Fenerbahçe-Galatasaray derbisi (basketbol): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Erkcan (mesaj | katkılar)
Gerekçe:: deneme amaçlı ufak tefek dağınık değişiklikler
Etiket: Elle geri alma
Ahmet diri (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Elle geri alma Geri alındı
15. satır:
| sıradaki maç = ''Belirlenecek''
}}
'''Fenerbahçe-Galatasaray derbisi''' [[Fenerbahçe SK|Fenerbahçe]] ve [[Galatasaray SK|Galatasaray]] spor kulüplerinin [[basketbol]] sporunda (erkeklerde ve kadınlarda) karşı karşıya geldikleri maçları tanımlayan bir ifadedir.
 
Fenerbahçe ve Galatasaray '''erkek''' basketbol takımları 1944'ten beri 245 kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların 125'ini Fenerbahçe, 117'sini ise Galatasaray kazandı (basketbolda beraberliğin olduğu dönemde 3 maçta da eşitlik bozulmadı).
Fenerbahçe ve Galatasaray '''kadın''' basketbol takımları ise 1955'ten beri 156 kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların 94'ünü Fenerbahçe, 62'sini ise Galatasaray kazandı.
 
== Erkekler ==
=== Tarihçe ===
==== Fenerbahçe ve Galatasaray'da basketbol şubelerininbranşlarının geçmişi (1913-1944) ====
[[Türkiye]]'de basketbol ilk kez 1904 yılında [[Robert Lisesi|Robert Koleji]]'nde oynandı. 1911 yılında ise [[Galatasaray Lisesi]] beden eğitimi öğretmenlerinden [[Ahmet Robenson]] basketbol kurallarını Türkçeye çevirdi ve yönetmenliğe uygun onar kişilik takımlar arasında maç yapılmasını sağladı. Galatasaray Lisesi Salonu’nda karşılıklı iki duvara kâğıt sepetler konarak oynanan ilk müsabakada tüm basketbolcular sakatlandı <ref>[http://www.tbf.org.tr/tbf/tarihce/ulkemizde-basketbol Türkiye Basketbol Federasyonu resmi sitesi]</ref>.
 
[[Fenerbahçe SK|Fenerbahçe]] ise basketbol sporuna faaliyetleri arasında yer veren ilk Türk kulübü oldu. 1913 yılında başlayan ve dönemin ''[[İdman (dergi)|İdman]]'' spor dergisinde kayıtlı olan girişim [[Balkan Savaşı]] (1912-1913) ve [[I. Dünya Savaşı]] (1914-1918) nedeniyle akim kaldı. Fenerbahçe 1919 yılı yaz başında yeni bir girişimde bulundu. Kulübün Terbiye-i Fikriye şubesi tarafından 15 günde bir yayınlanan ''Fenerbahçe'' adlı derginin 10 Temmuz 1919 gün ve 3 sayılı nüshasının 7. sayfasında bu olay şu şekilde duyurulmaktadır: ''Kulübümüz, son zamanda yeni bir hisse teceddüd göstererek bir Amerikalı muallim nezaretinde, memleketimizde ilk defa bizde olarak, basketbol oyununa başladı ve bunda da, azaları arasında, epeyce muvaffakiyet göstermekle iftihar eder.'' <ref>Rüştü Dağlaroğlu, "Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi 1907-1987", İstanbul (1987)</ref>.
 
Fenerbahçe’nin 5-6 Haziran 1932 gecesi yanan [[Kuşdili]]’ndeki’deki kulüp binasının geniş bahçesindeki paten sporu için yapılıp daha sonra tenis oynanan çimento sahada yazboyu süren bu çalışmalar kış gelince kapalı salon olmadığından durmuş, ertesi yaz kulübün bir İngiliz birliği tarafından [[İstanbul'un İşgali|işgal]] edilip kapatılması nedeniyle de yeniden başlayamamıştır.<ref name="fenerleaks.wordpress.com">[http://fenerleaks.wordpress.com/2012/10/02/fenerbahce-spor-kulubu-tarihi-16/ Rüştü Dağlaroğlu, "Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi 1907-1987", İstanbul (1987)]</ref>
 
