26 February 1920, Commons Chamber, Orders Of The Day, Turks And Constantinople</ref><ref>Cabinet Papers, Cab-23-20, The Turkish Peace Treaty, s. 6-7</ref>
 
Yunanistan'ın, İzmir ve Trakya'da Yunan nüfusunun çoğunlukta olduğunu iddia ederek Wilson prensipleri gereği bölgeyi ilhâk talebi, ayrıca İngilizlerin; Ermenistan, Türkiye ve Boğazlar boyunca -İtalya ve Fransa'yı tamamen bölgeden uzaklaştırmak ve Rus yayılmacılığına karşı önlem almak için- bir Amerikan mandası fikri ortaya atması ([[George Curzon|Lord Curzon]], bu fikri 19 Mayıs 1919'da İngiliz kabinesinde ortaya attı ve antlaşmanın 6 ay gecikmesine neden oldu.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 75-76</ref><ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s. 245</ref>) ve ABD'nin bunu değerlendirme sürecinin uzaması sonucu Osmanlı İmparatorluğu ile yapılacak sulh antlaşmasının imzalanması epey gecikmişti. Bu gecikme Anadolu'da bir Türk direnişi oluşması için harika bir fırsata dönüştü.<ref>Lord Kinross, Atatürk, Bir milletin yeniden doğuşu, s.245</ref> 27 Haziran 1919'da Konferans heyeti, [[George Curzon|Lord Curzon]]'un önerisi üzerine, Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti Türkiye'nin herhangi bir bölgesi için manda alıp almayacağına karâr verene kadar, Türkiye ile Barış Antlaşması'nın askıya alınmasına karâr verdi.<ref>(Documents on British Foreign Policy), DBFP, vol. IV, no 430, Notes of a meeting held at President Wilson's House in the Place des EtatsUnis, 27 June 1919, s. 652.</ref> Değerlendirme sürecinin sonunda ABD başkanı [[Woodrow Wilson]], bölgede bir manda almak yerine sadece Türk-Ermeni sınırını çizmekle yetindi.<ref>CAB 23 First World War conclusions, CAB 23/44b Original Reference "A" Minutes of meetings, 1917 6 Apr - 1919 10 Dec s. 77</ref> Şubat 1920'deki Londra Konferansı'nda barış müzakereleri yeniden başladı. Nisan 1920'deki San Remo Konferansı'nda ise Sevr'in taslağı hazırlandı. Yunan Başbakan [[Elefterios Venizelos|Venizelos]], [[San Remo Konferansı]]'nda antlaşmayı Türklere kabul ettireceğini taahhüt etti. Diğer taraftan, Yunan işgaline en başından beri karşı çıkan ve Türk bağımsızlık tezini savunan İngiliz Dışişleri bakanı [[George Curzon|Lord Curzon]], yeni Türkiye'nin Asya merkezli bir devlet olmasını isteyerek, başkentin Anadolu'da bir yere taşınmasında ısrar ediyordu. Curzon'a göre yeni başkent Bursa, Konya veya Ankara olabilirdi.<ref>Nicolson, (Curzon: the last phase 1919-1925), 1934, s. 110</ref><ref>Ronaldshay, The Life Of Lord Curzon Vol-iii, (George Nathaniel Marquess Curzon of Kedleston), 1928, London, s. 262-264</ref> Ayrıca mutlaka boğazlarda İngiliz hakimiyeti sağlanmalıydı. İngiliz kabinesi, başbakan Lloyd George ve dışişleri bakanı Curzon'un bu önerilerini doğru bulmakla birlikte, başkentin taşınmasının İslam dünyasının tepkisini çekebileceğini öne sürdü, bu fikrin askıya alınması istendi. Ancak yine de, 28 ocak 1920'deki Misak-ı Milli kararları sonrası yapılan 16 Mart 1920'de İstanbul'un işgali ile yeni meclis 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmış ve Yunanistan'ın karşısında millî bir hareket çoktan şekillenmişti. Antlaşmanın imzalanmasındaki 15 aylık gecikme tamamen Yunanistan'ın aleyhine ve Türkiye'nin lehine olmuştu.<ref>Documents on British Foreign Policy 1919-1939, vol. XIII, no 152, Telegram from Venizelos to Lloyd George-Secret, 5 October 1920, s. 157-8.</ref>
 
Ankara'da TBMM'nin ''Sevr Antlaşması''{{'}}na tepkisi çok sert oldu. Ankara [[İstiklâl Mahkemeleri|İstiklâl Mahkemesinin]] 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan 3 kişiyi ve Sadrazam [[Damat Ferit Paşa]]'yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti. Fakat diğer taraftan antlaşmanın imzalanmasından sadece 3 ay sonra Yunanistan'da kasım 1920'deki seçimleri İngiliz yanlısı [[Elefterios Venizelos]]'un kaybetmesi ve Müttefiklerin baş düşmanı olan eski kral [[I. Konstantin (Yunanistan kralı)|I. Konstantin]]'in yapılan referandumda %99 ol alarak tahtına geri dönüşü ile İngiltere ve Fransa, Yunanistan'a yapılan tüm desteklerini ve yapılması planlanan 850.000.000 altın frank tutarındaki krediyi kestiler.