Muhammed Hüdabende: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Selim Kuş (mesaj | katkılar)
Selim Kuş (mesaj | katkılar)
65. satır:
Hükümdarlığa getirildiği zaman Şah Muhammed'in gayet zayıf iradeli de olduğu ortaya çıktı ve iktidar dizginleri kadınların eline geçti. Kadınların devlet iktidarını kullanması o zamana kadar Safevi Devleti içinde nispeten olağan bir gelişme idi. Şah İsmail'in saltanat döneminin sonunda eşlerinden biri olan "Taçlı Hanım" I. İsmail Sah kadar devlet idaresinde iktidar gücünü kullanmıştı. Şah I. Tahmasp'in saltanatının sonlarında çok sevdiği kızı Çerkes asıllı "Perihan Hanım" devlet idaresinde hemen hemen tek iktidar sahibi kişi idi. Nitekim Şah Tahmasp öldüğünde yerine II. İsmail'in şah olmasını Perihan Hanım sağlamıştı. Onun iki yıl sonra berteraf edilmesi için yapılan komploda Şah II. İsmail'in ölmesine nedeni olan zehirli afyonu ona Perihan Hanım içirmişti. Bazı tarihçiler Safevi'lerin bu kadınlar saltanatı geleneğinin onlara Orta Asya'dan Turk ve Moğol devletleri idaresinden geçtiğini iddia etmektedirler.
 
Anne ayrı baba bir üvey kız kardeşi ve annesi Çerkez asıllı olan Perihan Hanım önceki şah II. İsmail'i zehirleyip öldürmüştü. Bu nedenle üvey kardeşi Şah Muhammed'i şahsen kontrolü altına alarak Safevi Devleti idaresinin kendi eline geçmesi gerektiğine inanmakta idi. Perihan Hanım Kazvin'de devlet işlerine hakim olmuştu. Fakat devletin Büyük Veziri olan Mirza Salman ile arası açıldı. Büyük Vezir Kazvin'i terk edip Şiraz'a çekildi. Devlet işleri Perihan Hanım'a kaldı.
 
Ama Şah Muhammed Hüdabende'nin 1566'a evlendiği karısı olan, "Mehdi Ulya" unvanını taşıyan, [[Mazardan]] bölgesinin "Maraşi" asıllı eski emir/valisinin kızı olan Hayrulnisə Hanım da devlet iktidarına kendi katkısını yapmak istemekteydi. Kocası Şah Muhammed tahta geçince Hayrulnisa Hanım Şiraz'da devlet işlerini eline geçirmişti. Büyük Vezir Mirza Salman Kazvin'den ayrılıp onun takipçisi olarak Şiraz'a gelmişti.
 
Bu dönemde Hayrulnisa Hanım iktidar gücünün bir örneğini göstermek için Şah'ın tahta gelmesinden hemen sonra isyan çıkartması dolayısıyla " İştahr" Kalesinde hapis edilen Ahmet Han Gilani'nın serbest bırakılması vakası ele alınabilir. Hayrulnisa Hanım bu kişinin serbest bırakılmasını istemişti. Şah Ahmet Han Gilani'yı eşinin isteği üzerine affetmişti. Kazvin'de yapılan şahin taht çıkma merasiminden sonra Ahmet Han Gilani ana ülkesi olan Gılan'a dönüp orada emir/vali görevine geri geçmiştir. Onunla birlikte bu isyan dolayısıyla Alamut Kalesine hapsedilmiş olan İsa Han da serbest bırakılmış ve Saki eyalatine emir/vali tayin olmuştu.