1923 yılında, [[Türkiye]]'nin ilk resmi spor teşkilatı olan [[Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı]]’nın kurulmasıyla spor karşılaşmalarında resmi organizasyonlar başlamış, 1920'li yıllarda [[Galatasaray SK|Galatasaray]] da bir basketbol takımı kurmuş; 15 Şubat 1923 tarihindeki kulüplerarası ilk basketbol karşılaşmasında Nişantaşı [[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]]'ı 15-4 yenmiştir. Sarı-kırmızılı takım daha sonra 1933 yılına kadar salonlarda görünmemiştir.
 
Bu ilk dönemde 1904 yılından beri bu sporun oynandığı [[Robert Kolej]]'de basketbol diğer kulüplerle ölçülemeyecek derecede ileridir. Robert Kolejli basketbolcuların 1925 yılında [[Fenerbahçe (basketbol takımı)|Fenerbahçe]]’ye girmeleriyle bu spor kulüpte birdenbire önem kazanmıştır. 15 Ocak 1926'da Fenerbahçe en güçlü rakiplerden [[Makkabi SK|Makkabi]]’yiMakkabi’yi 32-4 yenmiştir. Ancak, kulübünKulübün bir kapalı salonunun olmaması Robert Kolejli gençlerin Fenerbahçe ile bağlarını güçlendirmeye olanak vermediğinden Fenerbahçe'deki üçüncü deneme de akim kalmıştır <ref name="fenerleaks.wordpress.com"/>.
 
[[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]]'ni 1927'den 1932'ye kadar Musevi sporculardan kurulu [[Makkabi SK|Makkabi]] şampiyon bitirmiş, [[Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı]]'nın 1932 yılında bu sporu ele alma kararının ardından dönemin voleybol şampiyonu [[Fenerbahçe SK|Fenerbahçe]] de [[İstanbul]]'un büyük takımları [[Beşiktaş JK|Beşiktaş]], [[Galatasaray SK|Galatasaray]] ve [[İstanbulspor]] ile birlikte bir basketbol takımı kurmayı taahhüt etmiştir. Fenerbahçe, çekilen fikstürde yer almasına rağmen<ref>[http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/1933/3/15/6.xhtml Cumhuriyet, 15 Mart 1933]</ref>, takım kuramadığı için lige katılmamıştır <ref name="Mehmet Durupınar 2007">Mehmet Durupınar, "Türk Basketbolunun 100 Yıllık Tarihi", İstanbul (2007)</ref>.
 
[[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]] 1934 yılında [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]]'nde ilk şampiyonluğunu kazanıp sonraki yıllarda önce [[İstanbul]]'un sonra da [[Türkiye]]'nin en güçlü basketbol takımı haline gelirken, Fenerbahçe yönetim kurulunda faaliyetlerin futbola yoğunlaştırılmasını savunanların kulüp tarihinde ilk ve son kez baskın çıkmaları nedeniyle sarı-lacivertli kulüp 1936 yılından itibaren faaliyet alanını futbol, atletizm, tenis ve kürekle sınırlandırdı.
 
[[II. Dünya Savaşı]]'nın (1939-1945) [[Türkiye]]'nin ekonomisine getirdiği sıkıntılar spor faaliyetlerinin de alabildiğine daralmasına neden olmuş, [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]] de zaman zaman oynanamamıştır. Bu kesintilere rağmen [[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]] basketboldaki varlığını korurken, Fenerbahçe de iki idealist [[Muhtar Sencer]] ve [[Cem Atabeyoğlu]]'nun önderliğinde basketbol takımını 1944 Kasım ayında bu defa kalıcı olarak kurdu.
 
