Galata Kulesi tarihi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir)
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
biraz düzen
1. satır:
[[Dosya:Galata Tower after the 2020 restoration.jpg|küçükresim|230px|[[Galata Kulesi]]'nin günümüzdeki hâliyle görünümü (Ocak 2021)]]
[[Bizans İmparatorluğu]] ile ittifak hâlinde olan [[Ceneviz Cumhuriyeti|Cenevizliler]] tarafından 1267'de, [[Haliç]]'in kuzeyinde bulunan [[Galata]]'da "Pera" adlı bir [[Sömürgecilik|koloni]] kuruldu. Bu koloninin hakimiyet alanı zaman içinde Bizans tarafından verilen izinlerle genişlerken Cenevizliler, kuzeydoğu yönündeki tepeye doğru bu izinlere uygunsuz bir şekilde hakimiyet alanını arttırarak 1335-1349 yılları arasında bölgede birtakım [[tahkimat]]lar inşa etti. Bu çalışmalar kapsamında, tepesinde bulunan [[haç]]tan ötürü o dönem "Kutsal Haç Kulesi" (Turris Sancte Crucis) olarak anılan [[Galata Kulesi]] de 1348'de inşa edildi. İki devlet arasında o yıl patlak veren [[Bizans-Ceneviz Savaşı|savaş]], ertesi yıl imzalanan antlaşmayla sona ererken kulenin bulunduğu tepe Ceneviz kontrolüne bırakıldı. [[Konstantinopolis]]'in 29 Mayıs 1453'te [[Osmanlı İmparatorluğu]] tarafından [[İstanbul'un Fethi|alınması]] sonrasında Pera'daki Cenevizliler, herhangi bir çatışma yaşanmadan koloniyi Osmanlı'ya devretti. Kulenin de dahil olduğu Galata'daki tahkimatlarda birtakım tahribatlar gerçekleştirilse de, Osmanlı Padişahı [[II. Mehmed]]'in fermanıyla kuledeki tahribatlar durduruldu ve bu tahrip edilen kısım yeniden inşa edildi. [[1509 Büyük İstanbul depremi|1509'daki depremde]] hasar gören kule, 1510 itibarıyla onarıldı. 16. ve 17. yüzyıllarda, savaş esirlerinin tutulduğu ve [[:wikt:levazım|levazım]] ambarı olarak, 18. yüzyıl itibarıyla [[Mehter|Mehterhâne Ocağı]] ile yangın gözlemleyicilergözleyiciler tarafından [[yangın kulesi|yangınları gözetleme]] amacıyla kullanıldı.
 