<ref>T. Veremis, 'Two letters- Memoranda of E. Venizelos to Winston Churchill', Deltio Kentrou Mikrasiatikon Spoudon -Δελτίο Κέντρου Μικρασιατικών Σπουδών, 4 (1983), s. 347</ref> Dahası İtalya ve Fransa, Yunanistan'a karşı Türkiye'yi destekleme kararı alarak Mart 1921'deki Londra Konferansı'nda İzmir ve Trakya'nın Türkiye'ye verilmesini şart koştular.<ref>John Mavrogordato, Modern Greece: A Chronicle and a Survey, 1800-1931, MacMillan and Co. Limited, London 1931, s. 131</ref><ref>Michael Smith, ''Ionian Vision: Greece in Asia Minor, 1919-1922'' , University of Michigan Press, 1999.</ref><ref>«ΤΑ ΦΟΒΕΡΑ ΝΤΟΚΟΥΜΕΝΤΑ – ΣΑΓΓΑΡΙΟΣ ΕΠΟΠΟΙΪΑ ΚΑΙ ΚΑΤΑΡΕΥΣΗ ΣΤΗΝ ΜΙΚΡΑ ΑΣΙΑ», ΔΗΜ. ΦΩΤΙΑΔΗΣ, ΕΚΔ. ΦΥΤΡΑΚΗ, ΑΘΗΝΑ, 1974</ref> Alman yanlısı bir Yunanistan'ı bölgede asla istemeyen [[İtilaf Devletleri]]nin sert şekilde Türk yanlısı politika göstermeleri üzerine savaş kararı alan Konstantin'i, TBMM hükûmeti; Rusya, İtalya ve Fransa'nın yardımlarıyla mağlup etti. İngiliz dışişleri bakanı [[George Curzon|Lord Curzon]] ise Yunan mağlubiyetinden dolayı hiçbir sorumluluk almayacakları şekilde Türkiye'nin galip geleceği bir politika takip etmişti. İngilizler, Yunanların mağlup olmasını temin için gizlice İnebolu'ya cephâne dahi göndermişti.<ref>Winston S. Churchill. Companion volume, Randolph Spencer, 1911-1968, s. 1267-1272. (21 Aralık 1920)</ref><ref>Yusuf Hikmet Bayur, Türkiye Devletinin Dış Siyasası, s. 95</ref>{{Ayrıca bakınız|Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi}}Ermenistan cephesinde ise, bölgede ve Ermeniler üzerinde bir Amerikan veya İngiliz nüfuzu, Rusların en son istediği şeydi. Bu doğrultuda Türkiye ve Rusya gibi iki büyük devlete karşı iki ateş arasında kalan ve ordusunun bir kısmı Rus cephesinde bir kısmı Türk cephesinde bölünmüş olan Ermenistan teslim olmak zorunda kaldı. 2 Aralık 1920'de Sovyet hâkimiyetini kabul etti. Ermenistan sovyetleştirildi ve 3 Aralık 1920'de [[Gümrü Antlaşması]] ile Doğu Anadolu'daki toprak iddiasından vazgeçti. 4 Aralık'ta ise Rus orduları Erivan'a girdi.<ref>Matosyan, Mary Kilbourne (1962). ''The Impact of Soviet Policies in Armenia''. Leiden: E.J. Brill. s. 30. </ref>{{Ayrıca bakınız|Türk Kurtuluş Savaşı Doğu Cephesi}}Sonuç olarak, Ermenilerin ve Yunanların yenilmesiyle Sevr, hiçbir ülkenin onaylamadığı ölü bir mektup olarak kaldı.<ref>David Lloyd George, The Truth about the Peace Treaties, v. 2 (Gollancz, London: 1938), s. 1348-1349</ref> Buna karşın, İzmir'in Kurtuluşu ile Lozan Antlaşması'na giden süreçte [[Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı|Birleşik Krallık]] içinde 2 uçak gemisinin de bulunduğu donanmayı<ref>{{Web kaynağı |url=http://en.calameo.com/read/0023338633a8f32697993 |başlık=Kurtuluş Savaşı'nda İşgal Kuvvetleri |erişimtarihi=25 Eylül 2015 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20171018032746/http://en.calameo.com/read/0023338633a8f32697993 |arşivtarihi=18 Ekim 2017 |ölüurl=hayır}}</ref> İstanbul'a göndermiştir. Aynı süreçte ABD de 13 yeni savaş gemisini<ref>{{Web kaynağı |url=http://en.calameo.com/read/00233386370227ae13dd9 |başlık=Zafer'in ardından ABD'ce gönderilen 13 Savaş Gemisi |erişimtarihi=25 Eylül 2015 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20181203130855/https://en.calameo.com/read/00233386370227ae13dd9 |arşivtarihi=3 Aralık 2018 |ölüurl=evet}}</ref> Türkiye sularına göndermiştir. Ayrıca, Amiral Bristol komutasındaki USS Scorpion gemisinin istihbarat görevi de yapmak suretiyle 1908-1923 arası sürekli olarak İstanbul'da bulunduğu bilinmektedir.<ref>{{Web kaynağı | url = https://www.calameo.com/read/002333863fb6e32e948b6 | başlık = ABD'NİN 1908-23 ARASI İSTANBUL'DAKİ KOMUTA VE İSTİHBARAT GEMİSİ | erişimtarihi = 16 Mart 2021 | çalışma = calameo.com | arşivurl = https://web.archive.org/web/20171103075413/https://www.calameo.com/read/002333863fb6e32e948b6 | arşivtarihi = 3 Kasım 2017}}</ref>