Eski adı Barkhoba olan ve daha sonra Galata Gençlik Kulübü adını alan İstanbul musevilerinin takımının as oyuncularını da bünyesine katarak tarihte ilk kez 1944-45 sezonunda İstanbul İkinci Basketbol Ligi'nde mücadelesine başlayan Fenerbahçe 1945-46 sezonunda bu ligde şampiyon olarak 1946-47 sezonundan itibaren [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]]'nde mücadele etmeye başladı.
45. satır:
 
==== İlk karşılaşma ve Galatasaray'ın üstünlüğü (1945-1954) ====
Türk sporunun ezeli rakipleri Fenerbahçe ile Galatasaray 1945 tarihine kadar futbolun haricinde, [[çim hokeyi]], [[voleybol]], [[hentbol]], [[sutopu]] ve [[atletizm]]'de ikili müsabakalarda karşı karşıya gelmişler; ayrıca [[boks]], [[kürek]], [[yüzme]], [[yelken]], [[Atlama (su sporu)|atlama]], [[bisiklet]] sporlarında çeşitli şampiyona ve turnuvalarda kozlarını paylaşmışlardır. Basketboldaki ilk karşılaşma ise 21 Ocak 1945 tarihinde '''Teşvik Turnuvası''' vesilesiyle gerçekleşmiştir.
 
Bu dönemde [[Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü|Beden Terbiyesi ve Genel Müdürlüğü]]'ne bağlı ulusal federasyonlar çeşitli sporlarda ''Türkiye Şampiyonası'' gibi ulusal turnuvaları düzenlerken, Genel Müdürlüğe bağlı il bölge müdürlükleri (ajanlıkları) da yerel lig ya da şampiyonaları tertip ederdi. İstanbul Basketbol Bölge Müdürlüğü 1940'lı yıllardan itibaren [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]]'nden önce takımları hazırlamak amacıyla tüm liglerdeki kulüplerin katılımıyla teşvik turnuvası düzenlerdi (bu turnuvalar basketbol ve voleybolda Türkiye Ligi başlayana kadar ve masatenisinde ise 1990'lı yıllara kadar düzenli olarak yapıldı).
57. satır:
1945-46 sezonunda Fenerbahçe İstanbul 2. Lig şampiyonu olup 1946-47 sezonundan itibaren 1. Ligde mücadele etmeye hak kazanınca iki takımın karşılaşmaları düzenli bir hal aldı. Bu sezon 26 Ocak 1947 tarihinde ilk kez İstanbul Ligi'nde karşı karşıya gelen ezeli rakiplerden gülen taraf bu defa 38-32'lik sonuçla yine Galatasaray olduysa da; Fenerbahçe hem aradaki farkı kapadığını gösterdi hem de Galatasaray'ı sürpriz bir şekilde mağlup eden dönemin güçlü takımı (1943-44 sezonunun şampiyonu) Kurtuluş'u 9 Şubat 1947 tarihinde 36-29 yenerek Galatasaray'ın averajla şampiyon olmasını da sağladı<ref name="Mehmet Durupınar 2007"/>.
 
Buna rağmen basketbolda tarihinin en parlak dönemini yaşayan Galatasaray (sarı-kırmızılı takım 1945'ten 1954'e kadar 10 kez üst üste İstanbul, 1947-1950 arasında dört kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuş ve '''Yenilmez Armada''' lakabını almıştı), rakibine ilk 13 karşılaşmada şans tanımadı. 1951 ve 1952 yıllarında oynanan üç maçta Galatasaray rakibini 58-55, 56-54 ve 35-34 gibi az farklarla mağlup ederken, ezeli rekabetteki en farklı sonuç da bu döneme denk geldi. 15 Ocak 1950 günü İTÜ Salonu’nda yapılan lig maçında Galatasaray Fenerbahçe'yi 105-39 yenerken ezeli rekabetin en farklı sonucuna imza attı. Büyük maddi sıkıntılar içindeki sarı-lacivertli takım çoğu millî oyunculardan oluşan tam kadro Galatasaray'ın karşısına beş kişiyle çıkabilmiş, beş faul gören oyuncuları nedeniyle, 16. dakikadan itibaren 4, 26. dakikadan itibaren 3 kişiyle mücadele vermek zorunda kalmıştı. Söz konusu maçın öyküsü ünlü spor tarihçisi [[Cem Atabeyoğlu]]'nun Fenerbahçe Basketbol takımının 50. kuruluş yıldönümü vesilesiyle 1994 yılında kaleme aldığı kitapta şu şekilde özetlenir:
''Bu maçta “Yenilmez Armada”nın o ünlü ve güçlü “Ali Uras, Hüseyin Öztürk, Erdoğan Partener, Yalçın Granit, Yılmaz Gündüz, Ayhan Öz ve Ertem Göreç’ten kurulu kadrosunun karşısına Fenerbahçe, sadece beş oyuncudan (Ayduk Koray, Enir Günşar, Affan Başak, David Filiba, Silvio Guerson) kurulu bir takımla çıkmak zorunda kalmıştı. Sakatlıklar ve hastalıklar yüzünden altıncı adamı bulup yedek sırasına oturtamamıştık.''
 
