Tasavvuf edebiyatı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Elvorix (mesaj | katkılar)
85.97.162.227 tarafından yapılan 25212155 sayılı değişiklik geri alınıyor. Gerekçe+ deneme amaçlı değişiklik
Etiket: Geri al
Bilgiler eklendi, kaynak bağlantıları eklendi, "s.a.v." veya "r.a." gibi taraflı ibareler VP:TBA sebebiyle silindi.
1. satır:
{{düzenle|Ocak 2012}}
{{Alevilik}}
{{uzman|vikiproje=edebiyat|vikiproje2=din|tarih=Aralık 2010}}
{{Türk edebiyat tarihi}}
[[Tasavvuf müziği|Tasavvuf]] ([[Arapça]]:تصوف tasawwuf), kelime anlamıyla "[[sufi]] olmaolmak", "sufiye yolunu izleme" demektirveya kısacası; Alevilikte "Hakk Makamına Eren" bir Pir / Şeyh manasına gelir. Tasavvuf ehline [[mutasavvıf]] ya da [[sufi]] denir. '''Tasavvuf edebiyatı''' ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. [[Halk edebiyatı]]nın "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda [[Ahmed Yesevi]] ile başladıyaygınlaştı.<ref>[http://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s24/ispir.pdf‎ Türkiyat Araştırmaları Dergisi]{{Ölü bağlantı|tarih=Nisan 2020 }}</ref> Konusu, Alevilikte temel ittikad olan [[Dört Kapı Kırk Makam|4 Kapı 40 Makam]] vasıtasıyla Allah'a ulaşmanın yolları ve Hakk ile Hakk olma süreci, yani Fenâfillah-Bekâbillah Makamlarına ermek, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi [[Alevilik|Alevi]] mutassavıfı [[Yunus Emre]]’dir.
 
Dinî -Tasavvufî Türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-tasavvufi düşünceyi yaymaktır. Mecazi aşk ile hakiki aşk arasında kuvvetli bağlar kuran, ortak mazmunların bulunduğu bir şiir çizgisinde gelişimini sürdüren tasavvuf edebiyatında tekke şairlerinin çoğu tarikatlarda yetişmiş şeyh ve dervişlerdir. Dili Aşık Edebiyatı'na göre ağır, divan edebiyatına göre sadedir. İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım şekilleri kullanılmıştır. [[Tekke]] şiiri anlam yönüyle olduğu gibi şekil ve tür bakımından da zengindir.<ref>Erman Artun, Dinî-Tasavvufî Halk Edebiyatı, Akçağ Yayınları, 2002</ref> Örneğin en yaygın konulardan biri olan içkili eğlenceler konu edinirken meyhaneler [[tekke]]yi, şarap ve [[mey]] ilâhî aşkı, meyhaneci [[tarikat]] [[şeyh]]ini, mahbûb ve mâşuk Allah'ı simgeliyordu. Tekke edebiyatı, kitleleri birleştiren bir edebiyat ve kültür köprüsü vazifesini üstleniyordu.<ref>Bekir Şahin, ''Osmanlı ansiklopedisi: tarih, medeniyet, kültür'', Ağaç Yayıncılık, 1993</ref> Ancak [[Tekke edebiyatı]] bu konuları tarikatlara bağlanan halk topluluklarının anlayabileceği dilde konu edinmiştir.<ref>Abdülbâkî Gölpınarlı, ''Mevlana, Hayatı, Eserlerinden Seçmeler'', Varlık Yayınları, İstanbul 1963</ref>
 
== Genel özellikleri ==
11. satır:
Tasavvuf edebiyatı şairleri, yalın bir dille, hece ölçüsüyle ya da aruzun heceye yakın yalın kalıplarıyla şiirler yazdılar. Tasavvuf şiirinin genel adı, özel bestelerle okunan ve tarikatlara göre değişik isimlerle anılan ilahilerdi. Nazım birimi dörtlüktü. Ama gazel biçimde yazılmış ilahiler de vardır. Bu edebiyatın düzyazı biçimini ise evliya menkıbeleri, [[efsane]]ler, [[masal]]lar, [[fıkra]]lar ve [[tarikat]] büyüklerinin yaşamlarını konu alan yapıtlar oluşturur.
 
