Büyük Selçuklu İmparatorluğu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sp1dey (mesaj | katkılar)
k →‎Dış bağlantılar: Noktalama dz.
Değişiklik özeti yok
141. satır:
[[Dosya:Persian - Standing Warrior Holding a Sword - Walters 241.jpg|küçükresim|İran'da bulunan bir Büyük Selçuklu Devleti askeri Figürü. (Metropolitan Müzesi)]]
Tuğrul Bey’in oğlu olmadığından, Çağrı Bey’in oğlu [[Alp Arslan]] Selçuklu Devleti sultânı oldu. Başa geçer geçmez amcasının veziri [[Kündürî|Amîd-ül-mülk]]’ü görevden alarak, yerine [[Nizâmülmülk|Nizâm-ül-mülk]]’ü tâyin etti. Sultan Alp Arslan, tahta geçmek iddiasında bulunan diğer rakiplerini bertaraf ettikten sonra, batıya yönelerek fetihlere başladı. Kafkaslardan dolaşıp mahallî küçük krallıkları itaati altına aldı. Doğu Anadolu’nun Kuzeydoğu ucundaki meşhûr [[Ani kalesi]]ni 1064'te feth ederek, 16 Ağustos 1064'te [[Kars]]’a girdi. [[Ani (antik kent)|Ani]], Hristiyan âleminin kutsal yerlerinden biri idi. Bu fetihler İslâm âleminde büyük sevinç kaynağı oldu ve Halîfe Kâim bil-Emrillah, Sultan’a, fetihler babası yâni çok feth eden mânâsına gelen Ebü’l-Feth lakabını verdi. Sultan, 1065 senesi sonlarında doğuya yönelerek Üstyurd ve Mangışlak taraflarına yürüdü. Başarı ile biten seferin sonunda; ticâret yollarını vuran Kıpçak ve Türkmenler itaat altına alındı.
[[Dosya:Selcukluoncesi.jpg|küçükresim|Büyük Selçuklulardan Önce,]]
 
Alp Arslan, 1067 senesinde Kirman melîki olan kardeşi [[Kavurd]]’un isyanı ile karşılaştı. Bu isyanı kısa sürede bastırdı (Bkz. [[Kirman Selçuklu Devleti|Kirman Selçukluları]]). Öncelikle [[Müslümanlar]] arasında birliğin te’minini arzu eden Sultan Alp Arslan, [[Bahreyn]] taraflarındaki [[Karmatîlik|Karmatî]] sapıkları ve Önasya’daki [[Fâtımîler|Şiî-Fâtımî]] kalıntılarını temizlemek için harekete geçti. Şiî-Fâtımî sultanının İslâm ülkeleri üzerinden kalkmakta olduğunu gören [[Mekke Şerifliği|Mekke şerîfi]], Alp Arslan’a itaatini arz ederek, [[hutbe]]yi Abbasî halîfesi ve Sultan Alp Arslan adına okumaya başladı. Doğu ve Batıda sistemli bir şekilde yapılan fetih hareketleri; 1067 senesinde [[Anadolu]]’da başlatılan yıpratma ve yıldırma akınları, 26 Ağustos 1071’deki [[Malazgirt Meydan Muharebesi|Malazgirt muharebes]]ine kadar devam etti. Malazgirt zaferiyle Büyük Selçuklulara kapıları açılan Anadolu, [[Türkiye Türkleri|Türkiye Türkler]]inin istikbâldeki yurdu durumuna girdi. Malazgirt Zaferi sonrasında, Bizans imparatoru Diogenes ile yapılan andlaşma, tahttan indirildiği için tatbik edilemedi. Sultan Alp Arslan, andlaşmanın silah zoruyla tatbikini kumandan ve beylerine emrederek, bütün Anadolu’nun fethini istedi. Selçuklu emrindeki Türkmen boyları, [[Orta Asya]]’dan batıya sevk edilerek, Doğu Anadolu’daki Bizans hududuna gönderildi. Selçukluların gaza akınlarına mukavemet edemeyen Bizans kale ve garnizonları Türklerin eline geçti. Türk akınları Marmara Denizi sahillerine kadar uzandı ve fethedilen Anadolu, iskân edildi. Anadolu’nun Türkleşip, İslâmlaşması için gerekli bütün tedbirler alındı. Sultan Alb Arslan, çıktığı Mâverâünnehr seferinde, esir alınan bir kale kumandanı tarafından şehîd edildi. [[Türk tarihi|Türk târihi]]nin büyük sultanlarından olan [[Alp Arslan]], enerjisi, disiplini, yiğitliği ve adaleti ile temayüz etmişti (Bkz. Alb Arslan).