73. satır:
Fenerbahçe [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi|İstanbul Ligi]]'nde aldığı galibiyetin rastlantısal olmadığını ezeli rakibini 5 Mayıs 1954 tarihinde bu defa [[Türkiye Basketbol Şampiyonası|Türkiye Şampiyonası]]'nda 60-55 yenerek kanıtladı. İzdiham yaratan ve ''davullu zurnalı maç'' olarak adlandırılan bu maçtaki galibiyet Fenerbahçe'yi mutlu etmedi, zira Galatasaray'ın son 2 saniye kala attığı basket Fenerbahçe yerine [[Modaspor]]'u şampiyon yaptı. [[Fenerbahçe (basketbol takımı) 1954-55 sezonu|Ertesi sezon]] Fenerbahçe işini şansa bırakmadı ve Galatasaray'ın [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi|İstanbul Ligi]]'ndeki on yıllık şampiyonluk serisini sonlandırarak tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Fenerbahçe'nin de rekabete dahil olması Türk basketboluna da büyük heyecan ve ilgi getirdi. Nitekim, 1954-55 sezonundan itibaren [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]] maçları 1.000 kişilik [[İstanbul Teknik Üniversitesi|İTÜ]] salonu yerine 5.000 kişilik [[Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı|Spor ve Sergi Sarayı]]'nda oynanmaya başlanırken, Fenerbahçe'nin [[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]]'ı 55-47 yenerek ilk şampiyonluğunu ilan ettiği 5 Şubat 1955 tarihli maç [[Türkiye]]'de radyoda naklen yayınlanan ilk basketbol karşılaşması oldu.
 