Eserler dörtlük birimiyle yazılmıştır. Genellikle yarım uyak kullanılır . En büyük şairleri [[Yunus Emre]], [[Hacı Bektaşi Veli]], [[Pir Sultan Abdal]], [[Abdal Musa]], [[Abdû Furkan]] gibi önemli şairlerdir.
Bu şairler tarihin ve günümüzün en önemli şairleridir.
[[Tasavvuf]] felsefesine göre [[kainat]]ın [[yaratılış]] sebebi [[tanrı]]nın kendi güzelliğini görmek ve bilinmek istemesidir. Tanrının "ol" emri ile kainat yaratılmıştır. Varlıklar tanrıdan kopma bir parçadır. Dolayısıyla Tanrı "[[Vahdet-i Vücud]]" yani tek varlıktır. Dolayısıyla [[evren]]deki varlıklar asıl varlığa dönmek ister. Varlığın kendi varlığını tanrı varlığında yok etmesi tasavvufta en son aşamadır.
Dini görüşler ve bunların işlenişi bakımından [[Araplar|Arap]] ve [[iran edebiyatı]] ile etkileşim söz konusudur. Fakat bu etkileşimin boyutu [[divan edebiyatı]]ndaki kadar büyük değildir.
Dinî-Tasavvufî [[osmanlı edebiyatı]] [[İslâmiyet]]’in ve Tasavvufun etkisiyle ortaya çıkmıştır. İslâmiyet'in kökleşip yayılmasında büyük etkisi olan tasavvuf, zamanla edebî eserlerde de işlenmiş, din ve tasavvuf, edebiyat aracılığıyla yayılmaya çalışılmıştır. Dinî -Tasavvufî [[Türk edebiyatı]]na [[Tekke]] edebiyatı da denir. Dinî -Tasavvufî Türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-tasavvufi düşünceyi yaymaktır. Tekke şairlerinin çoğu tarikatlarda yetişmiş [[şeyh]] ve [[derviş]]lerdir. Tekke şiiri, halk şiirinden de divan şiirinden de nazım şekilleri almıştır. Tasavvufçu olmak için nefsi kontrol etme , kendine terbiye etme, acı çekme gibi bazı şartları vardı. Bu özelliklerin dışında kalan; eserlerini aruz ölçüsüyle ve Divan Edebiyatı diliyle, hatta tamamıyla Arapça-Farsça yazan tasavvufçular da vardır. Örneğin Mevlana Anadolu’da yetişen ilk ve en büyük Türk mutasavvıf olduğu halde eserlerini Farsça yazmıştır. [[Şeyh Galip]], Divan tarzında eser verdiği için Tekke Edebiyatı çerçevesinde düşünülmez, DivanDi-van Edebiyatı mensubu sayılır.
 
En belirgin özellikleri şunlardır:
25. satır:
* Şiirlerin çoğu ezgilidir.
* Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi konular işlenmiştir.
* İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım türlerişekilleri kullanılmıştır.
* Dili Aşık Edebiyatı'na göre ağır, Divandivan edebiyatına göre sadedir.
* Aşık, maşuk, şarap, saki gibi mazmunlaramanzumlara yer verilmiştir.
 
Yüzyıllara göre bu edebiyatın en önemli temsilcileri şunlardır:
53. satır:
Bütün görüntülerde "varlık" ve "yokluk" öğeleri bir aradadır. İnsan dünyaya bağlı tutku ve zevklerini yok ederek "varlık" öğesini geliştirir. Bunun yolu da [[tekke]]lerden (tarikatlar) geçer. Burada insan sıkı bir eğitimle dünya nimetlerinden vazgeçerse, sonunda özü olan Allah'a kavuşabilir. Bu da gerçek aşktır. İnsanların birbirlerine duyacakları [[aşk]] ise mecazdır. Bu, kişiyi Allah'tan uzaklaştırır. "Bir hırka, bir lokma" insana yetmelidir. Tekkelerde bu yolla Allah'a ulaşan insan sonunda "[[Enel Hak]]" derecesine varır. Bu kişilere ''İnsan-ı Kâmil'' ya da ''Ermiş'' denir.
 