1794'teki yangın sonrasında yapılan onarım çalışmalarında kulenin tasarımı değiştirilirken üst kısım bir [[kahvehane]]ye dönüştürüldü. 1831'deki yangın sonrasında tasarımı bir kez daha değiştirildi. 1875'teki bir fırtınada çatısının devrilmesinin ardından en üst [[Kâgir yapı|kâgir]] katın üzerine iki ahşap oda yapılarak şehrin itfaiye teşkilâtı tarafından kullanılmaya başlandı. 1965-1967 yılları arasındaki restorasyon çalışmasıyla kule, katları farklı amaçlara hizmet edecek bir biçimde turistik bir yapı olarak düzenlenirken kulenin çatısı da 1832-1876 yılları arasındaki tasarıma benzer şekilde yenilendi. Bu dönemde, Ünal Kardeşler ile sonrasındaki dönemde varislerine ait şirket tarafından [[İstanbul Büyükşehir Belediyesi|İstanbul Belediyesinden]] kiralanarak işletilmeye başlandı. 1999-2000 yıllarında dış cephesinde bir restorasyon gerçekleştirildi. 2013'te işletmesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı [[BELTUR]] gerçekleştirmeye başladı. Bu dönemde kulenin en üst iki katında birer [[kafe]] ile [[restoran]] yer almaktaydı. Aynı yıl, [[UNESCO]] tarafından [[Türkiye'deki Dünya Mirasları listesi#Geçici Liste|Türkiye'deki Dünya Mirası Geçici Listesi]]'ne dahil edildi. 2019'da mülkiyeti ve işletmesi [[Vakıflar Genel Müdürlüğü]]ne geçti. 2020'de yapılan çalışmalar sonrasında kule, müze ve sergi mekânı olarak düzenlendi ve bu amaçlarla kullanılmaya başlandı.
74. satır:
17. yüzyıla tarihlenen ''Seyahatnâme''{{'}}sinde Evliya Çelebi, kulenin önceleri zindan, o dönemlerde ise tersanenin gemi [[:wikt:levazım|levazım]] ambarı olarak kullanıldığını yazar.{{kdş|Eyice|1995|s=314}} [[Hüseyin Ayvansarayî]]'nin 18. yüzyıl sonlarında yayımlanan ''Hadikatü'l Cevami'' adlı eserinde, bir rivayete göre Galata Kulesi'nin [[Takiyüddin]] tarafından bir [[Takiyüddin'in Rasathanesi|gözlemevi]] olarak yaptırıldığından; ancak bu gözlemevinin Padişah [[III. Murad]] tarafından Ocak 1580'de yarısına kadar yıktırılsa da kulenin yıkılmadığından bahsedilir. Aynı eserin başka bir yerinde ise [[Tophane]]'de yer alan kulenin, [[Hoca Sâdeddin Efendi]]'nin "[[astronomi]]yle uğraşan devletlerin kısa sürede yıkılması" yönündeki ifadelerinden ötürü yıktırıldığı öne sürülür.<ref name="Mordtmann">{{akademik dergi kaynağı |url=https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/13207 |başlık=Takiyüddin'in Pera'daki gözlemevi |ilk=Johannes Heinrich |son=Mordtmann |çevirmen-ad=Cem |çevirmen-soyadı=Pulathaneli |dergi=Osmanlı Bilimi Araştırmaları |cilt=10 |sayı=2 |ay=Haziran |yıl=2009 |sayfalar=115-129|erişimtarihi=14 Ocak 2021 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20210117164923/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/13207 |arşivtarihi=17 Ocak 2021 |ölüurl=hayır }}</ref><ref>{{kitap kaynağı |başlık=İstanbul Rasathanesi |ilk=A. Süheyl |son=Ünver |yayımcı=[[Türk Tarih Kurumu|Türk Tarih Kurumu Basımevi]] |yıl=1969 |sayfa=63-64}}</ref><ref>{{dergi kaynağı |url=https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/46/tur |başlık=Osmanlı Devleti'nde müneccimbaşılık müessesesi |ilk=Salim |son=Aydüz |dergi=[[Belleten]] |cilt=70 |sayı=257 |yıl=2006 |sayfalar=167-264|erişimtarihi=16 Ocak 2021 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20210123172316/https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/46/tur |arşivtarihi=23 Ocak 2021 |ölüurl=hayır }}</ref> [[Tayyarzâde Ahmed Atâ]]'nın ''Tarih-i Atâ'' adlı eserinde, kulenin 1582 civarında Takiyüddin tarafından gözlemevi olarak kullanma amacıyla tamir ettirildiği belirtilir.<ref name="Aydüz">{{akademik dergi kaynağı |url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/652087 |başlık=Osmanlı astronomi müesseseleri |ilk=Salim |son=Aydüz |dergi=[[Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi]] |cilt=2 |sayı=4 |yıl=2004 |sayfalar=411-453|erişimtarihi=15 Ocak 2021 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20210121040022/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/652087 |arşivtarihi=21 Ocak 2021 |ölüurl=hayır }}</ref><ref name="Coğrafya">{{dergi kaynağı |başlık=Rasıd Takiyüddin'in çalışmalarında Galata Kulesinin vazifesi |ilk=Süheyl |son=Ünver |yazarlink=Süheyl Ünver |dergi=Gökyüzü |yayımcı=[[Türk Astronomi Derneği]] |cilt=1 |sayı=2 |yıl=1960 |ay=Nisan-Mayıs-Haziran |sayfalar=1-3}}</ref> Takiyüddin de ''Cedvel-i Esma-i Buldan'' adlı eserinde, Galata'daki bir kulede gözlemler yaptığından bahseder.<ref name="Coğrafya"/><ref>{{kitap kaynağı |bölüm=Osmanlıda rasathaneler |başlık=Nüzhet Gökdoğan Sempozyumu |ilk=Muammer |son=Dizer |ay=Ekim |yıl=1993 |yayımcı=[[İstanbul Üniversitesi]] |yer=İstanbul |sayfa=34}}</ref> [[Mehmed Süreyya]], bu gözlemevinin Galata Kulesi'nde kurulduğunu belirtse de [[Johannes Heinrich Mordtmann]], Mehmed Süreyya'nın ''Tarih-i Atâ''{{'}}da geçen "Tophane üstünde kulle-i cebelde" ("Tophane üstündeki tepenin zirvesinde") ifadesindeki "büyük bağ evi" anlamına gelen "kulle" sözcüğünün "kule" olarak yorumlanmasıyla birlikte "hatalı olarak" gözlemevinin Galata Kulesi'nde olduğu çıkarımında bulunduğunu ifade eder.<ref name="Mordtmann"/> Kulenin, Takiyüddin'in gözlemevi olduğu yönündeki iddialar günümüzde geçerliliğini korumamaktadır; ancak Takiyüddin, gözlemevinin inşası öncesinde Galata Kulesi'nde birtakım çalışmalar gerçekleştirmiştir.{{kdş|Eyice|1995|ss=314-315}}<ref name="Mordtmann"/><ref name="Aydüz"/><ref name="Coğrafya"/>
 
Osmanlı [[Şeyhülislam]]'ı [[Feyzullah Efendi]]'nin, Galata Kulesi'ni bir gözlemevine dönüştürme tasarısı olsa da, kendisi 1703'te idam edildi ve bu tasarı gerçekleşmedi.<ref name="Aydüz"/>{{kdş|Eyice|1995|s=315}} 18. yüzyıl itibarıyla kule, [[Mehter|Mehterhâne Ocağı]] ile yangın gözleyiciler tarafından, bir [[yangın gözlem kulesi]] olarak kullanılmaya başlandı.{{kdş|Eyice|1995|s=315}} [[Ğugas İnciciyan]], 1717'den beri gece yarısını bildirme amacıyla kuleden [[kös]] vurulduğunu, bu kösün aynı zamanda şehirde çıkan yangınları haber verme amacıyla da kullanıldığını ifade eder.{{kdş|Eyice|1995|s=315}}
 
=== 1794 ve 1831 yangınları, 1875'te çatısız kalması ve sonrası ===