1956 Nisan ayına kadar sekiz maçın yedisini Fenerbahçe kazanırken, bu dönemde Galatasaray'ın aldığı tek galibiyet ise ezeli rekabetin tarihine geçen maçlardan birine sahne oldu. 25 Nisan 1955 tarihinde [[Türkiye Basketbol Şampiyonası|Türkiye Şampiyonası]]'nda tüm maçlarını kazanarak son maçta tek mağlubiyetli Galatasaray'ın karşısına şampiyonluk için çıkan Fenerbahçe rakibine karşı 40-27 gerideyken maçın bitimine 40 saniye kala sahadan çekildi. Fenerbahçe'nin 2-0'lık skorla tescil edilecek hükmen yenilgisi [[Modaspor]]'u şampiyon yapacakken, Fenerbahçe'nin sahadan kasten çekilerek bu şekilde [[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]] yerine [[Modaspor]]'u şampiyon yapmayı hedeflediği öne sürülerek Federasyon Başkanı [[Faik Gökay]] tarafından [[Galatasaray (basketbol takımı)|Galatasaray]] da şampiyon ilan edildi. Esasen şampiyona öncesinde Fenerbahçe ile Federasyon arasında maç hasılatları konusunda gerginlik başlamıştı. Fenerbahçe Genel Kaptanı [[Hayrullah Güvenir]] 1954 [[Türkiye Basketbol Şampiyonası|Türkiye Şampiyonası]]'nda Fenerbahçe'nin de katılımının getirdiği ilginin Federasyonun 18 bin TL net hasılat elde etmesini sağladığını ancak bundan Fenerbahçe'ye hiçbir pay verilmediği öne sürerek benzer bir durum olacaksa 1955 şampiyonasına Fenerbahçe'nin katılmayacağını ilan etti<ref>{{Web kaynağı |url=http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |başlık=Milliyet, 7 Nisan 1955 |erişimtarihi=26 Ekim 2014 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20170722064111/http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |arşivtarihi=22 Temmuz 2017 |ölüurl=hayır}}</ref>. Bu sorun aşılsa da bu defa bununla bağlantılı ikinci bir sorun ortaya çıktı. Bir devreli yapılacak müsabakaların fikstürünün kura ile belirlenmesi gerekirken, Federasyon Başkanı [[Faik Gökay]], şampiyonadan 3 gün önce hasılatın artırılması düşüncesiyle Fenerbahçe'ye fikstürün kura ile değil tertip suretiyle düzenlenmesini ve Fenerbahçe-Galatasaray maçının son güne bırakılmasını teklif etti. Fenerbahçe camiasının görüş açısına göre bu şekil Fenerbahçe’nin aleyhine idi, zira Fenerbahçe Galatasaray'a oranla daha yaşlı sporculardan oluştuğundan üst üste ve aralıksız 4 maçtan sonra ezeli rakibinin karşısına dezavantajlı çıkmış olacaktı. Bu nedenle, Fenerbahçe Genel Sekreteri [[Rüştü Dağlaroğlu]] teklifi reddetse de, adıgeçenin gaybubetinde Federasyon Fenerbahçe basketbol şube kaptanını ikna ederek maçı en sona güne koydular. İkinci gün Modaspor Galatasaray'ı 67-62 yenince sarı-kırmızılılar avantaj kaybetti. Fenerbahçe [[Modaspor]]'u mağlup edince büyük avantaj elde etti. Son maçta Galatasaray'a şampiyonluk için 6 farklı galibiyet lazımken, maçın bitimine doğru bu skoru sağlamış görünüyordu. Fenerbahçe Genel Kaptanı [[Hayrullah Güvenir]]'in hakem [[Yakovos Bilek]]'in tarafgir yönetimini protesto etmek amacıyla takımı sahadan çekmesi ezeli rakiplerin basketbol rekabetlerinde olumsuz bir sayfayı teşkil etti.
 
Fenerbahçe Türkiye şampiyonluklarına 1957 ve 1959'da namağlup ulaşırken; 1958 Türkiye Şampiyonası ise ilginç bir duruma sahne oldu. 31 Mart 1958 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi şöyle bir dört olasılıklı tablo vardı: (1) Galatasaray kazanırsa şampiyon, (2) Fenerbahçe Galatasaray'ı 6 farkla yenerse şampiyon, (3) Fenerbahçe Galatasaray'ı 4 ya da daha az farkla yenerse Modaspor şampiyon, (4) Fenerbahçe Galatasaray'ı 5 farkla yenerse bu üç takım birbirleriyle birer kez daha oynayacaklar. Sonuçta 1954'teki senaryo tekrarlandı: Fenerbahçe maçı 72-70 alırken Modaspor averajla şampiyon oldu.
104. satır:
Galatasaray ise 1970'lerin başında futboldaki seri şampiyonlukların yanı sıra amatör branşlardaki kudretini de bir süre korudu. Basketbol takımı 1970 ve 1972'de [[Erkekler Türkiye Kupası (basketbol)|Türkiye Kupası]]'nı kazandığı gibi, 1975'e kadar şampiyonluk potasında kaldı. İki büyük takımın kadroları arasındaki kuvvet farkı ezeli rekabette ibrenin tamamen Galatasaray'a dönmesine neden oldu. Galatasaray bu dönemde farklı galibiyetler aldı, dört maçta ise 100 sayıyı geçti.
 