== BazıAlevilikte bazı terimler ==
 
* [[Vahdet-i vücud|Vahdet-i Vücud]] (Varlığın Birliği): Evrende sadece Allah’ın varlığı söz konusudur. Diğer varlık zannettiğimiz, bu “mutlak varlığın”, Allah’ın bir parçası ve görüntüsüdürler.
*[[Dört Kapı Kırk Makam]]: Alevilikte "Hakk ile Hakk olmak" sürecine ulaşılan emirler. Sünnilikte meşhur olan "İslam'ın 5 Şartları" olarak kısıtlanan emirler, Alevi Müslümanlarda Dört Kapı Kırk Makam'dır ve oldukça geniş kapsamlıdır.
* [[Tekke]]: Tasavvuf ehli kişilerin, tarikat mensuplarının barındıkları, eğitim gördükleri yer, kuruluş.
* [[Pir]]: Tarikat kurucusu
* [[Şeyh]]: 1. Tarikat kurucusu. 2. Tarikatta en yüksek dereceye ermiş kişi. 3. Tarikat kollarından birinin başında bulunan kimsedir.
* [[Tarikat]]: Allah’a varma yolunda benzer biçimde düşünenlerin oluşturduğu topluluk.
* [[Derviş]]: Bir tarikata girmiş, onun kurallarına uygun yaşayan kimse.
Satır 68 ⟶ 69:
Tekke şiirinde görülen ve dinsel içerikli konuları işleyen ilahi, nefes, deme, şathiye gibi ürünler nazım biçimi değil, birer [[nazım türü]]dür. Çünkü bunlar da koşma tipi [[nazım biçimi]]yle ve [[hece ölçüsü]]nün genellikle 7, 8 ve 11'li kalıplarıyla söylenir. Söz konusu türlerde dörtlük sayısı genellikle 3 - 7 dir. İlahi, nefes ve demeler, [[beste]]lenerek söylenir.
 
{{Çoklu sütun}} === İlahi ===
=== İlahi ===
 
Herhangi bir tarikatın izini taşımaksızın Allah'ı öven şiirlere denir. Daima özel bir ezgi ile söylenir. Divan şiirindeki [[tevhit]] ve [[münacaat]]ın halk edebiyatındaki karşılığıdır. En ünlü şairi [[Yunus Emre]]'dir. Değişik tarikatlara göre '''deme''', '''nefes''', '''âyin''' gibi adlar alır. Şekil olarak Koşma biçimindedir. Yani dörtlüklerden oluşur. Son dörtlükte şairin adı veya mahlası geçer. Genelde 7'li hece ölçüsü kullanılır. Bazı ilahilerde [[Aruz ölçüsü|Aruz vezni]] kullanılmıştır. Aruz vezninin kullanıldığı ilahiler gazel şeklindedir.
94. satır:
=== Nefes ===
 
[[Alevi]]-[[Bektaşî]] şairlerinin yazdıkları tasavvufî şiirlerdir. Nefeslerde genellikle tasavvuftaki vahdet-i vücut (varlığı birliği) kavramı anlatılır. Bunun yanı sıra [[Muhammed|Peygamber Muhammed]] ve [[Ali|İmam Ali]] için övgüler de söylenir. Nefeslerde kalenderane ve alaycı bir üslûp göze çarpar. [[Pir Sultan Abdal]] nefesleriyle ünlüdür.
 
==== Nefes örneği ====
114. satır:
: ''Pir Sultan Abdal''
{{Sütun-kes}}
 
=== Deme ===
 
Satır 144 ⟶ 145:
=== Nutuk ===
 
[[Tekke]] Edebiyatı'nda pirlerin ve [[mürşit]]lerin, tarikata yeni giren müridleri bilgilendirmek tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek amacıyla söylenen didaktik şiirlerdir. Alevi-Bektaşilerinin, [[aşıkAşık]] tarzı halk edebiyatı nazım türü olan nefese verdiği isimdir. Türün en önemli temsilcisi Kaygusuz Abdal’dır.
 
==== Nutuk örneği ====
Satır 193 ⟶ 194:
=== Şathiye ===
 
[[Dini]] ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak [[mizahi]] manzumelere şathiye adı verilir. Tasavvufi konuları işleyenleri şathiyat-ı sûfiyâne adını alırlar, inançlardan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir. Görünüşte saçma ve [[şirk]] sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır. Alevilikte Ledün ilmi ile deyişler derlenmiştir ve her şeyin derin mânası vardır. Bu tür şiirlere genellikle [[Alevi]]-[[Bektaşi]] şairlerinde rastlanır. [[MedreseSünni]] hocalarına göre bu şathiyeler küfür sayılır. Bu türün en tanınmış şairi [[Kaygusuz Abdal]]'dır.
 
==== Şathiyye örneği ====