 
147. satır:
 
Alp Arslan’ın yerine oğlu ve veliahdı [[Melikşah|Melikşâh]], Büyük Selçuklu Devleti sultânı oldu. Sultanlığını tanımayan amcası [[Kavurd]] ile Kerez’de yapılan savaşı kazanan Melikşâh birkaç gün sonra Kavurd’un ölümü ile devet içinda asayişi kısa sürede sağladı. İç işlerini hâlleden Melikşâh, taht mücâdelesinden faydalanarak Selçuklu hududlarına hücûm eden [[Gazne Devleti|Gazneliler]] ile [[Karahanlılar]]a karşı sefere çıktı. Bu sırada Karahanlı [[Şemsülmülk Nâsır]]’ın mektubunu aldı ve elçisini kabul etti ise de, hareketinden vazgeçmedi. [[Tirmiz]]’i muhasaraya başladı. Emir Savtiğin’in ikmâl yollarını kesmesi, şehrin düşerek Sultan’ın başarıya ulaşmasına ve Şemsülmülk’ün sulhu kabul etmesine sebeb oldu. Gaznelilere karşı, Emîr Gümüştiğin ve Anuştiğin’i gönderdi. Gazneli hükümdarı İbrahim bin Mes’ûd, Melikşâh’ın başarılarının artması üzerine itaate mecbur oldu. Gönderdiği elçilik hey’eti ve hediyelerle iyi münâsebetler te’sis edildi. Sultan’ın kızı Gevher Hâtun’un, Gazneli veliahdı Mes’ûd bin İbrahim ile evlendirilmesi, iki devlet arasında çıkması muhtemel anlaşmazlığı önledi.
[[Dosya:Selcuklu32.jpg|küçükresim|Büyük Selçukluların Doğu Anadolu Seferleri.<ref>{{Kitap kaynağı|url=http://worldcat.org/oclc/904519289|başlık=The Great Seljuk Empire|ad=Peacock, Andrew C. S.,|soyadı=author|isbn=978-0-7486-3825-3|oclc=904519289}}</ref>]]
 
Doğu sınırlarını garantiye alan Sultan [[Melikşah|Melikşâh]], babasının vezîri ve kendisinin de hocası olan sapık ve bâtınî akımlara karşı Sünnîliğin müdâfaası için Nizâmiyye medreselerini kurart Tuşlu Nizâm-ül-mülk Hasen’derr vezîrliğe devam etmesini istedi. Bu sayede Selçuklu Devletine ve İslâm dînine çok hizmet etmesine şebeb oldu. Sultan Melikşâh çok hâlim-selîm, affedici, fakat devlet ve millet işlerinde ciddî, müstesna bir şahsiyetti. Devrinde bozkırlardaki [[Türk halkları|Türk boyları]]nı, bütün [[İran]]’ı, [[Suudi Arabistan|Arabistan’]]ı, [[Suriye]] ve [[Filistin]]’i, idaresi altına aldı. Anadolu’nun fethi üzerinde hassasiyetle durup, babasının vazifelendirdiği amcazadesi Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve Türkmen beylerinden Alb İlig, Artuk Bey, Mansur, Dolat gibi komutanlarla fütuhatı sürdürdü. Selçuklu kumandanları, [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]’ın Türklere karşı kurduğu ölmezler adlı askerî birlikleri mağlûb etti. [[Artuk Bey]], Bizans kuvvetlerini 1074'te Sapanca çevresinde mağlûb ederek, yüz binden fazla Türk, İzmit’ten Üsküdar’a kadar olan sahaya yerleşti. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, güneydoğu harekâtıyla, Adana dolaylarını feth etmekle meşguldü. Fırat’ı geçerek Çukurova, Maraş, Tarsus, Antep ve Urfa’ya dağılan Ermeni ve ücretli frank askerlerini [[Antakya]]’da, Gümüştiğin de Nizip, Âmid ve Urfa civarında Bizans kuvvetlerini mağlûb ettiler. Artuk Bey, Sultan Melikşâh’ın emriyle Doğu harekâtını idare etti. 1074-1077 seneleri arasında Sivas, Tokat, Çorum havalisini, Yeşilırmak ve Kelkit havzalarını ele geçirdi. Artuk Bey’den sonra yerine Danişmend Gazi geçerek, Amasya ve civarını [[Karadeniz]]’e kadar aldı. Mengücük Gazi, Şarkî Karahisar, Erzincan ve Divriği havalisini; Ebü’l-Kâsım da, Erzurum ve Çoruh bölgesini fethetti. Orta, Kuzeybatı ve Batı harekâtını Süleyman Şah idare edip, Bizanslılar ile mücâdele ve onların âsî kumandanları ile ittifak yaptı. Bizanslılar, Balkanlar’daki iktidar mücâdelesi ve iç hâdiseler üzerine Selçuklulardan yardım istediler. Yardım talebleri Selçukluların menfaatleri doğrultusunda karşılandı. Süleyman Şah, İznik’e yerleşerek, bu şehri [[Anadolu Selçuklu Devleti|Türkiye Selçukluları Devlet]]i’nin merkezi yaptı. Selçuklular, Anadolu’da sahil şehirleri dışında Toroslar ve Çukurova’dan Üsküdar’a kadar bütün bölgeye yerleştiler. Bu durum karşısında Avrupalılar Çin’e elçilik hey’eti göndererek, Selçukluların doğudan tazyik edilmesini istediler. Ancak müracaatları netîcesiz kaldı. Süleyman Şah, 1082-1083 senelerinde Bizanslıların elinde olan Adana ile Tarsus, Misis, Anazarba ve bölgedeki diğer yerleri zabtetti. 1085'te Suriye’nin kilit şehri Antakya’yı bir baskınla fethetti. Antakya’nın en büyük kilisesini camiye çevirip, fetih şükrânesi olarak yüz yirmi müezzinin okuduğu ezandan sonra Cum’a namazını burada kıldı. Diyarbekir bölgesinin fethi için Selçuklu seferleri, Fahrüddevle Cüheyr’in İsfehân’a gelmesiyle başladı. Fahrüddevle, buradaki şiî îtikâdlı Karmatîlerin yola sokulması için hareket eden Artuk Bey ve bağlı kuvvetlerle beraber Diyarbekir’e doğru yola çıktı. Şehrin muhasarası sırasında Selçuklu ordusundaki Arab unsurların şehrin müdâfilerinin içindeki Arablarla savaşmaya yanaşmamaları, ordudaki Türkmen beylerini güç durumda bıraktı ise de, Arablardan müteşekkil kısım, bölgede bulunan diğer şehirlerin fethine me’mûr edildi. Fahrüddevle’nin kumandanlığındaki birlikler, çevredeki Mardin, Hasankeyf, Cizre ve daha otuz kadar kaleyi ele geçirdi. Diyarbekir, Fahrüddevle’nin oğlu Zaimüddevle ve emrindeki kuvvetlerin 4 Mayıs 1085'te şehre girmesiyle düştü ve [[Mervaniler|Mervânîler]] Devleti ortadan kalktı.
[[Dosya:Selçuklularminyatür.png|küçükresim|Büyük Selçuklu Sultanı ve Onur Kaftanının verilişi.(Jami' al-tawarih, 1314 (Edinburgh Üniversitesi)]]