Fenerbahçe genç ve yıldız takımlarının İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları 1975'e kadar devam ederken, A takım ezeli rakibi [[Beşiktaş JK|Beşiktaş]]'ın diğer ezeli rakibi [[Galatasaray SK|Galatasaray]]'ın önünde ilk Türkiye ligi şampiyonluğuna ulaştığı 1974-75 sezonunda dokuzunculuğa kadar geriledi. Daha sonra Fenerbahçe başkanı da olacak [[Ali Şen (spor adamı)|Ali Şen]]'in basketbol şube kaptanlığı döneminde 1975-76 sezonunda geçici bir atılım yaparak dördüncülüğe yükselen sarı-lacivertli takım, başta o sezondan sonra yedi sezonda altı şampiyonluk kazanarak voleybol gibi basketbolda da büyük hakimiyet kuran [[Eczacıbaşı SK|Eczacıbaşı]] olmak üzere [[Anadolu Efes SK|Efes Pilsen]], [[Tofaş (basketbol takımı)|Tofaş SAS]] ve [[Şekerspor]] gibi müessese kulüplerinin sözde amatör olan basketbolda oyuncu fiyatlarını kulüp takımlarının altından kalkamayacakları düzeye taşımaları nedeniyle, güçlü altyapısıyla ayakta kalmaya çalıştı. Müessese kulüplerinin, yaptıkları yatırım karşılığında vergi indirimleri almaları ve basketbolcuları şirket bünyesinde işçi ya da hizmetli kadrolarına alarak düzenli maaşa bağlayarak gelecek güvencesi verebilmeleri gibi avantajlara karşı, özellikle [[1973 Petrol Krizi]], [[Kıbrıs Harekâtı|1974 Kıbrıs Harekâtı]] sonrasında [[Türkiye]]'ye uygulanan silah [[ambargo]]su ve [[1979 Petrol Krizi]] nedeniyle ekonomisi bunalıma sürüklenen [[Türkiye]]'nin içinde bulunduğu duruma paralel olarak Fenerbahçe, amatör branşlarda müessese takımlarının yarattığı piyasada giderek daralan bütçesiyle nefes almakta zorlandı.
 
[[Galatasaray (futbol takımı)|Galatasaray]] ise [[Galatasaray (futbol takımı) 1974-75 sezonu|1974-75 sezonu]]nda futbolda Fenerbahçe'ye kaybettiği şampiyonluğun ardından hemen hemen tüm sporlarda süratli bir çöküş dönemine girdi. Bu dönemde Fenerbahçe ve Galatasaray diğer kulüp takımlarıyla birlikte müessese takımlarının ayrı bir profesyonel lig kurmaları gerektiğini savunmaktaydılar<ref>{{Web kaynağı |url=http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |başlık=Milliyet, 4 Ocak 1976 |erişimtarihi=26 Ekim 2014 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20170722064111/http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |arşivtarihi=22 Temmuz 2017 |ölüurl=hayır}}</ref>. Eski ve yaşlı yıldızlarının yanına genç ve maliyeti düşük oyuncuları monte ederek ligde tutunmaya çalışan Fenerbahçe ve Galatasaray [[1978-79 Türkiye Basketbol Ligi|1978-79 sezonunda]] bu defa ligin son iki sırasında yer alarak küme düşme yazgısıyla karşı karşıya kaldılar. 14 Ocak 1979'daki tarihi maçta son sıradaki Fenerbahçe bir sıra üstündeki Galatasaray'ı 83-82 yenerek bu defa rakibini sonunculuğa iterken iki ezeli rakip şu kadrolarıyla sahadaydılar:
129. satır:
* '''Galatasaray''': [[Hakan Yörükoğlu]] (28), [[Cem Caniklioğlu]] (22), [[Pete Williams]] (14), [[Lütfi Arıboğan]] (11), [[Ömer Kart]] (9), [[Recep Şen]] (2), [[Emir Turam]], [[Yusuf Erboy]], [[Yalçın Küçüközkan]], [[Burçin Badem]].
 
1990-91 sezonunda Fenerbahçe Türkiye Ligi'ndeki ilk şampiyonluğunu kazanırken ve 10 hazırlık maçı ile 14 lig maçında hiç yenilmemişken ilk mağlubiyetini 12 Ocak 1991 tarihinde Galatasaray'a karşı 98-83'lük skorla alması ezeli rekabetin ilginç anlarından biri oldu. Esasen bu durum daha sonraki sezonlarda da birkaç kez tekrarlandı. Nitekim, Galatasaray giderek güçten düşüp 1990'lı yıllar boyunca orta sıra takımı olurken, Fenerbahçe güçlü kadrolarıyla 1999 yılına kadar [[Anadolu Efes SK|Efes Pilsen]], [[Ülkerspor]], [[Tofaş (basketbol takımı)|Tofaş SAS]] ve [[Türk Telekom (basketbol takımı)|Türk Telekom]] gibi müessese takımlarına kafa tutan tek kulüp takımı oldu. 1999-2000 sezonuna kadar Galatasaray Fenerbahçe'yi lig sıralamasında hiç geçemedi, ancak Fenerbahçe'nin '''Dream Team''' olarak adlandırılan 1993-94 sezonu kadrosunu ligde 88-80, yine Fenerbahçe'nin [[National Basketball Association|NBA]] yıldızlarıyla takviye ettiği 1998-99 sezonu kadrosunu 78-71 yenerek zaman zaman sürpriz sonuçlara imza attı.
 
1999-2003 arasında Fenerbahçe'nin erkek basketboluna yatırımı kısmasıyla galibiyetlerde kısa bir süreliğine denge kurulduysa da, 2003 yılından sonra Galatasaray'ın amatör şubelerinde gözlemlenen genel çöküş hali ezeli rekabetin rengini yine sarı-laciverte boyadı. Bu dönemin kayda değer gelişmelerinden bir tanesi 2002-03 sezonunda iki ezeli rakibin [[Beşiktaş JK|Beşiktaş]] ile ittifak halinde hareket ederek müessese kulüplerinin yarattığı haksız rekabete karşı ligi boykot etme kararı almalarıydı <ref>{{Web kaynağı |url=http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |başlık=Milliyet, 5 Temmuz 2002 |erişimtarihi=26 Ekim 2014 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20170722064111/http://gazetearsivi.milliyet.com.tr/ |arşivtarihi=22 Temmuz 2017 |ölüurl=hayır}}</ref>. [[2001 Türkiye ekonomik krizi|2001 Ekonomik Krizi]] ile sarsılmış olan üç büyükler kararı hayata geçirmedilerse de bütçelerini daralttılar, kadrolarını gençleştirdiler.
140. satır:
2010-11 sezonu basketbolda Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin geri geldiği dönem oldu. Fenerbahçe, Ülker ortaklığıyla 2010-11 sezonunda da bir önceki sezon olduğu gibi hem Türkiye Ligi'nde hem de Türkiye Kupası'nda şampiyon olurken lig finalinde Galatasaray'ı 4-2 ile geride bıraktı ve 1984-85 sezonunun rövanşını aldı. 11 Şubat 2011'de [[Kayseri]]'de rakibini Türkiye Kupası yarı finalinde eleyen sarı-lacivertiler 17 Haziran 2011'de de rakibinin salonunda lig şampiyonluğunu kutladı. 30 Aralık 2010'da Galatasaray Türkiye Ligi normal sezon maçında Fenerbahçe'yi 67-56 yenerken ezeli rekabette 100. galibiyetini aldı. Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ilan ettiği altıncı maçta ise sarı-lacivertliler 100. galibiyetlerine ulaştılar.
 
2011 yılında [[Medical Park]] ile sponsorluk sözleşmesi imzalayarak daha büyük yatırım yapan Galatasaray Medical[[2011 ParkTürk futbolu şike davası|Futboldaki şike soruşturması]] nedeniyle 2011-12 sezonuna sıkıntılı giren Fenerbahçe Ülker'i [[Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası|Cumhurbaşkanlığı Kupası]]'nda uzatmada 103-97 yendi. Ancak, ligi lider bitiren Galatasaray play-off yarı finalinde o sezon dört kupa kazanan [[Beşiktaş (basketbol takımı)|Beşiktaş]]'a elendi. Bu sonuçla Beşiktaş da Galatasaray'a karşı 1986-87 sezonunun rövanşını almış oldu. Galatasaray Medical Park özlediği Türkiye Ligi şampiyonluğuna 23 yıl sonra 2012-13 sezonunda kavuştu. Ancak bir anlamda sevinci yarım kaldı, zira o sezonun [[Türkiye Kupası]]'nı [[Eskişehir]]'de 10 Şubat 2013 tairihnde oynanan finalde 63-57'lik sonuçla Fenerbahçe Ülker'e kaptırdı; müteakip sezonun başında da 9 Ekim 2013'te [[Samsun]]'da oynanan maçta bu kezdefa [[Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası|Cumhurbaşkanlığı Kupası]]'nda Fenerbahçe Ülker'e mağlup oldu.
 
2013-14 sezonu ezeli rekabette üzücü gelişmelere sahne oldu. Esasen iki kulüp arasında [[2011 Türk futbolu şike davası|futboldaki şike soruşturması]] nedeniyle artan gerginlik, 6 Nisan 2014 tarihinde [[Türk Telekom Stadyumu|Türk Telekom Arena]]'da oynanan [[Süper Lig|Türkiye Futbol Ligi]] karşılaşmasında artmış<ref>[http://www.milliyet.com.tr/iste-galatasaray-fenerbahce-galatasaray-fenerbahce-1864949-skorerhaber/ Milliyet, 10 Nisan 2014]</ref>, [[Kadınlar Basketbol Süper Ligi|Kadınlar Basketbol Ligi]]'nin finalinde yine Galatasaray'ın evsahipliğindeki maçtaki olaylar ve Fenerbahçeli yönetici [[Mahmut Uslu]]'nun Galatasaraylı taraftarlarca yumruklanması<ref>[http://www.fotomac.com.tr/fenerbahce/2014/05/05/mahmut-usluya-saldiri Fotomaç, 5 Mayıs 2014]</ref> sonucu iyice alevlenmişti. Erkekler Basketbol Ligi'nde de iki takım final oynarken, yine Galatasaray'ın evsahipliğindeki dördüncü maçta çıkan olaylar nedeniyle sarı-kırmızılı takım kendi sahasındaki bir sonraki maçı seyircisiz oynama cezasına çarptırıldı. Buna karşılık Fenerbahçe'nin sahasındaki beşinci maçtaki olaylar sonucu Fenerbahçe'ye sadece para cezası verilmesini protesto eden Galatasaray durum 3-3 iken son maça çıkmama kararı aldı <ref>[http://www.hurriyet.com.tr/spor/basketbol/26629521.asp Hürriyet, 17 Haziran 2014]</ref> ve 4-3'lük skorla Fenerbahçe şampiyon oldu.
169. satır:
| 2
|-
|[[Türkiye Erkekler Basketbol Şampiyonası|Türkiye Şampiyonası]]
 
|[https://www.fenerbahce.org/kulup/basarilar/basketbol-erkek?page=2 3]
|[[Türkiye Erkekler Basketbol Şampiyonası|Türkiye Şampiyonası]]
|[https://www.galatasaray.org/s/erkek-basketbol-kupa-koleksiyonu/43 11]
| 3
| 11-
| [[İstanbul Erkekler Basketbol Ligi]]
|[https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_Erkekler_Basketbol_Ligi 7]
|[https://www.galatasaray.org/s/erkek-basketbol-kupa-koleksiyonu/43 17]
|-
| [[EuroLeague]]
Satır 183 ⟶ 186:
|-
| '''Toplam'''
| 334
| '''27'''
| '''2239'''
|}